Ynt: Tasdik Edilecek Defterler
TTK VE VUK AÇISINDAN TİCARİ DEFTERLER VE TİCARİ DEFTERLERDE KAPANIŞ TASDİKİ
Yazar: SeyfiYILDIZ (*)
SuphiASLANOĞLU(**)
Yaklaşım Dergisi / Haziran 2006 / Sayı: 162
I- GİRİŞ
Her mükellef, ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her iş yılı içinde elde edilen sonuçları belirlemek amacı ile işletmesinin yapısı ve önemine bağlı olarak ticari defter tutmak durumundadır. Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu?nda, ticari işletmeler ve bu kapsamda değerlendirilen diğer işletmeler tarafından kullanılacak defterlere ilişkin çeşitli düzenlemelere yer verilmiştir. Bunun yanında, Vergi Usul Kanunu ile vergi yönetimine ticari defterlere ilişkin olarak bir takım yetkiler tanınmıştır. Buna göre, bu Kanun?un mükerrer 257. maddesinde Maliye Bakanlığı?na tutulacak defterleri belirleme yetkisi verilmiştir.
Ticari defterlerin açılış tasdikine ilişkin olarak belirtilen kanunlarda benzer düzenlemeler yer alırken, bu defterlerin kapanış tasdiki konusunda söz konusu Kanunlarda farklı hükümler yer almıştır. TTK?da kapanış tasdiki zorunlu iken, VUK?ta böyle bir tasdike gerek duyulmamış, açılış tasdiki yeterli ve zorunlu sayılmıştır. Diğer taraftan gerek açılış gerekse kapanış tasdiklerinin yapılmaması durumunda, söz konusu Kanunlarda cezai yaptırımları da ortaya konulmuştur. Bu bağlamda, bu çalışmada gerek VUK ve gerek TTK açısından tutulması gereken ticari defterler ele alınarak, ticari defterlerin kapanış tasdikinin TTK ve VUK açısından değerlendirilmesi yapılacaktır. Bunun yanı sıra, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı?nda ticari defterlere ilişkin getirilen hükümler bu açıdan değerlendirilecektir.
II- TİCARİ DEFTER TUTMANIN FONKSİYONLARI
Ekonomik hayatı düzenleyen çeşitli kanunlar, ekonomik faaliyete giren taraflara kayıtlarını defterlerde izleme zorunluluğu getirmektedir. Tacirler eskiden beri defter tutma ihtiyacını duymuşlardır. Dolayısıyla ticari defterlerin tarihçesi ile ticaretin tarihçesinin eş zamanlı olduğu söylenebilir (1).
Vergi hukuku bakımından, ticari defterler, vergi yönetimine beyan edilen ve vergisel yükümlülük doğuran çeşitli mali bilgilerin doğruluğunun vergi yönetimi tarafından kontrol edilmesini sağlar. Bu çerçevede, vergi kayıp ve kaçağının önüne geçilebilmesi için Vergi Usul Kanunu?nda yer alan düzenlemelere uygun olarak defterlerin tutulması gerekmektedir.
Uygulamada, ticari defterlerin kanuna uygun tutulmasında sorunlar yaşanabileceğinden mükellefler uzmanlaşmış ve ruhsat sahibi meslek elemanlarından destek almaktadırlar.
Ticaret hukukuna göre her tacir, basiretli bir işadamı gibi davranmakla yükümlüdür. Bunun gereği olarak; alacak, borç ve diğer mali durum bilgilerinin, defterlere sistemli biçimde yazılmak suretiyle tacir tarafından sürekli ve düzenli takip edilmesi gerekmektedir. Bunun için ticari defterlerin kanuna uygun tutulması ve yetkili makamca tasdiki gereklidir (2). Tacir bu çerçevede mali durumunu gerçeğe uygun olarak ortaya koymak sureti ile birtakım avantajlar sağlayabilir. Örneğin, işletmeler faaliyetlerini sürdürebilmeleri için finansmana ihtiyaç duymaktadırlar. Bunun için bankalardan kredi kullanırlar. Bankalar kredi verirken, tacirin tuttuğu defterlere göre durumunu ve birkaç yıllık bilançosunu, hesap özetini isterler. Bu yönde defterler, kredi kuruluşlarının da işini güvence altına almaktadır.
Bunun yanında, tüzel kişiliğe sahip tacirlerin ortaklarına şirketin mali yapısı hakkında bilgi verme zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bilgilere sağlıklı bir şekilde sahip olunabilmesi ve tüzel kişiliğin geleceğine yönelik kararlar alınabilmesi için ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulması gereklidir.
Diğer taraftan, farazi bir varlık olan tüzel kişiliğin malvarlığının belirlenmesinde, halka açık olan ve hisse senetleri borsada işlem gören tüzel kişilerin kamuya sağlıklı bilgi açıklayabilmesi için ticari defterler kullanılmaktadır.
Ticari defterlerin özel delil olma fonksiyonu da vardır. Buna göre, bir kişi tacir ise ticari defter tutmak zorundadır. Örnek olarak alacaklı, bir tacirden alacaklı olduğunu ileri sürüyor ve tacirin defterine dayanıyorsa, tacir için defterin varlığını inkar mümkün olmayacağına göre, ya defterlerini ibraz edecek ve davacıya borcu olmadığını bu yolla gösterecek (defterlerin tutan taraf lehine delil olması) ya da defterleri ibrazdan kaçınacak (defterlerin tutan taraf aleyhine delil olması) ve bu halde de borcun varlığını kabul etmiş olacaktır (3).
III- TASDİKE TABİ TİCARİ DEFTERLER
A- VERGİ USUL KANUNU (VUK) AÇISINDAN
Vergi Usul Kanunu?nun 182. maddesinde, bilanço esasına göre vergilendirilen mükelleflerin zorunlu olarak tutması gerektiği defterler konusu düzenlenmiştir. Buna göre, ?yevmiye defteri?, ?defter-i kebir? ve ?envanter defteri? zorunlu olarak tutulması gereken defterlerdendir. Bunun yanında, VUK?un 193. maddesine göre, işletme esasına tabi mükelleflerin ise ?işletme hesabı defteri? tutmaları gerekmektedir.
Söz konusu Kanun?un 220-226. maddeleri arasındaki hükümler, ticari defterlerin tasdiki kısmına ilişkin düzenlemeleri içermektedir. VUK?un 220. maddesine göre, tasdike bağlı defterler tek tek sayılmıştır. Buna göre;
- Yevmiye ve envanter defterleri,
- İşletme defteri,
- Çiftçi işletme defteri,
- İmalat defteri,
- Nakliyat vergisi defteri,
- Yabancı nakliyat kurumlarının hasılat defteri,
- Serbest meslek kazanç defteri
tasdik edilmesi zorunlu ticari defterler arasında yer almaktadır.
Görüldüğü üzere, bilanço esasına tabi mükelleflerin kullanacağı defter-i kebir VUK?a göre tutulması gereken defterler arasında sayılmasına karşılık, tasdike tabi defterler arasında bulunmamaktadır. Dolayısıyla, söz konusu defterin tasdikinin yapılmamış olmaması VUK açısından herhangi bir yaptırım unsuru taşımamaktadır.
Ayrıca, VUK?un 220. maddesinin son fıkrasında; uygun görülen hallerde söz konusu maddede ifade edilen defterlerin yerine kullanılacak olan defterlerin de tasdike tabi olduğuna hükmedilmektedir. Örneğin, VUK?un 210. maddesinde, doktorların tutmuş olduğu protokol defterinde Kanun?da öngörülen bilgiler gösterilmek koşuluyla, ayrıca serbest meslek kazanç defteri tutmayabilecekleri belirtilmiştir. Bu durumda, serbest meslek kazanç defteri yerine tutulan protokol defterinin de tasdik ettirilmesi zorunlu hale gelmektedir.
VUK?un mükerrer 257. maddesinin birinci bendinde, Maliye Bakanlığı?na söz konusu Kanun?a göre tutulması zorunlu olan defterlere ek olarak tutulmasını uygun gördüğü defterlerin mahiyet, şekil ve ihtiva edeceği hususları belirleme ve bunlar için tasdik zorunluluğu koyma ve kaldırma yetkisi tanınmıştır. Bu hüküm çerçevesinde, Maliye Bakanlığı tasdiki zorunlu olmayan defterleri tasdik kapsamına, tasdike tabi defterleri de tasdik kapsamı dışına alabilir. Bu düzenleme ile vergi yönetiminin ortaya çıkabilecek muhtemel gelişmelere uyum sağlaması amaçlanmış olabilir.
B- TÜRK TİCARET KANUNU (TTK) AÇISINDAN
Türk Ticaret Kanunu?na göre, tacirler tarafından tutulması gereken defterler üç kısımda düzenlenmiştir (4). Birinci kısım defterler, tutulması zorunlu ve ismen belirlenmiş defterlerdir (TTK md. 66/1-3). Bunlara örnek olarak; yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri, gerçek kişiler tarafından tutulan işletme defteri, tüzel kişiler tarafından tutulan karar defteri gösterilebilir. Söz konusu defterler, TTK açısından tasdike tabi defterler olarak da ifade edilebilir.
Görüldüğü gibi, tutulması gereken defterlere ilişkin olarak VUK?da yer alan hükümlere ilave olarak TTK?da tüzel kişiler için ?karar defteri? tutma zorunluluğu getirilmiştir.
İkinci kısım defterler, Türk Ticaret Kanunu?nun 66/1. maddesinde düzenlenmiş olup bu maddeye göre tacir, Kanun?da ismi açıkça belirtilmese de işletmesinin nitelik ve öneminin gerektirdiği diğer defterleri de tutmak zorundadır. Bu defterler tutulması zorunlu, ancak ismen belirlenmemiş defterler olarak adlandırılabilir. Bu defterler arasında; pay sahipleri defterleri, genel kurul tutanaklarının yazılmasına mahsus toplantı ve müzakere defteri ve yönetim kurulu karar defteri, senetler defteri, imalat defteri, ambar defteri, gibi defterler örnek olarak yer alabilir. TTK, söz konusu defterler için tasdik mecburiyeti getirmemiş, bunların bir beyanname ile ticaret siciline bildirilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. Bu nedenle, adı geçen defterler, ?beyannameye tabi defterler? olarak da ifade edilebilir. Tacir, tutulması gereken defterleri tutmadığı takdirde, diğer defterler delil kuvvetini kaybedeceğinden riskli durumla karşı karşıya gelebilir. Bu nedenle, bu tür defterlerin tutulmasında tereddüt söz konusu ise ilgili ticaret ve sanayi odalarına başvurularak tutulması zorunlu olan defterleri saptamak daha doğru olur (5).
Türk Ticaret Kanunu açısından üçüncü kısım defterler, tamamen tacirin isteğine bağlı olarak tutulması mümkün olan ihtiyari defterlerdir. Bu defterler ?tutulması zorunlu olmayan ihtiyari defterler? olarak adlandırılmaktadır. İhtiyari defterlerin tutulmaya başlanmadan önce ticaret sicil memurluğuna bildirilmesi gerekir. Bu nedenle isteğe bağlı defterler de beyana tabi defter niteliğindedir (TTK md. 69/2).
Meclise sunulan Türk Ticaret Kanun Tasarısı ile tacirlerin tutacağı defterlere ilişkin yeni bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre, Tasarı?nın 64. maddesinin son fıkrasında tutulacak defterlerin Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu tarafından bir tebliğ ile belirlenmesi öngörülmektedir. Bunun yanında, söz konusu maddenin 4. bendinde pay defteri, karar ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri gibi işletmenin muhasebesi ile ilgili olmayan defterlerin de ticari defter olduğu ifade edilmektedir. Bu çerçevede getirilen düzenleme ile mevcut Kanun?da olduğu gibi, sayma usulü ile defterlerin belirlenmesinden vazgeçilmekte ve ilgili Kurul?un çıkaracağı tebliğ ile gelişen şartlara uygun olarak belirlenmesi söz konusu olmaktadır. Bunun sonucunda da sanal ortamda ticari defterlerin kullanımının yolu da açılmış olmaktadır.
IV- DEFTERLERİN TASDİK ZAMANLARI
A- VERGİ USUL KANUNU?NA GÖRE
Vergi Usul Kanunu?nda yer alan çeşitli hükümlere göre tasdik zamanları aşağıdaki şekillerde düzenlenmiştir.
- Öteden beri işe devam edenler defterlerini kullanacağı yıldan önce gelen son ayda tasdik ettirmek zorundadırlar (VUK md. 221/1). Defterlerini tasdike sunmadan önce işe başlamış ve defter tutmuş mükellef öteden beri işe devam eden gerçek veya tüzel kişi olarak kabul edilir. Bu durumda olan mükellefler defterlerini Aralık ayı içinde tasdik ettirirler.
- Hesap dönemleri Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilen otel vb. işyerlerinde belirli dönemlerde iş yoğunluğu olan mükellefler, defterlerini kullanacağı hesap döneminden önce gelen son ayda tasdik ettirmek zorundadırlar (VUK md. 221/2). Burada özel hesap dönemi söz konusudur.
- Yeniden işe başlayanların (ilk kez işe başlamayan/mükellefiyeti terk ettikten sonra işe başlayan) defterlerini işe başlama tarihinden önce tasdik ettirmeleri gerekir (VUK md. 221/3).
- Sınıf değiştiren ticaret ve sanat erbabının, bu değişikliğin doğduğu andan önce defterlerini tasdik ettirmeleri gerekmektedir (VUK md. 221/3). Örneğin, işletme defteri tutan ve 2005 yılı alış ya da satışları, VUK?un 177. maddesinin birinci bendinde yer alan hadleri aşan bir mükellef, ikinci sınıf tüccar olma niteliğini 2005 yılında kaybetmiştir. 2006 yılına ilişkin bilanço esasına göre tutacağı defterlerini ise 2005 yılının Aralık ayı içinde tasdik ettirmesi gerekmektedir.
- Vergi kanunları uyarınca, taşıdıkları muafiyetler nedeniyle defter tutmak zorunda olmayan gerçek ve tüzel kişiler, muaflıklarının kalktığı tarihten başlayarak 10 gün içinde defterlerini tasdik ettirmeleri söz konusudur (VUK md. 221/3). Buna ilave olarak, vergiden muaf olan esnafın ya da basit usulde gelir vergisi mükellefi olanların birinci ya da ikinci sınıf tüccar olarak defter tutmak zorunda olmaları halinde, yeni mükellefiyete girme tarihlerinden önce defter tasdik ettirmeleri gerekmektedir.
- Tasdike tabi defterlerin, hesap dönemi bitmeden dolması ya da yıl içinde diğer bazı nedenlerle yeni defter kullanmaya zorunlu kalınması halinde, bu defterlerin kullanılmaya başlanılmasından önce tasdik ettirilmesi gerekmektedir (VUK md. 221/4). Kanun?un bu hükmünden de fark edileceği üzere, defterlerin dolması halinde, yeni defterlerin en geç on gün içinde tasdik ettirilmesi gerekmektedir. Çünkü gerek VUK ve gerekse TTK kayıtların on günden fazla geciktirilmesini kabul etmemektedir. Ancak, kayıtlarını sürekli olarak muhasebe fişleri, primanota ve bordro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan belgelere dayanarak yürüten işletmelerde defter kayıtlarının 45 gün sonra yapılması mümkün olduğundan, tasdik de bu süre içinde yapılabilir.
- Ticari defterlerini ertesi yılda da kullanmak isteyenler Ocak ayı içinde, hesap dönemleri Maliye Bakanlığı?nca tespit olunanlar ise, bu dönemin ilk ayı içinde tasdiki yeniletmek zorundadırlar (VUK md. 222). Söz konusu bu düzenleme ile dönem içinde az kullanılan ya da dolmayan defterlerin yeniden kullanılmasına, dolayısıyla bir anlamda israfı önlemeye yöneliktir. Ancak, bu işlemin yapılabilmesi için yeni dönemin ilk ayı sonuna kadar, bir önceki döneme ilişkin işlemlerin deftere işlenmiş olması gerekmektedir.
- Mükellefler diledikleri takdirde yevmiye defteri ve tutulması zorunlu diğer defterlerini müteharrik yapraklı olarak kullanabilirler (VUK md. 183). Ancak, bu defterlerin diğer defterler gibi her sayfasının sıra numarası ile numaralanması, teker teker tasdik makamının resmi mühürü ile mühürlenmesi, tasdikli yapraklar bittiği takdirde yeni yaprakların da tasdikli yaprakların sayfa numaralarını takip edecek şekilde numaralanması ve kullanılmaya başlanmadan önce tasdik ettirilmesi zorunludur.
Sonuç olarak, ticari defterlerin tasdiki esnasında tasdik makamı tarafından sayfalarının sıra numarasıyla teselsül ettiğine bakılması ve bu sayfaların teker teker resmi mühür ile mühürlenmesi zorunluluk taşımaktadır. İşte bu tasdik VUK açısından ?açılış tasdiki? olarak ifade edilir.
Görüldüğü gibi, Vergi Usul Kanunu çerçevesinde tasdike tabi defterlerin sadece açılış tasdiklerinin yapılacağı, kapanış tasdikine ilişkin söz konusu Kanun?da herhangi bir hükmün yer almadığı görülmektedir.