Ynt: Özel Maliyetler
Aslında konu bir yere bağlandı. Aklınızı çelmek gibi olmasın ama kuruluş ve örgütlenme gideri içerisine sokarak (ilk yılda gider yazarak) vergisel bir avantaj sağlayabilirmisiniz acaba?
Uzun bir yazı kopyalıyacağım ama sanırım bir kısmını direk gider yazabilirsiniz diye düşünüyorum.
9.6. Kuruluş ve Örgütlenme ( İlk Tesis ve Taazzuv ) Giderleri
Vergi Usul Kanunu'nun 282. maddesinde, İlk tesis ve taazzuv giderleri;
" Kurumun tesis olunması veya yeni bir şubenin açılması veyahut da işlerin devamlı bir surette genişletilmesi için yapılan ve karşılığında maddi bir kıymet iktisap olunmayan giderler" şeklinde tanımlanmıştır.
Bu tanımdan hareketle bir giderin ilk tesis ve taazzuv gideri olarak değerlendirilebilmesi için ;
· Yapılan gider karşılığında maddi bir kıymet elde edilmemiş olması,
· Kuruluş, yeni bir şube açılması ya da faaliyetin genişletilmesi ile ilgili olması
gerekir.
Karşılığında maddi bir kıymet edinilen bir giderin ilk tesis ve taazzuv gideri olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
Vergi Usul Kanunu'nun yukarıda belirtilen hükmü gereğince, ilk tesis ve taazzuv giderlerinin aktifleştirilmesi ihtiyari olup, kurumlar, ilk tesis ve taazzuv giderlerini yapıldığı yıl doğrudan gider olarak kaydetmek veya amortismana tabi tutmak suretiyle itfa edebilirler.
İlk tesis ve taazzuv ( Kuruluş ve Örgütlenme) giderleri kurumların kuruluşu, yeni bir şubenin açılması veya işlerin devamlı olarak genişletilmesi aşamalarında söz konusu olur.
Kuruluş sırasında yapılan giderler;
1. İş ve piyasa etüd giderleri,
2. Şirket esas mukavelesinin hazırlanması için yapılan giderler,
3. Kuruluşa ait seyahat giderleri,
4. Ayni sermayenin konması halinde, ayni sermaye ile ilgili ekspertiz için ödenen mahkeme harçları ve bilirkişi ücretleri,
5. Kuruluş genel kurul toplantısı için yapılan giderler,
6. Hisse senedi ve tahvil ihraç giderleri,
7. Kurumun hukuki kuruluşunu tamamladığı günden normal faaliyetin başladığı ana kadar yapılan genel idare gideri niteliğindeki giderler,
8. İşçi ve personelin eğitim giderleri,
9. Tecrübe imalatı giderleri.
Fakat, buna karşılık, tecrübe imalatı giderleri, ilk tesis ve taazzuv gideri olarak kabul edilemez. Çünkü bunların karşılığında istenilen kalitede olmasa bile belirli bir maddi kıymet iktisap edilmektedir.
İlk tesis ve taazzuv giderlerinin yapıldıkları yılda gider yazmak veya aktifleştirmek konusunda mükellefler serbesttirler. Bunun yanında, yine mükellefler ilk kuruluş sırasında genel idare giderlerini zarar yazdığı halde, diğer ilk tesis ve taazzuv giderlerini isterlerse aktifleştirebilmelidir. Fakat, yıllar itibariyle bir farklı seçim yapılması da mümkün değildir. Örneğin, dört yıl süren kuruluş devresinde ilk yıl ilk tesis ve taazzuv giderlerinin gider yazılması yöntemi seçilirse izleyen yıllarda da aynı yöntemin kullanılması gerekmektedir.
İlk tesis ve taazzuv giderlerinin aktifleştirilmesi yolu seçildiğinde, bunların olağan itfa süresi olan beş yıl içinde eşit tutarlarda gider yazılması gerekmektedir. Giderlerin aktifleştirilmesinden sonra bu yöntemden dönülüp kalan kısım bir defada zarar yazılamaz.
Yukarıda ifade ettiğimiz hususların yanında, ilk kuruluş sırasında genel idare giderlerinin aktifleştirilmesi halinde arızi karlar bakımından ve yatırım indirimi açısından yapılacak işlemler özellik göstermektedir.
İlk kuruluş sırasında genel idare giderlerinin de ilk tesis ve taazzuv gideri olarak aktifleştirilmesi halinde kurumun cari yıl zararına yansıtılacak herhangi bir gideri kalmayacaktır. Çünkü, ilk tesis ve taazzuv giderleri ile genel idare giderleri dışındaki diğer gider unsurları kuruluş sırasındaki yatırımın maliyetine intikal ettirilecektir. Bu durumda, kurum, banka faizi ve sair şekillerdeki arızi karlarını elde ettiği dönemin kazancı olarak beyan etmesi gerekmektedir. Bu karların aktifleştirilen giderlerden düşülmesi mümkün değildir.
Bununla birlikte, yatırım indirimi uygulamasında aktifleştirilmiş ilk tesis ve taazzuv giderlerinin yatırımın bir unsuru şeklinde değerlendirilmesi söz konusu değildir. İlk tesis ve taazzuv giderleri karşılığında maddi bir kıymetin iktisap edilmemesi gerekmekte, bu nedenle, maddi bir kıymeti ifade eden bir yatırımın bir parçası olması mümkün bulunmamaktadır.
İlk tesis ve taazzuv giderlerine ilişkin olarak uygulamada ortaya çıkan sorunlara yönelik olarak Hesap Uzmanları Danışma Kurulu’nun 24.04.1974 tarih ve 182 sayılı kararında özetle aşağıdaki görüşlere yer verilmiş bulunmaktadır.
1- Kurumların hisse senedi ve tahvil ihraç giderlerinin aktifleştirilebileceği.
2- Kuruluş döneminde yapılan genel idare giderlerinden sabit kıymet maliyetine yüklenilmeyenlerin kuruluş ve örgütlenme gideri olarak aktifleştirilebileceği.
3- Tecrübe imalatı giderlerinin karşılığında kıymet iktisabı dolayısıyla aktifleştirilemeyeceği.
4- Kuruluş sırasında yapılan eğitim, reklam ve tanıtma giderlerinin aktifleştirilebileceği.
5- Kurumların tesis kurdukları an, bilfiil ve tam olarak normal faaliyete geçtikleri; entegre tesisleri olanlarda da tecrübe imalatı dönemini tamamlamamaları ile bir bütün halinde normal üretime başladıkları an olacağı.
6- Aktifleştirilen kuruluş ve örgütlenme giderlerinin amotismanının işletmenin bilfiil ve tam olarak faaliyete geçtiği, tecrübe imalatı olan kurumlarda da bunun sona erdiği hesap döneminden itibaren başlanılmasının uygun olacağı.
7- Aktifleştirilen kuruluş ve örgütlenme giderlerinin sonradan amortismanından vazgeçilerek bir defada gider yazılamayacağı.
8- Aktifleştirme yöntemini seçen kurumlarda kuruluş döneminde elde edilen arızi gelirlerin kuruluş ve örgütlenme giderleri ile mahsubunun yapılamayacağı.
9- Kuruluş ve örgütlenme giderlerinin kısmen aktifleştirilip kısmen gider yazılmasının mümkün olup olmadığı.