Geçici beyanname nasıl yapılır.?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan larem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ynt: geçici

Selamlar
Sormak istediğinizi sorun,elbette bilgimiz varsa yardımcı oluruz.
Saygılar
 
Ynt: Geçici beyanname nasıl yapılır.?

birinci adım 9. aylık kümülatif mizanı cekin.

iki, bu mizan uzerinden gelir tablosu ve bilancoyu olusturan vergi hesabi bunun uzerinden yapilacak.

bu arada amortismandan tutun da hesap planinda ne kadar hesap var ise sıfır bakiye verecek şekilde kapatacaksınız.

arada sormak istediginiz bir sey var ise hesaplarla ilgili yardim edelim.
 
Ynt: Geçici beyanname nasıl yapılır.?

myardimli ' Alıntı:
birinci adım 9. aylık kümülatif mizanı cekin.

iki, bu mizan uzerinden gelir tablosu ve bilancoyu olusturan vergi hesabi bunun uzerinden yapilacak.

bu arada amortismandan tutun da hesap planinda ne kadar hesap var ise sıfır bakiye verecek şekilde kapatacaksınız.

arada sormak istediginiz bir sey var ise hesaplarla ilgili yardim edelim.
İnsanı ;Yarım doktor candan, yarım hoca dinden edermiş.
Bütün hesaplar niçin kapatılıyor anlamadım. Yıl sonu kapanış maddesini mi yapıyoruz.
 
Ynt: Geçici beyanname nasıl yapılır.?

Özür diliyorum iki iş arasında yazdım açıklayıcı olmamış.

sıfır bakiyeden kastettiğim, hesapları kontrol edip, maddi hata varsa duzeltmeniz, üretim yapılıyor ise maliyet fişlerini kontrol etmek, gelecek aylara giderlerin fişlerini kesmek,
akabininde yansıtma fişleri kesmeniz tabii faydanıza olur bazıları yıl sonunda kesiyor ben her dönem yansıtmaları kesiyorum, gelir tablosundaki hesaplar için sıfır bakiyeyi bu anlamda söyledim.

spesifik bir sorunuz var ise onu sorun arzu ederseniz, genel anlamda nasıl başlamak gerekiyor adım adım işlemleri soruyorsanız bunu açıklayacak üstadlar da vardır.
 
Ynt: Geçici beyanname nasıl yapılır.?

Selamlar
sayın myardımlı özür dileyerek soruyorum.Dönem sonlarında yansıtmaları kesiyorum demişsiniz.Yansıtma maddelerini mi kastettiniz yoksa yansıtma kapanışlarını mı..Eğer kapanışları kastetmişseniz bu hatalı bir işlem olacaktır.Geçici vergi dönem sonlarında gider ve maliyet hesapları sıfırlanmaz.yansıtmalar yapılır ve bırakılır,kapanış işlemleri yıl sonunda (ara dönem kapanışı olmadıkça) yapılır.Ana konu bu değil tabiki sadece dikkatimi çekti.
Bu arada soru ve konu sahibi ortalarda yok :)
 
Ynt: Geçici beyanname nasıl yapılır.?

myardimli ' Alıntı:
Özür diliyorum iki iş arasında yazdım açıklayıcı olmamış.

sıfır bakiyeden kastettiğim, hesapları kontrol edip, maddi hata varsa duzeltmeniz, üretim yapılıyor ise maliyet fişlerini kontrol etmek, gelecek aylara giderlerin fişlerini kesmek,
akabininde yansıtma fişleri kesmeniz tabii faydanıza olur bazıları yıl sonunda kesiyor ben her dönem yansıtmaları kesiyorum, gelir tablosundaki hesaplar için sıfır bakiyeyi bu anlamda söyledim.

spesifik bir sorunuz var ise onu sorun arzu ederseniz, genel anlamda nasıl başlamak gerekiyor adım adım işlemleri soruyorsanız bunu açıklayacak üstadlar da vardır.
bulent249 ' Alıntı:
myardimli ' Alıntı:
birinci adım 9. aylık kümülatif mizanı cekin.

iki, bu mizan uzerinden gelir tablosu ve bilancoyu olusturan vergi hesabi bunun uzerinden yapilacak.

bu arada amortismandan tutun da hesap planinda ne kadar hesap var ise sıfır bakiye verecek şekilde kapatacaksınız.

arada sormak istediginiz bir sey var ise hesaplarla ilgili yardim edelim.
İnsanı ;Yarım doktor candan, yarım hoca dinden edermiş.
Bütün hesaplar niçin kapatılıyor anlamadım. Yıl sonu kapanış maddesini mi yapıyoruz.

aynen :)
 
Ynt: Geçici beyanname nasıl yapılır.?

Merhaba,

Sayın twolf,

Gelir tablosunda Faaliyet giderleri kismindaki hesapları devrediyorum.
Ar-ge ,Pazarlama, GUG bahsettigim mevzu 700 den 600 e atiyorum.
fakat cok da onemli degil bunun fisini sene sonunda kesiyorlar ben tertipli olsun diye gecici de kesiyorum.

hoscakalin.
 
Ynt: Geçici beyanname nasıl yapılır.?

kullandığınız programın müşteri temsilcilerinden yardım alabilirsiniz
 
Ynt: Geçici beyanname nasıl yapılır.?

Selamlar sayın larem.
Eksik olduğunuz konuyu tam anlayamadım.
Programda beyana aktarmada mı eksiksiniz.Yoksa genel anlamda beyanı hazırlamakta mı?
Programsal eksikliğiniz varsa,bunu programcınızla görüşmelisiniz.Mevzuatta eksikliğiniz varsa sorularınızı sorun,bilgimiz dahilinde yardımcı oluruz.
Bu arada büyük harf kullanmamaya çalışın.
Saygılar
 
Ynt: Geçici beyanname nasıl yapılır.?

twolf ' Alıntı:
.........Geçici vergi dönem sonlarında gider ve maliyet hesapları sıfırlanmaz.yansıtmalar yapılır ve bırakılır,kapanış işlemleri yıl sonunda (ara dönem kapanışı olmadıkça) yapılır......
Neden kapanmaz? Kapansa ne olur?
 
Ynt: Geçici beyanname nasıl yapılır.?

Gelir tablosunu nasıl çıkarıcaksınız?
 
Ynt: Geçici beyanname nasıl yapılır.?

rooniin ' Alıntı:
twolf ' Alıntı:
.........Geçici vergi dönem sonlarında gider ve maliyet hesapları sıfırlanmaz.yansıtmalar yapılır ve bırakılır,kapanış işlemleri yıl sonunda (ara dönem kapanışı olmadıkça) yapılır......
Neden kapanmaz? Kapansa ne olur?

Bununla ilgili okuduğum bir yazı vardı ama şu an aradım bulamadım.Müsait zamanımda tekrar arayacağım.Fakat şunu söyleyebilirim.
"İşletmenin sürekliliği" ve "dönemsellik kavramı gereği" bu işlemlerin yapılacağını biliyorum.Sürekliliğin ve dönemselliğin esas olduğunu göstermek anlamında gider ve maliyet hesaplarının ancak net kar veya zarara ulaşma anında kapatılması gerektiğini biliyorum.Hakeza bu hesapların kapanışıyla ilgili tüm yorumlarda dönem sonları (yıl sonları) baz alınarak yapılmaktadır.
Yorumları bulduğum anda paylaşacağıma emin olabilirsiniz.
Ayrıca 7'li hesapları dönem sonlarında kapatıyorsanız 6'lı maliyet hesaplarını da kapatmalısınız o halde...
Saygılar
 
Ynt: Geçici beyanname nasıl yapılır.?

konuyla çok alakalı değil ama motorsikletlerde amortisman normal yöntemlemi yoksa kıst yöntemlemi ayrılacak ?
Ben 14/06/2011 de alınan motora normal yöntemle amortisman ayırmısım da :(
 
Ynt: Geçici beyanname nasıl yapılır.?

arkadaşlar bu konuda bilgi verirseniz sevinirim.
Babam 2008 yılında vefat etti.
Veraset ilamını verdik ve tapulu olan yerleri aile adına ( 4 hisseli ) aldık.Babam adına vergi ve ruhsatı kayıtlı olan iş yerinin vergi ve ruhsat devrini yapmayı unuttuk.İşyeri halen babamız adına kayıtlı ve bu tarihe kadar olan tüm vegileri tam ve eksiksiz ödedik(2008-2009-2010-2011 yılları ).Buna rağmen işyerinin vergi numarasını kapatıp yeni bir vergi numarası alarak çalıştırmaya devam etmek istiyoruz.Tüm varisler ayrı ayrı beyan vermemiz gerekiyormuş bilmediğimizden vermedik. Usülsüzlük cezası çok tutuyormuş bu konuda ne yapmamız gerekir.
 
Ynt: Geçici beyanname nasıl yapılır.?

acemi:) ' Alıntı:
konuyla çok alakalı değil ama motorsikletlerde amortisman normal yöntemlemi yoksa kıst yöntemlemi ayrılacak ?
Ben 14/06/2011 de alınan motora normal yöntemle amortisman ayırmısım da :(

Geçte olsa cevaplayalım..
Kıst amortisman uygulaması sadece binek otomobillere tanınmıştır.Normal amortisman ayırmakla doğru yaptınız.
Saygılar
 
Ynt: Geçici beyanname nasıl yapılır.?

yagmur611 ' Alıntı:
arkadaşlar bu konuda bilgi verirseniz sevinirim.
Babam 2008 yılında vefat etti.
Veraset ilamını verdik ve tapulu olan yerleri aile adına ( 4 hisseli ) aldık.Babam adına vergi ve ruhsatı kayıtlı olan iş yerinin vergi ve ruhsat devrini yapmayı unuttuk.İşyeri halen babamız adına kayıtlı ve bu tarihe kadar olan tüm vegileri tam ve eksiksiz ödedik(2008-2009-2010-2011 yılları ).Buna rağmen işyerinin vergi numarasını kapatıp yeni bir vergi numarası alarak çalıştırmaya devam etmek istiyoruz.Tüm varisler ayrı ayrı beyan vermemiz gerekiyormuş bilmediğimizden vermedik. Usülsüzlük cezası çok tutuyormuş bu konuda ne yapmamız gerekir.

Selamlar
Konunun yeri burası değildir.Yetkililer tarafından ilgili bölüme taşınacaktır.
Sorunuza şöyle bir yorumda bulunabilirim.
Öncelikle sorununuz bir meslek mensubuyla karşılıklı görüşülerek hallolunacak bir konudur.Ölüm dolayısıyla mükellefiyet devri zaten karışık ve prosedürü olan bir konudur.Kaldı ki aradan 4 yıla yakın bir zamanın geçmesi kanuni yükümlülüklerin yerine getirilmemesi olayı biraz daha zora sokacaktır.ölümden bugüne tüm borç ve vergilerin ödenmesi lehinize olsa da bildirim yükümlülüklerini süresi içinde yerine getirmediğinizden usulsüzlük cezaları ile karşılacağınız muhakkaktır.Kesilecek usulsüzlük cezaları konusunda bişey diyemem.Şu anda bir öngörüde bulunmak mümkün değildir.Ancak bir nebze bilgilenmeniz açısından aşağıdaki yazıyı okumanızı tavsiye ederim.Bu konuda tam olarak ne yapılması gerektiği burada anlatlımayacak kadar teferruatlıdır.

Alıntıdır

MÜKELLEFİYETİN VE TİCARİ İŞLETMENİN ÂKIBETİ

Bu yazıda, ticari, zirai yada serbest meslek faaliyetlerinden ötürü gelir vergisi mükellefi olan bir kişinin ölümü halinde mükellefiyetinin ve sahibi olduğu işletmenin hukuki durumunda ?ölüm? nedeniyle doğacak sonuçlar konu edilmiştir.

I-Mükellefin Ölümü Halinde Mükellefiyetin Durumu

1- Ölüm işi bırakma hükmündedir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28. maddesine göre kişilik, ölümle sona erer. Vergi Usul Kanunun 164. maddesinde ise; ?Ölüm işi bırakma hükmündedir. Ölüm mükellefin mirası reddetmemiş mirasçıları tarafından vergi dairesine bildirilir. ...? hükmü yer almaktadır.

Mükellefiyetin bir hak ve borçlar/görevler bütünü olduğu düşünüldüğünde, mükellefin ölümünün hak ve borçları tamamen ortadan kaldıran bir durum olmadığı, VUK?da tanımlanmış bir müessese olan ?işi terk? hükmünde olduğu belirtilmektedir.Bu durumda ölen mükellef için işi terkin sonuçları kaim olur. İşi terkte, mükellefin ödevleri sona ermez. Başta hesap dönemi başlangıcı ile , ölüm (işi terk) tarihi arasındaki sürenin ?kıst hesap dönemi? yerine geçmesi ve işi terk tarihi itibariyle çıkarılacak hesap özeti yada gelir tablosu üzerinden belirlenecek kazanç üzerinden gelir vergisi beyannamesi verilmesi olmak üzere bir dizi yükümlülük devam eder. Bu yükümlülüklere aşağıda yer verilecektir.

2-Mükellefin ödevleri mirasçılara geçer.

Türk Medeni Kanununun 599. maddesine göre ?mirası reddetme? hakkı saklı kalmak şartıyla ölen kişinin hak ve borçları ?kül? halinde mirasçılarına ?kendiliğinden? geçer. Ölenin hak ve borçlarının yine ?kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar ve borçlar? dışında ?miras ortaklığı? adını alan mirasçılara geçmesi, TMK?da yada özel kanunlarında yer alan ?tescil?, ?bildirim? gibi şekil şartlarına bağlılığı ?hak doğurucu? değil, ?bildirici? nitelik taşır .

VUK?nun Vergi Sorumluluğu bölüm başlığı altında mirasçıların sorumluluğunu düzenleyen 12. maddesinde de TMK?na paralel olarak şu hüküm yer almaktadır: ?Ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer. Ancak, mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar?.

VUK madde 12?de yer alan hüküm TMK?nın 641. maddesinde yer alan hükümden (müteselsil sorumluluk) farklı olarak, ?miras ortaklığının genel sorumluğunu? esas kabul etmekle birlikte ?mali sorumluluk yönünden? mirasçılardan her birini, ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu tutarak ?sınırlandırıcı? bir sorumluluk ihdas etmiştir.
Aşağıda bu sorumluluklar tek tek irdelenmiştir.

2.a-Genel Sorumluluk:

VUK, 8. maddesinde ?vergi sorumlusu?nu , verginin ödenmesi bakımından, alacaklı vergi idaresine karşı muhatap olan kişi olarak tanımlamış ve ?bu kanunun müteakip maddelerinde geçen mükellef tabiri vergi sorumlularına da şamildir? hükmüne yer vererek açık bir dil oluşturamamakla birlikte; 10, 11, 12. ve diğer maddeleri bütünü ile kavrandığında ?vergi sorumluluğunun? vergiyi doğuran olayla doğrudan ilgisi olmayan kişilerin de vergilendirme sürecine ilişkin şekli ve maddi yükümlülükler ile muhatap edilmesi ve vergi borcu yüklenebilmesi sonucunu doğuran ve kamu hukukunun devlet lehine tek taraflı cebriliğinden kaynaklanan bir müessese olduğu anlaşılmaktadır.

VUK?nun 12. maddesinde mirasçıların genel sorumluluğu mükelleflerin ödevleri olarak belirlenmiştir.

Mirasçıların sorumluluğunu, TMK?da yer alan hükümler çerçevesinde ?mirasçılık? sıfatının oluşması için ?gerek şart?lara uygun belirlemek gerekmektedir. Örneğin sorumluğun başlangıcı her zaman ölüm tarihi olmayabilir; ölümün yada mirasçı olunduğunun haber alınması tarihi ?mirasçılık? sıfatının başlama tarihidir.

Bu durumda mirasçıların ölen kişinin mükellefiyetine ilişkin belli başlı ödevleri şöyle sıralanabilir:

2.a.1-Bildirimler:

1- Ölümü bildirme: Vergi Usul Kanunun 164. maddesine göre mükellefin ölümünün mirasçılardan herhangi biri tarafından bildirmesi diğer mirasçıları bu ödevden kurtarır. Burada bildirimin yapılacağı süre önem kazanmaktadır.

İşi terkte olağan bildirme süresi olan 1 aylık süre (VUK madde 168/1) yanında, VUK madde 16?da, Süreler bölüm başlığı altında ?Ölüm Halinde Sürenin Uzaması? madde başlığı taşıyan ? Vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine üç ay eklenir? hükmüyle birlikte düşünüldüğünde bu süre 4 aylık süre anlamına gelir.

Mirası reddetmemiş mirasçılar mükellefin ölümünü, ölüm tarihinden itibaren 4 aylık süre sonuna kadar bildirmek zorundadırlar. Mirasçılardan birinin ifası ile kalkan bu sorumluluğun, yerine getirilmemesi durumunda her bir mirasçı ayrı ayrı olmak üzere VUK madde 352/II-4?te yer alan usulsüzlük fiilini işlemiş sayılır.
Bu arada, VUK madde 150?de belirtilen resmi makamlarla gerçek ve tüzel kişilerin, muttali oldukları ölüm vakalarını vergi dairesine yazı ile bildirmeye mecburiyetleri olduğunu burada anmak gerekir.

2- Miras ortaklığının işletmeyi sürdürme iradesini bildirme: Miras ortaklığının ölen mükellefin sahibi olduğu işletmenin faaliyetini sürdürüp sürdürmeyeceğine dair iradelerini bildirmeleri de önem taşımaktadır. Bu irade bildiriminin yapılmaması halinde vergi idaresi işletmenin fiilî durumunu esas alacak ve işletme ?fiilen? ?herhangi bir şekilde sürdürülüyor? ise miras ortaklığının mükellefiyet tesisini resen yapmak yetkisinde olabilecektir.

2.a.2-Beyannameler:

1. Aylık (KDV, Muhtasar vd.) / Yıllık (Gelir Vergisi) Beyannamelerin verilmesi: Ölen mükellefin ölüm tarihine kadar faaliyette bulunduğu önceki aylara/yıllara ait verilmemiş aylık/gelir vergisi beyannameleri ile ölüm tarihinde içinde bulunulan ayın/yılın başlangıcı ile ölüm tarihi arasındaki döneme tekabül eden kıst dönem beyannamelerinin verilmesi mirasçılara geçen ödevlerdendir.

Kıst dönem gelir vergisi beyannamesinin verilme süresi için Gelir Vergisi Kanununda özel bir düzenleme vardır. GVK madde 92, Yıllık Beyannamenin Verilmesi: Bir takvim yılına ait beyanname, ??? Takvim yılı içinde memleketi terk edenlerin beyannameleri memleketi terke takaddüm eden 15 gün, ölüm halinde, ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde verilir.

Diğerleri için kendi mevzuatında belirlenen süreye VUK madde 16 gereğince eklenecek 3 aylık süre sonuna kadar verilmesi gerekir.

Geçici vergi yönünden özellik arzeden durum; GVK mükerrer 120. maddede yer alan ?işi terkten sonra geçici vergi ödenmez? kuralı uyarınca ölen mükellefin ölüm tarihi itibariyle içinde bulunulan geçici vergi dönemine ait geçici vergi beyannamesinin verilmeyeceği ve geçici vergi ödenmeyeceğidir. Doğal olarak, aynı takvim yılı içinde önceden ödenmiş geçici vergilerin kıst dönem gelir vergisinden mahsup imkanı vardır.

2.a.3-Muhafaza ve İbraz Ödevleri:

Ölen mükellefin faaliyette bulunduğu dönemlere ilişkin yasal defter ve belgelerinin muhafaza ve ibraz yükümlülüğü, mükellefin muhafaza ve ibraz yükümlülüğünü belirleyen şartlar çerçevesinde (VUK madde 253-256) mirasçılarına geçmektedir. Türk Ticaret Kanunun 68. maddesi de ?hakiki şahıs olan tacirin ölümü halinde mirasçıları? defter ve kağıtları?.gereğince saklamakla mükelleftirler? ifadesiyle mirasçıların sorumluluğu ilkesini desteklemektedir.

2.a.4-Mükellefiyete İlişkin Diğer Ödevler:

Anılanların dışında da VUK ?ta mükellefin ödevleri arasında sayılabilecek bir çok şekli ve maddi yükümlülük vardır.

Ancak, esasen miras ortaklığına yüklenen sorumluluklar, işletmenin faaliyetine devam edilmemesi durumunda izaha ve tefsire muhtaç hale gelir. İşletmenin faaliyetini ?aynen? devam ettirecek mirasçı yada mirasçılar için aşağıda açıklanacağı üzere işletmeden doğan tüm yükümlülükler özünde değişmeden devam edecek, birtakım ?bildirici? sonuç doğuran tescil işlemlerine gerek duyulacaktır.

2.b-Mali Sorumluluk:

TMK?da mirasçıların miras bırakanın borçlarından sorumluğu ?müteselsil sorumluluk? olarak düzenlenmiş iken, VUK ?ta mirasçılardan her birini vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu tutarak ?sınırlandırıcı? bir sorumluluk esas alınmıştır.

2.b.1-Mirasçıların Vergi Borçlarından Sorumluluğu:

Ölen mükellefin tüm vergi borçları, veraset ilamı esas alınarak her bir mirasçıya düşen miras payı oranında hesaplanacak ve her bir mirasçı için ayrı ayrı tarh, tebliğ ve tahakkuk ettirilerek takibi yapılacaktır.

2.b.2-Ödeme Süresi:

Mükellefin ölümü halinde mükellefiyetinden doğan vergilerin ödeme sürelerine ilişkin düzenleme VUK Madde 112 de aşağıdaki gibi yer almıştır.

?Memleketi terk ve ölüm gibi mükellefiyetin kalkmasını mucip haller dolayısıyla beyan üzerine tarh olunan vergiler, beyanname verme süreleri içinde ödenir.

Mükellefin, vadeleri mezkur süreden sonra gelen vergileri de aynı süre içinde alınır.

Memleketi terk edenlerin, ölenlerin veya benzeri haller dolayısıyla mükellefiyetleri kalkanların ikmalen, re'sen veya idarece tarh olunan vergileri tahakkuk tarihinden başlayarak bir ay içinde ödenir.?

Görüleceği üzere, VUK bir yandan madde 16 gereği beyanname verme süresinin uzaması sebebiyle tahakkuk etmemiş vergilerin tahakkuk ve ödeme sürelerini uzatırken bir yandan da daha önce tahakkuk etmiş ancak vadesi gelmemiş borçları bu süreye bağlayarak (bazı durumlarda) vadeyi öne almış-kısaltmış olmaktadır.

6183 sayılı kanunun 50. maddesi gereğince, mirasçılar adına miras bırakanın amme borçlarından dolayı takip işlemlerinin miras hukukundan kaynaklanan bekleme süresine (terekenin ve mirasçılığın kesinleşmesi) kadar geri bırakılacağı hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm, miras bırakanın ölümü ile mirasçılığın kesinleşmesi tarihleri arasında ?gecikme cezası? uygulanmayacağı anlamına da gelir.

2.b.3-Mirasçılara Tebliğ:

Verginin tahakkukunun ve cebri tahsil aşamasına geçilmesinin bir önkoşulu olarak önem taşıyan tebliğ, VUK vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesi olarak tanımlanmıştır.

Mirasçılara yapılacak tebliğde önemli olan husus mirasçılığın kesinleşmesinden önce tebliğ yapılmasını gerektiren bir durumun olması (örneğin zamanaşımı) durumunda, tebliğin kime yapılacağıdır.Burada çözümü yine miras hukukunda aramak gerekir. Miras ortaklığının temsil yetkisi, ortakların iradesini sulh mahkemesine beyanla sağlanabilir. Sulh Mahkemesi bir tereke görevlisi atayabilir tereke mallarını yönetmek üzere kayyım atayabilir. Bütün bu durumlarda tebliğin temsil konumunda olanlara yapılması ?miras ortaklığını? bağlayıcı sonuç doğurur, onun dışında mirasçılardan her birine yapılacak tebliğ, yalnızca tebliğ edilenle sınırlı sonuç doğurur.

3- Mükellefin ölümü halinde adına kesilen/kesilecek vergi cezaları düşer.

VUK Madde 372?de net olarak ifadesini bulan bu ilke ?cezaların şahsiliği? kuralının doğal uzantısıdır. Mükellefin ölümü halinde, mükellefin fiil ve işlemlerinden kaynaklanan ve kesilmiş/tahakkuk etmiş ve kesilecek / tahakkuk edecek usulsüzlük, özel usulsüzlük, vergi ziyaı vb. vergi cezaları kesilmez, kesilmişse terkin edilir. Burada ?gecikme zammı ve faizinin? bir vergi cezası olmadığı dikkatte tutulmalıdır.

II-Mükellefin Ölümü Halinde Ticari İşletmenin Durumu

1-İşe Devam Edilmemesi Durumu:

Ferdî ticari işletme, bir tüzel kişilik değildir. Ancak vergi hukuku, vergi uygulamasında ?muhasebenin temel kavramlarında ifadesini bulduğu haliyle?, işletmenin sahibinden ayrı bir kişiliği olduğunu kabul eder. Buna gerçek kişilik, tüzel kişilik(hükmî şahsiyet) yanında vergi hukukuna özgü ?işletme kişiliği? diyebiliriz. Bu yaklaşım, işletme sahibinin işletmeden mal ve para çekmesinin vergilendirilmesi, aktife kayıtlı olmayan demirbaşın işletmeyle ilgisinin kurulmaması gibi müesseselerle ayrıntıda da düzenlenmiştir. İşletme kişiliği, kişinin hak ve ödevleri dışında ?hak ve ödevler?in öznesi olabilecek bir ?mal topluluğu?dur.

Ölümün kişiliği sona erdirmesi, kural olarak ?gerçek kişinin sahibi olduğu? işletmenin de kişiliğinin sona ermesinin beklendiği anlamına gelir. Ancak vergi hukuku, sahibinin ölmesine rağmen ?işletme kişiliği? dediğimiz bu ?mal topluluğunun? belirli koşullarda ?hak ve ödevlerin? öznesi kalarak devamına cevaz vermektedir. Aşağıda bu durum açıklanacaktır.

Ferdi ticari işletme sahibi bir mükellefin ölümü üzerine mirasçıların iradesi bu işletmeyi devam ettirmemek yönünde tezahür eder ise işletme kişiliği de sona erer ve bu ticari işletme bünyesindeki hak ve borçlar ölüm tarihi itibariyle çıkarılacak hesap durumu/ bilanço üzerinden değeri belirlenebilecek bir mal varlığına yada borca dönüşür.

2-İşe Devam Edilmesi Durumunda Özellik Arzeden Haller:

2.1- İntikal Eden İşletmeden Doğan Değer Artış Kazancı ve KDV Hesaplanması:

GVK 81/1 Aşağıdaki yazılı hallerde değer artış kazancı hesaplanmaz:

1- Ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde, kanuni mirasçılar tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin kayıtlı değerleriyle(bilanço esasına göre defter tutuluyorsa bilançonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınması. ....

Yasa metninde geçen ?kanuni mirasçılar tarafından? ve ?mirasçılar tarafından? ifadelerini ?kanunun ruhu? ile yorumladığımızda, ?kanuni ve mansup mirasçıların tamamı yada içlerinden bir veya birden fazla mirasçı? olarak anlamak gerekmektedir. Yani GVK madde 81/1?de vergilendirilmeyeceği ifade edilen işletme devrinin, miras ortaklığının bütünü olmak zorunluluğu yoktur. Mirasçıların terekeyi paylaşması miras hukukunda düzenlenmiştir. Vergi idaresine

karşı mirasçılardan bir yada birkaçının işletmeyi devraldığını beyan etmesi ve devralanların veraset ilamında adı geçenlerden olması idarenin bu beyana itibar etmesi için yeterlidir .

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalar bölüm başlığı altındaki 17/4-c maddesinde, Gelir Vergisi kanunun 81. ve Kurumlar Vergisi Kanunun 37 ve 39. maddelerinde belirtilen işlemler için KDV hesaplanmayacağı hüküm altına alınmıştır.

2.2-İşe Başlamayı Bildirme:

VUK 168. maddesinde işe başlamanın vergi dairesine 10 gün içinde bildirilmesi zorunluluğu hükmünü içermektedir. Veraset yoluyla devralınan işletmenin devamı mahiyetindeki işe başlamanın hangi sürede bildirileceğine ilişkin özel düzenleme Maliye Bakanlığınca yayınlanan Sıra No:2001/1 sayılı VUK İç Genelgesinde yer almaktadır. Bu genelge ile mirasçıların ölüm tarihi itibariyle 1 ay içinde işe başlamayı bildirmeleri halinde yeni tesis edilecek mükellefiyetin ölüm tarihi itibariyle başlayacağı düzenlenmiştir.

Bu durumdaki mükellefler ile vergi idaresi arasında ihtilaflara yol açmamak açısından önemli olan husus: ölüm tarihi ile mirasçılığın kesinleşmesine kadar olan süre arasında işletmenin faaliyetlerinin durdurulması gerekliliğidir.

Aksi halde, ölüm tarihi ile mirasçılardan birinin yada ortaklık halinde birden fazlasının işe başladığını (işletmeyi sürdürdüğünü) bildirdiği tarih arasındaki sürede ticari işlemlerin gerçekleştirilmesi halinde vergi idaresi bu süreci: ölen şahsın mükellefiyeti, miras ortaklığının mükellefiyeti ve işletmeyi sürdürenlerin mükellefiyeti olarak değerlendirecek ve işletmenin miras ortaklığından mirasçılardan biri yada birkaçına devrini vergilendirecektir.

2.3-Defter ve Belgeler ile Ödeme Kaydedici Cihazlar :

Anılan VUK İç Genelgesi ( 2001/1) ile yapılan bir başka düzenlemede: işe devam eden mirasçıların içinde bulunulan hesap döneminin son ayı içinde yeni hesap dönemi için kendi adlarına defter tasdik ettirmeleri ve usulüne uygun olarak belgelerini anlaşmalı matbaalara bastırmak veya notere tasdik ettirmek suretiyle kullanmaları gerektiği belirlenmiştir.

Bu düzenleme, fiilen süregelen bir uygulamaya cevaz verilmesi anlamındadır. Bir yandan terekenin ?küll? halinde devralınması, bir yandan da işletmenin aktif ve pasifiyle (kayıtlı değeriyle) bütün halinde devralınması müesseselerinin doğal sonucu olarak ölen mükellefin mükellefiyeti sona ermekle birlikte, işletme adına basılmış (onaylanmış) defter ve belgelerin hesap dönemi sonuna kadar kullanılması pratik bir gereklilik olduğundan uygulanagelmiştir.

246 seri nolu VUK Genel Tebliği gereğince işi terk eden mükellefin kullanılmayan belgeleri vergi dairesi marifetiyle imha edilir. Anılan genelge ile verilen cevaz bu tebliğin istisnasını oluşturmuştur.

Uygulamada çoğu zaman bu durum muktezalarla netlik kazanarak yürütülmektedir. Örneğin Maliye Bakanlığının 14.03.1997 tarih ve B.07.0.GEL.0.40./4006-200/10730 sayılı muktezasında: yasal mirasçıların henüz belli olmaması halinde vergisel ödevlerin mahkemece atanmış kayyım tarafından yerine getirileceği ve muris adına olup kullanılmamış belgelerin kayyım adına yaptırılacak yeni kaşenin vurularak kullanılabileceği mümkün görülmüştür.

Ölen mükellef adına kullanılan ödeme kaydedici cihazlar ise, mirasçılar tarafından 1996/1 sıra nolu KDV Mükelleflerinin ÖKC Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında İç Genelge uyarınca mali hafızası değiştirilmeksizin vergi dairesince mali bilgilerinin tespit edilmesi, cihaz üzerinde yapılacak mükellefiyet bilgileri düzeltmesi ve yeni levha çıkartılması gereklilikleri çerçevesinde kullanılabilecektir.

III ?Değerlendirmeler:

Sahibi olduğu ticari işletmeden ötürü gelir vergisi mükellefi olan bir kişinin ölümü halinde mükellefiyetinin ve sahibi olduğu ticari işletmenin hukuki durumunda ?ölüm? nedeniyle doğacak sonuçlar vergi hukukunda gereken ehemmiyette ele alınarak düzenlenmemiştir ve açık bir atıf olmamakla birlikte, miras hukukunun karmaşık yapısına terkedilmiştir.

Bu durum, bir takım yasal boşluklara ve çelişkilere yol açmaktadır. Bu boşluk, toplumumuzda ?ölüm? olayının sonuçlarının soğukkanlı değerlendirilememesi sorunu ile birleşince; ?mirasçı sorumluluğu? ve ?veraset yoluyla intikal eden işletme? müesseseleri, bir yandan vergi idaresinin işlemlerini ve vergiyi doğuran olayları kavramasını zorlaştıran, bir yandan da mükelleflerle idare arasında ihtilaf üreten bir soruna dönüşmektedir.

Bu sorunun giderilmesinde yasal düzenleme gereği yanında, hali hazırdaki yasal statünün açıklığının Maliye Bakanlığınca yapılacak ?VUK Genel Tebliği? biçimindeki bir idari düzenleme ile sağlanabileceği ve bunun da mükellefler ve vergi dairelerine uygulama kolaylığı sağlayacağı açıktır.
****************
Meslek mensubunun görüş ve tavsiyeleri doğrultusunda hareket ediniz.

Saygılar
 
Ynt: Geçici beyanname nasıl yapılır.?

Yine konunuzla alakalı Gelir idaresine sorulan ve idarenin verdiği cevabı içeren bir yazı.


Mükellefin ölümü halinde varisleri tarafından yapılacak işlemler hk. (26.12.2006)



T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)





Sayı : B.07.1.GİB.4.06.18.02/32012-3-5746

Konu :





? VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜNE





İlgi : a) ? tarihli ve ? sayılı yazımız.

b) ? tarihli ve ? sayılı yazınız.





Dairenizin ? vergi numaralı ev tüpü ticareti faaliyetinden dolayı mükellefi ??ın varisi ? tarafından Başkanlığımıza verilen ve bir örneği ilgi (a) yazımız ekinde gönderilen ? tarihli ve ? sayılı dilekçede; ??ın 2005 yılının Aralık ayında vefat ettiği, babasının vefatını takip eden günden itibaren söz konusu faaliyete devam ettiği, 2006 yılının ilk aylarında babası adına beyanname verdiği ayrıca, tüm gelir ve giderleri tarafına ait olan söz konusu faaliyetle ilgili olarak diğer varislerin herhangi bir hak talebinde bulunmadığı belirtilerek, babası adına verilen beyannamelerin ne olacağı, bu döneme kadar verilmeyen beyannamelerin kim veya kimler adına verileceği, diğer varislerin mükellef olup olmayacağı, diğer varisler mükellef olacaksa terk işleminin hangi tarihte ve nasıl olacağı, yazarkasa devir işleminin nasıl yapılacağı hususlarında Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

Konuyla ilgili olarak dairenizden alınan ? tarihli yazı ve eklerinden; ödevli ??ın ölümü hakkında dairenize herhangi bir bilgi verilmemesi nedeniyle mükellefiyetinin hala devam ettiği ve beyannamelerin adı geçen mükellef adına verildiği anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 12 nci maddesinde, ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer. Ancak, mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olacakları ifade edilmiş, aynı Kanunun 2686 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle değişik 16 ncı maddesinde ?Vergi Kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine üç ay eklenir.? hükmü yer almıştır.

Aynı Kanunun 164 üncü maddesinde; ölümün işi bırakma hükmünde olduğu belirtildikten sonra, ölüm olayının mükellefin mirası reddetmemiş mirasçıları tarafından vergi dairesine bildirileceği ve mirasçılardan herhangi birinin ölümü bildirmesinin diğer mirasçıları bu ödevden kurtaracağı hüküm altına alınmış olup, ölüm olayının da ölümün vukuu bulduğu tarihten itibaren 1 ay içerisinde herhangi bir mirasçı tarafından vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, 2001/1 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu İç Genelgesinde; ?? murisin ölümünden itibaren mirasçıların aynı işe aralıksız devam etmeleri halinde, ölüm tarihinin muris için işi bırakma, mirasçılar için ise işe başlama olarak kabul edilmesi, işe devam edecek olan mirasçıların ölüm tarihini takip eden 1 ay içinde bildirimde bulunmaları durumunda bildirimin zamanında yapıldığının kabul edilmesi ve mirasçıların mükellefiyetlerinin murisin ölüm tarihinden itibaren tesis edilmesi gerekmektedir.? açıklamasına yer verilmiştir.

Yine aynı İç Genelgede; ?? Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinde yer alan yetkiye istinaden murisin mevcut defter ve belgelerinin ölüm tarihini içeren hesap dönemi sonuna kadar işe devam eden mirasçılar tarafından kullanılması uygun bulunmuştur.? denilmiştir.

Diğer yandan, mali hafızanın hangi hallerde değiştirileceğine ilişkin olarak Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun ile ilgili olarak yayımlanan 1996/1 seri no.lu İç Genelgenin 2 nci bölümünde; Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesine göre, ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü nedeni ile varlıklarının kanuni mirasçılarına devrinde, devre konu varlıklar arasında yer alacak ödeme kaydedici cihazın mali hafızasının değişmesine gerek bulunmadığı, ancak ödeme kaydedici cihazın mali hafızasında kayıtlı bulunan mali bilgilerin tespitinin yaptırılması ve ödeme kaydedici cihazlara ait önceki levhanın iptal edilerek yeni bir levhanın çıkarılması gerektiği açıklanmıştır.

Yukarıda yer alan hükümlere göre, ??ın 2005 yılının Aralık ayında vefat etmesi nedeniyle ölüm tarihi itibariyle adı geçenin mükellefiyet kaydının terkin edilmesi, buna karşın ölüm tarihinden itibaren faaliyete devam eden mirasçılar adına mükellefiyet tesis edilmesi ve vergilendirmeye yönelik işlemlerin bu vergi numaralarından devam ettirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, ödeme kaydedici cihazla ilgili olarak da; mükellefin ölüm tarihinden itibaren cihazın mali hafızası değiştirilmeksizin adlarına fiş verecek şekilde programlanmış ödeme kaydedici cihazların varisler tarafından gerekli program değişikliği (adı, soyadı, vergi numarası ve adresi gibi bilgilerin) yapılarak ve cihaza ait levhayı işe başlama tarihinden itibaren (1 aylık süre içerisinde) kendi adlarına tasdik ettirmek suretiyle aynı işe devam eden mirasçılar tarafından kullanılması mümkün bulunmaktadır.

Buna göre, dairenizce gerekli tespitlerin yapılarak mirasçılardan veraset ilamının temini suretiyle yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesi ile yapılacak işlem sonucundan dilekçesi ilgi tutulmak üzere adı geçene ve Başkanlığımıza bilgi verilmesini rica ederim.
 
Ynt: Geçici beyanname nasıl yapılır.?

twolf ' Alıntı:
acemi:) ' Alıntı:
konuyla çok alakalı değil ama motorsikletlerde amortisman normal yöntemlemi yoksa kıst yöntemlemi ayrılacak ?
Ben 14/06/2011 de alınan motora normal yöntemle amortisman ayırmısım da :(

Geçte olsa cevaplayalım..
Kıst amortisman uygulaması sadece binek otomobillere tanınmıştır.Normal amortisman ayırmakla doğru yaptınız.
Saygılar

konu ile alakalı değil ama ileride lazım olacağı için şimdiden bilgimiz olsun.
KOBİ Standartlarını uygulamaya başladığımızda, artık kıst amortisman sadece binek otolar için değil, tüm duran varlıklar için kullanılması mecbur olacak.
Bilginiz olsun şimdiden
 
Ynt: Geçici beyanname nasıl yapılır.?

Ek; yeni standartlara geçtiğimizde maliyenin oranlarından farklı oranlar da kullanılabilecek.
 
Üst