Hizmet İhracı Kdv İadesi

bil_gin

Tanınmış Üye
Üyelik
5 Ara 2007
Mesajlar
1,058
Konum
İstanbul
Herkese hayırlı işler.Bir firmamız yurt dışındaki bir şahıstan risk değerlendirmesi hizmeti almıştır. Bunun karşılığında da yurt dışındaki bir firmaya aynı hizmeti satmıştır. Bu iki işlemin stopaj ve kdv karşısındaki durumunu değerlendirmekte yardımlarınızı rica ediyorum. Şahsî fikrim yurt dışındaki kişiden alınan hizmetin KDV 2 ile beyan edilerek ödenmesi ve KDV 1 de indirim konusu yapılması gerekiyor. Yurt dışındaki firmaya kesilen fatura ise hizmet ihracatı kapsamında KDV den istisnadır. Peki bu düşünce paralelinde ödenen KDV' nin iadesini alabilir miyiz?
saygılar;
bil_gin
 
Herkese hayırlı işler.Bir firmamız yurt dışındaki bir şahıstan risk değerlendirmesi hizmeti almıştır. Bunun karşılığında da yurt dışındaki bir firmaya aynı hizmeti satmıştır. Bu iki işlemin stopaj ve kdv karşısındaki durumunu değerlendirmekte yardımlarınızı rica ediyorum. Şahsî fikrim yurt dışındaki kişiden alınan hizmetin KDV 2 ile beyan edilerek ödenmesi ve KDV 1 de indirim konusu yapılması gerekiyor. Yurt dışındaki firmaya kesilen fatura ise hizmet ihracatı kapsamında KDV den istisnadır. Peki bu düşünce paralelinde ödenen KDV' nin iadesini alabilir miyiz?
saygılar;
bil_gin


Doğrudur. İade almak yerine mahsup yoluna gitmek daha kolaydır.
 
Sayın bil_gin,

Benzer konunun tartışması daha soğumadı. Hizmet alımı ile ilgili olarak KDV açısından işlemler doğru. Ancak konunuz bununla bitmiyor. Aynı zamanda KV stopajı da yapmanız gerekiyor, bu ödeme anında yapılacak bir işlemdir ve KDV matrahınız da bu rakamdır, bilginize.

Hizmet ihracı işlemi de doğru, ancak iade talebi için hizmet bedelinin süresinde ve kambiyo yoluyla bedelin ülkeye getirilmesi şarttır.
 
Türkiye dışında yerleşik kişi veya kurumlar, Türkiye mukim gerçek veya kurumlara hizmet sunmak suretiyle elde ettikleri gelirler nedeniyle gelir veya kurumlar vergisine tabi olmaktadırlar. Bu vergilemeyi yapabilmek için ülkeler arasında imzalanmış çifte vergiyi önleme anlaşmalarında aksine hüküm olmaması gerekir. Bu vergileme genellikle hizmeti sunan açısından kurum veya şahıs olsun stopaj yoluyla yapılmaktadır.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 94.Maddesine göre stopaj yapabilmek için,

Yurt dışından hizmeti sunan gerçek kişi olmalıdır.
- Yapılan hizmet kesintiye tabi bir ödeme gerektirmelidir.
- Ödemeyi yapacak kişi 94.Maddede yer alan tevkifat yapmak zorunda olan mükellefler arasında sayılmalıdır.
- Varsa iki ülke arasında çifte vergiyi önleme anlaşmasına bakılmalıdır. (Hem oran açısından, hem de stopajı engelleyici hüküm açısından.)
 
Sayın bil_gin,

Benzer konunun tartışması daha soğumadı. Hizmet alımı ile ilgili olarak KDV açısından işlemler doğru. Ancak konunuz bununla bitmiyor. Aynı zamanda KV stopajı da yapmanız gerekiyor, bu ödeme anında yapılacak bir işlemdir ve KDV matrahınız da bu rakamdır, bilginize.

Hizmet ihracı işlemi de doğru, ancak iade talebi için hizmet bedelinin süresinde ve kambiyo yoluyla bedelin ülkeye getirilmesi şarttır.
Üstadım merhaba. Hizmet ithalinin yapıldığı ülke Fransa. Çifte vergilemeyi önleme anlaşması imzaladığımız bir ülke. Anlaşmayı incelediğimde KV stopajı yapmamam gerektiğini düşündüm açıkçası. Umarım kaçırdığım bir nokta yoktur. İlgili madde metnini aşağıya kopyalıyorum
Madde 14
SERBEST MESLEK FAALİYETLERİ
1. Bir Akit Devlet mukiminin serbest meslek faaliyetleri veya bağımsız nitelikteki diğer faaliyetler dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnız bu Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber, eğer bu faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer:
a) Kişi bu diğer Devlette bu faaliyetleri icra etmek için sürekli kullanabileceği bir sabit yere sahip ise; veya
b) Kişi bu diğer Devlette, sözkonusu faaliyetleri icra etmek amacıyla, 12 aylık herhangi bir kesintisiz dönemde, bir veya birkaç seferde 183 gün veya daha fazla kalırsa;
sözkonusu gelir, aynı zamanda diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.

Böyle bir durumda olayına göre, ya yalnızca sözkonusu sabit yere atfedilebilen gelir, ya da yalnızca bu diğer Devlette bulunulan süre içinde icra edilen faaliyetlerden elde edilen gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

saygılar;
bil_gin
 
Sayın bil_gin,

Hayır konunun çifte vergileme anlaşması ile ilgisi yok. Bu konu tamamen "Dar Mükellefiyet" kavramıyla ilgilidir. Ve "Kurumlar Vergisi Yasası Md.30" u ilgilendirir. ( Eski KV Md.24) . Muhtasar beyannamenin "221 - 284" başlıkları ise tamamen bu konu ile ilgilidir.

Maddeyi dikkatle incelemenizi öneririm. Farklı başlıklarda farklı oranlar uygulanabiliyor, ancak genel oran % 15 'dir. Daha önce de söylediğim gibi tutar net ödemenin "Brütleştirilmesi" yoluyla uygulanır ve kayda alınır. Bu kaydın gösterilmesi yine aynı maddeye göre zorunludur.
 
520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30. maddesi kapmasında yapılacak stopajın şartları

  • Hizmeti sunan yurt dışında mukim bir kurum olmalıdır.
  • Yapılan hizmetin niteliği itibariyle Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30. maddesi kapmasında tevkifata tabi olması gerekir.
  • İlgili ülke ile çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması olmamalıdır veya vergi anlaşmasında stopajı engelleyici bir hüküm bulunmamalıdır.
GVK’nın 94. maddesi ile, KVK’nın 30. maddesi kapsamında yapılacak stopajlarda en önemli fark şudur. GVK’nın 94. maddesi kapsamında yapılacak stopajı sadece ilgili maddede sayılan gerçek veya tüzel kişiler yaparlar. KVK’nın 30. maddesi kapsamında stopaj yapacak gerçek kişi veya kurumlar ise sayılmamıştır. Burada stopajı yapacak olankazanç ve iratları sağlayanlardır.

Buna göre, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yapılan;

  • Her nevi komisyon ödemeleri,
  • Yurt dışında yapılan ilan veya reklam bedeli ödemeleri,
  • Yurt dışında gerçekleşen taşıma bedeli ödemeleri,
  • Sigorta primi ödemeleri,
  • Yurt dışında yaptırılan fason iş bedeli ödemeleri,
  • Gözetim ücreti ödemeleri,
  • Yurt dışı seyahatlerde ortaya çıkan ödemeler (otel, lokanta, ulaşım, haberleşme vs.),
  • Fuar katılım ücreti ödemeleri,
  • Uydu kirası ödemeleri,
ile sair benzeri ödemeler, “ticarî” nitelikli olduklarından stopaj kapsamına girmemektedirler.

Buna mukabil yurt dışından sağlanan;

  • Elemanların ücretleri (yabancı bir kuruluşun elemanının Türkiye’deki bir firmanın personeli veya yöneticisi olarak çalışması nedeniyle söz konusu yabancı kuruluşa yapılan ödeme “ücret” niteliğindedir ve KVK’nın 30. maddesi uyarınca stopaja tabidir.),
  • Mühendislik, montaj, danışmanlık, eğitim hizmeti, özel yazılım yaptırılması, tercüme yaptırılması gibi serbest meslek hizmeti niteliğindeki hizmet bedelleri,
  • Kiralama hizmeti karşılığında yapılan ödemeler (Finansal kira veya normal kira),
  • Borç verme, mevduat ve benzeri fonlamalar karşılığında ödenen faizler,
  • Telif, imtiyaz, ticaret unvanı, marka, know-how ve benzeri gayrimaddi haklar için ödenen bedeller veya kiralar
gibi, GVK’nın 94 veya KVK’nın 30. maddesi kapsamında bulunan ödemelerde, vergi anlaşmasında stopajı önleyen bir hüküm olmadığı sürece, gerekli oranlar üzerinden stopaj yapılması icap etmektedir.




Yani burda alınan hizmet KV stopajına tabidir. Ancak Fransa ile aramızdaki vergi anlaşması gereği. Stopajı önleyen bir koşul olup olmadığı belirleyici olacaktır. YANİ ANLAŞMAYA BAKINIZ.
 
Son düzenleme:
Hizmetten yurt içinden yararlanılmış ise KDV ye tabi tutularak vergilendirilmesi, hizmetten yurt dışından yararlanılmış ise KDV ye tabi tutulmadan giderleştirilmesi gerekir. Hizmetin konusu ücret, serbest meslek, sair kazanç ve irat ise stopaja tabi tutularak vergilendirilmesi, hizmetin konusu ticari kazanç ise stopaja tabi tutulmadan giderleştirilmesi gerekir. Yurt dışına ödenecek hizmet bedeli net olup, KDV veya stopajın hesabında hizmet bedelinin brüt tutarı dikkate alınmalıdır.

Yurt dışından temin edilen hizmetler karşılığı alınan yüksek tutardaki faturalar için yurt dışı temsilciliklerimizin onayı mutlaka aranmalı, yurt dışından gelen faturaların temin edilen hizmet ve bu hizmetin de mükellefin ticari faaliyeti ile ilgili ve uyumlu olmasına dikkat edilmelidir.

Yurt dışı hizmet karşılığı alınması gereken belge gelmeden (temin edilmeden) bir miktar avansın ödenmesi veya tamamının ödenmesi gider yazılması için yeterli olmayıp, gider yazılması için belgenin temini şarttır. Ancak, belge temin edildiği halde hizmet bedelinin henüz ödenmeden sadece belgeye dayanarak gider yazılıp yazılmayacağı konusu da tartışmalıdır.

Yurt dışından sağlanan hizmetler karşılığı, temin edilen belgelerin bedellerinin ne şekilde ödeneceğine dair mevzuatımızda açık bir ifade veya düzenleme bulunmamakla beraber, yurt dışından sağlanan hizmetler karşılığı temin edilen belgelerin (fatura) bedellerinin kambiyo mevzuatı dışında tutulmuş olmasından dolayı, ödemelerin banka aracılığı ile yapıldıktan sonra gider yazılmasında fayda vardır.. İthal edilen mal bedelinin ödenmesi veya prosedürü kambiyo mevzuatına tabi olduğu ve ilgili bankaların kambiyo birimlerince de takip edildiği bilinmektedir. Ancak, hizmet bedelinin takibi kambiyo mevzuatı dışında olması veya bankaların kambiyo birimlerince takibi söz konusu olmadığından konu tamamen mükellefin takibat ve işlemlerine bırakılmış bulunmaktadır.

Hizmetle ilgili fatura ve benzeri belgenin, hizmetten faydalananın eline muhtelif nedenlerle gecikmeli olarak geçmesi halinde, gecikmeli olarak KDV sorumlusuna ulaşmış belgeler bakımından beyan zamanı, belgenin vergi sorumlusunun eline geçtiği tarih itibariyle olmalıdır.

Globalleşen ekonomi, uluslararası rekabet, iç ve dış pazarlarda yaşanan ekonomik sıkıntılar vb. gelişmeler karşısında,dış ticaret mevzuatı ve vergi düzenlemeleri ilişkisinin çok iyi kurularak, düzenlemelerin de buna göre yapılmasında fayda bulunmaktadır. Ayrıca, yurt dışından sağlanan hizmetler için temin edilen belgelerin ne şekilde vergilendirileceğine (hizmetin türü, hizmetten nerede ve nasıl yararlanıldığı) yönelik uygulamada hatalı işlemler veya farklı uygulamaların önüne geçmek için, idare tarafından günün koşullarına göre sağlıklı bir düzenlemeye (tebliğ) ihtiyaç bulunmaktadır.
 

Benzer konular

Üst