fonradar

Size Güzel Bir Fıkra. Umarım Beğenirsiniz.

Ynt: Size Güzel Bir Fıkra. Umarım Beğenirsiniz.

kalisper_a, varya vergi cezası fıkran hakikaten süper. ;D ;D ;D
 
Ynt: Size Güzel Bir Fıkra. Umarım Beğenirsiniz.

Dursun doktora gitmiş;
-Doktor bey,doktor bey..Sanki kalbimde bir kuş var sürekli çırpınıyor.Kalbim şiddetli bir şekilde atıyor.....demiş.
Doktor
-Allah Allah atmaması lâzım...demiş
Dursun
-Teşekkür ederim Doktor bey.......deyip, muayenehane yi terk etmiş.

Aradan bir ay geçtikten sonra Dursun tekrar Doktorun muayenesine gelmiş.Ve demiş ki
-Doktor bey,Allah senden razı olsun.Hakikatende atmaması aldım ve şikâyetlerimin hepsi geçti.
Doktor bey demiş ki,
-Allah Allah bitmemesi lâzım..
 
doktor

Fıkra Müstehcen olduğu için kaldırılmıştır. Bilgilerinize...
 
Ynt: Size Güzel Bir Fıkra. Umarım Beğenirsiniz.

Güzel fıkralar arkadaşlar. Ancak fıkra seçerken müstehcen olmayan forumun ciddiyetine yakışır türden olmasına dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu gibi fıkraları farklı bir forum da değerlendirilirse daha iyi olur kanaatindeyim.

Saygılar.
 
Ynt: Size Güzel Bir Fıkra. Umarım Beğenirsiniz.

Kadının biri kumsalda yürürken ayağı

eski bir lambaya takılmış, kadın lambayı kumların içinden


çıkarmış,ovalamış. Lambadan cin çıkmış ve; Sadece bir dilek


hakkın var, iyi düşün öyle dile demiş.Kadın hiç


tereddüt etmeden, cebinden bir harita çıkararak Orta Doğu´da


barış istiyorum. Bu haritadaki ülkeleri görüyor musun? Bu


ülkelerin birbiriyle savaşmayı bırakmasını, barışın tesis


edilmesini diliyorum. diyivermiş.Cin haritaya bakmış ve


dehşetle; Tanrı aşkına Kadın! Bu ülkeler binlerce yıldır


savaşıyorlar. Tamam işimde iyiyim ama o kadar da değil! Bunu




yapılabileceğimi sanmıyorum.Başka bir dilekte bulun. diye


bağırmış. Kadın birkaç dakika düşünmüş ve hayatım


boyunca doğru erkeği bulamadım bilirsin; hem düşünceli, hem

karizmatik , hem eğlenceli biri,sevecen, ilgili, sürekli futbol


izlemeyecek ve ömür boyu sadık olacak erkek diliyorum.demiş.


Cin derin bir iç çekmiş: Uzat şu kahrolası haritayı!!!
 
Ynt: Size Güzel Bir Fıkra. Umarım Beğenirsiniz.

Beni Bekle

Anne ve babasi ile uzun bir tartismadan sonra biyiklari yeni terleyen delikanli, bavulunu toplamis..
"Sakin beni durdurmaya kalkmayin.. Ben heyecan istiyorum, Ask istiyorum..Cosku istiyorum..Bol para, güzel kizlar istiyorum.. Bu evde bunlarin hiçbiri mümkün degil.."
Sonra kapiya dogru yürümüs..
"Dur" diye bagirmis, babasi arkasindan..
"Size söylemistim, beni durdurmaya tesebbüs etmeyin diye geriye bagirmis delikanli.."
"Dur" diye yeniden bagirmis babasi, oglu bahçe kapisindan çikarken..
"Dur... Beni bekle.."
 
Ynt: Size Güzel Bir Fıkra. Umarım Beğenirsiniz.

Önemli Neden

-Hayrola nereden?
-Be be ben mi? Rad rad radyodan geliyorum...
-Ne vardi radyoda?
-Spi spi spi spiker si si si synavi vardi da...
-Eeee, ne oldu?
-Bi bi bi birak yahu? Ki ki kiravat tak tak takmadik diye almadilar.
 
Tünel

Mısır hükümeti kızıl denizin altına tüp geçit yapmak için ihale açar. İhaleye İngiltere'den, Amerika'dan, Japonya'dan ve Türkiye'den de Temelin firması olmak üzere birer firma katilir. Firmaları teker teker mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler. İngiliz firması:

- Biz iki taraftan da eş zamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz. Tüneller arasında maksimum 1 metre fark olur. 30 metrelik enindeki tünelde de 1 metreyi rahatlıkla düzeltiriz derler.

Amerikan firması:
- Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz maksimum 50cm fark olur derler.

Japon firması:
- Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz. Maksimum 20cm fark olur derler. Sira bizim Temele gelir.

Firması adına Temel:
- Valla biz de iki taraftan kazmaya başlarız. Ortada buluştuk buluştuk, buluşamadık iki tüneliniz olur, der.
 
Ynt: Size Güzel Bir Fıkra. Umarım Beğenirsiniz.

Nöbetçi Muhasebeci ( anı -alıntı )

Ailem ile birlikte tatile gitmiştim. Bürodo mükellefin biri Erbay Beyi bulun bana acil olarak lazım diye tutturur. Büro elamanlarımız ne dedi ise dinletemez ve hemen birinin aklına parlak bir fikir gelir. Gelin sizi nöbetçi muhasebeciye götürelim. Onunla görüşün ve sorunlarınızı çözsün derler. Mükellef bu teklifi kabul eder. En yakın muhasebe bürosuna götürürler meslektaşımız sorunlarını dinler yapması gerekenleri yapar. Mükellefi rahatlatır gönderir. Tatil dönüşünde mükellef ziyaretime gelir. Erbay Bey, mesleğiniz ne kadar güzel bir sorunum vardı çocuklar beni nöbetçi muhasebeciye götürdü sorunlarımı çözdü. diye anlatı. Tabi kendimi gülmemek için zor tuttum.

walla ben gülmek değil,koptum okuyunca. ;D
 
Ynt: Size Güzel Bir Fıkra. Umarım Beğenirsiniz.

Beş Maymun Hikayesi ,

Kafese beş maymunu koyarlar, ortaya da bir merdiven ve tepesine de iple muzları asarlar. Her bir maymun merdivenleri çıkarak muzlara ulaşmak istediğinde dışarıdan üzerine soğuk su sıkarlar. Her bir maymun aynı denemeye giriştiğinde çok soğuk suyla ıslatılır, bütün maymunlar bu denemeler sonunda sırılsıklam ıslanırlar, bir süre sonra muzlara hareketlenen maymunlar diğerleri tarafından engellenmeye başlanır. Suyu kapatıp maymunlardan biri dışarı alınıp yerıne yeni bir maymun koyulur, ilk yaptığı iş muzlara ulaşmak için merdivene tırmanmak olur fakat diğer dört maymun buna izin vermez ve yeni maymunu döverler. Daha sonra ıslanmış maymunlardan biri daha yeni bir maymunla değiştirilir ve merdivene ilk yaptığı atakta dayak yer, bu ikinci yeni maymunu en şiddetli ve istekli döven ilk yeni maymundur. Islak maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir. En yeni gelen maymun da ilk atağında cezalandırılır, diğer dört maymundan yeni gelen ikisinin en yeni gelen maymunu niye dövdükleri konusunda hiç bir fikirleri yoktur. Son olarak en baştaki ıslanan maymunların dördüncüsü ve beşincisi de yenileriyle değiştirilir. Tepelerinde bir salkım muz asılı olduğu halde artık hiçbiri merdivene yaklaşmamaktadır.Neden mi? Çünkü burada işler böyle gelmiş ve böyle gitmelidir. İşte bu nokta şirket politikalarının başladığı yerdir.
 
Ynt: Size Güzel Bir Fıkra. Umarım Beğenirsiniz.

NİSAN123 ' Alıntı:
Nöbetçi Muhasebeci ( anı -alıntı )

Ailem ile birlikte tatile gitmiştim. Bürodo mükellefin biri Erbay Beyi bulun bana acil olarak lazım diye tutturur. Büro elamanlarımız ne dedi ise dinletemez ve hemen birinin aklına parlak bir fikir gelir. Gelin sizi nöbetçi muhasebeciye götürelim. Onunla görüşün ve sorunlarınızı çözsün derler. Mükellef bu teklifi kabul eder. En yakın muhasebe bürosuna götürürler meslektaşımız sorunlarını dinler yapması gerekenleri yapar. Mükellefi rahatlatır gönderir. Tatil dönüşünde mükellef ziyaretime gelir. Erbay Bey, mesleğiniz ne kadar güzel bir sorunum vardı çocuklar beni nöbetçi muhasebeciye götürdü sorunlarımı çözdü. diye anlatı. Tabi kendimi gülmemek için zor tuttum.

walla ben gülmek değil,koptum okuyunca. ;D

Çok komik yaaaa.. harikaa ;D ;D ;D
 
Ynt: Size Güzel Bir Fıkra. Umarım Beğenirsiniz.

DEDE
85 yaşında bir Adam doğum hanenin kapısında beklemektedir. Doğum haneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar :

DOKTOR--'İçerde doğum yapan bayan yakınını! z mı ?'

DEDE--'Evet , eşim.'

DOKTOR--' Ama bayan 25 yaşlarında...'

DEDE--' Tamam işte , eşim o. Niye şaşırdınız , baba olamaz mıyım yani?' DOKTOR--'Yoo, aklıma benim dedem geldi de.'

DEDE--'Nesi varmış dedenizin ?'

DOKTOR--'Kendisi av meraklısı idi, sürekli Ava çıkardı. Ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim , sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. Kendisi Israr etti ve hazırlandı. E, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline. Ben de kendisiyle gittim. Ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük. Dedim ya, dedem yaşlı. Ba! stonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti. Ge! yik o an da vurulup yere düştü ...'

DEDE- 'Olur mu, başkası vurmuştur onu.

'DOKTOR-'Ben de onu demeye çalışıyorum işte...' ;D ;D ;D
 
Ynt: Size Güzel Bir Fıkra. Umarım Beğenirsiniz.

Üç Amerikan askeri Iraklı bir amcanın bakkalına girerler alış veriş yaparken
'kahrolsun Amerika'diye ses duyarlar. Etrafa bakınırlar ve sesin bir
papağandan geldiğini görürler.

Bunun uzerine Iraklı bakkal amcaya 'bu papağanı buradan yok et yarın
geldiğimizde görürsek seni mahvederiz'derler.

Askerler gittikten sonra bakkal amca kara kara düşünmeye başlar çünkü
papağan kuşunu çok sevmektedir. Derken aklına cami imamlarının papağanı
gelir. Hemen imamın yanına koşar başından geçenleri anlatır ve 'Hocam eğer
sakıncası yoksa papağanları değişelim'der Hoca kabul eder ve değişim
gerçekleşir. Ertesi gün işgalci Amerikan askerleri gelir, papağanı görürler
ve kızarak :'biz sana bunu yok edeceksin demedikmi? '
Amca bu papağan o değil desede inandıramaz.
Sivri zekalı askerin biri ben şimdi anlarım bunun dünkü papağan olup
olmadığını der ve papağanın tekrarlamasını umarak bağırır:
'Kahrosun Amerika!!
ses çıkmyınca bakkal amca dahil hep birlikte bağırmalarını söyler:
-Kahrolsun Amerika!
(ses yok)
-Kahrolsun Amerika!
(ses yok)
-Kahrolsun Amerika!

papağan dile gelir
-Amin evlatlarım.....)))
 
Ynt: Profesör ve Öğrenci

Tuareq ' Alıntı:
Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci tüm yerler dolu olduğundan gidip profesörünün oturduğu masaya oturmuş. Profesör kaşlarını çatarak: " Öküzler ve kuşlar aynı masada oturamaz!" Öğrenci: "O zaman ben uçuyorum..." Profesör cevaba cok sinirlenmiş, sınavda öğrenciye takmış ve sınavını başarısız geçmesi için elinden geleni yapmış. Yalnız sınavda öğrenci tüm soruları mükemmel bir şekilde cevaplamış. Profesör öğrenciye: Sana son bir soru soracağım demiş. Yolda yürürken iki torba bulduğunu hayal et, birinde akıl var, diğerinde ise para var. Hangi çuvalı alırsın? Ögrenci: "Para olan çuvalı seçerdim..." Profesör: "Ben akıl olan çuvalı seçerdim..." Öğrenci:"Normal! Herkes kendinde ne eksikse onu seçer... Profesör çok sinirlenmiş, ögrencinin not defterini alıp içine "öküz" yazmış. Ögrenci nota bakmadan odadan cıkmış. Bir dakika sonra ögrenci kapıyı aralamış : "Sayın profesör, imzanızı atmışsınız, fakat notumu yazmayı unutmuşsunuz." demiş.



süperr :)
 
Ynt: Size Güzel Bir Fıkra. Umarım Beğenirsiniz.

Kral ile baş şovalye tartışmaya başlamış...

Kral, şovalyesine; "En büyük ve en güçlü benim; sen benim emrimdesin." demiş.

Şovalye; "Hayır ben büyüğüm. Ordunun başında ben savaşıyorum, sen sadece mühür basıyorsun." diye itiraz etmiş.

Tartışma uzayınca kral ile baş şovalye, bir çobanın yanına gitmiş ve konuya direkt girmemek için çobana sormuşlar:

- Söyle bakalım çoban, senin koyunun mu büyük yoksa ineğin mi?

- Çoban "inek" demiş.

- Keçin mi büyük, öküzün mü?

Çoban "öküzüm tabii ki" deyince, kilit soruyu yöneltmişler hemen :

- Peki, kral mı büyük, baş şovalye mi?

Çoban hiç düşünmeden cevap vermiş:

- Vallahi ben bu hayvanları tanımıyorum...
 
Ynt: Size Güzel Bir Fıkra. Umarım Beğenirsiniz.

moderatör arkadaşlarımızın espri anlayışına sığınarak,bu alıntıyı yaptım.

Psikologa giden moderatör, ;D

Psikolog sormuş sorununuz nedir diye? Moderatör anlatmış: \"Ben demiş bazı konuları kilitleyemiyorum. Örneğin daha önce verilmiş bir konu açıldığında o konuyu kilitleyemiyorum. Çok iyi niyetli bir insanım kimsenin üzülmesini istemiyorum ama yönetimle de aramız açılacak lütfen yardım edin..demiş.\" Psikolog iyice dinledikten sonra ertesi güne randevu vererek bir daha gelin görüşelim demiş.
Modaratör ertesi gün yine gitmiş. Psikolog sormuş sorununuz nedir diye.? Bizim moderatör birkez daha aynı şekilde anlatmış. Psikolog bu sefer 2 gün sonraya yine randevu vererek tekrar gelin görüşelim demiş.
Moderatör 2 sonra tekrar gitmiş psikoloğa. Psikolog tekrar sormuş sorununuz nedir diye. Moderatör gayet sakin bir şekilde yeniden aynı şekilde cevaplamış. Bu sefer psikolog 3 gün sonraya randevu vermiş.
3 gün sonra moderatör tekrar gitmiş psikoloğa. Psikolog sanki moderatörü ilk kez görüyormuş gibi birkez daha sormuş sorununuz nedir diye.?
Moderatör bakmış olacak gibi değil en sonunda çıldırmış bağırarak: \"Be adam bu soruyu her gelişimde tekrar soruyorsun daha önce cevapladım ya\ ;D" demiş. Psikolog: \"İyide o konularda daha önce verildi bana bağıracağına git konuları kilitle\" demiş.. ;D
 
Ynt: Size Güzel Bir Fıkra. Umarım Beğenirsiniz.

Akşamdan kalma adam, büyük bir başağrısı ile sabah uyanmış. Zorlukla gözlerini açıp, yerinden doğrularak, şöyle bir etrafına bakınmış. Komodinin üstünde bir bardak su ve iki aspirin duruyor. Yatağın ayakucundaki sandalyede elbiseleri temiz ve ütülenmiş..
Aspirinleri içerken,komodindeki not dikkatini çekmiş; ''Sevgilim, günaydın. Kahvaltın mutfakta. Ben alışverişe çıkıyorum, erken dönerim. Seni seviyorum". Kalkıp, giyinmiş ve kahvaltı için mutfağa gitmiş. Bakmış oğlu oturmuş, kahvaltı ediyor. Masada da kendi servisi ve gazeteleri duruyor.
Oturmuş, kahvaltısına başlamış ve oğluna sormuş; Evlat, dün gece ne oldu, biliyor musun? Evet, dün gece saat 3'ü geçiyordu, sarhoş olarak eve geldiğinde. Önce koridordaki sandalyeyi devirdin, ardından kustun, daha sonra da odanın kapısına kafanı çarptın, bir gözün morardı.
Adam, şaşırmış vaziyette: Anlayamadım. O zaman niye herşey temiz, kahvaltı hazır ve gazetem alınmış? oğlu :Onu mu soruyorsun. Annem seni sürükleyerek yatak odasına götürüp,pantalonunu çıkarmaya çalıştığında,"Bayan, beni yalnız bırakın, ben evli bir adamım" dedin. ;D ;D ;D
 
Ynt: Size Güzel Bir Fıkra. Umarım Beğenirsiniz.

bir,iki,üç

Bir mahallede yeni komşularıyla çay sohbeti yapan kadınaKomşuları -'Senin aile yaşantına hayranız, eşin ve çocuklarınlaçok mutlu bir yaşantın var. Kocanın BİR dediğini İKİetmiyorsun. Bunun mutluluğunun sırrını bizede anlat '' derler.''Kısaca anlatayım'' der kadın.-'Düğünümüz bittikten sonra kocam kendi atında, bende kendiatıma bindik evimize doğru gidiyoruz. Benim bindiğim atın ayağı takıldı ve sendeledi. kocam arkasına döndü ve benimatıma -'BİR' dedi.

Biraz daha ilerledik ve benim atımın ayağı tekrar takılıp tökezlediği zaman eşim tekrar arkasına dönüp atıma -'İKİ' dedi. Az sonra atım takrar aynı şekilde tökezleyince eşim arkasını döndü ve at'a -''ÜÇ'' dedi
ve belinden tabancasını çıkartıp atımı anlından vurdu. Ben şok olmuştum ve at'a çok üzüldüm. Eşime bir hışımla çıkıştım -'' Yazık değilmi at'a neden vurdun!!?'' Eşim arkasını döndü ve bana -'' BİR '' dedi. Ve o günden sonra kocamın bir dediğini iki etmedim. ;D
 
Üst