Her bir olayın/davanın kendine özgü farklı koşulları olabilir.
Gerek bu olaya ilişkin ,gerekse bu olayımızı dikkate alarak ,genel manada paylaşımak isterim ki;
a-Vasıfsız bir çalışan değilsiniz, sorumlulukarı olan nitelikli/ünvanlı biri olmalısınız
b-"İşyerinin kurulduğundan beri hiç tazminat ödememiş olması SGK da sorun olunca!"noktası enteresan olması karşısında demek isterim ki,,k.tazminatı şartların oluşması/doğması halinde ödenir(bu nokta ayrı bir konu)
c-Bu noktada madem bir ödeme yapılmış,(üstelik tavan üzerinden-çok güzel-Oysa işyeri kayıtlarına göre resmi olarak aldığınız ücret ortada iken,bu ödemenin size nasıl yapılmış olduğu enteresan geldi bana.Bu durum gerçek ücretin tespitinde lehinize bir durum,ayrıca son maaşınızı gösteren imzalı/kaşeli bir yazının olması da lehinize,dikkate değer.
d-Gerçek ücret üzerinden sgk-primlerinin yatırılmaması/ödenmemesi,noksan ödenmesi durumu,işciye haklı nedenle iş sözleşmesini fesih hakkı verir,ancak şu an iş ilişkiniz devam etmekte,telafi edilmesini talep etsenizde işveren yüksek ihtimal dikkate almayacak(çünkü maliyeti çok ağır)bu manada işverenle çekişme içine gireceksiniz,sonrasında işveren şu veya bu nedenle tazminatsız fesih yoluna gidebilir(genelde böyle olur)diyelim siz fesih yoluna giderek tazminatlarınız ve noksan primlerin ödenmesini talep ettiniz yüksek ihtimal talepleriniz yine karşılanmayacak,sonrasında dava açacaksınız, bu takdirde bu olaya ilişkin İspat sorunu gündeme gelecek(iddia sahibi olarak bu durumun ispatı size,ücretin ödendiğinin ispatı da işverene ait)
Bu çerçevede,"c"şıkkında belirttiğim,önceki döneme istinaden k.tazminatı tavanını aşan ödeme ile son ay ki maaşınıza ilişkin yazı,tarafınız lehine + katkı sağlayacaktır.
e-Esas da ihtilaf;sgk primlerinin,toplamda(g.resmi ödemelerle birlikte) size ödenen(2-6 kat aralığında ödenen/aldığınız/ele geçen-cebe giren)gerçek ücret üzerinden ödenmemiş olması noktasındadır.
Olayın dava konusu edilmesi halinde,bu noktada işveren,sizin gerçek ücretinizin işyeri kayıtlarında görünen(gerçek-resmi )ücret olduğunu ve bu miktarlar üzerinden ödeme/primlerin yatırıldığını savunacak,siz de "hayır"gerçek ücretinizin.....tl olduğunu ve bu miktar üzerinden(resmi/g.resmi olarak)ödemeler yapıldığını ileri süreceksiniz,bu iddialarınızı destekler mahiyette deliller sunacaksınız.
Bu çerçevede ücret bordroları/pusulaları,imzalarınızın olup/olmadı,ihtirazi kayıt düşüp/düşmediğiniz(genelde düşülmez)şimdiye kadar itiraz edip/etmediğiniz vs.önemli.
Tabi süreç bunlarla sınırlı değil,delil sayılabilecek her türlü bilgi,belge,tanık beyanları(tanık beyanı bu davanın lehinize dönmesi için tek başına yeterli olmaz ama ziyadesiyle müsbet veya menfi katkı sağlar) önemli.
Ayrıca ve de esasen mahkeme bu olayı da etraflıca araştıracak.
Bu bağlamda;
Öncekilke belirtelim ki,iş sözleşmesinin tarafları,asgari ücretin altında kalmamak kaydıyle,sözleşme özgürlüğü çerçevesinde,ücretin miktarını serbestce belirleyebilirler.
ANCAK,ihtilaf konusuna istinaden,gerçek ücretin tespiti noktasında işcinin kişisel özellikleri/yetkinliği(tahsil dahil)işyerindeki veya mesleğindeki/işindeki kıdemi,meslek ünvanı,yapılan işin niteliği,işyerinin özelliği,bu işi yapan emsal işcilere(bu emsal ücret noktası BK-M.401 e tam uymasa da olayımız açısından emsal ücret noktasına uyumlu) o işyerinde veya başka işyerlerinde ödenen emsal ücretler,bu manada meslek odalarının,işveren kuruluşlarının görüşleri,bilirkişi raporları,örf,adet vs.dikkate alınır ve oluşan kanaat üzeri nihai karar verilir.
Tavsiyem konunun mahallinde bir avukat ile görüşülerek bu süreçlerin sürdürülmesidir(bizim görüşlerimizi de iletebilirsiniz)
Kolay gelsin...
