Taşıtın Ortak Olması Halinde Giderleştirme

Üyelik
9 Ağu 2005
Mesajlar
7
Merhaba, Serbest Meslek Kazançlarına tabi Gelir vergisi mükelleflerinde Taşıtlara ait masrafların giderleştirilebilmesi için envantere dahil olma şartı vardır.sorularım şunlar :
1- Taşıt iki kişi adına kayıtlıdır. Bunlardan biri Avukatdır. Bu durumda envantere dahil olma nasıl olacaktır.
2- Kendi hissesine düşen % 50 lik kısmını defterine gider işleyebilir mi
3- Yoksa diğer kişiyle Kiralama sözleşmesi yapıp % 50 sine tekabül eden diğer payla ilgili 2 nolu KDV ve Muhtasar beyannamesinde beyan mı etmelidir. Teşekkürler.[/quote][/b]
 
değerli enes,
taşıt bir ortak iki olunca sorun çıkar ama bunu nihayetinde bir kişi kullanır. masraf da buna göre işlenir. şayet her ikisi de kullanıyorsa sorun olur. ancak bunu avukatın kullandığı düşünülürse diğer ortak hakkını bedelli veya bedelsiz kiraya vermiş olur. bedelsiz ise kasko değerinin %10'un yarısı yıllık kira bedeli olarak hesap edilir. bu durumda taşıt kiralama sözleşmesi yapılarak kdv ve stopaj doğar. avukatda kirasını ve diğer masraflarını gideleştirir.
selamlar
 
Merhaba,

Konu ile ilgili mevzuat:

“MESLEKİ GİDERLER
69/3 Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri (seyahat maksadının gerektirdiği süre ile sınırlı olmak şartıyla).

Madde 68/5 Kiralanan veya envantere dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri.”,

“VERGİ KANUNLARININ UYGULANMASI VE İSPAT
Madde 3- (2365 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişen madde)
A) Vergi kanunlarının uygulanması: Bu kanunda kullanılan “Vergi Kanunu” tabiri işbu kanun ile bu kanun hükümlerine tabi vergi, resim ve harç kanunlarını ifade eder.
Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı gözönünde tutularak uygulanır.
B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.
Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz.
İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.”,

“ENVANTER ÇIKARMAK
Madde 186- Envanter çıkarmak, bilanço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle kesin bir şekilde ve müfredatlı olarak tespit etmektir.
Şu kadar ki, ticari teamüle göre tartılması, sayılması ve ölçülmesi mutat olmayan malların değerleri tahminen tespit olunur.
Mevcutlar, alacaklar ve borçlar işletmeye dahil iktisadi kıymetleri ifade eder.”,

“DEĞERLEMENİN TARİFİ
Madde 258- Değerleme, vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tespitidir.
GAYRİMENKULLER
Madde 269- İktisadi işletmelere dahil bilumum gayrimenkuller maliyet bedelleri ile değerlenir.
Bu kanuna göre, aşağıdaki yazılı kıymetler gayrimenkuller gibi değerlenir:
1. Gayrimenkullerin mütemmim cüzüleri ve teferruatı;
2. Tesisat ve makineler;
3. Gemiler ve diğer taşıtlar;
4. Gayrimaddi haklar.”.

Örnek Mahkeme Kararları:

Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu
Tarih : 25.12.1998
Esas No : 1997/385
Karar No.: 1998/459


İşletmenin aktifinde kayıtlı olmayan taşıtların pazarlama işinde kullanıldıkları tartışmasız olduğuna göre, bu taşıtların akaryakıt giderleri Gelir Vergisi Kanunu'nun 40, maddesinin birinci bendine göre ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi için yapılması zorunlu giderlerden olduğundan, buna isabet eden katma değer vergisinin indirim konuşu yapılmasında isabetsizlik yoktur (*).

Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu
Tarih : 23,10.1998
Esas No : 1997/85
Karar No : 1998/300


Karar: Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesi, safi kazancın tespitinde hangi giderlerin indirilebileceğin! (8) bent halinde düzenlemiştir. Maddenin birinci bendi, ticari kazancın elde edilmesi ve devamı için yapılan genel giderlerin indirilmesine olanak tanımışken, beşinci ben-dinin ihtilaflı dönemde yürürlükte plan metninde, işletmeye dahil olup işte kullanılan taşıt giderlerinin ayrıca indirilmesi kabul edilmiştir.
Yasanın 40. maddesinin birinci bendi, ticari kazancın "elde edilmesi" ve "devamı" için yapılan "genel giderler" in indirilmesini öngörmüştür. Genel giderlerin hangi giderler olduğu yasada ayrıca düzenlenmemiştir. Dolayısıyla, "ticari kazancın elde edilmesi ve devamı" anlatımı ile amaçlanan durumların belirtilmesi gerekmektedir.
Sözü geçen bentte, bir ticari organizasyonun varlığı nedeniyle yapılması gerekli olan ve bu ticari organizasyona bağlı olarak yapılan giderlerin indirilmesi amaçlanmıştır. Bu nedenle, yapılan giderle/kazancın elde edilmesi ve devamı arasında doğrudan ve açık bir nedensellik ilişkisinin varlığı ve giderin yapılmasında zorunluluk bulunması halinde giderin bu nitelikleri taşıdığı kabul edilebilir.
Davacının ticari işletmelerinde kullandığı kamyonete ait giderlerin ticari faaliyetine bağlı olarak ve bu faaliyetin devamı için yapıldığı açıktır. Bu harcamaların davacı tarafından karşılanmadığı yolunda herhangi bir test bulunmamaktadır,
Gelir Vergisi Kanununun W. maddesinin diğer bentlerinde yazılı giderler, işletmenin faaliyet («ellikleri ve yapılan giderlerin niteliğine göre tadadı olarak belirtilmiştir. Maddenin birinci bendi ise, ticari kazancın elde edilmesi ve faaliyetin devamı için yapılma$ı zorunlu giderlerin
tümünü kapsayıcı niteliktedir. .
Ticari işletmenin aktifinde kayıttı olmayan taşıtlara ait giderlerin gayri safi kazançtan indirilebilmesi Gelir Vergisi Kanununun 40, maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan 5. bendindeki kural Karşısında mümkün bulunmamaktaysa da, işletmede kullanıldıkları tartışmasız olan taşıtların giderleri, 40. maddenin 1. bendine göre ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi için yapılması zorunlu giderler kapsamında olduğundan gayri safi kazançtan indirilmelerinde hukuka aykırılık görülmemiştir

Kaydi envanter ve randıman incelemesi sonucunda bulunan matrah farkı üzerinden salınan vergilen ve kesilen cezanın Danıştay Üçüncü Dairesince verilen bozma kararı uyarınca yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapordaki tespitler göz önüne alınarak bulunan kayıt ve beyan dışı bırakılmış matrah farkı üzerinden ve Vergi Usul Kanununun 372. maddesi gereğince ceza kaldırılmak suretiyle değiştirilmesinde de yasaya aykırılık görülmemiştir.


YORUM:

1.ve 2- Yukarıdaki mevzuat bilgileri ışığında şunları söyleyebilirim:
Yasa diyor ki “envantere dahil olan”. Yukarıdaki envanter ve değerleme hükümlerine baktığımızda, yıl sonunda serbest meslek faaliyetleri ile ilişkili olarak kullanıldığı düşünülen bir araca ait % 50’lik bir hissenin, söz konusu avukata ait olduğu tespit edilecektir. Ve bu hissenin nasıl değerleneceği, VUK’nun devam eden maddelerinde ayrıca belirtilmiştir. Bir de şunu karıştırmamak lazım. Envantere dahil etme dediğimiz olay, aracı tutup ta defterin bir sayfasına koymak değildir, zaten bunu da yapamayız. Bizim envantere dahil etme dediğimiz olay, bir demirbaşın rakamsal değerinin deftere yazılmasından ibarettir. Aslında bu araç deftere işlenmese dahi, envantere dahil midir değil midir tartışılabilir. En kötü ihtimalle "Mesleki faaliyetle ilgili seyahat" gideri olarak dahi giderleştirilebilir.
İlgili aracın maliyet bedelinin % 50’lik kısmını serbest meslek erbabı olan avukat, defterinin bir köşesine yazmak suretiyle, kendi faaliyetleri ile ilgili araç giderlerini, amortismanlarını vs. de kazancından gider olarak indirebilir. Ancak, alınan fatura vb. gider belgelerinin söz konusu avukat adına düzenlenmesi ve makul bir ölçüde bulunması gerekir.


3- Yüzde %50’lik bir kısmının bana ait olduğu, ruhsatın üzerinde belli olan, bir aracın, tekrar % 50’sinin bana kiralanıp, masraflarının gider yazılması, kdv, muhtasar vs. olayına girilmesi diye bir şey yoktur. Böyle bir şey olmaz. Hatta bu iş VUK’nun 359’uncu maddesindeki hürriyeti bağlayıcı ceza hükümlerine göre bile yorumlanabilir. Yani, olmayan bir şey varken olmuş gibi gösterilemez. Aracın zaten yarısı avukatın, ruhsat üzerinde de bu belli ise ve bunu da defterime yazmış isem, neden böyle bir işe girişiyim ki.

Sonuç olarak, aracın avukata dahil olan bedelini kayıtlarınıza alıp, aracın iki kişi tarafından ortak kullanıldığını da düşünerek, faaliyetlerle ilgili makul ölçülerdeki araç giderlerini giderleştirebilirsiniz.
 
değerli meslektaşım,
cevabınızın 2.şıkkını gelir vergisi 73 maddesi ve kdv kanunu çerçevesinde yeniden değerlendiriniz.
       Emsal Kira Bedeli Esası
      Madde 73 - Kiraya verilen mal ve hakların kira bedelleri emsal
kira bedelinden düşük olamaz. Bedelsiz olarak başkalarının intifaına
bırakılan mal ve hakların emsal kira bedeli, bu mal ve hakların kirası
sayılır. Bina ve arazide emsal kira bedeli, yetkili özel mercilerce
veya mahkemelerce takdir veya tespit edilmiş kirası, bu suretle takdir
veya tespit edilmiş kira mevcut değilse Vergi Usul Kanununa göre
belirlenen vergi değerinin % 5'idir. Diğer mal ve haklarda emsal kira
bedeli, bu mal ve hakların maliyet bedelinin, bu bedel bilinmiyorsa,
Vergi Usul Kanununun servetlerin değerlenmesi hakkındaki hükümlerine
göre belli edilen değerlerinin % 10'udur.
 
Üst