emlak vergisi' nde ceza
1 Seri N0' lu Ek Emlak Vergisi Genel Tebliği
24.04.2003 Perşembe Tarih ve 25088 (Asıl)
Kapsam
4837 sayılı Kanunun(1) 2 nci maddesiyle bir defaya mahsus olmak üzere “Ek emlak vergisi” ihdas edilmiş bulunmaktadır. Bu verginin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar aşağıda açıklanmıştır.
1. VERGİNİN KONUSU
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun(2) 1 ve 12 nci maddelerinde belirtilen bina, arsa ve araziler ek emlak vergisine tabidir.
2. MÜKELLEF
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 3 ve 13 üncü maddelerine göre, bina ve arazi vergisinin mükellefi, bina, arsa ve arazinin maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa bina, arsa ve araziye malik gibi tasarruf edenlerdir. Bina ve arazi vergisinin 2003 yılında mükellefi olanlar, ek emlak vergisinin de mükellefidirler
7. EK EMLAK VERGİSİ HAKKINDA UYGULANACAK KANUN HÜKÜMLERİ
Ek emlak vergisi hakkında 4837 sayılı Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanacaktır.
Tebliğ olunur.
MADDE 8. - 4760 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin (1) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir;
1. Bu Kanuna ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki malların; (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılmak üzere ithalatçıları veya imalatçıları tarafından tesliminde tarh ve tahakkuk ettirilen özel tüketim vergisinin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek kısmı, teminat alınmak suretiyle tecil olunur. Söz konusu malların tecil tarihini takip eden aybaşından itibaren oniki ay içinde (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılması halinde tecil olunan vergi terkin edilir. Bu hükümlere uyulmaması halinde, bu malların tecil-terkin işlemi dışındaki amaçlarla tesliminde tarh edilmesi gereken vergi tutarından, daha önce tahsil edilen verginin mahsubundan sonra kalan tutar, vade tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirlenen gecikme zammı ile birlikte alıcıdan tahsil edilir. Ancak, tecil edilen verginin 213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirtilen mücbir sebepler dolayısıyla terkin edilememesi halinde bu vergi, tecil edildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte alıcıdan tahsil edilir.
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
İSTANBUL DEFTERDARLIĞI
Vasıtalı Vergiler Gelir Müdürlüğü
Tarih :10-02-2005
Sayı : B.07.4.DEF.0.34.12.2-EMLK:50-12163
Konu : Emlak Vergisine uygulanan gecikme faizi
Sayın .....
İlgi : ........ (giriş) tarihli dilekçeniz.
Dilekçenizde, ....... Belediyesi sınırları içerisinde 3 adet eviniz olduğunu ve 1998 yılı genel beyan döneminde Emlak Vergisi Beyannamesi vererek vergilerinizi ödediğinizi ancak ilgili belediyece evlerden birine daimi muafiyet şerhi düşüldüğünden buna ilişkin Emlak Vergisini ödemediğiniz daha sonra sehven uygulandığı tespit edilen muafiyetin kaldırılıp ödenmeyen Emlak Vergisinin gecikme zammı ile birlikte tahsil edildiği belirtilerek konu hakkında bilgi verilmesi istenilmiştir.
Dilekçenizde bahsi geçen hususlarla ilgili olarak ....... Belediye Başkanlığından alınan ...... tarih ve ...... sayılı yazıda; ....... İlçesi, ......... Mahallesi, ...... Sokak, ...... ada, ...... parselde bulunan üç adet meskeninizden birine sehven daimi muafiyet şerhi konulduğundan Emlak Vergisinin tahakkuk ettirilemediği daha sonra muafiyetin sehven uygulandığının tespiti üzerine 1999, 2000, 2001, 2002, 2003 ve 2004 yıllarına ait Emlak Vergisi ile 1999 ve 2003 yıllarına ilişkin Ek Emlak Vergisinin tarh ve tahakkuk ettirilerek 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 369 uncu maddesi dikkate alınarak cezasız ancak aynı Kanunun 112 nci maddesi uyarınca gecikme faizi ile birlikte 30.11.2004 tarihinde tahsil edildiği belirtilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Yanılma” başlıklı 369 uncu maddesinde; Yetkili makamların mükellefin kendisine yazı ile yanlış izahat vermiş olmaları veya bir hükmün uygulanma tarzı hususunda, yetkili makamların görüş ve kanaatini değiştirmiş veya bu hükme ait bir içtihadın değişmiş olması halleri yanılma hali olarak belirlenmiş ve bu hallerde vergi cezası kesilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Vergi Daireleri İşlem Yönergesinin 120 nci maddesinin 1 numaralı bendinde; “Hazine zararına olan vergi hatalarının düzeltilmesinde ortaya çıkan vergi farkı düzeltme fişine dayanılarak mükelleften vergi ihbarnamesi tebliğ edilmek suretiyle aranır.” şeklinde bir düzenleme yer almaktadır.
Buna göre Hazine zararına olan sözkonusu vergi hatasının düzeltme fişine dayanılarak mükellefe vergi ihbarnamesi tebliğ edilmek suretiyle aranılması olayda ikmalen tarhiyat yapılmış olduğunu göstermektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 112 nci maddesi hükmüne göre de, ikmalen, re’sen ve idarece yapılan tarhiyatlara, tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren son yapılan tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar geçen süreler için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre tespit edilen gecikme zammı oranında gecikme faizi hesaplanması gerekmektedir.
Vergi Usul Kanununun 112 nci maddesinde hükme bağlanan gecikme faizi vergi cezası olmadığından, verginin ait olduğu dönemin normal vade tarihinden verginin kesinleştiği tarihe kadar geçen süre için gecikme faizi aranılması icap etmektedir.
Bu itibarla, 1999, 2000, 2001, 2002, 2003 ve 2004 yıllarına ait olup sehven tahsil edilmeyen Emlak ve Ek Emlak Vergisinin gecikme faizi ile birlikte tahsili yönündeki ....... Belediye Başkanlığı uygulamasında Kanuna aykırı herhangi bir durum görülmemiştir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.