Emekli Olan Personelin İşe Devamında Kıdem-Yıllık İzin Vs.Hakları!!!!!!!

Üyelik
12 Nis 2013
Mesajlar
21
Konum
KONYA
Bir personelimiz emekli oldu ve işlemlerini başlatmak için çıkışını verdik. 1 gün sonrasındada SGDP olarak tekrar işe girişini yaptık. Bu personelimizi 6 yıılık bir çalışanımızdı ve 1 ay sonrada yıllk izin hakkı 20 gün olacaktı. Şimdi yıllıkizin hesaplamlarını yaparken eski kıdemi mi baz alınacak yoksa yeni bir pesonel gibi herşeyi sıfırdan mı başlayacak. Konuyla iligili görüş ve bilgi paylaşımlarınızı bekliyorum.:confused:
 
Son zamanlarda Yargıtay emekli olan personelin tüm kıdemi ile birlikte tüm haklarını sıfırlayarak yeniden başladığını savunan ama benim katılmadığım yönde kararlar veriyor.
Yaşa da dikkat edin 50 yi geçti ise zaten 20 gün
 
Bu nokta, bu forum da önceden bir kaç defa paylaşıldı,farklı görüşler (şahsım dahil)sunulmuş idi.
Teferruata girmeyim ama bu olaya ilişkin şahsi düşüncem,kıdeminin sıfırdan başlamayacağı yönündedir.(sn.Nguroy beye katılıyorum,muhtelif kararlar yok değil,önemli olan son durum,yani Yargının bu noktada verdiği son karar dır)
Tabi ilgilinin yaşı,50 ve daha yukarı ise zaten 20 iş günü olacak.
 
Personelimiz kıdem tazminatını alacak. Bundan sonrasında personelimizin yılık izin haklarında ilk işe giriş tarihi mi baz alıncak yoksa emekli olup tekrar başlattığımız tarih mi arada tam 1 ay lık bir süre var. Ben konuyu ÇSG il müdürlüğüne danıştım. Onlar: ilk işe giriş tarihinin baz alınarak yıllık izinde kıdeminin devam ettiğin söyledi.. Yani anlaşılan arada personele sadece emekli olduğu için kıdem tazminatı verilmiş oluyor. Bugünden sonra eğer yılını doldurmadan ayrılırsa (iş kanunun kıdem hakettiren maddelerine göre) ya da biz çıkartırsak kıdem tazminatı hak etmiyor. Ancak diğer tüm hakları baki.
 
Eh madem cevabı buldunuz. Niye bize soruyorsunuz anlamadım. Müdürlüğün verdiği cevap Yargıtay içtihatlarına aykırıdır.
 
Bir personelimiz emekli oldu ve işlemlerini başlatmak için çıkışını verdik. 1 gün sonrasındada SGDP olarak tekrar işe girişini yaptık. Bu personelimizi 6 yıılık bir çalışanımızdı ve 1 ay sonrada yıllk izin hakkı 20 gün olacaktı. Şimdi yıllıkizin hesaplamlarını yaparken eski kıdemi mi baz alınacak yoksa yeni bir pesonel gibi herşeyi sıfırdan mı başlayacak. Konuyla iligili görüş ve bilgi paylaşımlarınızı bekliyorum.:confused:

Bu iletiden emeklilik nedeniyle ayrılan işciye k.tazminatı ve haketmiş olup kullanılmayan y.izin haklarının da ödenmiş olduğunu ancak önceki dönem çalışılan sürede bir yılı doldurmadığı için bu izne hak kazanılmayan süre(yani "1 ay sonrada yıllık izin hakkı 20 gün olacaktı"denilen sürenin var olduğunu anlıyorum.

Bu nokta, bu forum da önceden bir kaç defa paylaşıldı,farklı görüşler (şahsım dahil)sunulmuş idi.
Teferruata girmeyim ama bu olaya ilişkin şahsi düşüncem,kıdeminin sıfırdan başlamayacağı yönündedir.(sn.Nguroy beye katılıyorum,muhtelif kararlar yok değil,önemli olan son durum,yani Yargının bu noktada verdiği son karar dır)
Tabi ilgilinin yaşı,50 ve daha yukarı ise zaten 20 iş günü olacak.

Personelimiz kıdem tazminatını alacak. Bundan sonrasında personelimizin yılık izin haklarında ilk işe giriş tarihi mi baz alıncak yoksa emekli olup tekrar başlattığımız tarih mi arada tam 1 ay lık bir süre var. Ben konuyu ÇSG il müdürlüğüne danıştım. Onlar: ilk işe giriş tarihinin baz alınarak yıllık izinde kıdeminin devam ettiğin söyledi.. Yani anlaşılan arada personele sadece emekli olduğu için kıdem tazminatı verilmiş oluyor. Bugünden sonra eğer yılını doldurmadan ayrılırsa (iş kanunun kıdem hakettiren maddelerine göre) ya da biz çıkartırsak kıdem tazminatı hak etmiyor. Ancak diğer tüm hakları baki.

Bu olaya(soruya) ilişkin,kurum görüşüne katılmıyorum.
Bilindiği üzre;önceki çalışma dönemine ilişkin yapılan fesih neticesinde,kullanılmayan y.izin hakları/ücretleri tam olarak ödenmişse,geçen bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenmesi(doğrusu eklenerek izin hesabı yapılması)doğru değil,buna göre ilk işe giriş tarihinin baz alınması uygun olmaz,ANCAK olayımız da belirtilen"1 ay sonrada yıllık izin hakkı 20 gün olacaktı"denilmek suretiyle,önceki çalışma döneminde 1 yılı doldurmadığı için bu izne hak kazanılmayan(yani 11 ay 10 günlük süre,sanırım bu süre de son yıl çalışması içindeki süredir)işci tekrar işbaşı yapmış olduğu için (bu süre) dikkate alınmalı.Önceki dönem çalışmalarına ilişkin hakedip kullanılmayan y.izin hakları ödenmeyip tasfiye edilmemiş olsaydı, elbette ilk işbaşı yaptığı tarihin dikkate alınması gerekecekti,oysa olayımızda anlaşılan böylesi bir durum yok(var ise kurum görüşü doğru)
Netice itibariyle,yapılan fesih işlemine bağlı olarak önceki dönem kullanılmayan y.izin hakları tam olarak ödenmişse, bu olayda sadece 11 ay 10 günlük süre dikkate alınmalı diye düşünüyorum.
 
Bir personelimiz emekli oldu ve işlemlerini başlatmak için çıkışını verdik. 1 gün sonrasındada SGDP olarak tekrar işe girişini yaptık. Bu personelimizi 6 yıılık bir çalışanımızdı ve 1 ay sonrada yıllk izin hakkı 20 gün olacaktı. Şimdi yıllıkizin hesaplamlarını yaparken eski kıdemi mi baz alınacak yoksa yeni bir pesonel gibi herşeyi sıfırdan mı başlayacak. Konuyla iligili görüş ve bilgi paylaşımlarınızı bekliyorum.:confused:

Bu konu hakkında bende Şeref Bey ve Yargıtay gibi düşünüyorum maalesef :) Ancak 50 yaş kriterini de atlamamalıyız. Emekli personel 50 yaş ver üzeri ise zaten her halukarda 20 iş günü izin hakkı var. Onun dışında kendi iradesi ile "emeklilik" nedeni ile tüm haklarını alarak işten ayrılan personel yine bir dilekçe ile emekli olarak çalışmak istediğini beyan ettiğinde tüm hakları yeni işe giren personel gibi sıfırdan başlamalıdır. Burada bir hak kaybından söz edilemez kanaatindeyim.
 
Başta sn.Nguroy beyin ifade ettiği gibi,farklı kararlar var.
Bu noktada Sn.Murat YETİK beyin(Sgk-Denetmeni)"İş hukunda yıllık izin ve uygulaması"başlığı altında bir makalesi var,(alo maliye de yayımlandı)bu durumu yargı kararları ile de yorumlamış,gerçekten doyurucu,tavsiye olunur.
saygılarımla
kolay gelsin
 
Sayın Arkadaşlar,

İş yasasının içeriği var bu konuda. Daha önce bu konuda hazırladığım bir makalede alıntıladığım bölümü buraya aktarıyorum. İş akdinin feshi ile tüm hakların da sıfırlanmış olması görüşüne Nizam dostumla katılmamla birlikte yasa maalesef böyle değil.

Sözleşmenin kesintiye uğradığı hallerde Kıdem tazminatının ödenip iş akdiyle ilgili tüm edimler yerine getirilmiş olsa da burada izin hakkının sıfırlandığını söylemek mümkün değil. Hem yasanın lafzı, hem de çeşitli yargı kararları da bu yönde. Aynı işverene bağlı yerlerde çalışma süre hesabında topluca göz önüne alınır. İş akdi sona erip aradan zaman geçtikten sonra yeni bir iş akdiyle işe başlandığında da aynı şartlar geçerlidir. Konuyla ilgili bir mahkeme kararındaki hükme sebep olan gerekçe şöyledir “Öte yandan, davanın dayanağını, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 54. maddesinin ilk fıkrasında yer alan "Yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınır" şeklindeki kural oluşturur. Gerçekten işçinin aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin yıllık izin hesabı yönünden birleştirilmesi anılan Yasa'nın amir hükmüdür.
Benzer bir düzenleme de, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi hükmüne göre halen yürürlükte olan 1475 sayılı Yasa'nın 14. maddesinin 2. fıkrasında yer almaktadır. Anılan hükümde, "İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanır" şeklinde kurala yer verilmiştir. Dairemizin istikrar kazanan uygulamasına göre, işçinin aralıklı çalışmalarında iş sözleşmesinin feshinin ardından, bir dönem için kıdem tazminatı ödenmiş olması halinde bahsi geçen çalışmaların tasfiye edilmiş olduğu sonucuna varılmaktadır. Kıdem tazminatı ödenmek suretiyle tasfiye edilen sürelerin işçinin aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde daha sonra gerçekleşen hizmet süresine eklenmesi, mümkün görülmemektedir. Buna karşın, iş sözleşmesi feshedildiği halde tazminatları ödenerek tasfiye edilmeyen hizmetlerin sonraki çalışma süresine ekleneceği, Dairemizce kabul edilmektedir. Yine işverenin ilerde daha az kıdem tazminatı ödeneme şeklinde bir uygulama içine girmesi halinde, işçi aleyhine sonuçlar doğuran bu tutumu yasalar karşısında korunmamakta ve yapılan ödeme avans niteliğinde kabul edilmektedir. “Yargıtay 9.H.D. E.2006/12556 K.2007/1252 T.30.01.2007”
 
İş Kanunu M-54/1 nci fıkrası çerçevesinde yazarların yorumları faklıdır.
Faydalı olması açısından,bahsekonu karar dışında diğer kararlar:
-2008/33424 E.,2010/22100 K.
-2010/3949,2012/16695 K.
Okunması tavsiye olunur.
 
Üst