Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

Elimde tihsah yürüyüşü yapan fenerlilerin gizli değil açık açık videoları var.

Elimde " 2 dakikalık sevinç temalı" akbank reklam filmden oynayan yine fb li taraftarların videoları var

var da var yani.
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

Elimde, gizli gizli antremanlarımıza süzülüp, Fenerbahçe forması giymiş,taktik görmek, öğrenmek isteyen teknik kadro elemanlarınızın videoları var..

Elimde, gıptayla bizim tesislerimize, stadımıza bakan başkanlarınızın video ve fotoğrafları var..

Elimde, yöneticilerinizin; bir türlü şu "Şanlı Fenerbahçenin avrupada kazandığı olimpik sporlardaki başarısını" biz niye yapamıyoruz, başaramıyoruz diyen videolarınız var...

Elimde, Demirörenin; elinizden kaptığımız Mehmet Topuzu, kaptıran yöneticiye çocuksu, imalı bakışının mükemmel portesi var..

dahanın dahası var...
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

Elimde burhan çaçannın labamba yorumu var , çin işkencesi ederim bak, sen nöbetçi FB limisin?
Bir de sen sürekli mesaj yazıyorsun ama mesaj sayın hiç artmıyor, sistem ciddiye mi almıyor senin mesajları nedir durum?
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

benimde elimde mahmut tuncerin "ı'm sorry bu beşiktaşa ne oliyy" adlı şarkısı var :D
istersen paylaşayım :D :D

bedavadan antalyayı hakem sayesinde geçtiniz işte...
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

Bak, spartacus ün 13 bölümünü birden yazarım izlediğinden bir şey anlamazsın. Ayrıca spartacus BJK li.
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

orjinal spartacus Fenerbahçeliydi.. kirk douglasın oynadığı filmde kostümünde lacivert, sarı kaplamalı bir peçe vardı.. adam biliyor tutacağı takımı
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

Bir defa spartacus ün karakterinde asilik, başkaldırı , alayına isyan var. Burjuvazi değil. Bu arada alayına gider sloganının çıkışını da hatırlatırım.
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

spartacus'ün yüreğinde; dağlara, taşlara, dünyaya yazılmış asil Fenerbahçemizin hüküm sürdüğü asalet mevcut..

bir çarşı olmuşsunuz, çarşıya çıkan gençler; birbirlerini eğlendirirler.. maçta ne oynanıyor, sonuç nedir? kaç-kaç hiç oralı değil taraftarınız.. çarşı dünyaya karşı, kendinede karşı :D
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

bizim skorla işimiz yok , biz bir anlayışı, renkleri, duruşu, sevdik.

Kendine karşı olmayan nasıl her şeye karşı olur. Anarşizmin teorisinde de vardır bu.
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

ne biçim taraftarsınız anlaşılmıyor.. kendinize mi? taraftarsınız, yoksa sahadaki takıma mı? taraftarsınız. bölük pörçüksünüz valla.. üzülüyorum size..

bir güzel hareket, bir çalım yapılıyor, seyirci futbolcusunu coşturması lazım, bir ooovv.. diye ses çıksın bari..
ama yokki taraftar.. onlar kendilerini eğlendirmeye geliyor, birde süs vermişler çarşı diye.. kendi kendinizi eğlendiriyorsunuz...
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

İrem35 ' Alıntı:
....seyirci futbolcusunu coşturması lazım, bir ooovv.. diye ses çıksın bari..
ama yokki taraftar.. onlar kendilerini eğlendirmeye geliyor, birde süs vermişler çarşı diye.. kendi kendinizi eğlendiriyorsunuz...

Avrupada yaygın bir forum kanalından alınmıştır.Ankete 101313 kişi iştirak etmiştir.Bunların 56584'ü ÇARŞIyı en ateşli taraftar olarak onaylamıştır.Artık dünyada bir marka olduğumuzun ispatıdır bu.


Vote for the hottest fanatics! [101313 votes total]


Beşiktaş - Carsi (56584) 56%
Paok Saloniki - Gate 4 (35863) 35%
Chelsea - Headhunters (4349) 4%
Birmingham City - Zulu Warriors (2560) 3%
Fenerbahce - Genc FB (371) 0%
Standard Liege - Hell-Side (326) 0%
Anderlecht - O-Side (170) 0%
FC Bruge - Blue Army (147) 0%
Galatasaray - Ultra Aslan (116) 0%
Santa Fe - Commando Azules#13 (5 0%
Kaiserslautern - Generation Luzifer (50) 0%
Millwall - Bushwackers (47) 0%
Leeds - Service Crew (41) 0%
R.S. Belgrad - Delije (40) 0%
Ajax Amsterdam - F-Side (40) 0%
Ferencvaros B. - Kettes Szektor (36) 0%
VfB Stuttgart - Commando Cannstatt (31) 0%
Lazio - Irriducibili (30) 0%
Aris Saloniki - Gate 3 (29) 0%
Partizan - Grobari (27) 0%
FC Basel - Freaks (24) 0%
Feyenoord - Vak-X (21) 0%
Olympiakos Pireus - Gate 7 (21) 0%
Antwerp - Casual Crew (20) 0%
Boca Juniors - La Doce (19) 0%
Glasgow Rangers - ICF (1 0%
Panathinaikos - Gate 13 (17) 0%
Ol. Marseille - Commando Ultra '84 (15) 0%
Ankaragucu - Gecekondu (15) 0%
Cardiff City - Soul Crew (13) 0%
Hammarby IF - Bajenfans (13) 0%
Den Haag - North Side (13) 0%
Hajduk Split - Torcida (12) 0%
Celtic - Celtic Casuals (11) 0%
Milan - Fossa Dei Leoni (10) 0%
Real Madrid - Ultras Sur (9) 0%
FK Sarajevo - Horde Zla (9) 0%
Dinamo Zagreb - Bad Blue Boys (9) 0%
Paris St.Germain - Supras Auteuil (9) 0%
AEK Athens - Original 21 (9) 0%
AIK Stockholm - Black Army ( 0%
Juventus - Fighters ( 0%
PSV Eindhoven - L-Side (7) 0%
Lech Poznan - Kolejorz (7) 0%
Rapid Wien - Ultras Rapid (6) 0%
Deportivo La Coruna - Riazor Blues (5) 0%
Frankfurt - Ultras Frankfurt (5) 0%
Ljubljana - Green Dragons (5) 0%
AS Roma - Opposta Fazione (4) 0%
Colo-Colo - Garra Blanca (4) 0%
Werder Bremen - Eastside (4) 0%
Legia W. - Zyleta (4) 0%
Bordeaux - Ultramarines 87 (4) 0%
Spartak Moscow - Flint's Crew (4) 0%
Universatoria - Barra Oriente (3) 0%
Borussia M.-Gladbach - CUNV (3) 0%
Sparta Praha - Red Pirates (3) 0%
Dinamo Kiev - Trojans (3) 0%
Palmeiras - Mancha Verde (3) 0%
Levski Sofia - Com. Levski Ultra Front (3) 0%
River Plate - Los Borrachos del Tablon (3) 0%
Dinamo Bucharest - Nuova Guardia (2) 0%
Atletico Madrid - Frente Atletico (2) 0%
Inter - Irriducibili (2) 0%
Gimnasia de La Plata - La 22 (1) 0%
Valerenga - VIF-Klanen (1) 0%
Rosenborg BK - Kjernen (1) 0%
Sporting L. - Torcida Verde (1) 0%
Fiorentina - Onda d'urto (1) 0%
Real Betis - Supporters Sur (1) 0%
America de Cali - Baron Rojo Sur (1) 0%
Botafogo - Torcida Jovem (1) 0%
Lens - Red Tigers (1) 0%
Univers. Chile - Los de Abajo (0) 0%
San Lorenzo - La Hinchada (0) 0%
Din. Moscow - Blue-White Dynamite (0) 0%
Flamengo - Torcida Jovem (0) 0%
Atletico Mineiro - Torcida Galoucura (0) 0%
America - La Monumental (0) 0%
_________________________________________________
Yaklasik 20 sene once derbi maclarda stadin ikiye bolundugu, kapismanin bol oldugu zamanlarda kendi semtlerindeki kapali tribunu kaptirmak istemeyen bir grup harbi Besiktasli gencin orgutlenip kurdugu topluluktur. bu topluluk daha sonra buyuyup carsi adini almis ve pek cok kapismadan galip cikarak derbi maclarda kapaliya tek basina hakim olmuslardir. kapitalistlerin istahini kabartan gunumuz futbolunda fener seyircisinin hazmettigi gibi kale arkasina atilmayi hazmedememis ve ugruna zamaninda kafa goz yardiklari kapali tribunu tekrar geri almislardir. zira kapali onemlidir cunku kale arkasinda 20000 tane eleman kicini yirtip bagirsa kapalidan 5000 kisinin cikardigi ses her zaman macta daha etkili olur. gs'nin bir kac sene once italyada'ki ultras tribununden yuruttukleri adla kapalida yuvalanan taraftarciklari saymazsak, dunyada olusumu kapali tribunde olan ve bu yuzden de korkutucu olan belki de tek gruptur.

"çarşi kapalının ortasında sıralanan bir gurup değildir. çarşi bir ruhtur. çarşi, new york?da metro trenine yazılmış siyah beyaz bir grafitidir, prag'da duvara yazılmış bir yazıdır, erzincan'da bir dağın yamacına yazılmış sevgidir, adana'da bir rengi bozuk derneğinin duvarlarına boyanmış siyah'la beyazdır, galatasaray lisesi duvarına yazılmış "çarşi ulan" işaretidir. bir tiyatro sahnesinde hiç bir dekora uymadan sırtında taşınan kutsal beşiktaş formasındadır çarşi. zonguldak'ta maden göçüğünden çıkarıldığında ilk nefesle sorulan "maç kaç kaç?" sorusundadır
çarşi. hakeme kızdığında "satanist hakem" diye bağırıp gündemi takip edenlerdir. atatürk?e dil uzatan dönemin milletvekili hasan mezarcı'ya "hasan mezarcı'ya kafam girsin" diyen tezahüratıyla cumhuriyet'in kemalist çizgisindeki duruşunun ödünsüz sesidir. ezik civcivler'in yalakalıklarına "tek adam, atam" yada "bir pankartta
verhaugen?e aç avrupa şampiyonu ol fener" diyen zekadır. beşiktaş aşkını
pankartlarda "başka boyutların tanrısı" diye ifade eden kalp?dir. ceza'sı gereği boş kalmış tribünlere "ruhumuz yeter" yazan yüreklerdir. kaşınanı tesislerinde ziyaret eden yada ellerine verdikleri "cobarde gallina ortega (korkak tavuk ortega)" pankartıyla maymun edenlerdir. "erkek adam renkli takım tutmaz" deyip alemi dut yemiş bülbüle çevirenlerdir. "işıklar söndüğü zaman tüm fenerliler güzeldir" pankartıyla herkesi güldürenlerdir. "bizim taraftarımız daha fazla" diye böbürlenenlere "en fazla sinek'de bokun üzerinde olur" cevabını yapıştıranlardır.
futbolcusuna kızdığında "aşkımız renklere sizlere değil" diyen renk aşkıdır. 2 km bayrak yapıp dünya rekoru kıran sevgidir, o bayrağın en arkasında hiç bırakmadan duran 72 yaşındaki teyzedir. dünkü bükreş maçında televizyonların gösterdiği, o soğukta, ayakta boynunda siyah beyaz kaşkoluyla titreyerek karakartallarini seyreden nine'dir. tribünde bir doktordur, işçidir, iş adamıdır, okuma yazma bilmeyen bir sokak çocuğudur, profesördür. omuz omuza zıplayıp "beşiktaşım benim
biricik sevgilim" diye gözünde yaş gırtlağını yırtan solcusudur, sağcısıdır,
ateistidir, hacısıdır, müslümanıdır, ermenisidir, yahudisidir, hıristiyanıdır. irak işgalinden önce savaşa karşı duran yurtseverlerin yanındaki ruhtur. mitinglerde "beşiktaşliyiz, savaşa karşiyiz" tezahüratlarında, tribün'de "savaşa hayir", "amerikan şahinlerine karşı karakartallar" pankartlarıyla tepkisini koyandır. bir f16 burnuna yapılmış kartal?dır. çarşi?nın "a" sını anarşinin "a"sıyla yazan güce tapmayan isyankarlıktır. "siyah beyaz ölüm yaşam" diyen felsefedir. holiganlığı
kahpelik, delikanlılığıda hayat felsefesi olarak benimseyenlerdir. sevinmek için sevmeyendir, inadına inançla bağlı olandır. nazım hikmet'in "aslolan hayattir" ına tribünlerin hacı babasıyla "hayatta beşiktaş" diye ölümsüzleştirenlerdir. "çarşi, Mustafa Kemal hariç herkese, hatta kendine de karşi" diyen aykırılıktır. tribüne boydan boya "ölüm ne zaman ve nereden gelirse gelsin; mezarıma siyah beyaz güller atılacaksa, mezar taşıma beşiktaş yazılacaksa, böyle ölüm hoş gelsin sefa gelsin..." yazan ölümsüz sevgidir. çarşi ruhu beşiktaşinin uslanmaz asi ruhudur,
Beşiktaşini taparcasına seven çılgın aşığıdır." ÇARŞI HERYERDE
_________________________________________________Yüksek ve eleştirel sesler

Türk futbol taraftarları tutkulu, yüksek sesli, kaybetmeye tahammülü olmayan maçolar olarak bilinir. Ancak bu kısmen doğru olan klişelerin yanı sıra, siyasi sisteme karşı çıkan taraftar fraksiyonları da mevcut.

Kulakları sağır eden bir ses...Maçın ikinci yarısında öyle bir an geldi ki, kendi düşüncelerimi bile duyamıyorum sandım. 15 Eylül?de yapılan Manchester United-Beşiktaş şampiyonlar ligi karşılaşmasından sonra, Manchester United?ın kalecisi Ben Foster, Beşiktaş taraftarlarına karşı saygısını dile getiriyordu. The Gurdian gazetesi de maç yorumlarında aynı noktaya işaret ediyordu. Gazeteci Daniel Taylor, maç haberinde ?ilk vuruştan üç saat önce alarm zillerini çalmaya başladılar, düşünün ki Iron Maiden konserinde hoparlörün tam yanındasınız, ya da kalkış halinde olan bir Boeing 747 uçağındasınız? diye yazıyordu.

Türk taraftar kültürünün en önemli karakteristik özellikleri ele alındığında, iki kavram öne çıkıyor: Tutku ve yüksek ses. Beşiktaş İnönü Stadı?nda bir kaç yıl önce Fenerbahçe?ye karşı oynanan derbi maçlarında ses düzeyinin 132 desibele kadar yükseldiği belirtiliyor, bu henüz kırılmamış olan bir dünya rekoru. Ancak diğer takımların ve milli takımın taraftarlarının da Beşiktaş taraftarlarından aşağı kalır yanı yok; güçlü ve bas tonlarndaki sesleri, sese ve şarkılara eşlik eden zıplamaları ile tribünlerdeki Türk taraftarları dünyada belki sadece Yunan taraftarları ile mukayese edilebilir.

Amigolar ?ağabeylere? dönüştüğünde
Ne var ki tutkulu ve ateşli olmanın bir de göze fazlaca çarpmayan, karanlık tarafları da var. Geçmiş yıllarda çeşitli Alman ve İsviçre gazeteleri için İstanbul muhabiri olarak görev yapan, ?Süperlig? adlı kitabın yazarı gazeteci Tobias Schächter, ?diğer ülkelerin taraftarları ile kıyaslarsak, Türk taraftarların kaybetmeyi kabullenemediğini söyleyebiliriz? diyor. Schächter, bu gözlemini erkeklerin Türk toplumdaki ?namus ve onur? gibi değerlerle iç içe geçmiş rolüne bağlıyor. Gazeteci, ?yenilgiler kişisel algılanıyor? diyor ve rakibin zaferini kabul etmenin bir çok kişi için söz konusu dahi olmadığını belirtiyor. Schächter, İstanbul yıllarında yalnızca bir kez istisnaya şahit olduğunu söylüyor ve bir Fenerbahçe-Beşiktaş derbi maçında Fenerbahçe taraftarlarının Beşiktaş karşısındaki 4-3?lük yenilgiden sonra maçın galibine alkış tuttuğunu aktarıyor. Gazeteci, ?bu durum bir kaç saniye içerisinde değişti ve taraftarlar yeniden kendi takımlarını desteklemeye başladı? diyor.

Bu agresif ve duygusal ortamda mücadele çoğu zaman sadece kelimlerle de sınırlı kalmıyor. Tobias Schächter, Türk futbolunda şiddetin her zaman mevcut olduğunu, ancak bu sorun 1980?li yıllardan itibaren artan hşyerarşi ve militarizm sonucunda daha da büyüdüğünü söylüyor. Gazeteciye göre, eskilerin amigolarına ?reis? de denilen ?delikanlıların? çağı son verdi. Bu ?reisler? oturdukları bölgelerdeki gençleri etkileyerek, bir iş stratejisi izlemeye başladı. Rekabete kimse iyi gözle bakmıyordu. En önemli gelir kaynaklarından biri ise karaborsada satılan biletlerdi. Tıpkı Güney Amerika?da olduğu gibi Türkiye?de de taraftar kulüpleri, dernek politikasında çok önemli bir rol oynuyor. Tobias Schächter, ?Türkiye?deki kulüpleri düşününce aklınıza homojen bir tablo gelmemeli? diyor. Schächter, ?15 genel kurul üyesinden sekizi kulüp başkanı olmak istiyor, çünkü bu iktidar ve güçle bağlantılı. Amigo oluşumları kulüp politikası bakımından oyuncak toplar gibi, buraya para başka yerlerden akıyor? yorumunda bulunuyor.

Beşiktaş
Kulüp içi anlaşmazlık yaratan konuların başında kulüp başkanının seçimi geliyor; zira takım başarısızlıklarla karşılaşırsa bu durum kulüp başkanının koumuna yansıyor, tıpkı Beşiktaş?ta olduğu gibi. Bir önceki sezonda kazanılan Türkiye Kupası?na ve şampiyonluğa rağmen, Başkan Yıldırım Demirören, sezona zayıf bir başlangıç yapmış olmaları nedeniyle giderek artan bir muhalefetler karşı karşıya. Bir kaç hafta önce, Beşiktaş stadında oynanan Denizli-Beşiktaş karşılaşmasında, Beşiktaş taraftarlarının bir bölümü kulüp başkanı hakkında serzenişte bulunmaya başlayınca, Beşiktaş taraftarları arasında büyük bir arbede yaşandı. Çocuklarının güvenlik güçleri tarafından stadın dışına çıkarılışını seyreden babaların endişeli bakışları televizyonlar aracılığıyla tüm ülkede izlendi. Ancak Türk kamuoyu bu tür görüntülere oldukça alışık ve bundan gereken dersleri aldı. Fotbol Türkiye?de artık, bilet fiyatlarının da yüksek olması nedeniyle büyük oranda televizyondan takip ediliyor.

Futbolun Türkiye?de aileler için bir haftasonu eğlencesi olamadığına da dikkat çeken gazeteci Tobias Schächter, ?stadlara, özellikle de Fenerbahçe stadına, giderek daha fazla sayıda kadın gelse bile, bir aile maç seyretmeye stada gitmiyor, zira maç ortamı oldukça gergin? diyor. Galtasaray?ın UEFA şampiyonluğunun ve 2002 yılındaki Dünya Kupası?nda Türk milli takımının üçüncülük almasının stadlarda seyirci patlamasına yol açtığını belirten Schächter, bu heyecanın yavaş yavaş sönmeye başladığını söylüyor. Gazeteci, ?Galatasaray?ın ortalama bir rakip karşısındaki seyirci kitlesi 15 bin kişi civarında, Beşiktaş?ta ise bu rakam 20 bin dolayında. Stadlar ancak derbilerde ve Avrupa kupası karşılaşmalarında seyirciyle dolup taşıyor. Modern bir stada sahip olan üç büyükler bu karşılaşmalarda 33 bin dolayında seyirci çekebiliyor? şeklinde konuşuyor.

....
Antagonistler ve markalılar
Yavuz Yıldırım, ?Şimşekler grubu? adındaki Adandemirspor taraftar grubunun kendisini ?sol? olarak tanımlamadığını belirtiyor. Yıldırım, onun yerine ?biz antagonistiz, üyelerin çoğu sistem karşıtı? diyor. Yıldırım?a göre, Türkiye?deki durum, diğer Avrupa ülkeleri ile karşılaştırılamaz, zira Türkiye?deki taraftar grupları siyasi tutumlarını asla açıkça dile getirmezler. Yıldırım, ?homojen bir yapı yok, stadyumda açıkça sol bir görüş savunamazsınız, en fazla sol içerikli bir imada bulunabilirsiniz. Şeffaf sözlerle ya da takım için yazılmış bir şarkının sözlerinin değiştirerek... İtalya?daki futbolda ırkçılığın azaltılması amacıyla düzenlenen ?mondiali antirazzisti? ye katılan ilk Türk takımı Adana Demirspor?un taraftarları da böyle yapıyor. ?Bella ciao? sadece Livorno karşılaşmasında söylenmedi, pankartlarda ?Hasta Siempre? ya da ?Şehrin asi çocukları? da bulunuyordu. Bu isyankarlık ise takımımızın her sene tekrar eden başarısızlığı ile ilgili? diyor.
Yavuz Yıldırım için sol taraftar kültür, küçük ve büyük kulüpler arasındaki uçurumun daha da derinleşmesine yol açan ?sanayileşmeye ve futbolun ticarileşmesine? karşı bir tavır almak anlamına da geliyor. Bu, Türkiye?de yavaş yavaş yandaş toplayan Avrupalı bir taraftar akımı. Adana Demirspor taraftarı Yavuz Yıldırım, ?taraftar grupları taraftarların sayıca çokluğu nedeniyle büyük bir güce sahipleri ancak bunu verimli kullanamıyorlar, çünkü kulüp yöneticileri tarafından idare ediliyorlar? diyor. Yıldırım, buna örnek olarak ise Beşiktaş?ın taraftar grubu Çarşı?yı gösteriyor. Logosunda anarşizm sembolü bulunan Çarşı, geçmiş yıllarda Türkiye?de düşman ilan edilen Orhan Pamuk?a tribünlerde destek vermiş, ayrıca nükleer enerjiye karşı tutum sergileyerek ?sol? bir nam kazanmıştı. Yıldırım, Çarşı?ya ilişkin olarak ?Çarşı, Türkiye?deki taraftar kültürü için çok şey yaptı, bir çoğumuz Çarşı?dan çok şey öğrendik. Ancak zaman içerisinde onlar da markalı bir şirkete dönüştü, kendi köklerinden ve taraftar kulübünün içeriğinden uzaklaştılar. Kim daha yüksek sesle bağırırsa, o haklı çıkar. Türkiye?deki taraftar kültürü işte budur? diyor.

Çeviri: Başak Özay
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

çarşı mı? dünyada marka... güldürüyosun beni :D :D :D bağırmak, çağırmak taraftarlık değildir.. ;)

beşiktaşta futbol seyircisi falan filan yok, kimse kimseyi kandırmasın,

çarşının yaptığını, ben; inönü stadının ses düzenini bana versinler, bir CD ile yaparım..

maç nasıl oynanırsa oynansın, çarşı grubu hep aynı şeyi bağırıyor, monotonluk hat safhada..

çarşı sadece bağırıyor.. bu tür bağırmalar, takım eğer maç sırasında düşmeye başlamışsa, o monoton ama yüksek tonda, adrenalin yükselten tezahüratı yaparsın üç dakika yalnız..

tezahürat takım için değil, genelde bireysel yapılır... nobreyi coşturacaksın, yaldız aurelioyu coşturacaksın, boboyu coşturacaksın...

ama maalesef çarşıda bu yok, amigodada iş yok.. amigonuz karşısındaki çarşı grubunuzu maç boyunca kendilerini eğlendirecek tezahüratlar ve uyutucu şarkılar söyletiyor ve bunuda marifet sanıyorsunuz.. dedim ya kendilerini eğlendiriyor bu grup :)

yani bu verdiğin kaynaktaki bu rakamlar bana bişey ifade etmiyor maalesef :)
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

Sana ben gökten yıldız indirsem yine sana bir şey ifade etmez, senin gözün bağlanmış, BJK taraftarı kadar bir maçta farklı farklı besteler söyleyen kaç taraftar var? Eğer FB taraftarı dersen BJK den çaldığı marşların daha hesabını veremedi de alen makaryan belgelerle ispatladı. Uyutucu dediğin marşı bilmiyorum BJK_Liverpool maçında hiç dinledin mi, elin ingilizleri bile maçı bıraktı çarşıyı izledi, liverpool lu oyuncular dahil. Bakmak la görmek arasındaki fark kadar fark var seninle çarşıya bakış arasında. Sade kendilerini eğlendiriyor olsalar ekran başındakiler eğlenmez. Ses düzeyi desen akustik desen aynı akustik Türkiyede ki tüm stadlarda mı var. İnönünün akustiği değil coğrafi konumu önemlidir.
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

çarşı grubu maçlara sadece kendilerini eğlendirmeye geliyor ve fevkaladede eğleniyorlar..
öyle koro halinde ayağa kalkıp bağırdınmı 90 dakika eğlenirsin.. ama takıma bir katkın olmaz. Hele bireye hiç katkın olmaz..

ya çarşı grubu biraz baksın, artık ülkemizdeki tvlerde her lig veriliyor, arjantin ligi bile veriliyor sanırım.. orada nasıl tezahürat yapılıyor.. yani demek istediğim takıma katkıda bulunmak, tribünde kendilerini eğlendirmekten daha güzel aslında.. neden? çünkü futbol izliyosun.. çarşı grubu futbola falan bakmıyor, oynanan oyunu ve maçı izlemiyor..

çalınan marş, diyosun iyi hoşda.. Türkiyedeki her takım aynı şarkıyı söylüyor zaten... bir arabesk, kaderci şarkı, tempo yok, hep aynı monoton şarkı... beşiktaşta aynısını söylüyor, diğer takım taraftarıda aynısını söylüyor..
böyle taraftarlık olmaz.

tekrar diyorum; tezahürat takım için değil, genelde bireysel yapılır.. çarşının daha çok şey öğrenmesi lazım
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

irem yat artık ya, filmi izlettirmedin, hakikaten sabaha kadar yazacan herhalde.
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

film mi? vardı.. bende kaçırdım bak senin yüzünden.
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

İrem35 ' Alıntı:
.......
çalınan marş, diyosun iyi hoşda.. Türkiyedeki her takım aynı şarkıyı söylüyor zaten... ......
Şimdi söylettirecen bana marşları. Sen hayatında hiç beşiktaş maçı izledin mi ya hu ciddi ciddi merak eder oldum. Çok uzaksın ortama.
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

spartacusun orjinalini izliyorum, bizim dizi ile orjinali eğer konu gelişimi olarak aynı orantıda devam ederse rahat 4 sezon oynar 20 dakika da 1 sezon bitti
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

bende kirk douglasın oynadığı spartacus filminin orjinal dvdsi var, orjinal kapaklı... :D

ne diyodum,
bir arabesk, kaderci şarkı... tempo yok, şarkıyla hareket edeceksen bunun ritmi olmalı, yani yamyamın tamponu bile o yamyamı coşturur..

beşiktaş seyircisi baştan aşağı uyutucu şarkılar söylüyorlar..

hep aynı şarkı.. işte; söyle senden başka neyim var benim, zavallı sevgilim.. bla bla.. şimdi bundan bir takımın coşması mümkün değil..

bunun gibi birsürü örnek şarkı mevcut çarşı repertuarında.. bunu diğer takımlarda söylüyor..
sahada iki takım var, iki takımın taraftarıda aynı şarkıyı söylüyor.. neden çünkü oynanan oyunla alakaları yokki, çarşı grubuda böyle işte.. kendilerini eğlendiriyorlar...
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

Aldığım tek orjinal DVD godfather dı. Ne diyordum, 90 dakika içinde BJK taraftarı kadar farklı marş söyleyen taraftar grubu yok, tek tek marşları yazdırma bana, ama sizin marşınız dillere destan, cem karaca iş marşında çalıntı kıraç bestesi. Hatırladın sen onu.
 
Üst