fonradar

Evlilik Nedeniyle İşten Çıkan Kişinin Tazminatı

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Cemmm
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Sayın cemmm mesajlarınızdan anladığım kadarıyla hem siz hem de eşiniz 4857 ye tabi çalışanlarsınız.

Kanunun çalışanı (yani sizi ve eşinizi) işverene karşı korumaya çalışmasından neden bu kadar rahatsız oluyorsunuz.Anlamadım.
 
Halen sektörel bilginiz olmadığı halde fikir yürütüp önlemlerden bahsediyorsunuz.
Sorunu görüyoruz ama çözümü dediğiniz gibi kolay değil maalesef. Ben yerine eleman bulamamaktan bahsediyorum siz bulun diyorsunuz.
Kapıda kuyruk var da sanki biz almıyormuşuz gibi.


Etik derken iş ahlakından bahsediyorum. Sanırım siz işin içine töreleri kattığınıza göre çalıştığınız yerde kadın işçi çalıştırmıyorsunuz. Kadının çalışmayıp evine kapanma düşüncesi ülke geneli değil, sizin görüşünüz. Bence kadın toplumun her katmanında yer alır. Asıl binlerce yıllık geleneklerimizde olan da budur. Sizin geleneğimiz dediğiniz dar bir grup tarafından dayatılan Arap kültürüdür. Türk Tarihini incelerseniz kadının toplumsal hayatta ne kadar aktif olduğunu görebilirsiniz.
Sizin şirkette her personelin bir yedeği var demek ki ne kadar güzel. 1 araç var ama 2 şoför var. Biri olur ya hastalanır ya da işi bırakırsa hoooppp hemen yedek kulübesinden diğer şoför direksiyona geçiyor. Bu arada da ikisine da maaşlar yatıyor. Gayet güzel iş.
Ayrıca evlilik nedeniyle işten ayrılmasını etik değerlere aykırı bulduğumu söylemedim. Sanırım yazılarımı okurken dikkatinizden kaçtı. Sektörümüz kadın çalışan ağırlıklı olduğundan daha önce evlenip ayrılan bir dünya arkadaşlarımız oldu. Hepsi de tazminatlarını aldılar. Bunda zaten sıkıntı yok. Bir çoğunun da düğününe gidilip icabet edildi ve gerekli destek de sağlandı. Ama hiç biri işe gelmeyip sonradan gelip de bak ben evlendim ver tazminatımı demedi. Tamam bu yasal olabilir ama 3 senedir çalışıp ekmek yediğin yere böyle davranılmaz. Gideceksen haberli gidersin kimseyi mümkün olduğunca sıkıntıya sokmadan.
sn.Cemmm;
8 gün önce yazdığım şu mesajdan
...

Sizin olayınızda da , etik olmayan bir taraf yok , profesyonelce bir davranış değil haklısınız.
Diğer yandan , o kadar kritik bir noktada tek kişiye bağlı olmanın yaratabileceği sıkıntıları göremeyip tedbir almamak değilmidir tam işin sıkışık zamanında böyle bir sıkıntıyı yaşamaya yol açan sebep? O kişi rahatsızlanıp raporlu da olabilirdi.
her iş için 2 eleman alın dediğim sonucunu çıkartıyorsanız, helal olsun. Ben 2 şöför, 2 muhasebe sorumlusu, 2 kalite kontrolcu, 2 son ütücü vs alın demedim bu başlık altında hiç bir yerde. O sizin bakış açınızla değerlendirmeniz sonucunda anladığınızdır.
4 kişiden 450 kişiye ulaşan bir işletmede 5.kişi olarak çalışmaya başladım,32.yılımdayım, aynı firma,aynı işveren, yeni en az 400 çalışan arkadaşımla birlikte. Giden 400 den hiç biri de bugünkü duruma gelme yolunda bir sorun oluşturmadı. Sıkıntı yaşanmadı mı? Yaşanmazsa olmaz ki. Önemli olan o sıkıntıyı ortadan kaldırabilecek çözümü çabuk üretebilmektir.
Joker eleman lafını daha önce duydunuz mu bilmiyorum , adı joker olmasa da sizde de benzer mantıkta çalışan kişiler vardır, bir makineci olmadığında geçici olarak o işe aktarılabilecek, bir ütücü gelmediğinde ütüye geçecek personeliniz vardır diye tahmin ediyorum.
Kalite kontrolcu de gelmediğinde onun jokeri de o bandın, o bölümün şefidir, ustabaşısıdır. O bayan ayrıldığını söyledikten sonra ürettiğiniz mallarda kalite kontrol yapmamazlık olmadı değil mi?

ekmek yediğin yere böyle davranılmaz, haklısınız, ama en başından beri tek bir kişi ayrıldı diye firmanın üretimi yetiştirememesindeki yönetim tecrübesizliğini / eksikliğini / hatasını o ayrılmaya bağlayan düşünce tarzınızın yanlış olduğunu anlatmaya çalışıyorum ben, ha ayrılan kaliteci yerine 2 tane aldık, biri kaçarsa diğeri var artık deseydiniz de söyleyeceğim çok farklı anlamda olmayacaktı. O da hatalı bir davranış olurdu.

Konuya yaklaşımınız bana '' yılan kendi eğriliğini bilmez, deveye boynun eğri der'' atasözünü hatırlatıyor sadece.
 
............en azından empati kurarak karşı tarafı düşünme,bir vefa olayı var bizim kültürümüzde,tabi yasal açıdan bu zorunluluk yok,düşünülmüyor/düşünülmeyecekse o zaman yapacakta bir şey kalmıyor.
sn.arkadaşlar
Takdir edersiniz ki söylenen her söze karşı söylenecek bir söz her zaman olur ve bunun sonucu da yok,olsa da bir noktadan sonra bir manası kalmaz ve iş çığırından çıkar.
Katılırsınız veya katılmazsınız,aslında varılan nokta,yukarıda kısaca alıntıladığım boyuttur.
Şöyle veya böyle,doğrudur yada yanlış,neticede taraflardan biri,bir karar verir ve veriyor.
Bir zamanlar,
sözleşme ,çek,senet olmaksızın SÖZ ile mal ve hizmet alımı yapılır ve yine SÖZ ile bedelleri ödenir iken,bugün ki halimizi görüyorsuz,
şimdi ise ,
bu olayımızdaki bu durumu paylaşmanın artık bir anlamı yok.
 
Sayın cemmm mesajlarınızdan anladığım kadarıyla hem siz hem de eşiniz 4857 ye tabi çalışanlarsınız.

Kanunun çalışanı (yani sizi ve eşinizi) işverene karşı korumaya çalışmasından neden bu kadar rahatsız oluyorsunuz.Anlamadım.

Evet ben ve eşim dediğiniz gibi işveren değil çalışanız. Ama çalışan olmak karşı tarafı anlamamayı gerektirmez. Dolayısıyla işveren olup çalışanı anlamamayı da eleştiririm. Maksat ne şiş yansın ne kebap misali işe yani ekmek teknesine saygı gösterilmesidir. Rahatsızlığımın kaynağı budur.

sn.Cemmm;
8 gün önce yazdığım şu mesajdan
her iş için 2 eleman alın dediğim sonucunu çıkartıyorsanız, helal olsun. Ben 2 şöför, 2 muhasebe sorumlusu, 2 kalite kontrolcu, 2 son ütücü vs alın demedim bu başlık altında hiç bir yerde. O sizin bakış açınızla değerlendirmeniz sonucunda anladığınızdır.
4 kişiden 450 kişiye ulaşan bir işletmede 5.kişi olarak çalışmaya başladım,32.yılımdayım, aynı firma,aynı işveren, yeni en az 400 çalışan arkadaşımla birlikte. Giden 400 den hiç biri de bugünkü duruma gelme yolunda bir sorun oluşturmadı. Sıkıntı yaşanmadı mı? Yaşanmazsa olmaz ki. Önemli olan o sıkıntıyı ortadan kaldırabilecek çözümü çabuk üretebilmektir.
Joker eleman lafını daha önce duydunuz mu bilmiyorum , adı joker olmasa da sizde de benzer mantıkta çalışan kişiler vardır, bir makineci olmadığında geçici olarak o işe aktarılabilecek, bir ütücü gelmediğinde ütüye geçecek personeliniz vardır diye tahmin ediyorum.
Kalite kontrolcu de gelmediğinde onun jokeri de o bandın, o bölümün şefidir, ustabaşısıdır. O bayan ayrıldığını söyledikten sonra ürettiğiniz mallarda kalite kontrol yapmamazlık olmadı değil mi?

ekmek yediğin yere böyle davranılmaz, haklısınız, ama en başından beri tek bir kişi ayrıldı diye firmanın üretimi yetiştirememesindeki yönetim tecrübesizliğini / eksikliğini / hatasını o ayrılmaya bağlayan düşünce tarzınızın yanlış olduğunu anlatmaya çalışıyorum ben, ha ayrılan kaliteci yerine 2 tane aldık, biri kaçarsa diğeri var artık deseydiniz de söyleyeceğim çok farklı anlamda olmayacaktı. O da hatalı bir davranış olurdu.

Konuya yaklaşımınız bana '' yılan kendi eğriliğini bilmez, deveye boynun eğri der'' atasözünü hatırlatıyor sadece.

Dediğiniz gibi joker bazı elemanlar var ama daha önce de bahsettiğim üzere kalifiye eleman sıkıntısı çok çok büyük. 3 sene önce 90 kişi üzerindeyken şu anda 53 kişiyiz. Neredeyse yarı yarıya azaldık. Sadece biz de değil. Kapanan iş yerleri var veya küçülen. Herkeste kalifiye eleman sıkıntısı var. Alttan yetişen bir nesil yok maalesef. Bu da belirttiğiniz tedbirleri almayı zorlaştırıyor. Bu tip özellikli iş yapanlar da parça başı ve çoğunlukla sigortasız çalışan kişiler ve adamlar nasılsa piyasa bize muhtaç diye burunlarından kıl aldırmıyorlar. Çünkü çoğu kişi kendilerine muhtaç. Bunlar da piyasayı bozuyor ve normal ssk lı çalışmak isteyen kişi azalıyor. Millet tutturmuş yeşil kart falan aman yeşil kart iptal olmasın diye ssk lı çalışmak istemiyor. İlik makinesinde çalışacak kişinin kapasitesinin olması lazım. Bu da zor çünkü bizim sektörde eğitim seviyesi çok düşük. Anlatılanı anlayacak kapasitede olması lazım çünkü ilik makinesini yanlış kullanırsan iş neredeyse çöp oluyor. Düzeltmek için yeniden kumaş kesmek lazım. İş akışının en başına dönülmesi lazım yani. Ha geçiş sürecinde dışarıdan takviye aradık ama parça başı çalışanların hepsi bir yerlerde çalışıyordu ve gelemediler. Usta başı da tek başına yetişemedi. Zaten işteki ilik sayısı fazla olduğundan kendisi de destek veriyordu bu çıkan arkadaşa. İşin özü tedbir almak öyle sanıldığı kadar kolay olmuyor maalesef.

sn.arkadaşlar
Takdir edersiniz ki söylenen her söze karşı söylenecek bir söz her zaman olur ve bunun sonucu da yok,olsa da bir noktadan sonra bir manası kalmaz ve iş çığırından çıkar.
Katılırsınız veya katılmazsınız,aslında varılan nokta,yukarıda kısaca alıntıladığım boyuttur.
Şöyle veya böyle,doğrudur yada yanlış,neticede taraflardan biri,bir karar verir ve veriyor.
Bir zamanlar,
sözleşme ,çek,senet olmaksızın SÖZ ile mal ve hizmet alımı yapılır ve yine SÖZ ile bedelleri ödenir iken,bugün ki halimizi görüyorsuz,
şimdi ise ,
bu olayımızdaki bu durumu paylaşmanın artık bir anlamı yok.

Evet çok haklısınız. Eskiden senet sepet olmasa bile bir güven duygusu, bir iş ahlakı, borcunu zamanında ödeyemeyince insanlara afakanlar basardı. Şimdi herkes rahat. Kimsenin kimseye itimatı kalmadı. Allah sonumuzu hayır etsin inşallah.
 
Üst