Meslek Gruplarımız ve Mesleğimiz

Üyelik
19 May 2012
Mesajlar
14
Konum
EDİRNE
Değerli Meslektaşlarım,

Geçenlerde yazdığım ?Herkesin, her şartta yakabileceği bir mum mutlaka vardır..? başlıklı yazım ile ilgili olarak Türkiye?nin dört bir yanından yüzlerce mail ve telefon aldım. Bunlardan bazıları gerçekten insanın içini acıtan türden meslek dramları (özellikle genç meslektaşlar). Anlaşılan o ki; artık meslektaşlarımızın çoğu, mesleğimiz ile ilgili yaşadıkları sıkıntıların, şimdiye kadarki gibi, dört duvar arasında sıkışıp kalmasını istemiyorlar. Yaşadıklarının, şu ana kadar kulakları tıkalı olan çözüm mercilerine bir şekilde, ama kesinlikle aktarılmasını, artık bıçağın kemiğe dayandığını ve ortak bir güç oluşturularak bu gidişe bir son verilmesini, arzuyla talep ediyorlar.

Öncelikle, ilgili yazımda ?kendinden bir parça? bulduğunu ifade ederek Türkiye?nin dört bir yanından destek mesajları gönderen ve bana meslek-meslektaş sorunlarının çözümüne dönük olarak yapılacaklar noktasında, yalnız olmadığımızı hissettiren tüm meslektaşlarıma sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Şimdi; mesleğimize hizmet etmek üzere vücuda gelen, meslek gruplarımız ve mesleğimizin geleceği konusundaki tespitlerimi ve naçizane önerilerimi kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum.

Çağdaş Demokrat Muhasebeciler; Geleceğe yönelik??üyelerimizin gelişimini sağlayan, ??mesleki kamuoyuyla güçlü işbirliği yaparak??..

Meslekte Birlik; Türk Muhasebe ve denetim Sistemi'nin gelişmesi??.. muhasebe ve denetim ile ilgili kurumlar??..muhasebe ve denetim mesleğinin yönetim kaliteleri??..

Demokratik Muhasebeciler; Meslektaşlarımızın çıkarları ??Meslektaşlarımız meslek ve toplumsal alanda dayanışması???

Çözüm Grubu; Mesleki sorunların çözümü????uzmanlık alanımızla ilgili ülke sorunlarında üretken ???..

Meslekte Dayanışma; Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler arasında birlik ve beraberliği?. Mesleki bilgi birikimi??. mesleki ihtiyaçları???..

Çağdaş Muhasebeciler; Mesleğimizin ve meslek mensuplarının toplumsal yararı?.. meslek örgütlerimizin güçlendirilmesi?. Meslek mensuplarımızın??..

Katılımcı Meslek Grubu; ?..katılımcı bir anlayışın meslek örgütlerimizde etkin kılınması?. Meslek yasamız ve yönetmeliklerimiz?????

Ve burada yer veremediğim daha birçok, mesleki dernek, birlik ve grup, tüzükleri çerçevesinde belirledikleri farklı yol ve yöntemlerle, mesleğimizi ve meslektaşlarımızı, istenilen hedeflere ulaştırmak amacıyla bir araya gelmiş ve bu yolda birçok değerli hizmetlerde bulunmuşlar, bulunmaya da devam etmektedirler. Yukarıda özetle belirttiğim hedef ve amaçlara, mesleğini seven hangi meslektaşımız, hayır böyle bir amaç olamaz diyebilir. Her meslektaşın, kendini daha yakın hissettiği bir grupta meslek mücadelesi vermesinden daha doğal bir şey de olamaz. Gerçek sorun, mesleki katılımcılığın her geçen gün biraz daha azalması ve meslektaşlarımızın ümitlerini yitirerek yada zamanla yitirttirilerek, gerekli mücadeleyi gösterme azmini kaybetmiş yada kaybettirilmiş olmasıdır. Yoksa; aynen demokratik ülkelerdeki, fikirlerin siyasi yansımaları sonucunda ortaya çıkan ve iktidar olmak üzere mücadele eden siyasal partiler gibi, bizim mesleki gruplarımızın yöneticileri de, temsil ettiği ve desteğini aldığı meslektaşlarımızın sözcüleri olarak demokratik yarışlarını, tabi ki devam ettireceklerdir.(dalalet ve ihanet içinde olmamak şartıyla tabi). Buraya kadar hiç bir sorun yok. Gerçek sorun; grupların belirledikleri, asıl yola çıkış hedeflerini zamanla unutmaya başlayarak, tali hedeflerini ana hedeflerinin önüne geçirmeye başlamalarından kaynaklanmaktadır.

Bu belki de Türkiye?nin, en büyük genel sorunudur. Neredeyse tüm kurum ve kuruluşlar ayrıntılarda takılı kalıp, bunlarla boğuşurlarken, asıl amaçlarının ne olduğunu zamanla unutarak, her geçen gün bu amaçlarından biraz daha uzaklaşmakta yada uzaklaştırılmaktadırlar.

?Amaç-Sonuç? kayması durumunu yani ?gerçek hedef? erozyonunu ve neticelerini, güncel bir örnek ile açıklamaya çalışalım.

?r.)

İşte amaç kayması yada erozyonu böyle birşey. Bizlerde bu sorunları, meslek örgütlerimizde sürekli olarak ve en uç noktalarda yaşıyoruz. Yukarıda saydığım meslek gruplarının amaçlarını değerlendirdiğimizde, tüm grupların, ortak ana amaçlarının, tam bağımsız bir MESLEK ve ileri ülkelerdeki saygınlığa kavuşmuş bir MESLEKTAŞ, olduğu şüphe götürmez bir gerçektir. Burada bir parantez açarak, yapılan açıklamaların daha doğru bir zemine oturtulması için, bazı siyasi partilerin tüzüklerindeki temel amaçların neler olduğuna kısaca bir göz atalım.

?

Şimdi gelelim mesleğimize; nasıl ki üst amaçları ayni olup, diğer pek çok konuda, sayısız fikir ayrılığı bulunan partiler için, bu kadar partiye hiç gerek yok, sadece bir tek parti olsun yeter, diyemiyor isek (veya demememiz gerekiyorsa), bizim mesleğimizde de üst amacı ayni olan, fakat bu gayeye ulaşmada izledikleri yolları ile birbirlerinden ayrılan grupların olmasını, kötü bir sonuç olarak değil, mesleğimizdeki renk ve çeşitlilik olarak görüp saygı göstermeliyiz. Ancak; buna saygı gösterirken, mesleğimizin kanuni olarak doğduğu gün, işin doğası gereği, onunla birlikte doğmuş olan mesleki grubun bazı temsilcilerinin, bu mesleği yönetmeyi sadece kendi tekellerinde görmesini ve bizden vazgeçerseniz şöyle olur, böyle olur diyerek, kıyamet senaryoları çizmesini de asla ve asla kabul edemeyiz. Zira tarih sayfaları, geçmişten kazanılmış müktesep hakların, sonsuza kadar var olacağını zanneden pek çok, paşa, padişah, ülke ve parti ile doludur.

Belli bir oluşumu, (devlet, sivil toplum kuruluşu, şirket vs.) ana amaçlarına ulaştırmak için yola çıkan liderler (liderler diyorum çünkü bu konjonktürde, belirlenen hedeflere sade memur yöneticiler ile ulaşılması, artık söz konusu bile olamaz), çıktıkları ana amaç yolunda hareket ederlerken, geçmişten elde ettikleri bir takım kazanımlara ve iktidar güçlerine değil, yakalayacakları değişim ve hizmet rüzgarıyla, o oluşumu meydana getiren fertlerin büyük çoğunluğundan alacakları gönüllü desteğe sarılmalıdırlar.

Kısaca; nasıl ki bir ülkenin yönetimine talip olan partilerin, partiler üstü ana amaçları VATAN ve VATANDAŞ ise, meslek örgütümüzün yönetimine talip olan grupların da, gruplar üstü ana amaçları MESLEK ve MESLEKTAŞ olmalıdır. Kavgalarla, gürültülerle ne ülkemizin, nede mesleğimizin kaybedeceği bir zaman kalmamıştır. Gelişmiş ülkelerdeki uzlaşı kültürünü içimize sindirip, asıl amacımızın, bu amaca ulaşma sürecinde karşılaşılan tali sorunlar ile gölgelenmesine izin vermemeliyiz.

?Gelişmiş ülkelerdeki uzlaşı kültürü? ne demektir, kısaca bir örnek verelim;

?ABD?deki ön seçimlerden ilki Iowa eyaletinde 3 Ocak 2008 tarihinde gerçekleşti. Barack Obama'nın bu eyalette beklenmedik bir başarı elde ederek seçimi kazanması Hillary Clinton'un adaylık şansını olumsuz yönde etkiledi. Ancak Clinton 5 gün sonra New Hampshire eyaletindeki seçimleri kazanarak rekabeti sürdürdü.. 5 Şubat 2008 günü 20 eyalette aynı günde yapılacak ön seçimlere kritik gözüyle bakılıyordu. Bu seçimlerde her iki aday da başarılı oldu. Ancak Obama'nın Clinton'a kıyasla az bir farkla öne geçtiği gözlendi. Haziran ayına kadar yarış başa baş devam etti. Hillary Clinton, Obama'yı sonuna kadar az bir farkla takip etti. 3 Haziran 2008 tarihinde South Dakota ve Montana eyaletlerinde yapılan ön seçimlerden sonra bu küçük fark kapatılamayınca Hillary Clinton, başkanlık yarışını kaybetmekle birlikte, ABD tarihinde başkanlığa en çok yaklaşmış kadın aday olarak tarihe geçti.?

Bu nefes kesen seçimin, daha sonrasında ne mi oldu; hepiniz bildiği gibi, seçimi kaybeden Hillary Clinton, seçimi kazanarak 44. ABD başkanı olan Barack Obama?nın kadrosundan, ABD'nin yeni Dışişleri bakanı oldu ve tüm bilgi ve birikimini bu uğurda ortaya koymaya başladı. İnanabiliyor musunuz? Bize ne kadar uzak geliyor öyle değil mi?

Biz de ise, öyle tahmin ediyorum ki, bir yıl kalan 2013 yılı seçimlerinde; yöneticiliği meslek edinmiş, kendisinden sonrasının toz duman olduğuna, kendisini bile inandırmış olan bazı meslektaşlarımız oy isterlerken, 2010 yılında uygulanmaya başlanan mesleki seçim sistemini eleştirerek; ?Biz şunu yapamadık, bunu da yapamadık, ama sorun bakalım neden olmadı, diğer gruptan adaylar aramıza girdiler ve çekişmeden dolayı istediklerimizi tam anlamıyla gerçekleştiremedik. Bu seçimlerde, bahsettiğiniz sorunlarınızın, hızla giderilmesini istiyorsanız, blok halinde bize oy veriniz ki aramıza yabancıları sokmayalım? diyecekler.

Belki biliyorsunuzdur ama ben yine de hatırlatayım; Ya arkadaşlar, o insanlar yabancı değil, onlarda bu mesleği seven, meslektaşlarına ve mesleğine hizmet etmek için grup kurmuş olan meslek sevdalıları, (en azından birçoğu) yani ortak noktamız az önce söylediğim gibi MESLEK ve MESLEKTAŞ. Lütfen birbirimizden korkmayalım, birbirimizi anlamaya çalışalım, uzlaşma kültürünü içimize sindirelim. Yönetimde çoğunluk olanlar, azınlık olanları ezmeye çalışmak yerine, fikirlerine saygı göstermeye çalışsınlar, azınlık olanlar da, projelerini gizlemeyerek, hayata geçirilmesinin meslek ve meslektaşa faydalarını ortaya koyarak, mesai arkadaşlarını ikna etmeye çalışsınlar ve birde eğriye doğruya muhalefet şerri koyarak klasik muhalefet olmasınlar, birşeyin doğru olduğuna inandıklarında ona destek versinler. Yönetimin dışında kalan gruplarda, eğer amaçları kişisel çıkar elde etmek değil de, Mesleğe ve meslektaşa hizmet etmek ise, öneri ve taleplerini resmi bir şekilde yönetimlere bildirsinler, hatta bu konuda Meclis Alt Komisyonu gibi çalışan, Tüm grupların liderlerinin, belirli zamanlarda bir gündem dahilinde toplanarak konu değerlendirmelerinin yapılacağı bir istişare komitesi oluşturularak, bu toplantılarda ortak olarak alınan tavsiye niteliğindeki kararların üst yönetime sunulması sağlanabilir.

Meşhur bir cümleyi, uyarlayarak söylemek istiyorum. ?Söz konusu MESLEK ve MESLEKTAŞ ise gerisi teferruattır.? Kurtuluşumuz ve sorunlarımızın sona ermesi, bu söyleme dört elle sarılmaktan geçmektedir. Bunu başarmamız halinde, tüm sorunların bir bir ortadan kalktığına hep birlikte şahit olacağımızdan emin olabilirsiniz.

Her platformda birbirleriyle çatışma içinde olan, birbirlerine hakarete varan ifadeler dahi kullanmaktan çekinmeyen, siyasal parti mensupları, yani Millet Vekillerimizin, çok nadiren de olsa hangi durumlarda bu söylemlerini bırakarak, oybirliği ile karar aldıklarına hiç dikkat ettiniz mi?.
 
Ynt: Meslek Gruplarımız ve Mesleğimiz

MESLEK?in tam bağımsızlığının her şartta korunması için her türlü önlemin alınacağının tüm kamuoyuna ilan edilmesi ve meslektaşlarımızın ezberlerini bozarak bunu başarabilecek kabiliyette ve cesaretteki lider kişileri görevlendirmeleri)

2- Sadece Ülke vatandaşlarının değil, diğer ülkelerde yaşayan ancak tarih, soy ve kültürel bağlarımızın bulunduğu diğer ülke VATANDAŞ?larınında haksızlığa uğramalarının önlenmesi noktasında, dik bir duruş sergilenmesi,
Bu haksızlık bize yapılmadı ya, ne olursa olsun mantığı ile boş vermiş bir tavır yerine, haksızlığa ve zulme uğrama noktasına gelmiş bulunan diğer sivil toplum kuruşları ve MESLEK kuruluşları mensuplarına, legal her türlü katkının ve desteğin verilmesi.
Güncel bir konu olduğu için küçük bir örnek; Baroların en önemli asli görevlerinden biri ?savunma hakkına yönelik ihlallerin önlenmesi?dir. Bu görev yerine getirilirken, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettikleri gerekçesiyle baro yöneticileri hakkında soruşturma açılması ve görevleri icabı yaptıkları savunmalar sebebiyle sanık olarak yargılanmaya başlanmaları hakkında, Tam bağımsız olan, bireysel haklar ve özgürlükler konusundaki dik duruşuyla kamuoyunda önemli bir ağırlığa sahip (ki umudum bu yöndedir) Meslek Örgütümüzün, ?etkin savunma hakkının, adil yargılamanın ve adalete ulaşılmasının yegane koşulu olduğu? konusunda kamuoyuna bir beyanatta bulunmasının gerekliliğine ve bunun Sivil Toplum Kuruluşları ile Meslek Örgütlerinin dayanışması açısından çok önemli olduğuna inanıyorum. Şu an bu noktada, bazı meslektaşlarımızın ?kendi işlerimizi çözdük, Avukatların sorunları mı kaldı? açıklamalarını duyar gibi oluyorum. Öncelikle, veren elin alan elden daha hayırlı olduğunu ve aradaki buzları eriten yegane şey olduğunu hatırlatarak, sizlerle Martin Niemöller?in bir ifadesini paylaşmak istiyorum. "Önce komünistleri götürdüler, sesimi çıkarmadım çünkü komünist değildim./ Sonra sosyalistleri götürdüler, sesimi çıkarmadım çünkü ben sosyalistte değildim./ Sonra sendikacıları götürdüler, sesimi çıkarmadım çünkü sendikacıda değildim./ Sonra Yahudileri götürdüler, yine sesimi çıkarmadım çünkü ben Yahudi de değildim./ Sonra beni götürmeye geldiler, benim için sesini çıkaracak hiç kimse kalmamıştı.? Kısaca; bir gün ihtiyaç olduğunda, diğer Sivil Toplum Kuruluşlarının yanınızda olmasını istiyorsanız, onların sıkıntılarında da, siz elinizi uzatmayı bileceksiniz.

3- VATAN?ın bölünüp parçalanmasının engellenmesi,
MESLEK örgütümüzün, böl parçala yönete kurban edilmemesi için var gücümüz ile mücadele edilmesi ve en azından asgari müştereklerde tek yumruk olmanın öğrenilmesi.
Tam bu noktada; TÜRMOB?a Meslekte Birlik Grubunun başkan adayı olarak giren ve halen Türmob yönetim kurulu üyesi olan Sayın Osman Arıoğlu?nun, bana göre MESLEKTE BİRLİK grubunun üyesi olan pek çok meslektaşımızı da derinden yaraladığına inandığım talihsiz açıklamasını özetle, sizlerle paylaşmak istiyorum. ??.??..daha radikal bir öneri de, bu kuruluşların yasa ile kurulma ve alanında tek olma özelliklerinin tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Bu suretle zorunlu üye olma ve aidat ödeme yükümlülükleri ortadan kalkacaktır. Meslek ruhsatı verme ve çalışma izni ise ilgili bakanlığa veya belli üye sayısına ulaşan meslek kuruluşuna verilebilir. Hatta aynı yerde toplam üye sayısının 1/3?ünü veya 1/4?ünü geçen birden fazla meslek kuruluşu yetkili hale gelebilir.? ?Birlik bir Meslek? söyleminin savunucusu olan bir grubu temsilen Türmob yönetimine giren bir meslektaşın, mesleği bölük pörçük bir hale getirecek ve ruhsatların alınmasını Maliye Bakanlığına bağlayacak, kendi deyimiyle radikal önerisini, mesleğini seven bir meslektaşınız olarak içime sindiremiyorum, kendisinin neye ve hangi amaca hizmet ettiğini sorarak, TÜRMOB Yönetim Kurulu?ndaki görevinden istifaya davet ediyorum. Gün birlik olma günüdür, parçalanmanın değil.
Bu başlık altında bir konuyu daha belirtmek isterim ki, YMM SMMM ayrımının ortadan kaldırılarak tek çatı, tek meslek önerisini savunan meslektaşlarım (ki bunlara bende dahilim), bölünmeye sebebiyet veriyorsunuz eleştirilerine muhatap olacak taraf kesinlikle değillerdir, aksine birlik ve beraberliği savunan taraftırlar. Aynı birlik altında, farklı meslek mensuplarından bahsederek, hatta bir grubu diğerinin üzerinde ilan edip burjuva sınıfı yaratanlar, yönetim de ağırlıklı olarak bunlardan oluşacaktır diyerek, hem Anayasaya aykırı bir uygulamaya yol açmakta, hem de binlerce emekle vücuda getirilen Meslek Örgütümüzü bölünmüşlüğün tabelası haline getirmektedirler. Berberler odasının yönetimi, kuaförlerden mi oluşuyor, bakkallar odasının yönetimi market sahiplerinden mi oluşuyor, bu ayırımlar bölünmeyi körükler, kuaförlerde berberlerde saç keserek, bakkallarda marketlerde perakende satış yaparak ekmeklerini çıkartıyorlar. Bizlerin yani tüm TÜRMOB çatısında faaliyet gösteren meslek mensupları da, muhasebe ve denetim uzmanlığından mesleki gelir elde ediyoruz. Birilerine farklı unvanlar vererek işin özünü değiştiremezsiniz. Gün birlik olma günüdür ayrıştırma değil. Demokrasiyi içine sindirmiş hangi uygulamada 85.000 kişinin yönetiminin 3.900 kişiye teslim edildiği görülmüştür. Bunun yanlış bir uygulama olduğunu YMM olan pek çok meslektaşımdan duyduğumu söyleyebilirim. Anayasaya aykırı olan bu uygulamanın ortak bir platform oluşturularak giderilmesi yönünde çalışma başlatılması, kesinlikle bir zaruret olmuştur.

4- VATANDAŞ?ın bundan sonraki dönemlerde, darbe ve muhtıralarla, temel hak ve özgürlüklerinden mahrum kalmamalarının sağlanması,
MESLEKTAŞ?larımızın, ilgili kanun maddelerinde dahi tam karşılığı olmamasına rağmen, cezalar ve çeşitli yaptırımlar ile korkutularak, amaç dışı ve başkasının işi olan angaryalara mahkum edilmekten kurtarılması ve hak ettiği saygınlığa kavuşturulması için gerekli tüm önlemlerin alınması.

5- Oluşturdukları topluluğun MENSUPLARI?nın (Millet Vekilleri) yaşam standartlarının ve sosyal haklarının iyileştirilmesi.
MESLEKTAŞ?ların refahının arttırılması için bir an önce haksız rekabetin en büyük sebebi haline gelen asgari ücret tarifesi utancımızın giderilmesi ve tahsilat sorunlarına lafta değil özde, kesin bir çözüm bulunması.

İşte biz, meslek örgütü olarak, ana amaçlarımız doğrultusunda sadece ve sadece bu kadarının gerçekleştirilmesi noktasında, yani asgari müştereklerde aynı masaya aynı yumruğu vurmayı becerebilirsek, inanın hangi grubumuz, hangi yolu takip ederse etsin, o yolların tamamı sonuç olarak ana hedefe, yani MESLEK ve MESLEKTAŞ?ın refahına çıkacaktır.

Tek Vücut Tek Yumruk Olabilen
Daha Güçlü Bir Meslek Örgütü Umuduyla
Sizleri Saygı ve Sevgilerimle, Selamlıyorum,

Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Hüseyin UZUN

İletişim Bilgilerim: e-mail:[email protected] İş Tel: 284 212 22 11
Gsm: 542 291 77 00











"siyasi söylemelri bir kenara bırakarak yalnızca mesleğimizle ilgili görüşlerinizi paylaşınız lütfen.
 
Ynt: Meslek Gruplarımız ve Mesleğimiz

Değerli Meslektaşlarım,

Yazı, bazı kesimlerinde kesintiye uğramış, bu tabi ki site yönetiminin elinde olan bir şey, yadırgamak, tartışma açmak bize yakışmaz. Ancak, anlam bütünlüğünün dağılmaması açısından, kopukluk olmuş diyen meslektaşlarıma, talep etmeleri halinde yazının tam metnini gönderebilirim.

Saygılarımla,

e-mail: [email protected]
 
Ynt: Meslek Gruplarımız ve Mesleğimiz

Hüseyin bey;



Yazınızın bazı bölümlerini ayıklamak zorunda kaldım. Bunun amacı fikirlerinizi söyleme hakkınıza müdahele etmek asla değildir.
Ancak forumun bazı kuralları var ve bunların başında politik unsurlar içermemek geliyor. Forum kuralları arasında bu açıkça belirtilmiş.
Aksi halde bu forumun nasıl bir kargaşa haline geleceğini siz de sanırım takdir edersiniz.
Politik görüşlerinizi yayma hakkı en doğal temel özgürlüktür. ancak bunu yeri başka platformlardır. Burası değildir.
Beni anlayışla karşılıyacağınızı umarım. Kolay gelsin.
 
Üst