- Üyelik
- 20 Kas 2006
- Mesajlar
- 63
UZUN ÇALIŞMA SÜRELERİNİN MESLEK MENSUPLARI VE AİLELERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ-TÜKENMİŞLİK Mİ?
Kimi mesleklerde olduğu gibi muhasebeci meslek mensuplarının çalışma süreleri de oldukça uzundur.
Bu sürenin ?serbest? kelimesiyle algılanması her ne kadar ?işte özgürlük? gibi bir çağrışım yapmakta ise de, (yani, olumlu yanları bulunsa da) işin aslının her zaman böyle olmadığını, bu çalışma ortamında bulunanlar veya onların en yakınındakiler olan eşleri, çocukları daha iyi bilirler.
Ekonomik sorunlarını çözmek için normal mesai dışında uzun ve yorucu bir çalışma zaman zaman mesleği çekilmez hale getirmeye başlar. Bunun sonuçlarının aileye yansıması kaçınılmazdır.
Serbest meslek mensuplarının bir kısmında tıpta tükenmişlik diye tabir edilen belirtiler görülmektedir. Bu belirtiler oldukça kapsamlı, sorun olarak nitelenebilecek önemli bulgulardır. Muhasebeci ve mali müşavirlerde olmaz demeyin!
Tükenmişliğin en önemli özelliği insanla birebir çalışan meslek gruplarında çok sık görülüyor olmasıdır.
Tıp bilim adamlarına göre belirtileri, aşağıdakilerden olabilmektedir.
Fiziksel Belirtiler;
- Uykusuzluk, uyuşukluk, yorgunluk, bitkinlik hissetme, sık sık geçirilen soğuk algınlığı,
- Nedeni bilinmeyen baş ağrıları ve genel vücut ağrıları, kilo kaybı
- Sindirim sistemi rahatsızlıkları (ishal, mide ağrısı, kabızlık, kusma v.b.)
- Solunum güçlüğü, hızlı nabız,
- Kalp hastalıklarının görülme sıklığında artma,
Davranışsal Belirtiler;
- İşe uyum güçlük,
- Duygulanım bozukluğu (ağlanacak yerde gülmek gibi),
- Çabuk öfkelenme, kaba davranışlarda bulunma,
- Takdir edilmediğini düşünme ve alınganlık,
- İşe gitme isteğinde azalma, işten kaçma,
- İş doyumsuzluğu, sık sık işi bırakmayı düşünme,
- Unutkanlık ve hareketsizlik
- Yaptığı işin öneminin ve zorluğunun takdir edilmemesi veya anlamazlıktan gelinme endişesi
- Örgütlenmede ve meslek örgütlerine karşı ilgisizlik veya azalma
Saydığımız bu bulguların bir kısmının aynı bireyde olması tükenmişliği düşündürmektedir. Ve en iyi çözüm; gerçek tatiller yapmaktan, gerekliyse psikolojik yardım almaktan ve ne pahasına olursa olsun işten bir süre uzak kalmak ve iş hayatındaki pürüzleri ortadan kaldırmaktır. Hepimizin rahatça anlayabileceği gibi tükenmişlik yaşayan bireyin ailesi, işi ve sosyal ilişkilerinin sağlıklı olması imkânsızdır. Bu nedenle tükenmişliğin tanınması ve önlem alınması çok önemlidir. İsterseniz ?bir kere de olsa? kendinizi ve çevrenizdekileri gözlemleyin, bakalım.
Sonuç olarak tükenmişlik; hem alıcıya verilen hizmetin olumsuz sonuçlanması hem de hizmeti veren bireyin sağlık, iş performansı ve iş doyumunu olumsuz etkilemesi söz konusudur. Ayrıca bu durum, ülkemizin sınırlı olanaklarıyla yetişen insan gücünün (unsurunun) zamanla hizmet alanından uzaklaşmasına neden olmaktadır. ABD?de yapılan bir çalışma stres ve gerginlik nedeniyle ortaya çıkan bozuklukların yarattığı üretkenlik kaybı, yılda 100 milyar doları aşmaktadır. Bizde buna ilişkin bilimsel bir çalışma bilmiyoruz.
Tükenmişlik, kişisel kaynakların sona dayandığı, normal günlük olaylar karşısında sürekli bir ümitsizlik ve negatif davranma eğiliminin öne çıktığı, bir tablo olarak gözlenmektedir. Yani bir biçimde enerjinin tükenişi hissedilmektedir.
Özellikle muhasebe mesleğini icra edenler 10-15 yıl sonra, bıkkınlık ve yorgunluk hissetmektedirler. Eğer ciddi bir destek alınmaması veya yaşamında değişiklik olmaması durumunda kişinin bu hali, yani bu tükenme, onu teslimiyete kadar götürebilir. Bu nedenle, bu kişilere ilk başta kendi ailelerinin destek olması ve anlayış göstermesi gerekmektedir.
Meslek mensuplarına yansıyan olumsuz dış etmenleri, daha çok da iş ilişkisinde bulundukları müşterilerinin davranışlarından, duyarsızlıklarından kaynaklandığını söylemek mümkündür. Örneğin, sürekli alacağını istemek durumunda kalan meslek mensubunun psikolojisi bozulabilmektedir. Çünkü bunca iş yoğunluğu üstüne bu tuz biber olmaktadır.
Stres yaratan en önemli etkenlerden bir diğeri; sürekli değişen mevzuattan ve idarenin, yani kurumların aynı konuda birbirlerinden habersiz, farklı ve ayrı biçimde uygulamalarda bulunmalarıdır. Bu durum, serbest meslek mensubunun üzerine vazife olmayan konuların da yüklenmesi nedeni ile zamanının çalınması söz konusu olmaktadır. Yani angaryalar çoğalmaktadır.
Bütün bunların dışında, geneldeki (sistemden kaynaklı) plansızlıklar, serbest meslek mensubunun iş planlarını alt üst edebilmektedir. Bu durumun olağan hale gelmişliği, meslek mensubuna fazladan zaman harcatmaktadır. Sonuçta, bu serbest meslek mensubundan çalınan zamandır ve bir biçimde daha fazla mesai harcanmak suretiyle telafi edilmesi gerekecektir.
Bu durum için çok sayıda örnekler verilebilir.
Yapılan işlerin tekrar yapılmak zorunda kalınması vb. Bunlar için fazladan zaman harcanmaktadır. Bunun stresi yaşanır! Başkalarının hatasından veya beceriksizliğinden, hatta bazen de kişisel tatmin ve bencil davranışlarından dolayı meslek mensubunun çocuğuna ve ailesine ayırması gereken zaman resmen gasp edilmiş olur.
İşte zamanın israfının nedenleri.
İş harici harcanan zamanın telafisi için gösterilen ek çaba.
Meslek mensubu için zamanın ekonomik kullanımı önem arz etmektedir.
Serbest meslek mensubu, sabah evinden çıkıp akşam evine dönünceye kadar geçen uzun zamanın tamamını iş veya hizmet üretmek için harcamamaktadır. Bu zamanın büyük bir kısmı başkalarının plansız ve disiplinsiz davranışları nedeniyle boşa harcamaktadır. İşte bu, zamanın israfıdır. Serbest meslek mensubu boşa geçen bu zamanı telafi için işyerinde veya işyerlerinde daha fazla kalacaktır. Düşünün; devlet memuru sabah 9 işine gider akşam 17.30 da işten çıkar evine, ailesinin yanına döner. Onun işyerinde kalma gibi yükümlülüğü yoktur. Vatandaşın işi görülecekse ?yarın bir gün halledilir? mantığı her zaman hâkimdir.
Bu durum serbest meslek mensubu için asla geçerli değildir. İşinizin dışında gün boyu ziyarete gelen ve sizi çalışmaktan alı koyan kişiler için kaybettiğiniz zamanda yapılması gereken işler için de çalışmak gerekecektir. Gün 30 saat olmadığına göre eve gitmeyip ya da geç giderek müşterinin sorununu çözeceksiniz.
Meslek mensubunun zamanı bu biçimde çalındığında; çocuk baba sevgisinden, eşler koca/kadın ilgisinden mahrum kalmış olacaktır.
Bu da cabası!
SMMM Gökhan DEDE
[email protected]
ANKARA 08.10.2010
Kimi mesleklerde olduğu gibi muhasebeci meslek mensuplarının çalışma süreleri de oldukça uzundur.
Bu sürenin ?serbest? kelimesiyle algılanması her ne kadar ?işte özgürlük? gibi bir çağrışım yapmakta ise de, (yani, olumlu yanları bulunsa da) işin aslının her zaman böyle olmadığını, bu çalışma ortamında bulunanlar veya onların en yakınındakiler olan eşleri, çocukları daha iyi bilirler.
Ekonomik sorunlarını çözmek için normal mesai dışında uzun ve yorucu bir çalışma zaman zaman mesleği çekilmez hale getirmeye başlar. Bunun sonuçlarının aileye yansıması kaçınılmazdır.
Serbest meslek mensuplarının bir kısmında tıpta tükenmişlik diye tabir edilen belirtiler görülmektedir. Bu belirtiler oldukça kapsamlı, sorun olarak nitelenebilecek önemli bulgulardır. Muhasebeci ve mali müşavirlerde olmaz demeyin!
Tükenmişliğin en önemli özelliği insanla birebir çalışan meslek gruplarında çok sık görülüyor olmasıdır.
Tıp bilim adamlarına göre belirtileri, aşağıdakilerden olabilmektedir.
Fiziksel Belirtiler;
- Uykusuzluk, uyuşukluk, yorgunluk, bitkinlik hissetme, sık sık geçirilen soğuk algınlığı,
- Nedeni bilinmeyen baş ağrıları ve genel vücut ağrıları, kilo kaybı
- Sindirim sistemi rahatsızlıkları (ishal, mide ağrısı, kabızlık, kusma v.b.)
- Solunum güçlüğü, hızlı nabız,
- Kalp hastalıklarının görülme sıklığında artma,
Davranışsal Belirtiler;
- İşe uyum güçlük,
- Duygulanım bozukluğu (ağlanacak yerde gülmek gibi),
- Çabuk öfkelenme, kaba davranışlarda bulunma,
- Takdir edilmediğini düşünme ve alınganlık,
- İşe gitme isteğinde azalma, işten kaçma,
- İş doyumsuzluğu, sık sık işi bırakmayı düşünme,
- Unutkanlık ve hareketsizlik
- Yaptığı işin öneminin ve zorluğunun takdir edilmemesi veya anlamazlıktan gelinme endişesi
- Örgütlenmede ve meslek örgütlerine karşı ilgisizlik veya azalma
Saydığımız bu bulguların bir kısmının aynı bireyde olması tükenmişliği düşündürmektedir. Ve en iyi çözüm; gerçek tatiller yapmaktan, gerekliyse psikolojik yardım almaktan ve ne pahasına olursa olsun işten bir süre uzak kalmak ve iş hayatındaki pürüzleri ortadan kaldırmaktır. Hepimizin rahatça anlayabileceği gibi tükenmişlik yaşayan bireyin ailesi, işi ve sosyal ilişkilerinin sağlıklı olması imkânsızdır. Bu nedenle tükenmişliğin tanınması ve önlem alınması çok önemlidir. İsterseniz ?bir kere de olsa? kendinizi ve çevrenizdekileri gözlemleyin, bakalım.
Sonuç olarak tükenmişlik; hem alıcıya verilen hizmetin olumsuz sonuçlanması hem de hizmeti veren bireyin sağlık, iş performansı ve iş doyumunu olumsuz etkilemesi söz konusudur. Ayrıca bu durum, ülkemizin sınırlı olanaklarıyla yetişen insan gücünün (unsurunun) zamanla hizmet alanından uzaklaşmasına neden olmaktadır. ABD?de yapılan bir çalışma stres ve gerginlik nedeniyle ortaya çıkan bozuklukların yarattığı üretkenlik kaybı, yılda 100 milyar doları aşmaktadır. Bizde buna ilişkin bilimsel bir çalışma bilmiyoruz.
Tükenmişlik, kişisel kaynakların sona dayandığı, normal günlük olaylar karşısında sürekli bir ümitsizlik ve negatif davranma eğiliminin öne çıktığı, bir tablo olarak gözlenmektedir. Yani bir biçimde enerjinin tükenişi hissedilmektedir.
Özellikle muhasebe mesleğini icra edenler 10-15 yıl sonra, bıkkınlık ve yorgunluk hissetmektedirler. Eğer ciddi bir destek alınmaması veya yaşamında değişiklik olmaması durumunda kişinin bu hali, yani bu tükenme, onu teslimiyete kadar götürebilir. Bu nedenle, bu kişilere ilk başta kendi ailelerinin destek olması ve anlayış göstermesi gerekmektedir.
Meslek mensuplarına yansıyan olumsuz dış etmenleri, daha çok da iş ilişkisinde bulundukları müşterilerinin davranışlarından, duyarsızlıklarından kaynaklandığını söylemek mümkündür. Örneğin, sürekli alacağını istemek durumunda kalan meslek mensubunun psikolojisi bozulabilmektedir. Çünkü bunca iş yoğunluğu üstüne bu tuz biber olmaktadır.
Stres yaratan en önemli etkenlerden bir diğeri; sürekli değişen mevzuattan ve idarenin, yani kurumların aynı konuda birbirlerinden habersiz, farklı ve ayrı biçimde uygulamalarda bulunmalarıdır. Bu durum, serbest meslek mensubunun üzerine vazife olmayan konuların da yüklenmesi nedeni ile zamanının çalınması söz konusu olmaktadır. Yani angaryalar çoğalmaktadır.
Bütün bunların dışında, geneldeki (sistemden kaynaklı) plansızlıklar, serbest meslek mensubunun iş planlarını alt üst edebilmektedir. Bu durumun olağan hale gelmişliği, meslek mensubuna fazladan zaman harcatmaktadır. Sonuçta, bu serbest meslek mensubundan çalınan zamandır ve bir biçimde daha fazla mesai harcanmak suretiyle telafi edilmesi gerekecektir.
Bu durum için çok sayıda örnekler verilebilir.
Yapılan işlerin tekrar yapılmak zorunda kalınması vb. Bunlar için fazladan zaman harcanmaktadır. Bunun stresi yaşanır! Başkalarının hatasından veya beceriksizliğinden, hatta bazen de kişisel tatmin ve bencil davranışlarından dolayı meslek mensubunun çocuğuna ve ailesine ayırması gereken zaman resmen gasp edilmiş olur.
İşte zamanın israfının nedenleri.
İş harici harcanan zamanın telafisi için gösterilen ek çaba.
Meslek mensubu için zamanın ekonomik kullanımı önem arz etmektedir.
Serbest meslek mensubu, sabah evinden çıkıp akşam evine dönünceye kadar geçen uzun zamanın tamamını iş veya hizmet üretmek için harcamamaktadır. Bu zamanın büyük bir kısmı başkalarının plansız ve disiplinsiz davranışları nedeniyle boşa harcamaktadır. İşte bu, zamanın israfıdır. Serbest meslek mensubu boşa geçen bu zamanı telafi için işyerinde veya işyerlerinde daha fazla kalacaktır. Düşünün; devlet memuru sabah 9 işine gider akşam 17.30 da işten çıkar evine, ailesinin yanına döner. Onun işyerinde kalma gibi yükümlülüğü yoktur. Vatandaşın işi görülecekse ?yarın bir gün halledilir? mantığı her zaman hâkimdir.
Bu durum serbest meslek mensubu için asla geçerli değildir. İşinizin dışında gün boyu ziyarete gelen ve sizi çalışmaktan alı koyan kişiler için kaybettiğiniz zamanda yapılması gereken işler için de çalışmak gerekecektir. Gün 30 saat olmadığına göre eve gitmeyip ya da geç giderek müşterinin sorununu çözeceksiniz.
Meslek mensubunun zamanı bu biçimde çalındığında; çocuk baba sevgisinden, eşler koca/kadın ilgisinden mahrum kalmış olacaktır.
Bu da cabası!
SMMM Gökhan DEDE
[email protected]
ANKARA 08.10.2010