Ynt: Şirket Kira Gelirleri
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.4.DEF.0.34.11/KVK-13-
Konu : Şirket aktifine kayıtlı arsanın
15 yıllığına ...Ofisi A.Ş.ye
kiralanması halinde kira
bedeline istinaden düzenlenen
fatura hangi yılın kazancı
olarak vergilendirileceği hk.
İlgi : Tarihsiz dilekçeniz.
İlgide kayıtlı dilekçenizde, şirketinizin aktifine kayıtlı arsayı 15 yıllığına intifa hakkı tesis ettiğinizi, intifa hakkı bedeline istinaden fatura düzenlendiğini belirterek, şirketiniz tarafından elde edilen kazancın faturanın düzenlendiği yılın kazancı olarak mı yoksa 15 yıla bölünerek mi vergilendirileceğiniz hususunu sormaktasınız.
Bilindiği gibi, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu?nun 13. maddesinde, ?Kurumlar Vergisi birinci maddede yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanır. Safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu?nun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır.....? hükmü yer almıştır.
Öte yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu?nun ticari kazancın tarifinin yapıldığı 37.maddesinde ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmış ve ticari kazançta vergiyi doğuran olay tahakkuk esasına bağlanmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu?nda vergiyi doğuran olay ise vergi alacağı vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğar hükmü ile belirtilmiştir.
Tacirler arasındaki faaliyetlerin belgelendirilmesi amacıyla Vergi Usul Kanunu?nda yer alan fatura da tahakkuk esasına bağlı kalınarak düzenlenmektedir.
Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu?nun 38.maddesi ile ?Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki özsermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır? hükmü getirilmiş, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu?nun 192.maddesinin 4.fıkrasında da, Aktif toplamı ile borçlar arasındaki farkın, müteşebbisin işletmeye mevzu varlığını (özsermayeyi) teşkil edeceği belirtilmek suretiyle kazancın tespitinde tahsil değil, tahakkukun esas alınacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre, kurum kazancı, ticari kazanç niteliği taşıdığından ve ticari kazanç gibi tespit edildiğinden elde etme yönünden tahakkuk esası geçerlidir. Tahakkuk ise gelirin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmesini ifade eder. Bunun için geliri doğuran işlemin tekemmül etmesi gereklidir. Ticari faaliyet içerisinde satılan mal veya yapılan bir hizmet bedeli taraflarca belirlenip fatura kesildiğinde gelir veya gider tahakkuk etmiş kabul edilir.
Bu hükümlere göre, şirketinizin aktifine kayıtlı olan gayrimenkulün intifa hakkının 15 yıllığına bedel karşılığı verilmesi, başka bir ifade ile intifa hakkının ivazlı olarak devri satış hükmünde olduğundan bu satıştan elde edilen gelirin tahakkuk ettiği yılın geliri sayılarak Kurumlar Vergisi Kanunu?nun genel hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01/KVK-6/
Konu: Önceki dönemde faturası düzenlenen ancak sevkiyatı sonraki dönem yapılan
emtiaya ilişkin gelirin hangi dönemin geliri olacağı hk.
?
İSTANBUL
İLGİ : a)?/01/2008 tarihli dilekçeniz.
b)?/02/2008 tarihli dilekçeniz.
Başkanlığımız, Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğüne verilen ilgi (a) ve (b)?de kayıtlı dilekçelerinizde, ..Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü?nün .. vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuzu, şirketinizin faaliyet konusunun yer altı yerüstü ve araçüstü akaryakıt ve LPG tanklarının üretimi olduğunu belirterek, üretimi tamamlanıp Aralık ayında faturası düzenlenen fakat müşterilerinizin benzin istasyonlarının hazır olmaması veya istasyonların yerlerinin müsait olmamasından dolayı sevkiyatı sonraki dönemlerde yani ertesi yılda yapılan tanklara ilişkin gelirin hangi dönemin geliri olduğunu sorduğunuz anlaşılmış olup, konu hakkındaki Müdüriyetimiz görüşü ile Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğünün görüşü aşağıda açıklanmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6.maddesinin birinci fıkrasıyla kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş, maddenin ikinci fıkrasıyla da safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu?nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu?nun ticari kazancın tarifinin yapıldığı 37.maddesinde her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmış ve ticari kazançta vergiyi doğuran olay tahakkuk esasına bağlanmıştır.
Aynı Kanunun bilanço esasında ticari kazancın tespiti ile ilgili 38.maddesinde,
?Bilanço esasına göre ticari kazanç teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce;
1- İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir.
2- İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanunu?nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41.maddeleri hükümlerine uyulur.? hükmü yer almaktadır.
Buna göre, kurum kazancı, ticari kazanç niteliği taşıdığından ve ticari kazanç gibi tespit edildiğinden elde etme yönünden tahakkuk esası geçerlidir. Tahakkuk ise gelirin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmesini ifade eder. Bunun için geliri doğuran işlemin tekemmül etmesi gereklidir. Ticari faaliyet içerisinde satılan mal veya yapılan bir hizmet bedeli taraflarca belirlenip fatura kesildiğinde gelir veya gider tahakkuk etmiş kabul edilir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketinizin ürettiği ve faturasını tanzim ederek müşteri firmalara sattığı ancak sonraki yılda sevkiyatını tamamladığı tanklara ilişkin düzenlenen faturaların tutarının, fatura tahakkuk tarihi (fatura düzenlendiği tarih) itibariyle muhasebe hesaplarınızda gelir olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Öte yandan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun l/l.maddesinde, ticari zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,
Aynı Kanunun 10/b maddesinde, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi halinde bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi ile vergiyi doğuran olayın gerçekleşeceği hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, 24 No.lu KDV Sirkü'sünde Aralık/2004 vergilendirme döneminden itibaren kullanılacak olan l No.lu (Gerçek Usulde Vergilendirilen Mükellefler İçin) Katma Değer Vergisi Beyannamesinin Düzenlenmesine ilişkin açıklamalar yer almaktadır.
Buna göre; malın tesliminden önce faturanın düzenlenmesi ile KDV açısından vergiyi doğuran olay gerçekleşeceğinden, 2007/Aralık döneminde tanzim edilen fatura bedelinin, Aralık/2007 dönemi beyannamesinde ("Tablo-1 Tevkifat Uygulanmayan İşlemler" ve 44. satırda yer alan "Teslim ve Hizmetlerin Karşılığım Temsil Eden Bedel (Kümülatif)" bölümlerine yer verilerek şekilde) beyan edilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Grup Müdür V.