Ayrılık Vakti!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan nane
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ynt: Ayrılık Vakti!

Tüm forum ailesinin başı sağolsun. Kıymetli bir meslektaşımızdı hemde çelebi insandı. Üzüldüm. Takdiri ilahi.
 
Ynt: Ayrılık Vakti!

Yazışmalarda hiç iletişimde bulunmadım. Benim üyeliğim başlamadan rahmetli formdan ayrılmış. Ama çok defa yorumlarını okudum. Çok üzüldüm. Allah rahmet eylesin.
 
Ynt: Ayrılık Vakti!

Mekanı cennet olsun. Allah taksiratını affetsin inşaallah...Dualar ruhunu hiç yalnız bırakmasın....
 
Ynt: Ayrılık Vakti!

Üstad,

Sen ki bu sitenin ana sözleşmesindeki kurucu üyelerindendin. Hissen büyüktü ama belli etmezdin.

İade-i itibar bile edemedik sana, hep yazdıklarında birşeyler arardık, bir eksiklikler.

Dedik ki herşeye ''nane'' oluyorsun.

Ama ''acil'' adı altında geçen sorulara ''acil'' cevaplar bekledik. (moderatörler konuyu kilitlemeden)
Çoğu kişinin imdadına yetişirdin,

Mekanın cennet olsun...
 
Ynt: Ayrılık Vakti!

Mekanı cennet olsun, yeri kolay dolmayacak çok değerli bir forumdaştı.
 
Ynt: Ayrılık Vakti!

Allah Rahmet Eylesin. Gerçekten bir yakınımı kaybetmiş gibi üzüldüm. Geride kalanlarına başsağlığı dilerim.
 
Ynt: Ayrılık Vakti!

Allah rahmet eylesin. Bir kaç kez sohbet etme şansım olmuştu... Çok ama çok iyi bir üstad'dı.
 
Ynt: Ayrılık Vakti!

Gerçekten şok oldum, birçok soruma cevap bulabildiğim bir insandı. Yaşını bilmiyorum ama hep çok genç biriymiş gibi düşünmüştüm, nasıl ne sebeple oldu bilmiyorum ama Takdir-i İlahi karşısında elimiz kolumuz bağlı. Allah rahmet etsin, yakınlarına sabır versin...
 
Ynt: Ayrılık Vakti!

Geçici bir dünyadan tezkeresini alıp Ebedi bir yolculuğa sevk edilen abimizin ,kardeşimizin mekanı cennet olsun.
 
Ynt: Ayrılık Vakti!

inna lillah ve inna ileyhi raciun...

arkadaşlar öyle kuru kuruya olmaz herkes en az bir kere kelime-i şehadet getirip ruhuna hediye etsin...
 
Ynt: Ayrılık Vakti!

Allah rahmet eylesin.Bu forumda olduğumdan beri nane ilk bildiğim isimlerdendi.Çok üzgünüm. Sayın nane nin bu başlığı açması ile ebediyete kavuşması arasında bir bağ var sanki...
 
Ynt: Ayrılık Vakti!

Ölüm.Ölüm...Ve.Ölüm! ....

Ölüm, ölüm varlığın son bulduğu son nokta,
Ölüm, ölüm yokluğun yok olduğu son nokta,

Ölüm, ateşli mızrak cehennemin kapısı,
Ölüm, iremli bahçe cennetin anahtarı,

Ölüm, dikenli yolda varlığın son bulması,
Ölüm, güller içinde yokluğun yok olması,

Ölüm, ruhun gitmesi ızdıraplar içine,
Ölüm, ruhun dönmesi mutluluğa sevgiye,

Ölüm, dönülmeyen yol yolların son bulması,
Ölüm, başlangıç nokta varlığın başlaması,

Ölüm, ölüm hesabın sorulduğu dönemeç,
Ölüm, ölüm sualden ya hiç geçme ya da geç,

Ölüm, zebanilerin oltasına düşmektir,
Ölüm, zorlu yolların sıratından geçmektir,

Ölüm, bir karış güneş içine garkolmaktır,
Ölüm bahar havası sevinçten boğulmaktır,

ÖLÜM, ÖLÜM SEN DE ÖL, ÇÜNKÜ SENDE ÖLÜSÜN,
ÖLÜM, TUBA DALININ HİÇ BİTMEYEN GÜLÜSÜN,

Hasan Ayar
 
Ynt: Ayrılık Vakti!

ÖLÜMÜ TASVİR

Kızılca karanlıktır ölüm;
Gecenin bir yarısı
Bulduğun bir toprağa
Gömmektir ölüm
Kalbinin bir parçasını.

Kızılca kıyamettir ölüm;
Çığlıklara boğulmak,
Gözyaşları akarken
Soğuk ve çıplak bedene.

Yalnızlığı yaşamaktır ölüm;
Ya annen gitmiştir
Bilinmeyen bir yere
Ya baban..

Hasreti duymaktır ölüm;
Bir saat ya oldu ya olmadı
Gömüleli sevdiğin,
Özlemeye başlamışsındır.

Gülerken ağlamaktır ölüm;
Ne zaman nerden
Geleceğini bilmezsin
Ayrılık vaktinin.

Demir almaktır ölüm;
Ağır ağır uzaklaşmak,
Ardından ne mendil sallanır
Ne de bir kol.
Sadece hıçkırıklarla
Boğulan yaşlar alır
Soğuk bedenlere doğru yol.

Şiir yazmaktır ölüm;
Ağıtlar dizmek ardından
Haykırışları öylesine
İçten yapar ki insan.

Acıyı tatmaktır ölüm;
Vicdan azabını
Vicdan gazabını.

?Keşke böyle yapmasaydım? demektir ölüm;
Kızılca akşamın
Daha ilk vakitlerinde
Bir kayaya tüneyip
Bakarken denize.


Yaşamaya bağlanmaktır ölüm;
Hayatın ne kadar kısa
Ve ne kadar fani olduğunu
Kavramakla başlarsın işe.

?Ölen ölür kalan sağlar bizimdir?
Demekle
Yine koyulursun yaşamaya
Ağlamakla gülmeyi
Ayrılıkla kavuşmayı
Umutla Sonu..

Velhasıl
Ölümü hatırlamaktır ölüm;
Tam kaptırmışken kendini
Hayatın akışına..

Tahsin Kurt
 
Ynt: Ayrılık Vakti!


Mevlâna?da Ölümün Güzelliği

Hazret-i Mevlana, Sevgililer Sevgilisi Hz Muhammed?in(sav) gittiği diyarı, o ebedler ülkesini öyle özlerdi ki, O?na kavuşmak için can atardı Çünkü O?na göre ölüm ?şeb-i arus?tur, sevgiliyle buluşma, sevgiliye kavuşmadır Ruhun beden elbisesinden soyunması, rahata, huzura, özgürlüğe ermesidir
?Âşıkla maşuk arasında ancak zar gibi incecik bir gömlek kaldı Bunu da çıkarıp Hak vuslatına kavuşmamı istemez misiniz? Nurun nura kavuşması istenmez mi??
Hazret-i Mevlânâ bu sözleri, son günlerinde ziyaretine gelen ünlü bilgin Sadreddin Konevî?ye söylemişti
Kişi sevdiğine canını feda etmez mi? Hatta bir can değil, bin canı da olsa vermede tereddüt eder mi?
Çünkü bu ?feda? işlemi ?fâilsiz bir in?idam değil?, yani kendi kendine bir yok oluş değil, rastgele bir bitiş değil, bir tesadüf işi hiç değil
Canı veren, tekrar alıyorsa, ne gâm! Bu âlemde heder olmaması için yanına alıyor
Ne güzel söyler Mevlânâ:
?Canı sen aldıktan sonra ölüm şeker gibi tatlıdır Seninle olduktan sonra, ölüm tatlı candan daha tatlıdır?
Ondandır ki, bu işle görevli olan melek Mevlânâ?nın gözünde bir ?can? dostudur, güvenli bir ?el?dir, bir müjdeci ve bir habercidir Azrail?i çağırırken der ki:
?Yakına gel, yakına gel! Ey benim canım! Ey benim sultanımın habercisi! Emredileni yap! Allah isterse, ?Sen bizi sabredenlerden bulacaksın?
Said Nursî de aynı gerçeği farklı bir üslupla dile getirir:
?Herkesi titreten ve dehşet veren ?Azrail? nâmını zikrettiğim vakit gayet tatlı ve tesellidâr ve sevimli bir hâlet hissettim Elhamdülillah dedim, Azrail?i cidden sevmeye başladım? (Onbirinci Şua, Onbirinci Mesele)
Bu bir ayrılık, bir gayrılık değil Bir kayboluş, bir yok oluş, bir bitiş ve bir tükeniş hiç değildir
Bu sonsuzlukta var oluştur, taze bir başlangıçtır ve ebedi olarak kalıştır Sonsuz bir hayata ermek için bu ?son?lu hayattan vazgeçmek gerektir
Gerçek anlamda kalıcı olan beden değil, ruhtur Çünkü beden yıpranır, ruh sürekli taze ve yeni kalır Beden yaşlanır, ruh hep genç ve dinç olarak durur
Ruh, hayat boyu bedeni taşır, gün gelir, taşıyamaz olur, olduğu yerde bırakır ve sonsuza uçar Çünkü beden artık ruha arkadaş olma özelliğini kaybetmiş, görevini yapmış, ?kenara? çekilmiştir Zaten bu ruh bu bedende hapisti, esirdi, tutukluydu
Mevlânâ?nın anlatımıyla:
?Dünya zindanında ve tabiatın kuyusunda hapis kalıp, beden sandığının esiri olan ruh, birden bire Allah?ın lütfu ile kurtulup kendi aslına ulaşır?
?Bu âlem, sizin canlarınızın hapishanesidir; uyanın o tarafa gidin Zira o taraf sizin sahranız, mesire yerinizdir?
Onun âleminde ölüm bir batış değil, bir doğuştur, bir tazelenmektir Tohumu toprağa niçin atarız? Çürüsün, yok olsun, kaybolsun diye değil Çiçek olarak boy atsın diye toprağın bağrına düşer İnsan da böyle işte?
Hazret-ı Mevlânâ?nın gözünde olayın şekli-şemâili şöyle:
?Mezar cennet kapısının perdesidir Batmayı gördün ya, doğmayı da seyret Güneşle Aya, batmakdan ne ziyan gelir!?
?Sana batma görünür, ama o aslında doğmaya hazırlıktır, yeniden doğmaktır Mezar ise hapishane gibi görünür, ama aslında canın hapisten kurtuluşudur?
?Yere hangi tohum atıldı da bitmedi? Neden insan tohumuna gelince bitmeyecek zannına düşüyorsun? Hangi kova kuyuya salındı da dolu olarak çıkmadı? Can Yusuf?u kuyuya düşünce niçin ağlarsın??
Artık düğün gecesi yaklaşmış, vâde dolmuş, sefer başlamıştır

Mehmet Paksu
 
Ynt: Ayrılık Vakti!

alomaliye forum dediğimde aklıma ilk gelen isimlerden biriydi sn nane. şimdi öğrendim ve çok üzüldüm :(
mekanı cennet olsun- Allah Rahmet eylesin İNŞALLAH.
 
Ynt: Ayrılık Vakti!

Yaaa Bende Yeni Öğrendim Şok Oldum Gerçekten Foruma Aynı Dönemde Üye Olmuştuk Çok Üzüldüm Yaaa Tecrübesinden Yorumlarından Cok Faydalanmıştım.

MEKANIN CENNET OLSUN ÜSTAD.
 
Üst