Sayın üstad ve hukukçular öncelikle yaptığınız mesleğe büyük saygı duyuyor ve konuyu ilginize sunuyorum.
Limited şirketindeki hisselerimi 2005 yılında devrettim. Ortak olduğum dönemde müdür veya şirket temsilcisi olmadım. Aradan 7 sene geçtikten sonra vergi dairesi ödeme emri gönderdi.2008 yılındaki değişikliğe dayanarak müteselsil sorumlu olarak değerlendirmiş olmalılar. Hem de tahsil edilmeyen alacaklar için yürürlüğün anayasa mahkemesi tarafından durdurulmasına rağmen. Ben hisseyi devrettikten 1 yıl sonra şirket resen terk yapılmış. Şirketin mal varlığı yok fakat benden sonraki ve şu an hali hazırdaki ortaklar ve şirket müdürü hakkında da takibat başlatmışlar. Ödeme emirlerine itiraz ettim. Anayasa mahkemesinin ilgili maddeyi iptal ettiği kararı,2008 de çıkarılan yasa öncesi hissesini devreden ortakların sorumlu tutulamayacağı ile ilgili danıştay kararlarını ve ticaret sicil gazetesini ekledim.. Fakat YD red çıktı. Dava devam ediyor.
Gerçi 2011 de hissesini devreden bir ortak ile ilgili olarak danıştay , payına düşen borçtan devretse de kurtulamayacağına hükmetmiş ancak henüz anayasa mahkemesi 2008 de çıkan 5766 sayılı kanunun ilgili maddesini iptal etmediği dönemde dava görülmekte olduğu için bu kanunu esas alarak böyle bir karar vermiş olmalı, yanılmıyorsam. Benim durum bu karardan farklı , yani yasa değişikliğinden önce devir yaptım.
Sorularım şunlar:
1-Vergi mahkemesinde kaybedersem Bölge idareye itiraz mı yoksa danıştaya temyiz için mi başvurmalıyım?
2-İtiraz dilekçemde özellikle hangi belgeleri ekleyim. Hangi cümle ve ifadelere yer vermem daha doğrudur? (Çünkü dilekçeyi kendim yazdığımdan gereksiz konulara girip aleyhte bir durum oluşturmak istemem)
3-İptal edilen yasa öncesi 35.maddede ortakların hisseleri oranında sorumlu olduğu malum. Ancak bu durumda “ortaklık” sıfatını hali hazırda taşıyor olmak gerekmez mi? Ben yasanın yukarıdaki eski hükmüne göre “ortak” mıyım, yoksa hissemi devrettiğim için değil miyim? Çünkü 35.maddede mevcut ortak veya devreden ifadesi yok. Zaten buradaki kargaşayı gidermek için 2008 deki 5766 sayılı yasa çıkarıldı yanılıyor muyum?
4-İtiraz dilekçemde şirketin mal varlığı yoksa sırasıyla şirket müdürüne onda da yoksa mevcut ortaklara gidilmesi gerektiğinden bahsedeyim mi?
5-Ayrıldığım 2005 tarihinde ve öncesinde şirketin mal varlığı bulunuyor (belki borcu tam karşılayamasa da ) , fakat resen terk yapıldığı tarihte (2006) şirketin mal varlığının olmadığı anlaşılıp tespit yapılıyorsa bu durumu da belirtmem iyi olur mu? Sorumlu tutulduğum dönemde yukarıdaki silsileyi takip etmemeleri Benim devrettiğim tarihten 1 yıl sonra ödeme emirlerini işleme koymaları idare açısından bir açık ve eksiklik olabilir mi? Şöyle ki devrettiğim tarih öncesi belki vergi borçları belli bir kısmı şirketten tahsil edilebilirdi. Ben devrettikten sonra şirket bir şekilde batırıldı ya da bitirildiyse burada ben alacağıma bakarım diyerek devreden kişileri de sorumlu tutmak ne derece hukuki olur bilemiyorum. Belki de yanılıyorum.
6-Ortaklık sıfatı taşıdığım dönemde hiçbir şekilde imza yetkili temsilci veya müdürlük yapmadığımı belirtmem yine olumlu bir sonuç verir mi?
7-Bütün bu destansı upuzun sorulara ek olarak bu konuda itirazımda destekleyici mahiyette ifade, belge, kanun maddesi ..vb ek olarak söyleyebilecekleriniz var mı?
Gösterdiğiniz sabır ve vereceğiniz cevaplar için sonsuz kere şükranlarımı sunuyorum şimdiden. Saygılar.
Limited şirketindeki hisselerimi 2005 yılında devrettim. Ortak olduğum dönemde müdür veya şirket temsilcisi olmadım. Aradan 7 sene geçtikten sonra vergi dairesi ödeme emri gönderdi.2008 yılındaki değişikliğe dayanarak müteselsil sorumlu olarak değerlendirmiş olmalılar. Hem de tahsil edilmeyen alacaklar için yürürlüğün anayasa mahkemesi tarafından durdurulmasına rağmen. Ben hisseyi devrettikten 1 yıl sonra şirket resen terk yapılmış. Şirketin mal varlığı yok fakat benden sonraki ve şu an hali hazırdaki ortaklar ve şirket müdürü hakkında da takibat başlatmışlar. Ödeme emirlerine itiraz ettim. Anayasa mahkemesinin ilgili maddeyi iptal ettiği kararı,2008 de çıkarılan yasa öncesi hissesini devreden ortakların sorumlu tutulamayacağı ile ilgili danıştay kararlarını ve ticaret sicil gazetesini ekledim.. Fakat YD red çıktı. Dava devam ediyor.
Gerçi 2011 de hissesini devreden bir ortak ile ilgili olarak danıştay , payına düşen borçtan devretse de kurtulamayacağına hükmetmiş ancak henüz anayasa mahkemesi 2008 de çıkan 5766 sayılı kanunun ilgili maddesini iptal etmediği dönemde dava görülmekte olduğu için bu kanunu esas alarak böyle bir karar vermiş olmalı, yanılmıyorsam. Benim durum bu karardan farklı , yani yasa değişikliğinden önce devir yaptım.
Sorularım şunlar:
1-Vergi mahkemesinde kaybedersem Bölge idareye itiraz mı yoksa danıştaya temyiz için mi başvurmalıyım?
2-İtiraz dilekçemde özellikle hangi belgeleri ekleyim. Hangi cümle ve ifadelere yer vermem daha doğrudur? (Çünkü dilekçeyi kendim yazdığımdan gereksiz konulara girip aleyhte bir durum oluşturmak istemem)
3-İptal edilen yasa öncesi 35.maddede ortakların hisseleri oranında sorumlu olduğu malum. Ancak bu durumda “ortaklık” sıfatını hali hazırda taşıyor olmak gerekmez mi? Ben yasanın yukarıdaki eski hükmüne göre “ortak” mıyım, yoksa hissemi devrettiğim için değil miyim? Çünkü 35.maddede mevcut ortak veya devreden ifadesi yok. Zaten buradaki kargaşayı gidermek için 2008 deki 5766 sayılı yasa çıkarıldı yanılıyor muyum?
4-İtiraz dilekçemde şirketin mal varlığı yoksa sırasıyla şirket müdürüne onda da yoksa mevcut ortaklara gidilmesi gerektiğinden bahsedeyim mi?
5-Ayrıldığım 2005 tarihinde ve öncesinde şirketin mal varlığı bulunuyor (belki borcu tam karşılayamasa da ) , fakat resen terk yapıldığı tarihte (2006) şirketin mal varlığının olmadığı anlaşılıp tespit yapılıyorsa bu durumu da belirtmem iyi olur mu? Sorumlu tutulduğum dönemde yukarıdaki silsileyi takip etmemeleri Benim devrettiğim tarihten 1 yıl sonra ödeme emirlerini işleme koymaları idare açısından bir açık ve eksiklik olabilir mi? Şöyle ki devrettiğim tarih öncesi belki vergi borçları belli bir kısmı şirketten tahsil edilebilirdi. Ben devrettikten sonra şirket bir şekilde batırıldı ya da bitirildiyse burada ben alacağıma bakarım diyerek devreden kişileri de sorumlu tutmak ne derece hukuki olur bilemiyorum. Belki de yanılıyorum.
6-Ortaklık sıfatı taşıdığım dönemde hiçbir şekilde imza yetkili temsilci veya müdürlük yapmadığımı belirtmem yine olumlu bir sonuç verir mi?
7-Bütün bu destansı upuzun sorulara ek olarak bu konuda itirazımda destekleyici mahiyette ifade, belge, kanun maddesi ..vb ek olarak söyleyebilecekleriniz var mı?
Gösterdiğiniz sabır ve vereceğiniz cevaplar için sonsuz kere şükranlarımı sunuyorum şimdiden. Saygılar.