Dahilde İşleme Rejimi Kararında Değişiklik yapılması hakkında

Ynt: Dahilde İşleme Rejimi Kararında Değişiklik yapılması hakkında

merhaba;

Konu İle ilgili size şükrü hocanın bir makalesini gönderiyorum aydınlatıcı olması dileğiyle

İyi Çalışmalar

SMMM İbrahim İNANOĞLU

BAŞLIĞA bakıp, dizgi hatası olduğunu düşünmeyin.Başlıktaki ?son şans? herhangi bir olayın dibinde değil, DİİB denilen dahilde işleme izin belgesinde ortaya çıkan son şansla ilgili.
Olayın maddi boyutu milyarlarca lira!
?DİR? VE ?DİİB?
?DİR? dediğimiz, ?dahilde işleme rejimi?nin kısaltması.
DİR, son zamanlarda adı sıkça gündeme gelen, ayrıntıları konusunda sade vatandaşın ?yabancı? olduğu ihracatçıların ise ?akraba? kadar yakın olduğu bir gümrük rejimi.
Bu rejimde, ihracatı teşvik amacıyla, firmalara ciddi bir avantaj sağlanıyor. İhracatçı firmaya; ?Arkadaş, eğer gümrük vergisi ödemeden hatta anti damping vergisi, gözetim ve kotalar gibi uygulamalara da muhatap olmadan hammadde ve yarı mamul madde ithal etmek istiyorsan, git bununla ilgili DİİB (dahilde işleme izin belgesi) ve dahilde işleme izni al, sonra teminat göstermek suretiyle ihtiyacın olan ithalatı vergisiz yap? deniliyor.
Bu gerçekten ciddi bir avantaj.
Düşünsenize, hiç KDV ödemeden, gümrük vergisi vs. ödemeden Türkiye?de üretilecek ürünle ilgili hammadde ithal edilebiliyor.
Ancak DİR olayında ?ince bir nokta? var.
İthal edilen hammadde, örneğin kumaş ise 6 ay içinde bu kumaştan elbise ya da gömlek üretilip ihraç edilecek. Buğday ithal edildi ise un üretilip ihraç edilecek. Süre bazı ürünlerde 12 ay olabiliyor.
Sonuçta, ithal edilen hammadde Türkiye?de işlem görüyor ve mamul madde (elbise, gömlek, un vs.) oluyor. Mal ihraç edildikten sonra da teminat geri alınıyor. Özetle, vergi maliyetine katlanılmadan, hammadde sağlanarak ?ihracatçıya destek? sağlanmış oluyor.
MİLYARLIK RİSK
Dahilde işleme izin belgesinde (DİİB) taahhüt ettiği tutarda ihracatı gerçekleştiren firmanın, taahhüdünü kapatmak için üç ay içinde ilgili ihracatçı birlikleri genel sekreterliğine başvurması ve elde etmişse ikincil ürün beyanında bulunması gerekiyor.
Ancak, asıl ürünle ilgili taahhüt yerine getirilmesine rağmen, üretim sırasında elde edilen ikincil ürünler gümrük idaresine beyan edilmeden iç piyasada satıldı ya da kullanıldı.
Böyle olunca, milyarlarca liralık vergi ve ceza riski doğdu.
CEZA ÜZERİNE CEZA
Bir süredir Gümrükler Kontrol Genel Müdürlüğü Kontrolörleri tarafından bu olayla ilgili inceleme yapılıyor. Rejim kapsamında elde edilen ve beyan edilmediği tespit edilen ikincil ürünlere ilişkin sadece bir sektörde incelenen 8-10 firmaya milyonlarca lira vergi ve ceza kestiler.
Sektörün tamamı incelense, ayrıca diğer sektörler de incelense, geriye dönük olarak, milyarlarca lira vergi ve ceza kesilecek.
İnceleme sonucunda; gümrük vergisi ve iki kat cezanın yanı sıra firmalara sağlanan kolaylıkların iptali, riskli firma statüsüne alınma hatta Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu yönünden soruşturma da söz konusu olabilir.
SON ŞANS NE?
Denetlemelerde, ikincil işlem görmüş ürün beyanı sorununun, Türkiye?de faaliyette bulunan ve DİİB kullanan tüm firmalar için geçerli olduğu anlaşılınca, bu konuda yeni bir kararname yayımlandı. 13 Kasım 2010 Tarih ve 2010/1025 sayılı Kararname ile; ikincil işlem görmüş ürün beyanında bulunmamış ve belgeleri kapatılmış tüm mükellefler ?ikincil işlem görmüş ürün beyanına? davet edildi.
Kararname ile ikincil ürün taahhüdü içermeden kapatılmış DİİB yani dahilde işleme izin belgesini 6 ay içinde (yani 13.5.2011?e kadar) revize ettirerek ikincil ürün beyan edenlere ceza uygulanmayacağı belirtildi.
Bu aşamada, vergilere ceza ve faiz de uygulanmayacak.
Evet... DİİB?de son şans yoksa durum çok kötü olacak...

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/16361482.asp?yazarid=82&gid=61
 
Üst