3. Daire 1997/2273 E., 1998/1603 K.
VERGİ DAVALARI
VERGİDE PİŞMANLIK VE ISLAH
213 S. VERGİ USUL KANUNU [ Madde 371 ]
213 S. VERGİ USUL KANUNU [ Madde 378 ]
"İçtihat Metni"
Temyiz İsteminde Bulunan : ... Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Vekili : Av. ... - Av. ... - Av. ...
Karşı Taraf : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
İstemin Özeti : Davacı şirketin, 1995 yılı beyannamesine ek olarak pişmanlık hükümlerine göre ve ihtirazı kayıtla verdiği beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisi matrah farkı nedeniyle uygulanan işleme karşı açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin, ... Kimya ve Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketinden Kasım 1995 döneminde satın aldığı ve üretimde kullandığı 16.182.909.250.- lira tutarındaki boyaya ilişkin faturayla ilgili olarak, satıcı firmanın alış faturalarında sorun olabileceği konusundaki uyarıları üzerine vergi ziyama sebebiyet verilmemesi bakımından 22.5.1996 tarihinde verdiği ek beyannameye ihtirazı kayıt koyduğunun anlaşıldığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 371. maddesinde, beyana dayanan vergilerde, kaçakçılık, ağır kusur ve kusur mahiyetindeki kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere maddede yazılı kayıt ve şartlarla kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezaları kesilmeyeceğinin hükme bağlandığı, madde hükmüyle, vergi ziyama bağlı suçları kendiliğinden vergi dairesine haber veren, başka bir anlatımla, işlediği suçtan pişmanlık duyan yükümlülere belirtilen bu suçlara ait cezaların uygulanmasının önlenmesinin amaçlandığı, kişinin pişman olmasının herhangi bir şarta bağlanmasının ve pişmanlık dilekçesinin de ihtirazı kayıtla verilmesinin mümkün olmadığı, pişmanlık hükümlerinden yararlandıktan sonra vergi dairesine ya da yargı yoluna başvurularak pişmanlıktan vazgeçilemeyeceği öte yandan, yükümlü şirketin yeminli malı müşaviri tarafından vergi dairesine verilen dilekçede, davacı şirketin sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı vesika kullandığının saptandığı, bu konuyla ilgili raporun düzenleneceğinin bildirilmesi hususu da dikkate alındığında pişmanlık dilekçesiyle verilen beyanname üzerine tesis edilen işlemde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden Bursa Vergi Mahkemesinin 24.12.1996 gün ve E:1996/521, K:1996/1475 sayılı kararının; uyuşmazlık konusu faturanın sahte olmadığı, gerçek emtia alımına ilişkin olduğu ileri sürülerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi : Cennet Oksal
Düşüncesi: Pişmanlık hükümlerine göre verilen beyannamelere ihtirazı kayıt şerhi konulmasına hukuki ve yasal bir engel bulunmadığından, temyize konu mahkeme kararının bu konuya ilişkin gerekçesinde hukuki isabet bulunmamaktadır. Öte yandan, şirketin gerçekte sahte fatura kullanıp kullanmadığı hususu yeterince incelenmeden, sahte fatura kullandığı kanaatiyle pişmanlık eki beyanname eki üzerine yapılan işlemi yasaya uygun bulan mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Savcı: Ülkü Erbük
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. Fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle vergi mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyanın incelenmesinden, ... Kimya Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından, davacı şirket adına Kasım 1995 döneminde düzenlenen 16.182.090.250.- lira tutarındaki faturanın içeriği itibariyle yanıltıcı olabileceği tereddütleri üzerine, belirtilen tutarı içeren ek beyannamenin davacı şirket tarafından pişmanlık hükümleri dahilinde ihtirazı kayıt şerhi konulmak suretiyle verildiği ve bu beyanname üzerine yapılan işlemin dava konusu edildiği anlaşılmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 371. maddesinde, beyana dayanan vergilerde kaçakçılık, ağır kusur ve kusur mahiyetindeki kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere maddede yazılı kayıt ve şartlarla kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezaları kesilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Aynı kanunun 378. maddesinde, mükelleflerin beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamayacakları hükme bağlanmış ise de İdari Yargılama Usulü Kanununun 27/3. maddesinin "......ihtirazı kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlerle tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davalar tahsil işlemini durdurmaz....." hükmünün incelenmesinden.
ihtirazı kayıtla verilen beyannamelere karşı dava açılabileceği, dolayısıyla yükümlülerin beyan ettikleri matraha ilişkin olarak ihtirazı kayıt koymalarının mümkün olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, pişmanlık hükümlerine göre verilen beyannamelere ihtirazı kayıt şerhi konulmasına da hukuki ve yasal bir engel bulunmamaktadır. Bu bakımdan pişmanlıkla verilen beyannameler üzerine dava açılmasını sağlamak yönünden ihtirazı kayıt koymak olanağı mevcut olduğundan, mahkeme kararının pişmanlıkla verilen beyannamelere ihtirazı kayıt konulmasının Vergi Usul Kanununun 371. maddesinde düzenlenen pişmanlık ve ıslah müessesesinin amacıyla bağdaşmadığı yönündeki gerekçesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan, uyuşmazlık konusu olayda, davacı şirketin ihtirazı kaydı, ek beyannamenin konusunu oluşturan faturaların içeriği itibariyle sahte olmadığı hususuna ilişkin olup söz konusu faturaların sahte olup olmadığı yönünde yeterli inceleme yapılmadan, davacı şirketin sahte fatura kullanmış olabileceği kanaatiyle davayı reddeden mahkeme kararında da hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, Bursa Vergi Mahkemesinin 24.12.1996 gün ve E:1996/521, K:1996/1475 sayılı kararının bozulmasına 6.5.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.