uyumsoft

Niye Şiir Olmasın!!!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan heerdeem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Akıp geçiyor su misali
Zaman denilen kavram
Çocukken bir büyüsem der insan
Gençken kıymet bilmez ya
Yaş otuzlara dayandı mı
Zamanı durdurma anı başlar
Evlilikti mücadeleydi derken
Aile olmuşsun birden
Sonra o mükemmel sorumluluk
Evlat var ya
Ondan sonra tut tutabilirsen zamanı
Okulu büyüdü büyüyor derken
Evden uçar gider kuş misali
Tekrar başladığın gibi
Evliliğe iki kişi kalınır
Sonra çocuklara devrederiz yaşadıklarımızı
Ama başlarda ki gibi değildir herşey
Zaman bu kadar koşuştururken
Bizden elbet birşeyler alır...
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Kalpten kalbe bir yol vardır izlenir
Sevgim hazinemdir kalpte gizlenir
Eyüp'ün sabrıyla gönül bezenir
Sevda bilmez dosta sitem eylerim

Dostun bahçesine güller ekmeyi
Vuslat eylemeyip özlem çekmeyi
Canımı yandırıp cana bakmayı
Anlamayan dosta sitem eylerim

Günleri aylara yıla ekledim
Sevdamı ben yüreğimde sakladım
Kış ayında senden gül mü bekledim
Vefa bilmez dosta sitem eylerim

Benim sevdam senin sözünü almaz
Söylediğin sözden devasın bulmaz
Kırdığın gönlümün tamiri olmaz
Gönül bilmez, dosta sitem eylerim

Bahar gelmez artık benim gülüme
Bülbül sussun figan etsin halime
Taş basarım artık ben bu gönlüme
Gül verdiğim dosta sitem eylerim

Mihnet sitem dolu yüreğim özüm
Çağladı yaşlarım görmüyor gözün
Lazım değil artık söyleme sözün
Diyerekten dosta sitem eylerim
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Nerde olduğumdan sanane
Mutluysamda değilsemde sanane
Ömrün son baharındaysamda
Benim hayatımdan benden sanane
Kırık dallar gibi bitkin çaresizsemde
Göklerdeki yıldızlar gibi kalmışsamda
Bundan sanane!
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Herbirşeye itiraz eder
Kendi bildiğini eder
Bu kız beni deli eder
İnatçıdır inatçı keçi

Laf ve sözü hiç dinlemez
Kimselere aman vermez
Dediğinden geri dönmez
İnatçıdır inatçı keçi
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Gülücükler eksik olmaz yüzünde
Üzüntüye mahal vermez özünde
Zorlukları hiç büyütmez gözünde
En mükemmel insan ahlaklı insan
Lekesiz sevgi sende saklı insan

Ayırır iyiyle kötü farkını
Haklının tastamam verir hakkını
Lak-lakla geçirmez ömür çarkını
Asık surat sana yakışmaz insan
Kimseyle boş yere takışmaz insan
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Kendini dev sanan bir hiçsin
Acep derdin nedir, bilmem ki niçin
Haiku maiku ahkâm kesersin
Zırva sözlerinle konuşup durursun

Anlatırsın kendini sanırsın melek
Tınlayıp duruyor hain dümbelek

Sabrın sınırını zorlama derim
Gereceğim seni ben gerim gerim

Çok kere sabrettim kırmadım seni
Bilmem sen ne kadar tanırsın beni
Zamanı şaşırmış kart tavuk gibi
Yeter artık kapa çeneni!
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

KARA KEHRİBAR - BEHÇET NECATİGİL

Gözler, çekmeler ona göre
Zaten dar
Kalmasın geldiğinde
Hepsi dolmuş olsunlar!

Çok sıkıntı
Ne yapalım karşılıklı
Bir lamba karanlığa çarpınca
Onlara da, size de geçmiş olsunlar!

Bir yere bir şeyler koymuştuk
Gözler, sözler arasında bir yere
Belki işlerine yarar biz yokken
Dilerim görmüş, almış olsunlar!
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Gövdesel zevklerle beyinsel zevkler arasındaki soruların anlamı
Hayatın getirdikleri ve götürdükleri arasında başlangıçtır
Akşam olduğunda sonbahara sormamız gerekiyor
Sürpriz yanlarımız hep hatırımızda tutulmadı,akşam vakti
Bir zamanlar hiçbir şey değilken,
Şimdi seni okudukça kararan yollarda ilerliyorum
Niye varım? Kendimi nasıl okuyacağım akşamın o kızıl zamanlarında
Bir anlamın var, bulmak içinde soruyorum seni sana,okumak için
Biz niye buradayız, gömülmüş bulutların altında,
Biz kendimizden fazlayız okudukça anılarımızı
Anızı sökülmemiş tarlalara dökülen yağmur gibi
İstediğinden fazlasını vermektir kerem?in, var eyleyen keremle
Bizi insan eyledi bahçemde otururken bugünün sabahında
Gördüğüm iyiliğin zikrisin, çığlıkların duyulur okudukça seni
Akşam olduğunda bırak suskunluğum senin şarkın olsun beni oku
Bilmediğimi bildiren ve öğretenden gelen iradesin
Bu nokta anlamsız değil, bir ahengin uçuşu, sayısız iç içe bir alemsin
Varlığımın yokluğuna tecelli ederek,kuşların uçuşu gibi beni oku
Bir ışık aklıma bir gece letafet gibi gelen, rüzgarın esip söndürdüklerisin
Bir nefesin gölgesinden doğma bizi oku, zamanlar geçip giderken
Gönlümce bir zamanlar gülmüştü içimdeki şenlikleriyle
Lodosun bu huzuru oku, geç günler, sanki birer hayaletten farksızken
Seçkin nefesin bu huzur, ey derin huzur sendin beni okuyan
Garip çobanların sıra dışı güneşi çıplak zihne gömdüğünde
Berekettin okudukça hidayetine mazhar olmak için
Kapısını dinliyordum dehşetle yalnızlığının bahtında cürümümle daimim
Karanlık ağzına göğün isyan ederken, gök mavisidir duaların
Şimdi in aşağılara, saadet-i ebediyem, ehl-i akıldan gece karanlığına inat
Dağların üzürinde hayat, tehditler yağdırıyor nefs
Mükerrem hakikat geceyarısının derinliğinde sen?de okunuyor
Gariban solan bir çiçeğin teslimiyet misali, birçocuğum ben
Bıktıklarımla bana bana bakıyorsun eğmiş yüreğin başını
Sabır günümü ne! Batıya dönüyor güneşte yüzünü
Eğri büğrü dalları bir çam kadar yükseklerde renklerinde
Can verenlerin aşkına düşenlerin kaderi, çalılıklarda dikenlerde gezinmek
Demek yadsımamıza çile gerekecek seni dileğin ellerinden güneşe yol alışında
En parlak ucundan tutuyorum güneşin,huzmesinin uçsuz bucaksızlığına belki
Selamlasın sevdiğim ulu avlu çiçeği gibi, uyumayan yanlarımla şafağı
Sus, sus varıyor uzaklardan ölümün fatihi, sevdalı buseler okuyor seni yakmaya
Madara oluyorum kıskanç duygulara, tatlı dizeler okuyorum sana
Hiç şikayet etmedim, ALLAH kısmet ederse aşk olsun diyeceğim
Üç gün süren bir yolculuk şöyle demiş,
Ey zamanın kadını oku beni, dualarımın örnek insanı
İçinde merdivenlerin, kapıların,duvarlarına göstermemi istedi
İstenenler rüyanda gülümseyerek gelmelerin değil,
Yorucu koridorlarına inat, dün dolaşılması gereken bir labirent
Dualarım tırmandıkça, susuzluktan ölüyorum
Şanındandır zincirlerin gerçek gece bitti, belirtisidir belki yaşamın
Çocuksu ve muzip bir adamım her yönüyle ilk defa korkuyorum
Kabuk bağlayan aklımı,kalbimi,ruhumu fethedenin hoş kokususun
Nazikti balını sunan yanlarına susadım, aniden doğmuş gibi
Hamaset içinde kızıştırıyorsun arzumu, iştiyakım ile böyle hemhal oldum soylu kadın
Ne kadar yüklenecek yerle gök varlığıma, sefil düşüncelerle
Yalan dünyayı sensiz kurtardım gezmekten yüreklendim
Diyar diyar sonsuz hayat bırakan sen değilmisin, toprağıma tohumlarını
Aşk saati değilsen sen baştan çıkaramazsın beni
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Dondurma

Yaz günü ne kadar arzulanıyor,
Sütten ve tozundan hazırlanıyor,
Karışıp kaynaşıp ve buzlanıyor,
Külahlar içinde gelir dondurma.

Sıcaklık yandıkca yandırmaktadır,
Bir bardak soğuk su kandırmaktadır,
Şiddeti alnına kondurmaktadır,
Kavun içinde gelir dondurma.

Kakolu, çilekli, sadeside var,
Limonlu, vişneli, naneside var,
Elmalı, kivili, güllüsüde var,
Bardaklar içinde gelir dondurma.

Karşıdan görünür adeta çiçek,
Rengarenk gıdada vitamin gerçek,
Büyükler, küçükler zevkle yiyecek,
Tabaklar içinde gelir dondurma.

Güneşten koruyun eriyebilir,
Kış günü çok seyrek görülebilir,
Zeki baygın ise dirilebilir,
Serinlik ferahlık verir dondurma
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Dudaklarında, buseli bir akşam vakti,
Yanı başımda yalnızlık,yanı başımda sen,
Gözlerin aşk damlattı, gözlerime,
Mecnun olduysam kime ne söyle!
Dışarda kar, dışarda boran ,
Nedendir?
Söyle ki; dinsin karla karışık yağmur,
Söyle ki; içimde volkanlar erisin,
Söyle ki; saatler sonsuzluktan pay düşsün.
Sen ey güzel gözlü kız, tatlı dilber, ölümcül şerbet!
Sen suçumun cezası, ölümüne müebbet,
Sen vazgeçilmez,
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Şeftali ağaçları çok güzel çiçek açar.
Çiçeklerin renginde gençliğin özlemi var!
Pembe kağıt üstüne yazılmış mektup gibi
Şeftali çiçekleri mutlu günler muştular.

Üç cemrenin ardından gelen yeşil baharı
Bursa'da,
ağaçlardan
şeftaliler karşılar!

Tıpkı tarihim gibi her yerdedir kökleri
Bu yüzden Bursa kokar,
........................şeftali bahçeleri!

Şeftaliler açınca renkleri yola taşar!
Bursa toz-pembe olur
Gönüller pembe bakar!
Anlatmak ister gibi Bursa'nın kokusunu
Şeftali çiçekleri caddelerde tur atar!
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Yolculuk, her zaman düşündüm onu;
İçimde bu azgın davet ne demek?
Oraya, nemdeyse güneşin sonu,
Uçmak, kayıp gitmek, kaçıp dönmemek.

Altımdan kaydırdı bir el minderi;
Herkes yatağında, ben ayaktayım.
Bir gece, rüyada gördüğüm yeri,
Gözlerim yumula, aramaktayım.

Beni çağırmakta yabancı dostlar;
Bu dostlar ne güzel, dilsiz ve adsız.
Eski evde, şimdi bir başka ev var:
Avlusu karanlık, suları taçsız.

Her akşam, aynı yer, aynı saatte,
Güneşten eşyama düşen bir çubuk;
Yangın varmış gibi yukarı katta,
Arkamdan gel diyor, sessiz ve çabuk!

Başım, artık onu taşımak ne zor!
Başım, günden güne kayıtsız bana.
Dalında bir yaprak gibi dönüyor,
Acı rüzgarların çektiği yana...
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

İnsan
Hep eşikte yaşar.
Araf ta...
Ne melektir,
Ne şeytan...
Ama,
Hem melek gibi olabilir,
Hem de şeytan...

İnsan,
Günahı sevmez,
Günahsız da günü geçmez.

İnsanların,
Merhamet ağızların da sakız...
Misketleri bile can alıyor,
Merhametleri, ateş olmuş yakıyor.

Her insan güneştir özünde.
Güneş kalabilmek te,
Simsiyah bulut olabilmek te,
İnsanın kendi elinde.
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Unutulmuş sevdalar bekler,
Sıfır otuzlara dolu duraklarda.
Tutuşup yanar eski şarkılar,
Aşkın en güzel yanı, belki de yasaklar,
Gözyaşıyla ıslanırken hatıralar...

Büyüsü bozulur, yaşanınca her şey,
Aşk yalnızlıkları ıslatır.
Gölgelere sığınır, su mavisi ayrılıklar.
Ve yalnız içimizde söylenir,
O en güzel şarkılar...

Yüreğimizde kalır yine de,
Bulaşığı acıların.
Uykusuzluğumuzu gizler geceler,
Bakarsın yaşananlar unutulur,
Ve buğulanır camlar,
Dilim varmaz demeye,
Ve umudumu öldürür acılar.

Uzak kış artığı bir şehirde,
Toplanır gökyüzünde bulutlar.
Sen kalbimin yalnız kalacağını düşünürken.
Oysa, yağmur damlaları birbirini tutamaz,
Buluşurlar yere düşünce...
Açma yüreğini her sevgiye ve sanma ki
Erkekler ağlamaz...
Yeter ki ıslanma içimdeki yağmurda,
Kelebekler yağmurda uçamaz...
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Tombul teyzemin eteği
Kıvır kıvır ipektendir
Tombul teyzemin sevgisi
Yürekten değil yalandandır

Oynayı ver tombul teyze
Zıplayıver tombul teyze
Teyze teyze tombul teyze
Evleniver tombul teyze
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Yalancı Bahar

Bir yalancı aşk daha getirdi
Yalancı bahar?
Suya hasret çöl açelyaları gibi
Kucak açtı yüreğim yeminsiz sevdaya
Adressiz serseri kurşun
Pusulası bozuk kaptan gibi
Savuruyor, savruluyor, kayboluyorum

Zaten yabancı bu şehrin ışıkları bana
Bir yanıyor bir yakıyor beynimin hücrelerini
Rüzgârları da tanıdığım denizlerden gelmiyor
Hem üşütüyor hem ürkütüyor çelimsiz bedenimi

Bir yalancı aşk daha getirdi bahar
Beraberinde binlerce acı binlerce gözyaşı
Ne beni benden alıyor ne de bende bırakıyor
Ruhuma emanetçi bedenim
Yüreğimin bakıcısı zihnim
Gönlüme kapalı gözlerim
Canıma kasteden ellerim
Daha kaç yalancı bahara dayanırlar
Kaç yalancı sevdaya şahitlik edip
Kaç bedende can bulmaya çalışırlar?
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Bir bak aynaya
Bedeninin ruhsuz gölgesi bile yok
Yüzünün derisi teşne
Dudakların arsenikli bir bahar

Biraz daha öfkeli,
Biraz daha hırçın,
Biraz daha acımasız,
Biraz daha katı yürekli

Sahi gün ne zaman başlar
Gece ne zaman biter
Kaç zaman oldu böyle
Asık suratlı
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Ben sevdanın unuttuğu
Aşkın kayıp çocuğu
Elimden tut götür dedim nazlı yare
Yine dağlar var yüreğimde
Hiç mi sevmedin beni
Kaç gece uykusuz bıraktın
Kaç gece ağlattın
Şimdi söndür bütün ışıklarını
Söndür bütün umutlarını
Seni yaşlı cadaloz...
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Ne gezersin bulutların üzerinde,
Ermeden ya da kanatsız?
Pişkin halin, siretin suratsız!
Bir gülüşünde bin bir pişmanlık,
Bir cümle ömürde nesnesin,
Ömrün öznesiz cümlen sıfatsız...
Soğuk, ilgisiz, neşesiz, suratsız
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Fıstığı çıtlak aldım
Tadına hayran kaldım
Fıstık toplamak için
Ağaçları salladım

Anteplisin antepli
Baklavası fıstıklı
Fıstıkları yemezsen
Olursun elbet dertli

Fıstık aldım Nizipten
Atlayamam ben ipten
Olgunları dökülmüş
Toplamışım ben dipten

Anteplisin antepli
Baklavası fıstıklı
Fıstıkları yemezsen
Olursun elbet dertli

Fıstık deyince Antep
Yazmışlar ona kitap
Antep Hayat okulu
Her çarşısı bir mektep

Anteplisin antepli
Baklavası fıstıklı
Fıstıkları yemezsen
Olursun elbet dertli

Fıstığın yeşiline
Çiçeğine gülüne
Görmeyenler tez gelsin
Gaziantep iline

Anteplisin antepli
Baklavası fıstıklı
Fıstıkları yemezsen
Olursun elbet dertli

Fıstık fıstık oy fıstık
Yemeyenlere küstük
Fıstık festivalinde
Birlikte halay çektik

Anteplisin antepli
Baklavası fıstıklı
Fıstıkları yemezsen
Olursun elbet dertli

Fıstığın beni vardır
Yiyenlere yarardır
Bilmeyenler bilsinler
Ayarı tam ayardır

Anteplisin antepli
Baklavası fıstıklı
Fıstıkları yemezsen
Olursun elbet dertli
 
Üst