Herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olarak ortaya çıkmayan tazminat ve benzeri ödemeler prensip olarak KDV'nin konusuna girmemektedir.
Bu kapsamda, işin sözleşme şartlarına uygun yapılmaması, işin verilen süre içerisinde tamamlanmaması, sözleşmenin feshedilmesi gibi nedenlerle tazminat, cayma bedeli vb. adlarla yapılan cezai şart mahiyetindeki ödemeler herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olmadığından KDV'nin konusuna girmemektedir.
60 Sıra No.lu Sirkülerde yapılan açıklamalardan da fark edileceği üzere, tazminatların KDV karşısındaki durumu; bu tutarların;
KDV 'nin konusuna giren bir teslim veya hizmetin karşılığını oluşturup oluşturmadıklarına ve/veya Söz konusu teslim ve hizmetin bedelinin süresinde ödenip ödenmemesine bağlı olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarına bağlı olarak değişmektedir. Dolayısıyla tazminat veya tazminat adı altında yapılan ödemeler, KDV'ye tabi bir teslim veya hizmetin karşılığını oluşturması veya vergiye tabi teslim ve hizmet bedellerinin süresinde ödenmemesi ve/veya geç ödenmesinden kaynaklanması durumunda, KDV'ye tabi olacak,
Bir teslim veya hizmetin karşılığını oluşturmaması veya KDV'nin konusuna girmeyen/KDV'den istisna olan bir teslim ve hizmet bedelinin ödenmemesi ve/veya geç ödenmesinden kaynaklanması halinde ise KDV'ye tabi olmayacaktır. Sözleşmenin yapıldığı sırada karşı tarafa verilen ve sözden cayılması halinde de karşı tarafta kalması kabul edilen veya ayrıca verilmesi gereken para olarak tanımlanan cayma tazminatı da, bir çeşit tazminat ödemesidir. Bu ödeme de, taraflardan birisinin sözleşmedeki taahhüdünden cayarak sözleşmenin hükümsüz kalmasına neden olması nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Yani, sözleşmenin konusu teslim ve hizmet henüz gerçekleştirilmeden, taraflardan birisinin vazgeçmesidir.
Buna göre, sözleşmeden cayma tazminatları taraflardan birisinin sözleşmeden cayması nedeniyle ortaya çıktığından ve karşılığında diğer tarafın cayan tarafa bir teslim veya hizmet ifasında bulunması söz konusu olmadığından, KDV'nin konusuna girmemektedir. Sözleşmeden cayılması nedeniyle cayan tarafın diğer tarafa ödediği bu tazminat nedeniyle, diğer tarafın cayan tarafa bir mal teslimi veya hizmet ifasında bulunması söz konusu değildir. Dolayısıyla, KDV'nin konusuna girmeyen bu tazminatlar nedeniyle KDV hesaplanması da söz konusu olmayacaktır.
Nitekim, Maliye Bakanlığı da aynı görüşte olup, gerek yukarıda belirtilen 60 Sıra No.lu KDV Sirkülerinde gerekse aşağıda özetlerine yer verilen özelgelerinde aynı doğrultuda açıklama yapmıştır:Dilekçenize konu olayda, kira sözleşmesi devam etmekte iken, işyeri sahibinin talebi üzerine işyerinin boşaltılması karşılığında alınan bedelin, herhangi bir mal teslimi veya hizmet ifası karşılığında alınmış bir bedel olmayıp bir nevi cayma bedeli olması nedeniyle, söz konusu bedel üzerinden KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır.
Sözleşmeye konu malların tesliminin, alıcı firmanın şantiyesinin bulunduğu ülkede çıkan karışıklık nedeniyle gerçekleşmemesi sonucu malları temin ettiğiniz satıcı firmaya iade etmeniz nedeniyle ödenen cezai bedeller herhangi bir mal teslimi ya da hizmet ifası karşılığı olmadığından KDV'ye tabi bulunmamakta olup, aslı KDV ye tabi olmayan söz konusu cezai bedellerin malları almaktan vazgeçen firmaya yansıtılması amacıyla düzenlenecek faturada da KDV hesaplanmayacaktır.
Dilekçenizde, mümessillik anlaşmasını feshetmek istediğiniz, sözleşmenin feshinden dolayı diğer firmanın tazminat olarak tarafınıza 30.000.- USD (Amerikan Doları) ödeyeceği belirtilmekte olup, yapılan bu ödemeye ilişkin fatura tanzim edip etmeyeceğiniz ve bu ödemenin katma değer vergisine (KDV) tabi olup olmayacağı sorulmaktadır.
Cezai şart olarak alınan tazminatlar, bir teslimin veya hizmetin karşılığını teşkil etmediğinden, bu ödemeler KDV ye tabi olmayacaktır.
Anlaşmaların iptal edilmesi nedeniyle tur acentelerine yapılan ödemelerin karşılığı olarak tahsil edilen tutarlar ile erken tahliyeden dolayı tahsil edilen tutarlar, herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığını teşkil etmediğinden bu tutarlar üzerinden KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır.