Sayın Arkadaşlar,
İş yasasının içeriği var bu konuda. Daha önce bu konuda hazırladığım bir makalede alıntıladığım bölümü buraya aktarıyorum. İş akdinin feshi ile tüm hakların da sıfırlanmış olması görüşüne Nizam dostumla katılmamla birlikte yasa maalesef böyle değil.
Sözleşmenin kesintiye uğradığı hallerde Kıdem tazminatının ödenip iş akdiyle ilgili tüm edimler yerine getirilmiş olsa da burada izin hakkının sıfırlandığını söylemek mümkün değil. Hem yasanın lafzı, hem de çeşitli yargı kararları da bu yönde. Aynı işverene bağlı yerlerde çalışma süre hesabında topluca göz önüne alınır. İş akdi sona erip aradan zaman geçtikten sonra yeni bir iş akdiyle işe başlandığında da aynı şartlar geçerlidir. Konuyla ilgili bir mahkeme kararındaki hükme sebep olan gerekçe şöyledir “Öte yandan, davanın dayanağını, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 54. maddesinin ilk fıkrasında yer alan "Yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınır" şeklindeki kural oluşturur. Gerçekten işçinin aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin yıllık izin hesabı yönünden birleştirilmesi anılan Yasa'nın amir hükmüdür.
Benzer bir düzenleme de, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi hükmüne göre halen yürürlükte olan 1475 sayılı Yasa'nın 14. maddesinin 2. fıkrasında yer almaktadır. Anılan hükümde, "İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanır" şeklinde kurala yer verilmiştir. Dairemizin istikrar kazanan uygulamasına göre, işçinin aralıklı çalışmalarında iş sözleşmesinin feshinin ardından, bir dönem için kıdem tazminatı ödenmiş olması halinde bahsi geçen çalışmaların tasfiye edilmiş olduğu sonucuna varılmaktadır. Kıdem tazminatı ödenmek suretiyle tasfiye edilen sürelerin işçinin aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde daha sonra gerçekleşen hizmet süresine eklenmesi, mümkün görülmemektedir. Buna karşın, iş sözleşmesi feshedildiği halde tazminatları ödenerek tasfiye edilmeyen hizmetlerin sonraki çalışma süresine ekleneceği, Dairemizce kabul edilmektedir. Yine işverenin ilerde daha az kıdem tazminatı ödeneme şeklinde bir uygulama içine girmesi halinde, işçi aleyhine sonuçlar doğuran bu tutumu yasalar karşısında korunmamakta ve yapılan ödeme avans niteliğinde kabul edilmektedir. “Yargıtay 9.H.D. E.2006/12556 K.2007/1252 T.30.01.2007”