Sonraki Yıl Ödenen Kıdem Tazminatının Durumu

Okay KIR

Tanınmış Üye
Üyelik
9 Eyl 2007
Mesajlar
1,454
18 Ağustosv 2009 ta birişçimizi işten çıkaracağız fakat işçimizin hakkettiği kıdem tazminatı olan 17.350 tl yi 2010 yılında ödeyeceğiz bunun için anlaştık işçininde muvakatı var
Şimdi bu sonraki yıl ödeyeceğimiz kıdem tazminatını gidere atabilirmiyiz yoksa ödediğimiz yılda mı gidere atabiliriz
Kıdem tamminatının kayıtlarını nasıl yapmalıyız ve beyannamede farklı bir durum yapılacakmı
Brüt kıdem tazminatı?????..17.350,00 tl
Damga vergisi kesintisi??????104,10 tl
Net ödenecek kıdem tazminatı??17.245,90 tl
İşçi çıkışı 18.ağustos 2009
Kıdem tazminatının ödeme tarihi 30 Ocak 2010
Buna göre
-kayıtlar nasıl olmalı
-Gidere ne zaman atılır
-Beyanname de farklı bir gösterim olabilirse nasıl
Cevabınız için şimdiden teşekkürler
 
Ynt: Sonraki yıl ödenen kıdem tazminatının durumu

Gelecek yıllara ait giderler adı altında bilançonuzda gösterebilirsiniz. Ancak ödeme yapmadan giderleştirmeyin. GVK 40/3'e göre ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar giderleştirilebilir. Bence kayıt şöyle olmalı.
18 Ağustos 2009

180 Gelecek Aylara ait giderler
335 Personle Borçlar
360 Ödenecek Vergi

31.12.2009--2009'da ödenmeyeceği 2010 da ödeneceği belli olunca

280 Gelecek Yıllara Ait giderler
180 Gelecek Aylara Ait Giderler

1 Ocak 2010

180 Gelecek Aylara Ait Giderler
280 Gelecek Yıllara Ait giderler

30 Ocak 2010 Ödenince

335 Personele Borçlar
770 GYG
100 Kasa
180 Gelecek Aylara Ait Giderler
Burada dikkat edilmesi gereken iki nokta var bence. Şirket personele borçlu duruma düştüğü an(hesaben ödeme yapıldığı an) yani 18 Ağustos 2008 tarihinde 360 hesabı açılmalı ve Eylül ayında bu tutar muhtasarla ödenmeli.
İkincisi de ancak ödeme yapıldığında kıdem tazminatı giderleştirilebilir.
 
Ynt: Sonraki yıl ödenen kıdem tazminatının durumu

Bence kıdem tazminatı ödeme yapıldığı an değil iş akdi sona erdiği an tahakkuk etmiş olur. Ödeme başka birşeydir. Personel adına hesap açılıp alacak bekletilir. Ya da ilerki ödeme tarihine çek senet verilip usulune uygun muhasebeleştirilir.
Bu geleck aylara/yıllara ait bir gider değildir. Bilakis eğer geçmiş yıla ait bir tazminatı bir sonraki yıl gidere atarsanız indirilmesi kabul edilmez..
 
Ynt: Sonraki yıl ödenen kıdem tazminatının durumu

Kıdem tazminatının gider yazılıp yazılamayacagı hk.(16.06.2005)

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

(
Sayı : DEF.0.06.11/KVK-2005-

Konu :

?????????????/ Ankara

İlgi : ?04/2005 tarihli dilekçeniz.

İlgi dilekçeniz ile, şirketiniz bünyesinde güvenlik görevlisi olarak çalışmakta iken, 5188 sayılı kanun gereğince ?????.. Ltd.Şti.?ne devredilen personelin, hak kazandıkları kıdem tazminatlarının anılan güvenlik şirketine yapılan sözleşme ile devredilmesi (ödenmesi) durumunda, şirketiniz tarafından yapılacak bu ödemelerin kurum kazancınızın tespitinde gider olarak yazılıp yazılmayacağı hususunda bilgi istenilmektedir.

5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13?üncü maddesinde, kurumlar vergisinin Kanunun birinci maddesinde yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş, ticari kazanç gibi hesaplanan kurum kazancından hangi giderlerin indirileceği Gelir Vergisi Kanununun 40?ncı ve Kurumlar Vergisi Kanununun 14?üncü maddelerinde hüküm altına alınmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40?ıncı maddesinin üçüncü fıkrasında, işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar¸ ziyan ve tazminatların safi ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 4857 sayılı İş Kanununun 120?nci maddesi ile yürürlükte bırakılan 1475 sayılı İş Kanununun 14?üncü maddesinde; bu maddede belirtilen hallerde işverence işçiye kıdem tazminatı ödeneceği hüküm altına alınmıştır.

Bu durumda, şirketiniz tarafından anılan Kanuna göre yapılacak kıdem tazminatı ödemelerinin işçilerin bizzat kendilerine yapılması halinde, kurum kazancınızın tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün olabilecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Ama bu konuda iki yöndede danıştay kararları olduğu gibi iki yönde de verilmiş muktezalar var.
 
Ynt: Sonraki yıl ödenen kıdem tazminatının durumu

"İlgi dilekçeniz ile, şirketiniz bünyesinde güvenlik görevlisi olarak çalışmakta iken, 5188 sayılı kanun gereğince ?????.. Ltd.Şti.?ne devredilen personelin, hak kazandıkları kıdem tazminatlarının anılan güvenlik şirketine yapılan sözleşme ile devredilmesi (ödenmesi) durumunda, şirketiniz tarafından yapılacak bu ödemelerin kurum kazancınızın tespitinde gider olarak yazılıp yazılmayacağı hususunda bilgi istenilmektedir"


Sorulan soru başka birşeydir. Burda bir devir durumu sözkonusudur.


Verilen cevap da ona göre verilmiştir.

"Bu durumda, şirketiniz tarafından anılan Kanuna göre yapılacak kıdem tazminatı ödemelerinin işçilerin bizzat kendilerine yapılması halinde, kurum kazancınızın tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün olabilecektir"
 
Ynt: Sonraki yıl ödenen kıdem tazminatının durumu

Nizam Bey,

Ödenmeyen sigorta primleri gibi bu konu da tartışmalı bir mevzu. Hiç kafamızın ağrımamasını istiyorsak bence dediğim gibi kayıt yapmalıyız. Ama ben haklı olduğuma inanıyorum olası eleştiride mahkemede hakkımı alırım diyorsak gider de kabul edebiliriz.

Örnek özelgede soru başka ama cevap, ödemelerin devredilmesi durumunda değil işçilerin bizzat kendilerine yapılması halinde indirim konusu yapılacağını söylüyor. Birkaç özelge daha vardı. Fazla olmaması için bunu seçtim.

Sonuçta dediğiniz gibi düşünenler de var. Hatta sigorta primlerine ilişkin danıştayın içtihadı birleştirme kararının olduğunu da bu vesileyle öğrendim. Ama maliyenin bu konudaki görüşü de farklı. Sonuçta karar verecek olan biziz. İyi Günler..
 
Ynt: Sonraki Yıl Ödenen Kıdem Tazminatının Durumu

Verdiğiniz muktaza tamamen farklı bir durum için sorulan soruya göre veline bir cevaptır.
Muhaseben,n en temel ilkelerinden biri dönemselliktir. Her dönemim gideri ile geliri kendi arasında karşılaşır.Hepimiz biliyoruz ki cari dönemde gider yazılmayan bir kalem takip eden dönemde indirilemez. Bunlar temel kurallardır.
Sizin belirttiğiniz özelgede üstüne basarak KENDİSİNE ÖDENMESİ denmektedir. Yani devir halinde ben devir alan firmaya ödersem yazamam diyor.
Siz personeli 2009 yılında iş akdini fesih eder tahakkuku yaparsınız, (fesih tarihi baz alınır) Ödemeye gelince bambaşka birşeydir. Anlaştıktan sonra takistle ödeyin, çek verin ödemeyin o ayrı konudur.
Ancak tahakkuk yapıldığı zaman giderleşir ve damga vergisi tahakkuk eder. Muhtasarlara eklenir.
Bu konuyu ödenmeyen ssk pirimi ile karşılaştırmak doğru değildir. ÇÜnkü o özel bir kanunla belirlenmiş ssk prim tahsilatını hızlandırmak için alınmış bir önlemdir.
 
Ynt: Sonraki Yıl Ödenen Kıdem Tazminatının Durumu

Nizam Bey bir özelge daha gönderiyorum. Ancak lütfen açıklamaya dikkat edelim. Ama sizden ricam açıklamaya dikkat etmeniz.

İlgili Birim : Gelir ve Kurumlar Vergileri Müdürlüğü

Özelge Tarihi : 19.10.2007

Özelge Sayısı : 176200-ÖZ/621-8873

Özelge Özeti :


İlgide kayıtlı dilekçenizde; İlimiz ?????Vergi Dairesi Müdürlüğü?nün ????.. vergi sicil numaralı mükellefi olduğunuzu, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 19?uncu maddesinin 3?üncü bendinin (b) fıkrası uyarınca bünyenizde faaliyet gösteren somun imal tesisinin yeni kurulacak anonim şirkete devri suretiyle ''Kısmi Bölünme''ye gidileceği, bölünme sonucunda şirketinizde sigortalı olarak çalışan işçilerin tamamının da yeni şirkete devredileceği belirtilerek, söz konusu işçilerin kıdem tazminatlarının tahakkuk ettirilerek bölünen şirkette gider yazılıp yazılamayacağı hususundaki Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu?nun 1?inci maddesinin 2?nci fıkrasında kurum kazancının, gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluştuğu, aynı kanunun 6?ncı maddesinde kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde ise Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
...........

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu?nun 2?nci maddesinde belirtilen kazanç ve iratların tamamı Kurumlar Vergisi açısından kurum kazancını oluşturur.Kanunun 37?nci maddesinde ticari kazancın tarifi yapılarak her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiştir. Aynı kanunun ''İndirilecek Giderler'' başlıklı 40?ıncı maddesinin 3?üncü bendinde;

''İşle ilgili olmak şartiyle, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar''ın ticari kazancın tespitinde gider olarak indirileceği hükme bağlanmıştır.

Kıdem tazminatının gider kaydı konusunda Gelir Vergisi Kanunu?nun 40?ıncı maddesinde özel bir hüküm olmamakla birlikte aynı maddenin 3?üncü bendi çerçevesinde kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi için İş Kanununa göre işçinin kıdem tazminatına hak kazanması ve hak edilen kıdem tazminatının da işçiye ödenmiş olması gerekir.Tahakkuk etmiş olsa da ödenmemiş kıdem tazminatının gider yazılması mümkün değildir.

4857 sayılı İş Kanunu?nun 120?nci maddesinde; ''25.8.1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi hariç diğer maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.'' hükmü yer almakta olup, işçinin ya da çalışanın kıdem tazminatı almaya hak kazanabilme şartlarının düzenlendiği 1475 sayılı İş Kanunu?nun 14?üncü maddesinde ise;

''Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:

1. (Değişik : 22/05/2003-4857/Geçici md.1) İşveren tarafından bu Kanunun 24 üncü maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,

2. (Değişik : 22/05/2003-4857/Geçici md.1) İşçi tarafından bu Kanunun 25 inci maddesi uyarınca,

3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,

4. Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;

5. (Değişik : 25/8/1999- 4447/45 md.) 506 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleriyle işten ayrılmaları nedeniyle,

Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.

İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler gözönüne alınarak hesaplanır. İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. 12/7/1975 tarihinden itibaren işyerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. ???.'' hükmüne yer verilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu?nun 288?inci maddesinde yer alan ''Hasıl olan veya husulü beklenen fakat miktarı katiyetle kestirilmeyen ve teşebbüs için bir borç mahiyetini arz eden belli bazı zararları karşılamak maksadiyle hesaben ayrılan meblağlara karşılık denir.'' hükmünden hareketle yıllık olarak hesaplanacak kıdem tazminatları için karşılık ayrılabilecek olmakla birlikte, ayrılan karşılıkların yukarıdaki şartlar gerçekleşmediği sürece,kanunen kabul edilmeyen gider olarak,vergilendirilecek kurum kazancına ilave edilmesi gerekir.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar uyarınca, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 19?uncu maddesinin 3?üncü bendinin (b) fıkrası uyarınca ''Kısmi Bölünme'' sonucu şirketiniz bünyesinde faaliyet gösteren somun imal tesisinin devredilmesi ile yeni kurulacak şirkette çalışmaya devam edecek işçilere ilişkin kıdem tazminatı tutarları fiilen ödenmediğinden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu?nun 40?ıncı maddesinin 3?üncü bendi kapsamında değerlendirilemeyecek olup, gider olarak kaydedilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Ancak, kısmi bölünme sonucunda yeni şirkete devredilen işçilerin, devredilen şirkette geçen hizmet süreleri de dikkate alınarak yeni şirkette hesaplanacak kıdem tazminatlarının,1475 sayılı İş Kanununun 14?üncü maddesinde yer alan şartların gerçekleşmesi ve ödemenin hak sahibi işçilere yapılması durumunda, gider olarak kaydedilebileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
Ynt: Sonraki Yıl Ödenen Kıdem Tazminatının Durumu

Bir başka mukteza;
T.C
İSTANBUL VALİLİĞİ
İl Defterdarlığı
Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü




Sayı : B.07.4.DEF.0.34.11/KVK-14
Konu : İhbar ve kıdem tazminatı faizleri
ile diğer masrafların gider yazılıp
yazılmayacağı hk.


İLGİ : .............10.2003 tarihli dilekçeniz.



İlgide kayıtlı dilekçenizde, 2003 Takvim yılında İş Mahkemesi kararına istinaden işten ayrılan işçiye önenecek olan kıdem ve ihbar tazminatının işlemiş faizleri ile ücreti vekalet, yargı giderleri ile icra masraflarının gider yazılıp, yazılmayacağı sorulmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu?nun 61.maddesinde, ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zamı avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münesebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş olması onun mahiyetini değiştirmez.? hükmü yeralmaktadır.

Aynı Kanunun 25.maddesinin 7.bendinde ise, 1475 ve 854 sayılı Kanunlara göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 5953 sayılı Kanuna göre ödenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabının 24 aylığını aşmayan miktarlarının (hizmet ifa etmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz) gelir vergisinden istisna edildiği hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu?nun 13.maddesinde, vergiye tabi safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu?nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, kurumlar, safi kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanunu?nun 14.maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu?nun 40.maddesinde yer alan giderleri hasılattan indirebilecektir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu?nun 40/1.maddesinde ?Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler, 40/3.maddesinde ise işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar;?indirilecek giderler arasında sayılmıştır.

Aynı Kanun?un 41/5. maddesinde ise, teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatların safi kazancın tespitinde gider olarak indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, ödenen tazminatın gider yazılabilmesi için işle ilgili olması ve sözleşmeye, ilama veya kanun emrine göre yapılması şarttır.Mahkeme kararına dayalı bile olsa işletme sahibinin şahsi kusuru nedeniyle ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar gider yazılamayacaktır.

Bu hükümler çerçevesinde, sözkonusu işçiye ödenecek kıdem tazminatının 1475 ve 854 sayılı Kanunlara göre ödenmesi halinde tamamının ; 5953 sayılı Kanuna göre ödenmiş olması halinde ise 24 aylığını aşmayan miktarının gelir vergisinden istisna edilerek G.V.K?un 40.maddesinin 3. bendi ; kıdem tazminatının 24 aylığı aşan kısmı ile ihbar tazminatının tamamının ise ücret olarak vergilendirilerek G.V.K.?nun 40.maddesinin 1.bendi gereğince kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.Diğer taraftan İş Mahkemesi kararına istinaden ödenecek olan sözkonusu kıdem ve ihbar tazminatının işlemiş faizleri ile diğer masrafların mahkemece kusurlu bulunmanız nedeniyle kayıtlarınızda gider olarak gösterilmesi mümkün değildir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
Ynt: Sonraki Yıl Ödenen Kıdem Tazminatının Durumu

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01/GVK-40/3-
Konu: Geç ödenen kıdem tazminatının
gider yazılıp yazılamayacağı hk.

İlgi : tarihli dilekçeniz.
İlgide kayıtlı dilekçenizde, şirketiniz personelinin 30/12/2004 tarihinde 4857 sayılı Kanunun 14/4.maddesine göre emekli olduğunu, şirketinizin o anda ödeme güçlüğü içinde olması dolayısıyla, ödenmesi gereken kıdem tazminatının protokole bağlanarak geç bir tarihe ertelendiğini, protokol gereği ödemenin 2005 yılı içinde yapılacağını belirterek, söz konusu ödemenin Gelir Vergisi Kanunu?nun 25/7.maddesine istinaden istisnaya tabi olup olmayacağı ve yine aynı Kanun?un 40.maddesi kapsamında gider yazılıp yazılamayacağı konusunda görüşümüzü sormaktasınız.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu?nun ?Ticari Kazancın Tarifi? başlıklı 37. maddesinde; ?Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır?. hükmü yer almış olup; aynı Kanun?un 38. maddesinde ise;

?Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerlerin arasındaki müspet farktır? denilmiş ve Vergi Usul Kanunu?nun 192. maddesinin dördüncü fıkrasında da, aktif toplamıyla borçlar arasındaki farkın müteşebbisin işletmeye mevzu varlığını (öz sermayeyi) teşkil edeceği hükme bağlanmıştır.

Yine aynı Kanun?un ?İndirilecek Giderler? başlıklı 40. maddesinin 3. bendinde; işle ilgili olmak şartıyle, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan 1475 sayılı İş Kanunu?nun 14. maddesinde ?Bu kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:

1- İşveren tarafından bu kanunun 17. maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,

2- İşçi tarafından bu kanunun 16. maddesi uyarınca,

3- Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyle,

4- Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum ve sandıklarından yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;

...

Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet aktinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır? hükmü yer almıştır.

Bu hükümlere göre; 30/12/2004 tarihinde işten çıkardığınız işçilere kıdem tazminatlarını aynı tarih itibariyle ödeme yapmayıp, 2005 yılında yapacak olmanız nedeniyle, bu ödemelerin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu?nun 25/7.maddesi gereğince istisnaya tabi tutup aynı Kanunun 40.maddesinde sayılan giderler kapsamında değerlendirilerek gider olarak yazılması mümkün değildir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
Ynt: Sonraki Yıl Ödenen Kıdem Tazminatının Durumu

Sn Serhat,


Keşke diğer forum üyeleri de sizin kadar dikkatli ve araştırıcı olsa. Çabanbıza saygı duyuyorum. :)
Konuya gelince bir iki noktaya itirazım var.;

1-Özelge sadece ilgili firmayı bağlar. Değişik durumlarda tam tersi özelgeler mevcuttur.
2-Konu biraz karmaşık haklısınız.
"Bu hükümlere göre; 30/12/2004 tarihinde işten çıkardığınız işçilere kıdem tazminatlarını aynı tarih itibariyle ödeme yapmayıp, 2005 yılında yapacak olmanız nedeniyle, bu ödemelerin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu?nun 25/7.maddesi gereğince istisnaya tabi tutup aynı Kanunun 40.maddesinde sayılan giderler kapsamında değerlendirilerek gider olarak yazılması mümkün değildir. "
Diyor özelgeniz yani bir önceki yılda çıkarıp tahakkuk yapmadıysan bir sonraki yıl gider yazamazsın demektir.

3-" Bu hükümler çerçevesinde, sözkonusu işçiye ödenecek kıdem tazminatının 1475 ve 854 sayılı Kanunlara göre ödenmesi halinde tamamının ; 5953 sayılı Kanuna göre ödenmiş olması halinde ise 24 aylığını aşmayan miktarının gelir vergisinden istisna edilerek G.V.K?un 40.maddesinin 3. bendi ; kıdem tazminatının 24 aylığı aşan kısmı ile ihbar tazminatının tamamının ise ücret olarak vergilendirilerek G.V.K.?nun 40.maddesinin 1.bendi gereğince kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.Diğer taraftan İş Mahkemesi kararına istinaden ödenecek olan sözkonusu kıdem ve ihbar tazminatının işlemiş faizleri ile diğer masrafların mahkemece kusurlu bulunmanız nedeniyle kayıtlarınızda gider olarak gösterilmesi mümkün değildir. "

Diyen bir özelgeniz daha var burda da tavandan bahsediyor tavanı aşanı vergilersin diyor ordaki ÖDENMİŞ OLMASI kelimesi sadece neye göre ödendiğini gösteriyor.
4-"Kıdem tazminatının gider kaydı konusunda Gelir Vergisi Kanunu?nun 40?ıncı maddesinde özel bir hüküm olmamakla birlikte aynı maddenin 3?üncü bendi çerçevesinde kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi için İş Kanununa göre işçinin kıdem tazminatına hak kazanması ve hak edilen kıdem tazminatının da işçiye ödenmiş olması gerekir.Tahakkuk etmiş olsa da ödenmemiş kıdem tazminatının gider yazılması mümkün değildir."


Diyor sizin özelgedeki açıklama. Ancak burda ÖDEME terimi geniş kapsamlı bir sözcük. Borçlar hukukuna göre paranın lehdar adına bir cari hesaba alınması ve bunun resmi deftere kayıt edilmesi de ödeme hükmündedir.
 
Ynt: Sonraki Yıl Ödenen Kıdem Tazminatının Durumu

Sayın Nizam Bey,

Öncelikle dediğiniz üzere mukteza firmayı bağlar. Bir şirkete mukteza verilmişse ve bu mukteza şirket lehine ise başka bir şirket bu muktezayı göstererek faydalanamaz. Ancak mukteza da şirket aleyhine verişmişse o takdirde iki kere düşünmek lazım:)

Ters özelgelerin mevcut olduğunu bir makalede okudum ama açıkçası bu özelgeleri bulamadım. "kıdem tazminatı"+"özelge" diye arama yapıp siz de test edebilirsiniz.:)

Nitekim böyle bir mukteza olsa da zaten sizin yaptığınız açıklamalardan farklı bir açıklama olmayacaktır. Konu tartışmalı olsa da fikirler çok açık;
Benim veridğim muktezalarda tahakkuk etse de ödeme yapılmamışsa gider yazılamaz diyor.
Diğer muktezalarda tahminen sizin mesajınızdaki açıklamalar yapılıyor.

Mesajınızda da katılmadığım noktalar var.

2 numaralı paragraf: 30.12.2004'te işçi çıkmışsa şirket kayıtlarına geçirse de geçirmese de kıdem tazminatı tahakkuk etmiştir. Nitekim siz de bir önceki mesajınızda
nguroy ' Alıntı:
Bence kıdem tazminatı ödeme yapıldığı an değil iş akdi sona erdiği an tahakkuk etmiş olur.
diyorsunuz. O halde 30.12.2004 tahakkuk eden tazminatın 2005 yılında ödenmesi ve bu ödemeyi maliyenin gider kabul etmemesi söz konusu

3 numaralı paragraf :tartışılabilir...Ama açıkçası bu kadar yeter diyorum:)
Ama 4'üncü paragraf için artık başka bir yere gitmeye gerek yok diye düşünüyorum. Açıkça tahakkuk etmiş olsa da ödenmemiş olması diyor.
 
Ynt: Sonraki Yıl Ödenen Kıdem Tazminatının Durumu

Haklısınız sonuç olarak bu konuda net bir tebliğ, sirküler vb bağlayıcı birşey yok. Yoruma kalmış. Ben görüşlerimi söyledim. Siz de söylediniz.Zamanla uygulamada daha netleşir.
 
Üst