uyumsoft

Niye Şiir Olmasın!!!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan heerdeem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Parıldar her daim ruhundaki neşe dolu bakışlar
Arkanda bir sürü ışıksız gece ama sende ışık var
Mutsuzluklar yaşasan da kalbinde umuda hep yol var
Uğurla kem gözlülerin hepsini kendi cehennemlerine
Kalbi sıcaklarla sarmaş dolaş ol, çünkü; dostta huzur var

Pruvasında deli rüzgar, hey yelkenli! Dostu cennete taşı
Ressam, dostun ruhundaki canlı çiçekleri beyaz tuvaline taşı
En çıngıraklı kahkahalar, dostumun olun en yakın arkadaşı
Nergisler, papatyalar; süsleyin dostumun zorlu uzun yollarını
Susmayın bülbüller; dostun gönlünden silin derdi, kederi, gamı
Eyyy!!! Gönlü karalı ruhlar kâm alın dostun şen avazlarından
Sızlananın karı değildir MUTLULUK, paylaşın dostun çabalarını

A YAVUZ
_________________________________________________
At gözlüğü takmaktan vazgeç!
Bilinmeyenden çekinmek adettendir,
Bilinenleri denemekse boşa vakit kaybetmek...
Gizli hazineleri bulmak var ya,
İşte o bir muamma...
Eskiden kendimi dara sokar,
Bunalırdım, daralırdım.
Şimdi bir çoğu gibiyim,
Hayat teşekkür mü etmeliyim sana yoksa?
Saldım çayıra, Mevla?m kayıra moduna soktun ya beni;
Helal olsun sana...
Herkesi anlamak,
Herkes tarafından anlaşılmak,
Değil elbet niyetim...
Lakin,
Başıma huniyi takasım var!
Kırkından sonra aşkı arayanları,
Yoksa teneşir mi paklar?
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Aşk İki Kişiliktir



Değişir rüzgarın yönü,
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi,
Boşuna bir liman arar.
Gülüşü bir yabancının,
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir,
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk iki kişiliktir.

Bir anı bile kalmamıştır,
Geceler boyu sevişmelerden;
Binlerce yıl uzaklardadır,
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler,
..........
..........



Ataol Behramoğlu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Aşk.....

Hayatın hızıyla yaşadık o aşkı
Her şey bir anda başladı
Yaşandı
Ve bitti...

Yan yana gidip de bir süre
Ayrı yönlerde uzaklaşan
İki tren gibi...

Ataol Behramoğlu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Şehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür
Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm

Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Çocuklar sinemaya gider
Yüzümü bir çiçeğe gömüp
Ağlamak gibi isterim
Derinden bir tren geçer

Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Alıp başımı gitmek isterim
Bir akam bir kente girerim
Kayısı ağaçları arasından
Gidip denize bakarım
Bir tiyatro seyrederim

Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Uzaktan bir bulut geçer
Karanlık bir çocukluk bulutu
Gerçeküstü bir ressam
Dünyayı değiştirmeye başlar
Kuş sesleri, haykırışlar
Denizin ve kırların
Rengi birdenbire karışır

Sana bir şiir getiririm
Sözler rüyamdan fışkırır
Dünya bölümlere ayrılır
Birinde bir pazar sabahı
Birinde sararmış yapraklar
Birinde bir adam
Her şeye yeniden başlar

Ataol Behramoğlu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Kötü şey uzakta olmak
Dostlarından, sevdiğin kadından
Yasaklanmak bütün yaşantılara
Seni tamamlayan, arındıran
Kapatıldığın dört duvar arasında
Sağlıklı, genç bir adam olarak
*************************
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiçbir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana.

ATAOL BEHRAMOĞLU
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Ben mi?

ben mi? evet...
bir gün çıkıp gideceğim kapıları, evleri, dergileri, hüzünler bırakarak...
bir çiçek merhaba diyecek...
hoşgeldin diyecek dağ...
orman gülümseyecek...
anımsayışların, bekleyişlerin, ümitlerin ya da ümitsizliklerin
hırsların, yarışların, tasaların kalktığı yerde
tam anlatının, salt anlatının kaldığı yerde başlayacak şiir...
hiç kimseye seslenmeyen, kendi kendine yeten sadece...
kendi mantığı; kendi güzelliği içinde tutarlı...
ama halkın yaşantısı girecektir oraya, çünkü yaşayan büyük
bir şeydir halk...
deniz ve ufuk girecek, karınca yuvaları, gökyüzü, kozalaklar
ve kopuk ve artık hasetsiz bir aşk...
yani sevişmek denizle, koşulsuz, önyargısız, hesapsız...
yani uzanmak ve düşünmek binlerce yıl..
doğan, ölen ve yaşayan şeyleri...
doğumu, ölümü ve yaşamayı
yani dingin ve büyük olan herşeyi anlatmak...
ben mi?evet. çıkıp gideceğim bir gün...
tasasız, gözyaşsız, geride birşey bırakmadan ve birşey beklemeden
ilerde...
sadece yağmur sularından pırıl pırıl bir yürek
artık kendi kendinin anlamı ve nedeni olan bir yürekle


Ataol Behramoğlu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Boncuk gözlüm
Kahve saçlım
Kara kaşlım
Seninle bir bahardı karşılaştım

Sen ışığı yakmıştın girerken kalbime
Öyle bir çıktın ki, yüreğim balkondan atladı
Hüznüm mutluluğumu dokuza katladı
Oysa hiç üzmeyecektim seni

Sanma ki her bakan görebilir
Görmeden seviyorum seni
Gelmeyeceğini biliyorum
Yine de bekliyorum seni

Gelmezsin bilirim
Dönmezsin sözünden, dönmezsin geriye
Sen dönmüyorsun ya
Bari beni götürseydin ileriye

Takvimden hiç koparma bu gönül yaprağını,
Gelen hazana inat, güller dalında kalsın.
Keşfedelim vazgeçilmez aşkların o büyük kaynağını,
Çisil çisil, damla damla, iki bedene aksın.

Kapat gözünü aşkım ruhunu uzat bana,
Elin elimde ateş sevdan gönlümde kalsın.
Çok sevdim çok alıştım, geçen her anım sana,
Gitme ey peri kızı sevgi tadında kalsın.

Ben dinledim kalbini nabzın kalmak istiyor,
Şüpheyi sil aklından yalnızca ümit kalsın.
Dur deyince durmaz ki zaman akıp geçiyor,
Bu akşam bir son değil sonsuza ışık kalsın.

Ben yandım sen yağdın gözlerimden
Ben kahrolurken sen ağlamadın bile
Ya sen gel biran önce
Ya da ecelim gele..
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

bugün günlerden hüzün
yer hüzün ülkesi
intiharda bileniyor duygular
hüzünlü bir karanlığa

dolaşıyorum gelişigüzel
ayağımın altında dallar eziliyor
hüzün kırılıyor yalnızca

hüzün alıp
hüzün satıyorum
kazancım hüzün
kaybım da

gül uzatıyor küçük bir kız
:
?al bunlar en güzelleri
adları hüzün çiçeği
hüzün kokarlar aynen
hüzünlü gönlün gibi...?

ağaç olsam
hüzün dökülüyor yapraklarımdan
yağmura koşsam hüzün boşanıyor üstüme
bıraksam kendimi kaçsam oradan
yok olası hüzün koşuyor ardımdan!

ben: hüzün
ikametgâh: hüzün sokağı
adresim bu işte!

beni ararsan hüzn'ü sorman yeter

bir köpek uluyor sokakta
hüzünlü bir ölümdür buralar!

N Erlaçin
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

O zor günler solan güller eskidendi. Geçti!
O zaman aşık olduğum rüzgarlar esti esti. Geçti!
Geriye sadece yarım yarım sevgiler,
Yüzüme inceden uzun uzun çizgiler..
Öznesi kalan süresi kısalan
Yalan dolan birkaç resim kaldı

Aşk seni bulabilir de, uzakta durabilir de
Samimi oluyor derken mesafe koyabilir de
Bu böyle vurabilir de, ilgisiz durabilir de
onu sana katıyor derken tuzaklar kurabilir de
Bu böyle?
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Yorgunum;
Hayattan,
Beni suçlayan kabuslardan,
Kendime hapis olmuş duygularımdan,
Ağlayan yüreğimden..

Yorgunum;
Kendimi bilmeden yaşamaktan,
Hatalar yapmaktan,
Ne olduğunu bilemeden aramaktan,
Hayallerime aşık olmaktan...

Yorgunum;
Seven bir kalbe sahip olmaktan,
Karşılığında ise
Antarktika'dan daha soğuk
Bir yere düşmekten...
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

----Beyaz,İpek gibi yağdı Kar----

Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Düşmanlarımız dışında
Düşmanlarımız çünkü
Sevgiyi yok ettikleri için
Düşmanımız oldular.
Beyaz ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif yüreğiyle
Geçip gitti güvercinleri anımsatarak.
Uzaktaki şehir
Uykuya dalmıştır şimdi.
Düşündüm bir bir
Kardeşlerimin ne yaptıklarını
Nihat
Uyumuyor olmalı.
-Nefis bir şarkı
Söylüyor yandaki odadaki kız
Bir Rus
Halk şarkısı.
Ve şimdi koroyla
Başladılar-
Nihat düşünüyordur
Karanlıkta.
-Sanırım
Bir saatten sonra
Hapishanede
Dışardan söndürüyorlar ışıkları-
Beyaz ipek gibi yağdı kar
Bir kız kelebek adımlarıyla
Geçip gitti karın üzerinden.
İnsanlar kendi şarkılarını
Kendi hayallerini taşıyorlar.
Çağdaş şarkılar
Gerekli onlara
Hem hayatlarının
Derinliklerinden söz eden
Gerçekleştirilmiş
Gerçekleştirilmemiş duygularından,
Hem
Kavgayı ateşleyen
Somut
Anlaşılır
Akıllı şarkılar.
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Acılarla dolu bu dünyaya.
İnsafsızlık
Vahşet
Hala güçlü
Ve hala iktidarda.
İnsanlar
Ölüyorlar.
Gepgenç
Sımsıcak
Ölüyorlar
Sanki
Ölmüyorlarmış gibi.
Bir yandan sürüp gidiyor
Hayat;
Bir yanda tel örgüler
Parmaklıklar.
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Yağdı kirpiklerine bir kızın
Yağdı mavi bir nehre
Saçlarıma yağdı
Otobüslere
Ağaçlara
Evlere.
İçimden okşadım onu.
Kelebek adımlarını
Yanımdan geçen kızın.
Herhangi bir kız
Hayalleri olan.
İstedim ki
Daha güzel
Olsun şu dünya.
İstedim ki
Beyaz
İpek gibi yağan karın altında
Bitsin artık
Bu sürüp giden alçaklıklar.
Bir bebek
Ölüm tehdidi altında yaşamasın
Beşiğinde.
Ve paramparça olmasın
Sımsıcak
Capcanlı
Yaşayıp giderken insanlar.
Bırakın, beyaz
İpek gibi yağan karın altında
Hayallerimiz olsun.
Yaşayalım
Özgür
Güzel
Düşünceli.
Anlatalım
Düşündüklerimizi birbirimize.
Sevinç egemen olsun her yerde
İnsanca
Bir kaygı.
Beyaz, ipek gibi yağdı kar.
Yağsın.
Dünya daha güzel olacak
İnanıyorum buna.
Bir insan kalbinin güzelliğine
Çocukluğuna
Sonsuz cesaretine, olanaklılığına
İnandığım kadar.


Ataol Behramoğlu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

----Bir Mavi Çiçek----

Önce top mermileriyle dövüldü alan
Tarandı sonra mitralyözlerle
Sonra boğaz boğaza dövüşüldü
Ve sonra usulca indi gece

BİR MAVİ ÇİÇEK KALMIŞTI SADECE
AMA YOKTU KOKLAYACAK KİMSE

Sabaha karşı dindi iniltiler
Yan yana, üst üste yığılı ölüler
Ağaçlar devrilmiş, kavrulmuş çimenler
Boğulmuş yaşayan ne varsa bu yerde

BİR MAVİ ÇİÇEK KALMIŞTI SADECE
AMA YOKTU KOKLAYACAK KİMSE

O sabah yine maviydi gökyüzü
Başladı az sonra kuşların türküsü
Sabah rüzgarı ne bilsin ölümü
Esti durdu kırlarda keyfince

BİR MAVİ ÇİÇEK KALMIŞTI SADECE
AMA YOKTU KOKLAYACAK KİMSE


Ataol Behramoğlu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

-----Gizlice Sevgilim------

Rüyalar bile geceleri bekler
Gizlice görünmek için
Yüreğimdesin, saklısında içimin
Gizlice sevgilim

Kimse bilmesin üzgünlüğümü
Taşırım ölümüm gibi bu duyguyu
En gizli kuytularında ömrümün
Bir yer var gizlice sevgilimin uyuduğu

Gizlice sevgilim, yaşam kadar acı
Canımı tutuşturan özlem gibi
Özlüyorum derin yokoluşta
Gizlice sevgilimi


Ataol Behramoğlu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

----Bir Kadını Beklemek----

Bir kadının bana gelecek olması, bir rüzgarı geçerek
Bir şarkıyı geçerek, saçlarının uçuşunda
Bir kadının bana gelecek olması, bir ömür geçecek

Aşkın buruk tadında, buluşması iki yalnızlığın
Bir akşamı geçecek

Belki de dağılan sesleri hüznün ve akşamın
belki de
Bir kadını geçecek

Bir kadını bekliyorum
Eteklerini ve saçlarını uçurarak gelecek


Ataol Behramoğlu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

----Seni Elinden Tutmuşum----

Seni elinden tutmuştum...yaz geçiyordu
Yaz geçiyordu, biz geçiyorduk
Yazı elinden tutmuştuk

Birazdan geleceksin, bakışacağız
Bakışacağız, hem var hem yok gibi
Hem var hem yok gibi öpüşeceğiz

Aramızda söylenmemiş sözlerin uzaklığı
Aramızda yaşanmamış şeylerin uzaklığı
Yakın ayrılıkların sezgisi tenimizde

Hayat geçiyor biz geçiyorduk
Bir denizin üzgün kıyısında
Güz bir hastalık gibi ilerliyordu

Olgun ışığıyla güz
Ve biz yaklaşan ayrılıkların önünde
Kış duygularına bürünmüşüz

Dışardan ağlayışı geliyor çocuğumuzun


Ataol Behramoğlu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

---- Nicedir Özlemişim----

Nicedir özlemişim
Bu rüzgarı
Hani Doğu'da eser
Bahar akşamları

Nicedir özlemişim
Bir elma ağacının
Dibine oturmayı

Nicedir özlemişim
Şoseleri,dağları

Nicedir özlemişim
Bir dosta sarılıp
Ağlamayı


Ataol Behramoğlu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

manasse ' Alıntı:
Aşk İki Kişiliktir



Değişir rüzgarın yönü,
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi,
Boşuna bir liman arar.
Gülüşü bir yabancının,
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir,
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk iki kişiliktir.

Bir anı bile kalmamıştır,
Geceler boyu sevişmelerden;
Binlerce yıl uzaklardadır,
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler,
..........
..........



Ataol Behramoğlu

+1
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Sustu günler...
Yine yalnızlık hüküm sürmekte,
Neden hep akmaya hazır gözlerim...
Neden yorar insanı hep sevmeler,
Neden son noktayı koyar,
'Seni seviyorum ' demeler? ! ..
Karşılıksız kalan aşk yorulurmuş sevmelerden,
Hep bir şeyleri karşıdan beklemelerden,
Zaman alıp götürürmüş
İşte o yüzden bitermiş 'seni seviyorum demeler'...
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Ötenin iklimi sendeki huzur
İçimi bambaşka şule sarıyor
Sensizlik sarınca yaşam nede zor
Gözlerim bak yine seni arıyor

Mecnun etme beni yoluna kurban
Efsunlu bakışan müptelayım ver
Çoraklaşmış ruhum yeşersin nurdan
Uzaktan süzüşün beni yoruyor

Ah mahzun bakışlım hurilere denk
Dalgınlık nedendir hele elin ver
Yoksa huri misin nur hevenk hevenk
Hülyalı bakışın soluk veriyor
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Aşkı Şimdi Kaleme Aldım: AŞK'a

Ateşim yakmaz, tenim senindir.
Şevkine meftûn, gönül senindir.
Katreyim, derûnunda ummanın,
al Cânım, cânım zaten senindir.

Ayrılık nârım, yanıp duruyor.
Şem'î pervane, dönüp duruyor.
Kanasın, yarası bu sevdanın,
al rengi, güle verip duruyor.

Alemde izleri kalansın aşk.
Şirin'e, Leyla'ya varansın aşk.
Kays'a, Ferhat'a laf atanların,
aklını başından alansın aşk.

Ayıpsa söyle, lâl olup susma.
Şikayet etmem, ne olur susma.
Kalmadı mecâli efkârımın,
ahirim, evvelim olup susma.

Âh etme bana, kurban olayım.
Şehrine hapset, kölen olayım.
Kalamam sensiz, sensin her ânım,
ayırma senden, kulun olayım.

İ. Uçar
 
Üst