fonradar

Şüpheli Alacak Kaydı

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan elifbe
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

elifbe

Katkı Sunan Üye
Üyelik
20 Ağu 2012
Mesajlar
311
Konum
istanbul
Tahsili imkansız hale gelmiş 5.000 TL'lik şüpheli alacak için aşağıdaki kaydı yapıyorum doğru mudur.

-------------/------------------
654 5.000
129 5.000
---------------/------------------
129 5.000
128 5.0000
---------------/------------------


Teşekkürler, iyi çalışmalar.
 
Dönem içinde önce 128 B/ 120 A (alacağın şüpheli hale gelmesi) Sonra 654 B/129 A (Karşılık ayrılması).....
Takip eden yılda/yıllarda bütün dava ve icra işlemlerinin sonuçlanması ve tahsilatın imkansız olması durumunda 129 B/128 A kayıtlar yapılır.
 
Tahsili imkansız hale gelmiş 5.000 TL'lik şüpheli alacak için aşağıdaki kaydı yapıyorum doğru mudur.

-------------/------------------
654 5.000
129 5.000
---------------/------------------
129 5.000
128 5.0000
---------------/------------------


Teşekkürler, iyi çalışmalar.


Sayın elifbe,

VUK madde 323 kurallarına riayet edildiğine düşünerek belirtiğiniz işlemin muhasebe kayıtlarını sunuyorum.
Alacağınız olan tutarı senetsiz alacak hükmünde düşünüyorum.

Şüpheli alacağın kaydı,
-------------/-------------
128 Şüpheli ticari alacaklar 5.000 TL
120 Alıcılar 5.000 TL

Karşılık ayrılması,
------------/--------------
654 Karşılık giderleri 5.000 TL
129 Şüpheli ticari alacaklar karşılığı 5.000 TL

Alacağın tahsili gerçekleşmemesi durumunda,
------------/----------------
129 Şüpheli ticari alacaklar karşılığı 5.000 TL

644 Konusu kalmayan karşılıklar 5.000 TL

Tahsilin imkansız duruma gelmesinde,
------------/-----------------
129 Şüpheli ticari alacaklar karşılığı 5.000 TL
128 Şüpheli ticari alacaklar 5.000 TL

Dönem sonu kaydı,
------------/-----------------
690 Dönem karı-zararı 5.000 TL

654 Karşılık giderleri 5.000 TL


-----------/------------------
644 Konusu kalmayan karşılıklar 5.000 TL
690 Dönem karı-zararı 5.000 TL
İyi Günler,
 
Gelir tablosunda 654 hesap gözükmeyecek mi ?

sn.bulent249 un yorumuna ve sn.demiral'in kayıtlarına katılıyorum.

sn elifbe ilk mesajınızdaki yaptığınız kayıt doğrudur.
654 nolu hesap VUK 323 deki şartlar gerçekleştiği dönemde gelir tablosunda görünür. Sonraki dönemde 654 nolu hesap çalışmaz, dava sonucuna göre alacağın tahsili gerçekleşmemiş ise 644 nolu hesabı çalıştıracaksınız. Tahsil İmkansızlaşırsa 128 ve 129 u ters kayıtla kapatmanız lazım. Yani yaptığınız kayıt doğrudur.
 
Alacağın tahsili imkansız hale gelirse neden 644 hesabı çalıştırıyoruz. Anlayamadım.
 
Sayın bulent249,

Aktifle ilgili bir karşılık ayrıldıktan sonra bu karşılık değersiz duruma düştüğü için karşılık ayrılan değersiz duruma düşen rakam 644 konusu kalmayan karşılıklar hesabı ile kapatılır yani farklı bir şekilde yorumlarsak,

654 Karşılık giderleri için ayrılan karşılık tutarının 654 hesap ile 644 hesabın birbirini dengeli şekilde kapatması için kullanılmıştır.

İyi Günler,
 
Sayın bulent249,

Aktifle ilgili bir karşılık ayrıldıktan sonra bu karşılık değersiz duruma düştüğü için karşılık ayrılan değersiz duruma düşen rakam 644 konusu kalmayan karşılıklar hesabı ile kapatılır yani farklı bir şekilde yorumlarsak,

654 Karşılık giderleri için ayrılan karşılık tutarının 654 hesap ile 644 hesabın birbirini dengeli şekilde kapatması için kullanılmıştır.

İyi Günler,
Yani önce zarar (654) yazıyoruz, tahsili imkansız olunca da (644) kar yazıyoruz.
 
Yani önce zarar (654) yazıyoruz, tahsili imkansız olunca da (644) kar yazıyoruz.

Sayın bulent249,

Aynen dediğiniz gibi aktifte yer alan değerin karşılığının ayrılması için oluşan gider hesabıdır. (656)
Önceden aktiften ayrılan değeri tahsili imkansız hale gelmesi durumunda alacağına kaydedilir. (644)
Daha sonra değer tutar karşı hesap olarak (129) hesabın borcuna kayıt işlemi yapılır.

Bu hesapların asıl kullanılmasındaki amaç gerçek kazancın bulunarak vergilendirme boyutuna ulaşmaktır.
Bir diğer değiş tabiri ile ticari ve zirai kazançlarda tahakkuk esası dikkate alınır,yani satışın ve/veya verilen hizmetin tahsilatı gerçekleşmeden satışın ve/veya hizmetin yapıldığı tarihte gelir olarak kayıtlara girmektedir. Durum böyle olunca tahsilat gerçekleşmeyince ve şüpheli alacak durumuna geçince mükellef VUK madde 323'e göre karşılık ayırması gerekir çünkü tahsil edilemeyen bir kazancın vergisini ödemekte hakkaniyete sığmaz,yani gerçek kazancın vergilendirilmesi ilkesine burada uymak gerekir.KDV kısmına baktığımızda yazdıklarımızı hesaplanan KDV için söyleyemeyiz nedeni ise,bir alacağın karşılık ayrılarak zarar yazılabilmesi için önce hasılat hesaplarına kayıt işlemi yapılması gerekir satışın ve/veya malın hizmetinden oluşan KDV hasılat hesaplarına bağlanması pek tabiki mümkün bulunmamaktadır.

Nitekim KDV konusuna ise,

KDVK madde 58 değilnilmiştir,

Verginin gider kaydedilemeyeceği başlığında,

KDVK madde 58

[FONT=Tahoma, Arial, Helvetica]Mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisi ile mükellefçe indirilebilecek Katma Değer Vergisi, Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez.



Sanırım şimdi mutabık kaldık.

İyi Günler,
[/FONT]
 
Sayın bulent249,

Aynen dediğiniz gibi aktifte yer alan değerin karşılığının ayrılması için oluşan gider hesabıdır. (656)
Önceden aktiften ayrılan değeri tahsili imkansız hale gelmesi durumunda alacağına kaydedilir. (644)
Daha sonra değer tutar karşı hesap olarak (129) hesabın borcuna kayıt işlemi yapılır.

Bu hesapların asıl kullanılmasındaki amaç gerçek kazancın bulunarak vergilendirme boyutuna ulaşmaktır.
Bir diğer değiş tabiri ile ticari ve zirai kazançlarda tahakkuk esası dikkate alınır,yani satışın ve/veya verilen hizmetin tahsilatı gerçekleşmeden satışın ve/veya hizmetin yapıldığı tarihte gelir olarak kayıtlara girmektedir. Durum böyle olunca tahsilat gerçekleşmeyince ve şüpheli alacak durumuna geçince mükellef VUK madde 323'e göre karşılık ayırması gerekir çünkü tahsil edilemeyen bir kazancın vergisini ödemekte hakkaniyete sığmaz,yani gerçek kazancın vergilendirilmesi ilkesine burada uymak gerekir.KDV kısmına baktığımızda yazdıklarımızı hesaplanan KDV için söyleyemeyiz nedeni ise,bir alacağın karşılık ayrılarak zarar yazılabilmesi için önce hasılat hesaplarına kayıt işlemi yapılması gerekir satışın ve/veya malın hizmetinden oluşan KDV hasılat hesaplarına bağlanması pek tabiki mümkün bulunmamaktadır.

Nitekim KDV konusuna ise,

KDVK madde 58 değilnilmiştir,

Verginin gider kaydedilemeyeceği başlığında,

KDVK madde 58

[FONT=Tahoma, Arial, Helvetica]Mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisi ile mükellefçe indirilebilecek Katma Değer Vergisi, Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez.



Sanırım şimdi mutabık kaldık.

İyi Günler,
[/FONT]
Üstadım anlamadığım nokta şu eğer siz karşılık ayırdığınız alacağın tahsilinin imkansız olduğu anda tekrar gelir hesabı çalıştırırsanız yukarıda yazdığınız noktaya ters düşüyorsunuz. Şöyle ki; yine tahsil edemediğiniz bir alacağın vergisini ödemiş oluyorsunuz. Ayrıca KDV noktasında da size katılmıyorum. Çünkü ben geliri elde eden olarak faturadaki kdv yi devlete intikal ettirmişsem bu benim için artık bir alacak hükmündedir. O zaman KDV yi de cebimden ödemiş olurum ki bununda hakkaniyetle bağdaştığını pek düşünmüyorum.
saygılar;
bil_gin
 
Sayın bil_gin,

3 no lu mesajımı kontrol etmenizi rica ederim ilgili işlemler sonuç hesabı ile kapatılmıştır.
Kdv kısmına gelecek olursak bir mal ve/veya hizmet satışı yapmış olabilirsiniz ve bu satışın Kdv tutarının hesaplanması gerekir,yapmış oldugunuz bu satış işlemi ilerleyen dönemlerde şüpheli alacak durumuna düşmüş ilsa dahi ortada gerçekten bir teslim söz konusu. Burada teslim gerçekleşmiş ve tahsili şüpheli hale gelmiştir Kdv tutarını muhattap durum malın yada hizmetin teslimi ile oluşmuş düzenlenen fatura ile Kdv hesaplanmistir. Bu durumda şüpheli hale gelmiş tahsil edilemeyen tutarı donem kar zarar hesabı ile kapatıldığı halde Kdv kısmı için Kdv beyannamesi düzeltmesi yada hesaplanan Kdv nin geri iadesi pek tabi mümkün değildir nedeni ortada fiili mal yada hizmetin ifası gerçekleşmiş Kdv oluşan olay gerçekleşmiş sadece teslimin tahsil kabiliyeti oluşmamış bu durumda gelir ve Kdv kısmı birbirinden tamamen iki farkı olaydir.Bu degerlendirmeleri göz önünde bulundurarak yapmış oldugunuz yorumun yanlış olduğu hatirlatmak isterim.

İyi Günler,
 
Sayın Demiral,

Verdiğiniz maddelerden birinin üst açıklaması sanırım hatalı olmuş. Arkadaşlarımız da bu yüzden sıkıntı yaşıyorlar.
Bir iki de ilave bilgi vermek istiyorum.

Vergi yasalarımızda alacaklar üç ayrı yolla itfa edililirler,
1. Şüpheli alacaklar
2. Değersiz alacaklar
3. vazgeçilen alacaklar. Her üçünün de uygulanma şartları birbirinden farklıdır. Her üçünün de uygulamasındaki şart ve yolları doğru bilmek ve uygulamak gerekir. Genel olarak da birbirlerine dönüşmezler.
 
Sayın bil_gin,

3 no lu mesajımı kontrol etmenizi rica ederim ilgili işlemler sonuç hesabı ile kapatılmıştır.
Kdv kısmına gelecek olursak bir mal ve/veya hizmet satışı yapmış olabilirsiniz ve bu satışın Kdv tutarının hesaplanması gerekir,yapmış oldugunuz bu satış işlemi ilerleyen dönemlerde şüpheli alacak durumuna düşmüş ilsa dahi ortada gerçekten bir teslim söz konusu. Burada teslim gerçekleşmiş ve tahsili şüpheli hale gelmiştir Kdv tutarını muhattap durum malın yada hizmetin teslimi ile oluşmuş düzenlenen fatura ile Kdv hesaplanmistir. Bu durumda şüpheli hale gelmiş tahsil edilemeyen tutarı donem kar zarar hesabı ile kapatıldığı halde Kdv kısmı için Kdv beyannamesi düzeltmesi yada hesaplanan Kdv nin geri iadesi pek tabi mümkün değildir nedeni ortada fiili mal yada hizmetin ifası gerçekleşmiş Kdv oluşan olay gerçekleşmiş sadece teslimin tahsil kabiliyeti oluşmamış bu durumda gelir ve Kdv kısmı birbirinden tamamen iki farkı olaydir.Bu degerlendirmeleri göz önünde bulundurarak yapmış oldugunuz yorumun yanlış olduğu hatirlatmak isterim.

İyi Günler,

Üstadım 334 sırra sayılı VUK tebliğinin ilgili bölümünü paylaşıyorum. Değerli fikirlerinizi bekliyorum.

V. KATMA DEĞER VERGİSİ İÇİN ŞÜPHELİ ALACAK KARŞILIĞI AYRILMASIBakanlığımıza yansıyan olaylardan, kredili mal veya hizmet satışları üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tahsilinin şüpheli hale geldiği durumda karşılık ayrılıp ayrılamayacağı hususunda tereddüde düşüldüğü görülmüştür.Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesinde bir alacağın şüpheli alacak olarak değerlendirilmesinde aranılan şartlar gösterilmiştir.Katma değer vergisi, ekonomik faaliyetlerin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan ve işletmenin alışları sırasında ödediği, işletme alacaklarının bir unsurunu teşkil eden ve doğrudan doğruya mal (veya hizmet) tesliminden (veya ifasından) kaynaklanan bir alacaktır.Bu itibarla, katma değer vergisinden kaynaklanan alacak için şüpheli alacak karşılığı ayrılabilmesi; yukarıdaki madde hükmünde yer alan şartların mevcut olması, alacağın ilgili dönemin kayıtlarına girmesi ve katma değer vergisi beyannamelerinde beyan edilmesi halinde mümkün olacaktır.
saygılar;
bil_gin
 
Sayın bil_gin,

Önceki başlıkta yazmış olduğum üç ayrım gerçekte vergi yasalarını ilgilendirse de Borç ve Alacak esasen "Borçlar Yasası"nın kapsamındadır.(Bilindiği gibi bu yasa da vergi yasaları gibi TTK'nın çerçevesi içindedir.) Borcun yada alacağın içeriğinin neye bağlı olduğu ile ilgilenmez. Doğal olarak C/H içerisinde ayırımı yapılmaksızın tahakkuk esasına dayalı bir vergi sistemi nedeniyle diğer vergi ve harçların ve Vergiyi Doğuran Olay'ın "Teslim ve Teslim Sayılan Haller'e" dayalı KDV'nin bulunmasından daha doğal bir şey olamaz. İlgili yükümlülüklerin yerine getirildiği (doğru beyan ve ödeme) bir sistem içinde bunlardan doğan alacakların da aynı çerçevede düşünülmemesi de doğru ve adil değildir.
 
Sayın bil_gin,

Önceki başlıkta yazmış olduğum üç ayrım gerçekte vergi yasalarını ilgilendirse de Borç ve Alacak esasen "Borçlar Yasası"nın kapsamındadır.(Bilindiği gibi bu yasa da vergi yasaları gibi TTK'nın çerçevesi içindedir.) Borcun yada alacağın içeriğinin neye bağlı olduğu ile ilgilenmez. Doğal olarak C/H içerisinde ayırımı yapılmaksızın tahakkuk esasına dayalı bir vergi sistemi nedeniyle diğer vergi ve harçların ve Vergiyi Doğuran Olay'ın "Teslim ve Teslim Sayılan Haller'e" dayalı KDV'nin bulunmasından daha doğal bir şey olamaz. İlgili yükümlülüklerin yerine getirildiği (doğru beyan ve ödeme) bir sistem içinde bunlardan doğan alacakların da aynı çerçevede düşünülmemesi de doğru ve adil değildir.

Sayın Kevork Simkeşyan,

Sonucu neye bağladığınız çok yoğunum yazılanlara adapte olamıyorum. KDV konusunda benimle hem fikirmisiniz yoksa farklı bir yorum kattınız mı?

İyi Günler,
 
Sayın Demiral,

Cevaba geciktim özür dilerim öncelikle, KDV yasası çerçevesinde gerekli olarak yükümlülükler yerine getirilmişse KDV tutarı da Şüpheli Alacak tutarına dahildir.
 
merhabalar herkese,
benim firmada konuyla alakalı şöyle bir sıkıntı oluştu, bilgi sahibi arkadaşlar yardımcı olursa sevinirim,

ilgili firmaya açılan dava sonucu 2013 sonunda 128 ve 129 hesaplara kayıt attım,
bizim yaptığımız kayıtlar serverdaki programla başka sisteme geçiyor, 129 hesabın kaydı geçmemiş,
bizimde gözümüzden kaçtı, bu kaydı bu yıl yapsam yada hiç atmazsam yani şüpheli alacağı gider yazmazsam sıkıntı olurmu
 
Karşılık ayrılması icra takibine başlanıp dava açıldığı yılda yapılabilir. Zaten bu süreyi geçirmişsiniz, ayrıca şüpheli alacağı gider yazmazsanız (karşılık ayırmazsanız) sıkıntı olmaz.
 
Üst