Çocuklar İçin Üretilen Bir Gıda Markası

NUR ARSLAN

Katkı Sunan Üye
Üyelik
1 Haz 2005
Mesajlar
367
Merhaba,

Çocuğu olanlar, aile yakınları arasında bebek-çocuğu olanların daha çok dikkate alması gereken bir konu var. Bunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Çok değil daha bir kaç gün önce eşime bir e-posta gelmiş. Çocukların sıklıkla yediği ve son zamanlarda fiyatı oldukça düşen, hani sürekli Tv reklamlarında bize dayatılan, en son Demet Akbağlı reklamıyla, "Doğal Süt", "Anne yoğurdu" ibareleriyle de piyasaya sunulan markaya ait ürünlerde "çocuğun özellikle beyin gelişmesini etkileyen zararlı bir madde içerdiği" iddiasını içeriyordu bu e-posta....
Zaten Sabancı da ortaklığını bir süre önce bozmuştu. hatırlayanlar varsa bilirler. Bir ara piyasadan toplatılan bu meyveli yoğurt, -zararlı bir madde içerdiği gerekçesiyle- başka bir adla, daha düşük bir fiyatla tekrar piyasaya girdi. TV de reklam aracılığıyla hepimizin evine, ucuz fiyatıyla da buzdolaplarımıza giriyor bu ürün....
Aslında insan düşünüyor, rakip firma böyle bir şey yapmış olabilir mi diye ama ya gerçekse söylenenler....
Daha başka şeyler de var (firma ortaklarının adları, milletleri hakkında)...
Ama bunları burada yazmayı doğru bulmuyorum. İsteyenler ito.org.tr den firmayla ilgili bilgiye ulaşabilirler.

İnanıp-inanmama, yedirip-yedirmeme kararı bizlerde saklı....
Yalnız hedef çocuklar olunca....
Yani bizim geleceğimiz, ülkemizin geleceği de çocuklarımızda saklı olunca.....
Bu bir oyunsa, tuzaksa kullanılan materyal- çocuklar olunca... Nasıl düşünmek gerekir ki....

İyi çalışmalar dileğiyle,
 
Sevgili Nur Hanım,

Böyle bir konuyu foruma taşıdığınız için size çok teşekkür ederim. Gerçekten çok çok önemli bir olay bu ve bu mail bana da gelmişti. Ne derece doğru olduğu şüpheli ama, neden olmasın ki de insanın kafasına takılıyor. Ben bana gelen başka bir maili sizlerle paylaşmak istiyorum.

Turkuaz su...

CocaCola nin Son Oyunu: TURKUAZ Gercegi
Dün gece eve dönerken su almak üzere markete
ugradim. " Görevliye söyle
sordum : 1,5 lt su var mi? Ama Turkuaz disinda
lütfen" Turkuaz çiktigindan beri bu sekilde su
aliyordum artik. Para verip kötü su içmeye hiç niyetim yok...
Marketteki adamin dediklerini aynen aktariyorum:
Abi ben o sudan satmiyorum. Inan ki gelen müsteriden
onda dokuzu senin söyledigin seyi söylüyor"
Peki neden halen daha satiyorlar diye sordum. Abi
turkuaz suyu, marketlere bedava veriliyor. Satarsan
kara geçiyorsun, satmazsan öylece duruyor. Ama ben satmiyorum, çünkü
alan yok".Uzun söze gerek yok; hiçkimse almazsa, hiçkimseye
satamazlar...
Lütfen okuyun, okutun!
Bir seye dikkatinizi çekmek istiyorum.Türkiye'de
bazi siseli Içme sulari dogal kaynak suyu degil. Dogal
kaynak sularinda devlete para ödemeniz gerekiyor, arti
bu tesislerin yatirim maliyeti çok yüksek...Dolayisiyla, mesela COCA COLA ne yapti?Uludag'dan
kaynak suyu arastirmalarinda maliyetleri yüksek
buldugu için BURSA/ KESTEL deki C.Cola fabrikasinda,
derin kuyu pompalariyla ovanin suyunu çekerek bunu da
tersosmos'dan geçirip filtre ederek hem Coca Cola
mesrubatini hem de TURKUAZ'i siselemeye
basladi.TURKUAZ'in etiketinin üst ve altindaki
Kahverengi seritlere dikkat edin...SOFRA ICECEGI
yazar...Devlet, C.Cola'nin uyanikligini kanuna
uydurmak ve uyanikliga yapilacak
itirazlari bertaraf etmek için böyle bir kural
çikardi...
Binlerce dönümlük tarim arazisinin bulundugu ve Coca
Cola hariç hiç bir isletmeye Derin Kuyu Pompasi çakma
IZNI VERILMEYEN Kestel ovasinda, yeraltindan çekilen
su, filtre edilip daha sonra içine bazi mineraller
katildiktan sonra Türkiye'nin en ücra kasabalarinda
bile satiliyor ve likir likir içiliyor. Bazi
yazlik kasaba ve köylerde neredeyse TURKUAZ harici
içme suyu bulamazsiniz. Çünkü dagitim agi çok güçlü...
Bayilere baski bile oldugu
yolunda duyumlar aldim.Turkuaz içmeye devam
edecekseniz, unutmayin...
Yapay bir Su Içiyorsunuz.
Bu suyu satan bütün bakkal büfe lokanta vs. ile
bizzat ve de tek tek kavga
etmis bir vatandas olarak konuya dikkatinizi
çekerim. Her tarafi dogal
kaynak sulariyla dolu memlekette, millete kuyu
suyunu zorla ve de üstüne para alarak
içiriyorlar. Içmeyin arkadaslar!



Y.Doc.Dr...Cemalettin CAMCI

Firat Universitesi Genel Cerrahi AD

Elazig-Turkiye


Saygılar,

SMMM
Dilek KARACA
 
Sevgili Nur Hanım ve Dilek Hanım,
Öncelikle bir anne olduğum için bu tür konular hemen dikkatimi çeker.Paylaştığınız için teşekkür ederim.Ama bir şeyler daha varki, sadece bunlarla kalsa ve ben almasam diyoruz. Genetiği bozulmuş buğday, mısır tohumları, gübreleme adına aşırı hormonlanmış domatesler salatalıklar vs., bazı ülkelerde kullanımı kısıtlanmış bazı ilaçların ülkemizde bonibon misali satılması, kullandığımız deodorantlardan tutun da etrafta ticari amaçlı bazı işletmelerin çevreye verdiği zararlar, yer döşemelerinde kullanılan pvc türü kimyasalların üzerinde oynayan çocuklarımız ve bizler..saymakla bitmez görünüyor.Bunlar hemen ilk etapta aklıma gelenler.Hangi birinden korunsak, yoksa düşünüp düşünüp paranoya mı yaratsak?
Bana gelince elimden geldiğince sakınmaya çalışıyorum. Her şeyi mevsiminde alıp yemek de iyidir herhalde deyip, ailemi belki koruyabiliyorumdur diye düşünüyorum.Ama İzmit'te yaşıyoruz ve fabrika atıklarının çok etkilediği bir şehirdeyiz. Hatırlarsanız eğer, yumurtalar hakkında da bir şeyler söylediler üstünden çok geçmeden bizler unuttuk. Geçen günlerde aşılar hakkında çıkan medyatik değerlendirmeler de vardı.Duyunca oğlumun tüm aşılarının tamamlandığını düşününce endişelenmeyi bırakın kanımın donduğunu hissettim. Ama, kanıtlanmış şeylerle mücadele etmeliyiz diye düşünüyorum.Medyatiklik başta TVler nette de çok yaygın.
Neyse yazdıklarım biraz dağınık görünüyor ama, ne çok yaramız var bu konuda..
Sevgiyle ve esenlikle kalın..
Tanay
 
Üst