Cenazeme gelir misin?

PERS12

Katkı Sunan Üye
Üyelik
22 Ocak 2008
Mesajlar
192
Konum
BURSA
cenazeme gelir misin?

Biliyorum, hiç beklemiyordun bu daveti. Ansızın geliverdi değil mi? Ansızın vurdu şakağına; saçaktan düşen buzdan kılıçlar gibi. Şaşırdın. Huzurunun göbeğine irice bir taş savruldu; halka halka titremede gönlünün düştüğü göl şimdi. Neşesi kaçtı vaktin; sevinçlerini pervane ettiğin mumlar titredi, bitti. Akrep ve yelkovanın ayakları dolandı; beklediğin ?az sonra?lar havada asılı kaldı. Hüznün ölü kelebekleri kıpırdadı, sızılandı. Aşinâlığın tadı bozuldu; acının ketum, kekre sütunları devrildi göğsüne. Başını yasladığın uzun saatler, uzanıp uyuduğun bitmez günler vaadlerini yerine getiremeyeceklerini söylediler; yüzleri yerde, mahçup. Oyala(n)dığın ağaç gölgeleri çekildi üzerinden. Avunduğun/avuttuğun haz perdeleri parelendi. Gözlerini ıslatamadan giden yağmurlar elindeki şemsiyeyi uçurdu. Konforunu bozmamak için parmak uçlarına basa basa odana gören, kalbini kanatmadan usulca gidiveren uzak acılar yakana dolandı şimdi.

?Daha dün konuşmuştuk ama...? diyorsun. ?Ama nasıl olur!?lar çekip çekiştiriyor iki yakanı. ?Hiç beklenmedik bir ölüm!? ?Vakitsiz? ?Erken!? ?Sürpriz!?


İşine ara vereceksin bugün... Kocaman bir pürüz olup çıkıverdim karşına. Hızını kestim hayatının. Üzerine saldım kaygılarını. Köşe bucak kaçtığın korkulara sobelettim seni. Ölümle arana koyduğun duvarı yıktım. ?Ölüm bize de yaklaşırmış/yakışırmış? dedin. ?Ölmesi kanıksanmış, ölünesi bir yaştayız artık.? ?Rahmetli...? sıfatını ismimin üzerine yumuşak bir şal gibi atıvereceksin.
İki yakasında da eksiğim İstanbul?un. Vapurların hiçbiri beklemiyor beni iskelede. Ben öldüm diye şeritleri eksilmedi otoyolların.
Şimdiye kadar hep başkalarıydı ölen. Hayret! Ben öldüm bu defa...
Şimdilerimin hiçbirine dokundurmadığım, yarından sonrasına bile yaklaştırmadığım ölüm şimdi/m oluverdi. Oysa, oysa...Gitsen de bir gitmesen de bir; bir cenaze olurdu camilerden birinin avlusunda. Belki bir kalabalık çıkagelirdi önüne... Bir sokağın başında. Yol kenarında, gözünü sakındığın mezarlığın giriş kapısında. ?Nasılsa, ölen biri çıkar bu şehirde her gün!? diye kanıksadığın. Adını bile sormaya zahmet etmediğin. Eksilenin kim olduğuna aldırış etmediğin. Gitti diye üzülmediğin birinin cenazesi işte. Aynı manzara, aynı tabut, aynı üzgün yüzler. Aynı güneş gözlükleri. Ağladığı mı, yoksa ağlayamadığı mı anlaşılmasın diye saklanan gözler. Sanki hayatın ortasında duran ölümü inkâr etmek için göz göze gelmemeler. Sıradan bir cenaze yani.

Seni bilmem ama ben bu cenazeye mutlaka gitmeliyim. Ayıp olur, çok ayıp... Davetlilerin yüzüne bakamam sonra. Dediği gibi şairin, bir musallâlık saltanatım bu benim. Başroldeyim.

Toprağa konulacak adam rolü benim. Ardından ağlanılacak adamı ben oynayacağım. Hiç itirazsız karanlığa uzanmak bana düştü bu defa. Üzerine toprak atılan adamı... Unutulmuşluklar altında yüzü erimeye bırakılan adamı... Hüzünlerin münasebetsiz müsebbibi olacak adamı... Ayakkabısı kendisini beklerken bağları çözülecek adamı.... Elbiseleri evden çıkarılacak adamı... Ben oynayacağım.
Yatağı soğuk kalacak adamı... Akşam eve dönmeyecek adamı... Kapıyı çalması beklenmeyecek adamı... Sofrada yeri olmayacak adamı... Adı telefon rehberinden silinecek adamı... Şehrin dudaklarından yarım ağız çıkmış bir hece gibi önemsizleşecek adamı.... Ben oynayacağım. Sevinçlerin ortasına en fazla bir hıçkırık gibi sokulsa bile hatıraların eşiğinden yüz geri edilecek adamı... Resmine bakıp bakıp da ağlanacak (yoksa ağlanılmayacak mı?) adamı... . ?Adı neydi.... Hani....!? diye yokluğu kanıksanacak adamı.... Soluk bir resimde mahzun bir tebessümün ardında aşklarını saklayan, susturan adamı... Ben oynuyorum bugün... Sahnedeyim.
Beklerim.
En öndeki olmalısın ayakta duranların. En dik duranı.
İşte davetiyen:
Canını çok seven, her günün sabahında burada sonsuzca yaşayacağına yeniden kanan, her lezzetin tükenişinde ölümün yanına uğradığını unutan, her hazzın zirvesinde yakasındaki ölümlü etiketini isteyerek düşüren, her yaz sıcağında içi dünyaya iyiden iyiye ısınan, doğduğu yılın rakamının büyüklüğünün kendisini kabirden uzak tuttuğunu sanarak avunan, kalbinin her atışında ölümlerden döndüğünün farkında olmayan, damarlarının bir köşesinde ansızın geliverecek pıhtılardan yapılmış veda haberleri saklayan, ayrılıkların çatlaklarından giren hüzünleri ölümün nefesi gibi yudumlayan, sevenlerinin gözlerinin ışığına sığınarak ısınan, unutulmayı, yok sayılmayı en ürkütücü uçurum bilen, güzelliğini aynaların kırıklarında arayan, toprağa girmeye üşenen, uzun süredir aramızda yaşayan dostumuz, arkadaşımız, sırdaşımız, kardeşimiz, babamız, evladımız, şimdilik unutmayacağımızı umduğumuz, bir süre unutmaktan utanacağımız, sonra unutacağımız, en sonunda unuttuğumuzu da unutacağımız
senai demirci
doğduğu gün yakalandığı fanilik hastalığından, uzun süredir yatalak olmasına yol açan ?her nefis ölümü tadacaktır!? yarasından, ömür boyu sancısını çektiği amansız yaşama rahatsızlığından kurtulup aramızdan ayrıl[maya ayarlan]mıştır.
Cenazesi -umulur ki- en uzak zamanda, sızılarının köşe başlarında kılınan cenaze namazını takiben kaldırılacak, gözünden (belki gönlünden) uzak bir yerde unutuluş toprağına gömülecektir.

Senai Demirci
 
Ynt: Cenazeme gelir misin?

Bu kadar güzel mi anlatılır ölüm.Paylaşım için teşekkürler.
 
Ynt: Cenazeme gelir misin?

bugünün önemine binayen çok güzel bir paylaşım olmuş teşekkürler.
ama hiç ölmücekmiş gibi çalışmalıyız ki ülkemiz biraz daha ilerleyebilsin tembellik yakışmaz bize...
 
Ynt: Cenazeme gelir misin?

emeksiz ' Alıntı:
bugünün önemine binayen çok güzel bir paylaşım olmuş teşekkürler.
ama hiç ölmücekmiş gibi çalışmalıyız ki ülkemiz biraz daha ilerleyebilsin tembellik yakışmaz bize...

Doğrusu, yazınızın devamını hadisi şerif olması münasebetiyle tamamlamak isterim.

"Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalış."

Bu arada paylaşım için teşekkürler Sayın; PERS12
 
Ynt: Cenazeme gelir misin?

rıza özbek ' Alıntı:
"Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalış."
Evet çok güzel ve manalı bir Hadis-i Şerif anlayana tabiki.
 
Ynt: Cenazeme gelir misin?

Böylesine güzel bir yazıyı bu tarz bir sitede hep beraber paylaşabilmek ve ibret alabilmek ne kadar güzel. en çok ibret alanımız en çok istifade edenimizdir...

buraya yorum eklememin en mühim sebebi; yukarıda bir hadisi şerif olduğu söylenen cümle geçmektedir. bu söz kesinlikle bir hadisi şerif değildir. belki de her dilin söylemeye, her kulağın duymaya alışkın olduğu, duydukça dünyaya ait kısmını biraz daha üstüne alınarak vicdanların rahatlatıldığı bu sçz, islam düşmanları tarafından peygamberimiz (s.a.v.) e isnat edilmiş bir safsatadan ibarettir. tıpkı islam inancına tamamıyla ters düşen nice atasözleri gibi;

bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın,
her koyun kendi bacağından asılır,'Kader utansın', 'Burası Allah?ın unuttuğu yer', 'Seninle cennete bile girmem', 'Allah gelse, seni elimden alamaz! ', 'Fala inanma, falsız da kalma', 'Yalansız iş mi var? ', 'Kur?an çarpsın! ', 'Kahpe felek! '.....


aman dikkat. :)
 
Ynt: Cenazeme gelir misin?

Sn. Yılmazkılıç



"buraya yorum eklememin en mühim sebebi; yukarıda bir hadisi şerif olduğu söylenen cümle geçmektedir. bu söz kesinlikle bir hadisi şerif değildir. belki de her dilin söylemeye, her kulağın duymaya alışkın olduğu, duydukça dünyaya ait kısmını biraz daha üstüne alınarak vicdanların rahatlatıldığı bu sçz, islam düşmanları tarafından peygamberimiz (s.a.v.) e isnat edilmiş bir safsatadan ibarettir. tıpkı islam inancına tamamıyla ters düşen nice atasözleri gibi"



Diyorsunuz. Yani sözün özü ne demek istiyorsunuz. Orda söylenen bu dünyada çalış hayatını devam ettir aynı zamanda da ibadet et aksatma, birgün elbet öleceksin, deniyor
 
Ynt: Cenazeme gelir misin?

sayın YILMAZKILIC;
Peygamberimizin bu söze benzer bir sözü Hz. Osman (ra) için çok ibadet edip dünya işlerinden tamamen vazgeçmesi sonucu söylediğini okumuştum. Bu söz olup olmadığını bilmiyorum.
 
Ynt: Cenazeme gelir misin?

Dünyada kalacağın kadar dünya için, ahirette kalacağın kadar da ahiret için çalış...
Saygılarımla.
 
Üst