Satış Personelinin Giderleri

önmuhasebeci

Katkı Sunan Üye
Üyelik
2 May 2012
Mesajlar
211
Konum
İstanbul
merhaba,

denetim firmasından gelen denetçilerden şöyle bir ifade duydum,

satış personeli, şehir içi satış işlerinde, yemek masraflarının perakende satış fişi ile belgelenmesi gerekir, bu durumda bu bedelleri personelin ücret bordrolarına ekleyerek giderleştirebilirsiniz.

uygulamada nasıl bir yol izliyorsunuz, bu işlem mantıklı gelmiyor.

toplantı, konferans, fuar amaçlı personel x otele gidiyor, bütün gün orada kalıyorlar, restoranda yemek yiyorlar, bu harcamaları direkt gidere atıyoruz, o halde bizim personelin getirdiği her tür harcamayı ücrete eklememiz gerekir.

iyi günler.

not: her personele günlük yemek kuponu veriliyor.
 
Sayın Önmuhasebeci,

Aslında sorunun cevabını kendiniz vermişsiniz. Yemek kuponu veriyorsunuz (sodexo,ticket gibi sanıyorum). Başka belgeye gerek yok. Kupon sınırlarını aşan bir giderleri var ve bunları da ödüyorsanız o zaman Fatura getirilmesi gerekiyor. (PSF de uygun değil).

Saygılar,
Kevork
 
Sayın ksimkesyan,

soru şu aslında, her personelimize yemek kuponu veriyoruz. Bu harcamalar gelen fatura ile giderleşiyor.

satış personeli için özel bir durum var.

sabahtan akşama kadar otellerde toplantılara giriyorlar, konferanslara katılıyorlar,
veya şirketin bulunduğu şehir içinde satış işlemi için dolaşırlarken yemek, içecek benzeri harcamaları oluryor.

bu durumda nasıl davranmamız gerekir, genel müdür bir toplantıya gidiyor, 5 yıldızlı otelde oturup yalnız başına yemek yediğini farz edelim bu gider ne yapılmalı.

diğer bir soruda çalışanlar şehir dışına gidiyor mesela hava limanında sabah yada akşam yemek yiyorlar bu harcama direkt gider olur mu ?


psf kullanımı 15-25 lira gibi bir harcamada söz konusu, 200-400 liralık bir yemek için fatura istiyoruz, fakat 10 lira içinde fatura getirin demek biraz zor olur.
 
Son düzenleme:
Sayın Önmuhasebeci,

soru zorlaştı. Mesele harcırah konusuna geldi. Şehir içi olsun şehir dışı olsun eğer yanlarına yemek kuponu veriyorsanız bunların sayısını günün programına göre arttırmak bir çözümdür, acil olay yada durumlarda getirilen belgeleri de doğrudan gider yazmanın bir mahsuru yok. Harcama listesi yapar (15 - 20 tl) tutarındaki belgeleri liste haline getirir üzerine amirin de onayını alıp giderleştirirsiniz.

Müdürler sorusu ise ayrı konu, yakın tarihte "içki" konusuna dayalı olarak birhayli yazmıştık.

Havalimanındaki harcamaların makul bir seviyede olanlarında bir engel yok. Havalimanındaki bedellerin şehir içindekilere oranla neredeyse iki katı olduğunu gözönüne alarak. Belki bu programa göre de ek kupon da bir çözüm olabilir.

Ancak harcırah meselesi en doğru çözüm olsa da (ücret olarak bordroya gider) hakkaniyetli dağıtım çoğunlukla zor olur. Çünkü Müdürün de Satıcının da ücretleri farklı olsada ortalama yemek, yol giderleri aynıdır.

10 tl için fatura istenmesinin zorluğunu kabul ediyorum ancak VUK ve KDV tebliğlerinin bu duruma çok büyük esneklik getirmediğini söylemek lazım.

Yardımcı olabildimmi bilmiyorum.

Saygılar,
Kevork
 
Sayın önmuhasebeci,

Sorunuzu ayrıntılı bir şekilde dayanklı olarak açıklayacağım dikkatli bir şekilde okuyunuz.

Maliye Bakanlığı,perakende satış-yazar kasa fişlerini gider belgesi olarak,sadece ticari faaliyetlere ilişkin olarak işyerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın alınan (kırtasiye,büro ve temizlik malzemeleri gibi) ve bedeli fatura düzenleme mecburiyetini belirleyen kanuni haddi aşmayan mal ve hizmet alımlarını kabul etmektedir.Bunların dışındaki giderler gider olarak kayıtlara alınabilmesi için GVK ve KVK bakımından matrah tespitinde gider olarak kayıtlara alınabilmesi için fatura ile belgelendirilmesi gerekmektedir.

Size ilgili özelgeleri gönderiyorum.

Tarih

[TD="width: 574"]04/10/2011[/TD]

[TD="width: 76"] Sayı [/TD]
[TD="width: 574"]B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-500[/TD]

[TD="width: 76"] Kapsam [/TD]
[TD="width: 574"]
ecblank.gif
[/TD]

[TD="width: 630, colspan: 2"]

[TD="colspan: 5"]
T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞIİZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞIMükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
[/TD]

[TD="width: 310, colspan: 3"][/TD]
[TD="width: 303, colspan: 2"][/TD]

[TD="width: 44"] Sayı [/TD]
[TD="width: 8"]
:
[/TD]
[TD="width: 402, colspan: 2"] .4.35.16.01-176300-500 [/TD]
[TD="width: 159"]
04/10/2011
[/TD]

[TD="width: 44"] Konu [/TD]
[TD="width: 8"]
:
[/TD]
[TD="width: 258"] Perakende satış ve yazar kasa fişlerinin gider kaydedilip kaydedilemeyeceği ile KDV'nin indirilip indirilemeyeceği hk. [/TD]
[TD="width: 303, colspan: 2"][/TD]
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirketiniz tarafından iş yerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın alınan ve bedeli fatura düzenleme mecburiyetini belirleyen kanuni haddi aşmayan mal ve hizmet bedelleri (Gıda, şeker, çay, ekmek, mutfak tüpü, yemek, gazete, hırdavat, sabit kıymet bakım-onarımı vb.) ile şirket çalışanlarınızın görevli olarak çıktığı iş seyahatlerinde satın almış olduğu (yemek, otopark, otoban geçiş ücreti, taksi ücreti, oto yıkama vb.) hizmet bedelleri için mal ve hizmet satan kişilerce düzenlenen perakende satış fişleri ile yazar kasa fişlerinin gider belgesi olarak kullanılmasının mümkün olup olmadığı ve katma değer vergisinin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
Vergi Usul Kanunu Yönünden
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin (b) bendinde; "Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır." denilmiş, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği belirtilmiştir.
Anılan bent hükmü uyarınca, yapılan genel giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması gerekmekte olup bu mahiyette olmayan giderlerin ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün değildir.
Öte yandan, anılan Kanunun 232 nci maddesinde; fatura düzenlemek zorunda olan mükellefler sayılarak, bu kimselerin fatura vermek mecburiyetinde olmadıkları satışları ve yaptıkları işlerin bedelleri karşılığında perakende satış fişi düzenleyecekleri hükme bağlanmıştır.
Konu ile ilgili olarak, 204 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde;
"Ancak, mükelleflerin ticari faaliyetlerine ilişkin olarak; işyerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın aldıkları (Kırtasiye, büro ve temizlik malzemeleri gibi) ve bedeli fatura düzenleme mecburiyetini belirleyen Kanuni haddi aşmayan diğer bir anlatımla perakende satış fişi (veya yazar kasa fişi) düzenleme sınırları içinde kalan mal ve hizmet bedelleri için düzenlenen perakende satış veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi olarak kabul edilmesi 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak uygun görülmüştür.
İşletmenin tüketimi dışında satışa konu olacak mal ve hizmetlerin alımlarında ise bedeli ne olursa olsun fatura düzenlenmesi defterlere faturalara dayanılarak kayıt yapılması gerekmektedir."
Ayrıca, 206 sıra numaralı Vergi Usul Genel Tebliğinin (G) bölümünde; "3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun ilgili hükümleri gereğince mükelleflerin, faaliyetleri ile ilgili olarak yapmış oldukları mal ve hizmet alımlarına ilişkin alış vesikalarında ayrıca gösterilen katma değer vergisinin, belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması şartıyla, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Bu durumda, sözü edilen Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde gider belgesi olarak kabul edilen perakende satış veya yazar kasa fişlerinde ayrıca gösterilen katma değer vergisi, bu belgelerin kanuni defterlere de kaydedilmesi şartıyla, genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılacaktır."
açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, fatura düzenleme haddinin altında kalan mal ve hizmetler için alınan perakende satış veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi olarak kullanılması mümkün bulunmaktadır.
Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Safi Kurum Kazancı" başlıklı 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu hükümler uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.
Gelir Vergisi Kanununun "İndirilecek giderler" başlıklı 40 ıncı maddesinde, ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılacak giderler tadadi olarak sayılmış olup anılan maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, safi ticari kazancın tespitinde indirilecek gider olarak kabul edileceği belirtilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, söz konusu mal ve hizmet alımlarına ilişkin giderlerin; kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık illiyet bağının bulunması, keyfi olmaması, işyerinde kullanılmak ve tüketilmek üzere satın alınmış olunması halinde, kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden
Katma Değer Vergisi Kanununun "Vergi İndirimi" başlıklı 29 uncu maddesinde,mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, buKanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim vehizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katmadeğer vergisini indirebilecekleri; indirim hakkının da vergiyi doğuran olayın vuku bulduğutakvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirmedöneminde kullanılabileceği hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 34/1 inci maddesinde, yurt içinde veya ithal olunan mal ve hizmetlere aitkatma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıcagösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği; 53 üncümaddesinde ise bu Kanunda geçen fatura ve benzeri vesikalar tabirinin Vergi Usul Kanunundadüzenlenen vesikaları ifade ettiği hükme bağlanmıştır.
Buna göre, KDV mükelleflerinin işletmelerinde tüketimekonu olacak kırtasiye, büro ve temizlik malzemeleri, gıda gibi genelgiderlerin ödeme kaydedicicihaz fişi ile tevsik edilmesi mümkündür. Ancak, bunlar dışında kalan alış ve giderler ödemekaydedici cihaz fişi ile tevsik edilemeyeceğinden, söz konusu belgelerde yer alan katma değervergisi de indirim konusu yapılamayacaktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.

[TD="width: 207"][/TD]


(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
[/TD]

[TABLE="width: 670"]
[TR]
[TD="width: 76"]Tarih[/TD]
[TD="width: 574"]23/11/2009[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="width: 76"]Sayı[/TD]
[TD="width: 574"]B.07.0.GİB.0.01.29/2925-233-965-110919 [/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="width: 76"]Kapsam[/TD]
[TD="width: 574"]
ecblank.gif
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="width: 630, colspan: 2"]
T.C.MALİYE BAKANLIĞIGelir İdaresi Başkanlığı
SAYI : B.07.0.GİB.0.01.29/2925-233-965
KONU :
....................................................
İLGİ: ................ tarihli yazınız.

İlgide kayıtlı yazınızda, firmanızın uluslararası deniz taşımacılığı faaliyeti ile iştigal ettiği, şirket personelinin geminin bulunduğu limanlarda yapmış olduğu iş seyahatleri esnasında yemek, otopark ve benzeri harcamalarından oluşan ve fatura sınırını aşmayan giderlerinin fatura düzenleme sınırını geçmemesi ve fatura temininde yaşanan güçlüklerin de dikkate alındığında, fatura yerine perakende satış vesikası ile belgelendirilmesi hususunun bir kez daha değerlendirilmesi talep edilmektedir.
Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirileceği hüküm altına alınmış olup, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ıncı maddesinde de, "...Safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinde, "birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler;
1 - Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;
2 - Serbest meslek erbabına;
3 - Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;
4 - Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
5 - Vergiden muaf esnafa.
Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.
Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tesbit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 670 TL'yi (2009 yılı için) geçmesi veya bedeli 670 TL'den az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir." hükmü yer almaktadır.
Konuyla ilgili yayınlanan 204 ve 206 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde, mükelleflerin ticari faaliyetlerine ilişkin olarak; işyerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın aldıkları (kırtasiye, büro ve temizlik malzemeleri gibi) ve bedeli fatura düzenleme mecburiyetini belirleyen Kanuni haddi aşmayan mal ve hizmet alımları için düzenlenen perakende satış veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi olarak kabul edilmesinin uygun görüldüğüne ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
Söz konusu düzenleme mükelleflerin sadece iş yerinde kullanmak ve tüketmek amacıyla satın aldıkları mal ve hizmetleri kapsamakta olup, şehir içi ve dışındaki iş seyahatlerinde yeme, içme gibi harcamalarının bu kapsamada değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu tür harcamaların kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilmesi için fatura ile tevsiki mecburidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Başkan a.




İzin verilen harcamalar haricindekiler dışında mutlak suretle fatura ile belgelenmesi gerekmektedir.Fatura ile belgelendirilmesi zorunlu bulunan mal ve hizmet alımlarının perakende satış-yazar kasa fişi ile belgelendirilmesi durumunda gider olarak kabul edilemeyecektir, mal ve hizmet alımlarına karşılık giderleriş ve işletme ile ilgili ilişkili olsa dahi fatura ile belgelendirilmemesi durumunda ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınamaz ve bu fişlerde bulunan KDV indirim konusu yapılamaz.(KDVK madde 30/d)

[FONT=Tahoma, Arial, Helvetica]Aşağıdaki vergiler mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemez:
[/FONT][FONT=Tahoma, Arial, Helvetica]d) Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi.


İyi Günler.


[/FONT][FONT=Tahoma, Arial, Helvetica]
[/FONT]

[/TD]
[/TR]
[/TABLE]
 
sayın Demiral,

Teşekkür ederim.

verdiğiniz özelgelerin içerikleri konusunda bilgim var, fakat uygulamada personel köşedeki büfeden yemek yemiş fişini getirmiş ise bu olmaz fatura ile değiştir diyemiyorum, personelin kapı kapı fatura kesecek büfe aramasını istemek abesle iştigal olur, personel iş mi yapacak yediği 3 liralık tostun faturasının peşinde mi koşacak, aynı zamanda özelgelerini içeriği konusunda tereddütüm de yok eğer ki bir harcama yapılıyorsa fatura alınmalıdır.

uygulama söz konusu olduğunda ise mümkün olmuyor, henüz uygulayan bir şirket görmedim.

150-200 kişilik bir satış kadronuz var, bu personel gün içinde antalya'ya satış için gidip dönüyor, yediği havalimanındaki tostun, kahvenin yada öğle yemeğinde vakit bulup bir 5 dakika yedikleri için eğer ki biz fatura istemiş olsak ticareti bitirip kapıya kilit vururduk.


"Soruma dönersek" ilk başta sanıyorum yanlış ifade ettim,
şehir içinde pazarlama departmanı iş yapıyor, bu sırada yiyecek, içecek tüketiyorlar,bu durumda yaptıkları harcama ücrete mi eklenmelidir ?

mesela, pazarlama personeli ile yemeğe gidiyor 3-4 kişi yemek yiyor 300-500 ne ise faturasını kestirip ödemesini kendi kredi kartları ile yapıyor, masraf listesine ekliyor muhasebeye getiriyorlar, ay sonunda masrafları banka hesaplarına ödeniyor.

fakat üst tarafta bahsettiğim konu müşteri yemeği, pazarlama çalışması, ürün tanıtımı vs. gibi bir amaç yok,
satış elemanı sabah şirketin merkezi olan şehirde işe gidiyor, pastaneden aldığı kahvaltılık, öğle yemeği, geç saatlere kadar çalıştıklarında 20.00 den sonra akşam yemeği de yiyebiliyorlar, ayrıca devamlı sokakta oldukları için ofis gibi bir ortama ihtiyaç duyduklarında bir çah-kahve satılan yere girip bir şeyler içip çalışıyorlar...

bu noktada sorum şehir içinde oluşan satış ekibi yemek-içecek masrafları giderleşir mi ?

teşekkür ediyorum.
 
Bunun cevabını en iyi sizin bilmeniz gerekir. Firmayı tanıyorsunuz, eleemnları tanıyorsunuz, yaptıkları işi biliyorsunuz. Eğer burda amacı aşan bir durum varsa elbette dikkat çeker ve giderleşmemesi gerekir.
Yok herşey firmanın satış cirosu ile bağlantılın ise ve oransal olarak mantıklı ise giderleşir tabi.
Fatura konusuna da o kadar takılmayın.
 
Sayın önmuhasebeci,

Özelgelerin üzerine farklı bir yorum yapmayacağım soruna karşılık tüm cevaplar açıkça belirtilmiş.

Yalnız şirket çalışanı şirketle ilgili harcamalarını yada mal alımlarını kendi kredi kartı ile yapıyor ise ve parasını şirketten peşin tahsil ediyor ise örtülü kazanç dağıtımına girmektedir.

En kısa sürede çalışanlarınızı bu hatalardan döndürünüz.

İyi Günler.
 
Öyle bir niyetim yok tabiiki. Doğrusu sizin de belirttiğiniz gibidir. Bunun aksini savunmuyorum.
Benim söyledğim ise burası Türkiye neremiz doğru ki?
Ben 40 yıldır bu yüzden (kötüye kullanma olmadığı takdirde, özel durumlar hariç) Niye fiş aldın bu ufak masraf için fatura almalıydın diyen mali denetçi görmedim.
 
Sayın nguroy,

Siz şanslıymışsınız Türkiye sınırları içerisinde eminim böyle bir mali denetçi gören vardır.
Birde bu şekilde bir mali uygulama var ise ve maliyeden ise tam tersi neden fatura almadın gibi bir yaklaşım gelmiyor diye mali uygulamanın tam tersini uygulamak ise bana saçma geliyor cezalı bir durum oluncada neden ceza kesildi deniliyor kanun açık ve net yazılmış çizilmiş uygula cezayıda yeme muhattap olma değil mi ?

Türkiye'yi örnek vermişsiniz Dünya'da bana vergi uygulamalarının dört dörtlük uygulandığı sadece bir tane Ülke gösterebilirmisiniz ?

İyi Günler.
 
Elbette her kuralın bir aykırı davrananaı vardır.
Ancak ülkemiz sizde çok iyi biliyorsunuz ki. Bir vergi cennetidir. Toplam vergi gelirlerin sadece %3 ü gibi bir tutarın beyannameli mükelleften alındığını, çok büyük bir kısmının ücretliden tahsil edildiğini, dolaylı vergilerin de toplam içinde ki payının %70 lere doğru yaklaştığını ve giderek daha dengesizleştiğini bildiğimiz bir ülkede vergi adaletinden söz etmek en hafif anlamıyla hayalcililktir.
ABD de meşhur Al Capone nin ise vergi suçundan yakalandığını da unutmayalım.
 
Sayın nguroy,

Yorumunuza şöyle bir yorum ile karşılık vereyim.

OECD raporlarında vergi cenneti tanıma rastlanılmamaktadır. OECD bazı kriterler belirlemiştir bunları değinecek olur isek,

1998 OECD raporu kısa ve öz

Vergilendirmenin bulunmadığı veya sadece nominal vergilerin olduğu bir ortam
Şeffaflıktan yoksunluk
Efektif bilgi değişiminin olmaması


Türkiye'de gerçek kişi - şirketler üzerinden alınan direkt vergiler OECD ülkeleri sırasında en düşük birkaç ülke içerisindeyiz. Oysa günlük hayatta karşımıza farklı noktalarda çıkan vergi türleri çıkmaktadır. Bu durumda ise vergi cenneti yerine vergi cehennemi tabiri kullanmak bence çok yerinde olacaktır.

Al Capone mevzuuna gelirsek :) bu örneğinizden şu sonucu çıkarmak istiyorum yukarıdaki özelgelerden farklı bir hareket ile vergi suçunun ne kadar önemli bir göstergesi olduğunu düşünmek istiyorum. Malum Al Capone adam öldürdüğünden dolayı delil yetersizliğinden beraat etmişti fakat vergi kaçakçılığından mahkumiyet almıştır ve hayatını hapiste sonlandırmıştır.

http://forum.alomaliye.com/vergi-me...nda-vergi-ve-ceza-tahsilati-gerceklesmis.html

Sayın önmuhasebeci'nin şirket çalışanlarının şirket harcama ve mal alımlarını şirket çalışanlarının kendi şahsi kredi kartları ile ödediğini belirtmiş bu duruma farklı yaşanmış bir hikaye ile ele alalım örneğimizi.
Amerikada yaşayan Leona Helmsley adındaki bayan kendisi New York ta meşhur Helmsley Otelleri'nin sahibi Eşi ise Empire State Building ve farklı gayrimenullerin sahibi.
20 yıl öncesinde evinin bahçesinde bulunan havuzun faturasını sahibi olduğu otellerin hesabından ödettirdiği için ve vergi kaçırdığı anlaşıldığı için bahçesinde çalıştırğı işçileri kendi şirketinde çalışmış gibi gösterdiğinden hapis cezası ve kamu hizmetinde çalıştırılma cezasına mahkum edilmiştir. Bu ödeme işlemlerinin yanlışlıkla yapıldığını belirtmesi durumu değiştirmedi sonuçta yapılan işlemler kayıtlara çoktan alınmıştı. Fakat asıl bu kadının ceza alması farklı bir nedene bağlanmaktaydı.

İyi Günler.
 
Son düzenleme:
Sayın önmuhasebeci,

İlk cevabımda VUK ve KDV yasalarının esnek olmadığını yazmıştım, sayın demiralın örneklerini verdiği özelgelerde de detaylar yazılı zaten tartışmaya gerek yok. (Ancak siz eğer bu durumu uygulamak istiyorsanız kendinize özelge almak durumundasınız çünkü başkasının özelgesi sizi kurtarmaz.)

Aslında gündelik yemek harcaması vergi yasalarında sınırlandırılmıştır. Bu yemek kuponlarında kullandığınız gündelik sınırla aynıdır. 1.1.2013 tarihinden itibaren de bu tutar 12.-- TL olarak uygulanıyor, tek istisna işyerlerinde verilen tabldot bedelleridir. 12 TL üzeri harcamanız ücret sayılır. Bunun için de size önerim günlük duruma göre gerekiyorsa birden fazla kupon vermeniz olmuştu. Saat 20.00 den sonra dediğiniz zaman ise başka sorunlarla karşılaşıyorsunuz demektir işin bu kısmına da girmiyorum.

Sayın güroyla aynı görüşteyim, küçük çaplı PSF ler için önce de dediğim gibi işinizin çapına göre çok da hassas olmayın, gerçek şuki 10 liralık bir tost ayran için fatura istemek gerçekten anlamsız adamların kestiği faturanın maliyeti dahi işin karından fazla, ancak yasa da kendi bakış açısından haklı.

Sayın keremcem'in kredi kartlarıyla ilgili "örtülü kar dağıtımı" yorumu ise çok zorlayıcı olmuş. Masrafların karşılanması için ya avans vereceksiniz yada getirdikleri "iş ile ilgili" masrafları ödeyeceksiniz. Kişisel kredi kartı ile yapılan ödemeleri bende çok tasvip etmesem de sonunda kredi kartını bir ödeme aracı olduğunu para yada çek yaprağından bir farkı olmadığını kabul etmek lazım, özellikle maliyenin yeni yorumu da bu bakış açısını getirdi, KDV beyannamesinde her aya yazdığımız KK ile yapılan satışlar rakamının sorulması bile anlamsız kaldı.

Ancak bu gibi durumlarda daha sağlıklı olması için, bu tür giderler yada alımlar yapanlar için limiti belirlenmiş şirket kredi kartlarının kullanılması en doğru yöntemdir. Hoş özellikle patronlar bu kartları kişisel harcamaları için de kullanırlar ancak biz kayıtlarını 131/331 hesaplara aktararak sadece ödeme için kullanıldığını belirtmeye gayret ederiz.

Saygılar,
Kevork
 
Sayın önmuhasebeci,

İlk cevabımda VUK ve KDV yasalarının esnek olmadığını yazmıştım, sayın demiralın örneklerini verdiği özelgelerde de detaylar yazılı zaten tartışmaya gerek yok. (Ancak siz eğer bu durumu uygulamak istiyorsanız kendinize özelge almak durumundasınız çünkü başkasının özelgesi sizi kurtarmaz.)

Aslında gündelik yemek harcaması vergi yasalarında sınırlandırılmıştır. Bu yemek kuponlarında kullandığınız gündelik sınırla aynıdır. 1.1.2013 tarihinden itibaren de bu tutar 12.-- TL olarak uygulanıyor, tek istisna işyerlerinde verilen tabldot bedelleridir. 12 TL üzeri harcamanız ücret sayılır. Bunun için de size önerim günlük duruma göre gerekiyorsa birden fazla kupon vermeniz olmuştu. Saat 20.00 den sonra dediğiniz zaman ise başka sorunlarla karşılaşıyorsunuz demektir işin bu kısmına da girmiyorum.

Sayın güroyla aynı görüşteyim, küçük çaplı PSF ler için önce de dediğim gibi işinizin çapına göre çok da hassas olmayın, gerçek şuki 10 liralık bir tost ayran için fatura istemek gerçekten anlamsız adamların kestiği faturanın maliyeti dahi işin karından fazla, ancak yasa da kendi bakış açısından haklı.

Sayın keremcem'in kredi kartlarıyla ilgili "örtülü kar dağıtımı" yorumu ise çok zorlayıcı olmuş. Masrafların karşılanması için ya avans vereceksiniz yada getirdikleri "iş ile ilgili" masrafları ödeyeceksiniz. Kişisel kredi kartı ile yapılan ödemeleri bende çok tasvip etmesem de sonunda kredi kartını bir ödeme aracı olduğunu para yada çek yaprağından bir farkı olmadığını kabul etmek lazım, özellikle maliyenin yeni yorumu da bu bakış açısını getirdi, KDV beyannamesinde her aya yazdığımız KK ile yapılan satışlar rakamının sorulması bile anlamsız kaldı.

Ancak bu gibi durumlarda daha sağlıklı olması için, bu tür giderler yada alımlar yapanlar için limiti belirlenmiş şirket kredi kartlarının kullanılması en doğru yöntemdir. Hoş özellikle patronlar bu kartları kişisel harcamaları için de kullanırlar ancak biz kayıtlarını 131/331 hesaplara aktararak sadece ödeme için kullanıldığını belirtmeye gayret ederiz.

Saygılar,
Kevork



Aynen katılıyorum. Bir tek örtülü dağıtım yorumu Sn Demiral'a aittir. Ben de bu yoruma katılmıyorum zaten. bir şirket çalışanına kar dağıtımı yapmaz. Olsa olsa ÜCRET olarak mütalaa edilebilir.
 
Sayın önmuhasebeci,




Sayın güroyla aynı görüşteyim, küçük çaplı PSF ler için önce de dediğim gibi işinizin çapına göre çok da hassas olmayın, gerçek şuki 10 liralık bir tost ayran için fatura istemek gerçekten anlamsız adamların kestiği faturanın maliyeti dahi işin karından fazla, ancak yasa da kendi bakış açısından haklı.

Buradaki yorumunuza katlmıyorum yasa zaten herşeyi açık ve net yazmış.

Sayın keremcem'in kredi kartlarıyla ilgili "örtülü kar dağıtımı" yorumu ise çok zorlayıcı olmuş.

Sanırım adımı karıştırdınız ?



Masrafların karşılanması için ya avans vereceksiniz yada getirdikleri "iş ile ilgili" masrafları ödeyeceksiniz. Kişisel kredi kartı ile yapılan ödemeleri bende çok tasvip etmesem de sonunda kredi kartını bir ödeme aracı olduğunu para yada çek yaprağından bir farkı olmadığını kabul etmek lazım, özellikle maliyenin yeni yorumu da bu bakış açısını getirdi, KDV beyannamesinde her aya yazdığımız KK ile yapılan satışlar rakamının sorulması bile anlamsız kaldı.


personelin şahsi kredi kartı ile şirket harcamalarını karşılaması kısmı için yazdığınız yorumu tasvip etmeniz hatalı bir yorum olmuş.


Kevork


İyi Günler.
 
Sn Demiral;


Hepimiz çok iyi biliyoruz ki Maliye her zaman kendi yorumunun ve uygulamasının arkasında durmuyor. Bazen biribiri ile çelişkili yorumlar ve özelgeler de verebiliyor.
Örneğin Akaryakıtta kullanılan fişler gibi. Bunların gider yazılmasına cevaz veriyor.


Ayrıca şu kar dağıtımı yorumunuzu biraz açarmısınız? pek anlayamadım. Yaşlılığıma verin.:)
 
Aynen katılıyorum. Bir tek örtülü dağıtım yorumu Sn Demiral'a aittir. Ben de bu yoruma katılmıyorum zaten. bir şirket çalışanına kar dağıtımı yapmaz. Olsa olsa ÜCRET olarak mütalaa edilebilir.

Sayın nguroy merhaba,

Tabii istediğiniz şekilde kayıtlarınıza alabilirsiniz bu sizin hür iradeniz fakat bu hür iradeniz yaptığınız kayıtların vergi kanunlarının önüne geçerek yapılan bir yöntem şekli olmamalı bir SMMM olarak bunu önce siz uygulamalısınız ki altınızda bulunan yetişen kişilerde bu kanun hükümlerini göz ardı etmesin aynı sözlerim sayım kevork içinde geçerlidir.

Ben bildiklerimi vergi kanunları bakış açısından dile getirdim takdir (ölçümleme) okuyup uygulayan ve/veya uygulamayanlara kalmıştır.

İyi Günler.
 
Sn Demiral;


Hepimiz çok iyi biliyoruz ki Maliye her zaman kendi yorumunun ve uygulamasının arkasında durmuyor. Bazen biribiri ile çelişkili yorumlar ve özelgeler de verebiliyor.
Örneğin Akaryakıtta kullanılan fişler gibi. Bunların gider yazılmasına cevaz veriyor.


Ayrıca şu kar dağıtımı yorumunuzu biraz açarmısınız? pek anlayamadım. Yaşlılığıma verin.:)

Sayın nguroy,

Estağfurullah daha yolun yarısındasınız :)

Ben bildiklerimi daha önce belirttiğim gibi vergi çerçevesinde yazdım/çizdim uygulayıp ve/veya uygulamamak kişilere kalmıştır. Burada vergi otoritesi olarak açık ve net hükümler var ise bunun haricindeki uygulamaların talihsiz uygulamalardan öteye geçemeyeceği ve bu hükümler o kadar açık ve net olduğu halde farklı uygulama ve anlamlar çıkartılması hatadır. Kişi bu vergi hükümleri eğer kabul etmiyor ise daireye dilekçe yazar çıkan sonuca göre ilerler ben bu hükümlerin aksine bir sonuç çıkacağınada pek inanmıyorum.

Örtülü kazanç kısmına gelince başta dediğim gibi yolun yarısındasiniz ne demek istediğimi anlamışsınızdır diye ümit ediyorum. :)

Esenlikler diliyorum.
 
Şimdi kredi kartıyla ödeme konusa gelelim.
1-Personel harcama yapıyor. Fatura alıyor, fatura VUK uygun. (sorun var mı ? yok)
2-Personel bu faturayı kapalı kestiriyor. (Tavsiye etmiyorum ama yapılıyor. ) Sorun? Yok.
3-Nakten ve ya çekle veya kartla ödüyor. Makbuz alıyor. Makbuzda bir açıklama yok Sorun?
4-Yakıt aldı fatura almadı fiş aldı . Fişde zaten plaka var. Ödeme görünüyor mu ?hayır. İstersem nakit istersem kendi kartımla öderim.
Bu durumda şahsi kredi kartının önemi kalıyor mu uygulamada?
Ha elbette sorun çıkarmak istiyorsak kaşının üstünde gözün var da diyebiliriz.
Şirket kredi kartı bir çözümdür. Ancak bunu her patron vermez. Ancak kurumsallaşmış firmalarda belirli limitlerle belki.
 
Üst