Değerli Meslektaşlarım,
Sizlere yararlı olması dileğiyle 2 adet özelgeyi aşağıda bilgilerinize sunar, değerlendirmenin tarafınızdan yapılarak işlem yapılmasını temenni ederim.
Hüseyin Hamamcılar
İzmir SMMM
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü Usul Müdürlüğü
TARİH : 23.12.2005
SAYI : B.07.1.GİB.4.34.19.02/VUK-1/229-11946
KONU : Tali acentelerden alınan hizmetin ne şekilde belgelendirileceği Hk.
İLGİ: …
… Vergi Dairesi Müdürlüğü mükelleflerinden … tarafından Grup Müdürlüğümüze verilen dilekçede sigortacılık faaliyetini broker ünvanı altında yürüttüğü gelirinin sigorta şirketleri tarafından düzenlenen sigorta poliçeleri üzerinden alınan komisyon alacağı, bunun yanında sigorta aracılık faaliyetinde bulunan gerçek ve tüzel kişilerle tali acente (B tipi acente) olarak çalışacağı belirtilerek şirketlerinin tali acentelere yaptığı ödemelerin ne şekilde belgelendirileceği ile kayıt düzeni hakkında görüş talep edilmekte olup Müdürlüğümüz görüşü aşağıda açıklanmıştır.
Bilindiği üzere; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229’ncu maddesinde,
"Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır."
Şeklinde tanımlanmış ve 232’nci maddesinde,
"Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler;
Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;
Serbest meslek erbabına;
Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;
Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
Vergiden muaf esnafa;
Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.
Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 480 Yeni Türk Lirasını (480.000.000 lira) geçmesi veya bedeli 480 Yeni Türk Lirasından (480.000.000 TL) az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir."
denilmektedir.
Ayrıca; 243 sıra no’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (B) bölümünün 4’ncü maddesinde,
"Sigorta acente ve prodüktörleri tarafından sigorta şirketlerine sağlanan hizmetler nedeniyle ödenen komisyon bedelleri ile sigorta şirketleri tarafından düzenlenecek “Sigorta Komisyon Gider Belgesi”ne istinaden kayıtlara alınacaktır.
Acenteler ve prodüktörler bu bedeller için ayrıca fatura düzenlemeyecekler ve bu bedelleri sigorta şirketleri tarafından kendilerine verilecek sigorta komisyon gider belgesine istinaden hasılat kaydedeceklerdir."
hükmü yer almaktadır.
Bu hükümlere göre; sigorta komisyon gider belgesi sigorta şirketleri tarafından düzenlenen bir belge olduğundan, acentenin tali acentelere yaptığı komisyon ödemeleri karşılığında sigorta komisyon gider belgesi düzenlemesi mümkün olmayıp, tali acentelerin almış olduğu komisyon bedelleri karşılığında fatura düzenlemesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini ve Müdürlüğünüzü ilgilendiren hususlardaki görüşünüzün görüşümüz ile birleştirilerek mükellefe bilgi verilmesini rica ederim.
…
Grup Müdür V.
İZMİR DEFTERDARLIĞI
__________________
TARİH
:
16.04.2004
SAYI
:
B.07.4.DEF.0.35.11/176200-2148/1892
BİRİM
:
Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü
MADDE NO
:
193 Sayılı G.V.K. Md. 37, 51, 94, 6802 sayılı Gider V.K. 28, 30, KDV Md. 17 V.U.K. Md. 153, 156
KONU
:
Bireysel emeklilik aracısı olarak alınan ücretlerin banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi tutulup tutulmayacağı.
ÖZET
Sigorta şirketleri ile sigorta acentelerinin (tali acenteler dahil) faaliyetlerinin ticari faaliyet, bu faaliyet sonucu elde edilecek kazancında ticari kazanç olarak değerlendirilmesi ve bunların gerçek usulde gelir vergisine tabi olmaları gerekmekte olup, bunlara yapılan ödemelerden ise 94’üncü maddenin 13 numaralı bendine göre tevkifat yapma zorunluluğu bulunmamaktadır.
İlgi dilekçenizde……………. ile aranızda imzalanacak sözleşme hükümlerine göre bireysel emeklilik sisteminin tanıtımını yapmak istediğinizi belirterek vergi dairesine müracaat etmenizin ve vergi levhası almanızın gerekli olup olmadığı, adınıza ödenen bedelden stopaj kesilerek, kalan net miktarın tarafınıza ödenmesi suretiyle bu yükümlülüklerden muaf olup olmayacağınız hususlarında bilgi istenilmektedir.
GELİR VERGİSİ YÖNÜNDEN:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37’inci maddesinde her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır. Ticari ve Sınai faaliyetlerle ilgili kurallar ise Türk Ticaret Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu Kanunun 3’üncü maddesinde ticari işler, “Bir ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer bir müesseseyi ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işler ticari işlerdir.” şeklinde tanımlanmış ve 12’inci maddesinde,
-İçtimai sigortalar hariç olmak üzere sigortacılık,
-Acentecilik, tellallık, komisyonculuk ve sair bütün tavassut işleri dahil olmak üzere sayılan bazı faaliyetlerin veya mahiyetce bunlara benzer işlerle uğraşmak üzere kurulan müesseselerin de ticarethane sayılacağı belirtilmiştir.
Tavassut işi yapanlar ise, tüccarlarla diğer kimseler arasında cereyan eden bir kısım muamelelere aracılık eden ve bu hizmetleri karşılığında taraflardan ücret alan kimselerdir. Sabit veya gezici olarak yapılan her türlü tellallık, komisyonculuk, ticari mümessillik, acentelik tavassut işi sayılmaktadır.
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 51’inci maddesinde, tavassut işi yapanlar ile sigorta prodüktörlerinin ticari kazançlarının belirlenmesinde basit usulden faydalanamayacakları belirtilerek, bunların gerçek usulde gelir vergisine tabi oldukları hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre, sigorta şirketleri ile sigorta acentelerinin (tali acenteler dahil) faaliyetlerinin ticari faaliyet, bu faaliyet sonucu elde edilecek kazancında ticari kazanç olarak değerlendirilmesi ve bunların gerçek usulde gelir vergisine tabi olmaları gerekmekte olup, bunlara yapılan ödemelerden ise 94’üncü maddenin 13 numaralı bendine göre tevkifat yapma zorunluluğu bulunmamaktadır.
BANKA VE SİGORTA MUAMELELERİ VERGİSİ UYGULAMASI YÖNÜNDEN:
6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 28’ inci maddesinin (2447 sayılı Kanunun 6’ıncı maddesiyle değişen) 1’inci fıkrasında; “ Banka ve sigorta şirketlerinin 10.06.1985 tarih ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununa göre yaptıkları işlemler hariç olmak üzere, her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi olduğu,”
Aynı Kanunun “Mükellef” başlıklı 30’uncu maddesinde de; “Banka ve sigorta muameleleri vergisini banka ve bankerlere sigorta şirketlerinin ödeyeceği,” Hükümlerine yer verilmiştir.
Diğer taraftan; 4632 sayılı Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nun 11’inci maddesinin verdiği yetkiye göre yayımlanan Bireysel Emeklilik Aracıları Hakkında Yönetmeliğin 4/e bendinde, “Bireysel emeklilik aracıları; Şirketler tarafından katılımcılara sunulan emeklilik ürünlerinin tanıtımı, pazarlaması ve satışına ilişkin aracılık hizmetlerini bir sözleşmeye dayanarak daimi bir surette şirketlerin emeklilik sözleşmelerine aracılık eden veya bunları şirket adına yapan gerçek kişileri ifade edeceği,”
Aynı yönetmeliğin 23’üncü bendinde de, “Bireysel emeklilik aracısı hiçbir surette giriş aidatı, katkı payı veya benzeri adlar altında tahsilat yapamaz. Açıklamalarına yer verilmiştir.
Öte yandan, Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi uygulaması yönünden sigorta acentelerinin Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisine tabi olmaları, poliçe tanzimine veya tahsilata yetkili olup olmamalarına bağlı olduğundan, bireysel emeklilik aracılarının banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi olmaları poliçe tanzimine veya tahsilata yetkili olup olmadığına bağlı bulunmaktadır.
Buna göre; bireysel emeklilik şirketleri nam ve hesabına bireysel emeklilik katılımcıları ile sözleşme yapmak veya tahsilat yapma konusunda bireysel emeklilik şirketleri tarafından bireysel emeklilik aracılarına yetki verilmesi durumunda, Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi ile mükellef tutulmaları ve bireysel emeklilik aracısı olarak tarafınıza yapılan her türlü muameleler dolayısıyla lehe alınan paraların banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi tutulması, ancak Bireysel Emeklilik Aracısı olarak şahsınıza sözleşme yapmak veya tahsilat yapma konusunda yetki verilmemesi durumunda ise Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi ile mükellef tutulmamanız gerekmektedir.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU UYGULAMASI YÖNÜNDEN:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 4842 sayılı Kanunla değişik 17’inci maddesinin 4/e fıkrası ile; Banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına giren işlemler ve tali acenteler dahil sigorta acente ve prodüktörlerinin sigorta muamelelerine ilişkin işlemleri ile Kurumlar Vergisi Kanununun 7’inci maddesinin (24) numaralı bendinde belirtilen kurumların kredi teminatı sağlama işlemleri katma değer vergisinden istisna edilmiştir.
Bu itibarla, “Bireysel Emeklilik Aracılarının”; bireysel emeklilik şirketleri tarafından katılımcılara sunulan emeklilik ürünlerinin tanıtımı, pazarlaması, satışı ve bireysel emeklilik sistemine ilişkin diğer aracılık hizmetlerinin, sigorta muamelelerine ilişkin işlemler kapsamında değerlendirilerek katma değer vergisinden istisna edilmesi gerekmektedir.
VERGİ USUL KANUNU UYGULAMASI YÖNÜNDEN:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 156’ncı maddesinde, işyerinin tarifi yapılmış olup 153’üncü maddesinde de işe başlayanların keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecbur oldukları hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 4’üncü maddesinin ikinci paragrafında; “Mükelleflerin, vergi uygulaması bakımından hangi vergi dairesine bağlı oldukları vergi kanunları ile belirlenir.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan aynı Kanunun 5’inci maddesinde; Gelir Vergisi mükellefleri (Kazancı basit usulde tespit edilenler dahil) ile sermaye şirketleri her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı merkezlerine, şubelerine, satış mağazalarına iş sahipleri ile mükellefler tarafından kolayca okunup görünecek şekilde asmak zorunluluğu getirilmiştir.
Öte yandan, 142 ve 143 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde; “Vergi levhası asmak mecburiyetinde olan mükelleflerin vergi levhaları işyerlerinin;
a) Merkezlerinde,
b) Şubelerinde,
c) Satış mağazalarında,
İş sahipleri ile müşteriler tarafından kolayca okunup görülebilecek şekilde asacakları gezici olarak işyeri açmaksızın faaliyet gösteren mükelleflerin vergi levhasını asma zorunluluğu bulunmadığı belirtilmiştir.
243 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (B) bölümünün 4’üncü bendinde; “Sigorta acente ve prodüktörleri tarafından sigorta şirketlerine sağlanan hizmetler nedeniyle ödenen komisyon bedelleri ise sigorta şirketleri tarafından düzenlenecek “Sigorta Komisyon Gider Belgesi”ne istinaden kayıtlara alınacaktır.
Acenteler ve prodüktörler bu bedeller için ayrıca fatura düzenlemeyecekler ve bu bedelleri sigorta şirketleri tarafından kendilerine verilecek sigorta komisyon gider belgesine istinaden hasılat kaydedeceklerdir.”
< 246 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (B) bölümünde ise, “Sigorta ve reasürans brokerleri tarafından sigorta şirketlerine sağlanan hizmetler nedeniyle sigorta şirketlerince ödenen komisyon bedelleri için de sigorta şirketleri tarafından “Sigorta Komisyon Gider Belgesi” düzenlenecektir.
Brokerler, bu bedeller için ayrıca fatura düzenlemeyecekler ve bu bedelleri sigorta şirketleri tarafından kendilerine verilecek sigorta komisyon gider belgesine istinaden hasılat kaydedeceklerdir.” Denilmektedir.
Bu açıklamalara göre her ne kadar tali acentelerin düzenleyecekleri belgeler konusunda tebliğlerde bir açıklama yapılmamışsa da tali acentelerin sigorta şirketlerine veya sigorta acentelerine bağlı olarak ve onların bir alt grubu olarak faaliyette bulunmaları ve bu faaliyetleri sonucu bir komisyon geliri elde etmeleri nedeniyle, sigorta şirketi veya sigorta acentesi tarafından tali acentelere ödenen komisyon bedelleri için sigorta şirketince veya sigorta acentesince sigorta komisyon gider belgesi düzenlenmesi gerekmektedir.
Buna göre, bir işyerinizin olması halinde işyerinizin bulunduğu yer vergi dairesine müracaat ederek mükellefiyetinizi tesis ettirerek vergi levhanızı almanız, işyeri olarak ikametgahınızın gösterilmesi halinde ikametgahınızın bağlı bulunduğu yer vergi dairesine mükellefiyetinizi tesis ettirmeniz gerekmektedir.
-Yapacağınız faaliyet ile ilgili olarak mükellefiyetinizin açılması gerektiği,
- İşinizi, işyeri açarak sürdürmeniz halinde işyerinizin yetki alanındaki Vergi Dairesi Müdürlüğüne, işyeri açmaksızın gezici olarak sürdürmeniz halinde ikametgahınızın yetki alanına giren Vergi Dairesi Müdürlüğüne müracaat etmeniz,
- İşinizi, işyeri açarak sürdürmeniz halinde vergi levhasını tasdik ettirip işyerinize asmanız, işyeri açmaksızın gezici olarak sürdürmeniz halinde vergi levhasını asma zorunluluğunuzun olmadığı,
- Tali acente olarak aldığınız bu bedeller için ayrıca fatura düzenlemenize gerek olmadığı ve aldığınız bedelleri ,sigorta şirketleri veya sigorta acentesi tarafından düzenlenen sigorta komisyon gider belgesine istinaden hasılat kaydedeceğiniz , tabiidir.