Vazgeçilen Alacaklar Muhasebe Uygulaması

ferhat

Moderator
Forum Yönetimi
Üyelik
6 Haz 2005
Mesajlar
7,476
Konum
İSTANBUL
Vazgeçilen alacaklar



İş dünyasında firmalar kredili olarak sattıkları mal ya da hizmeti hasılat olarak kaydetmektedirler. Hasılat yazılan tutarı/tutarları zaman içinde tahsil etseler de etmeseler de vergisini ödemektedirler.

Tahsil edememe durumu ile karşı karşıya kalabilecekler için kanun koyucu, mükelleflerin bu tür faaliyetler sonucu tahsiline imkan kalmayan alacaklarının bertaraf edilmesi hususunda nasıl bir yol izleneceğini Vergi Usul Kanunu?nun; ?Vazgeçilen alacaklar? başlıklı 324?üncü maddesinde açıklık getirmiştir.

Maddede; ?Konkordato veya sulh yoluyla alınmasından vazgeçilen alacaklar, borçlunun defterlerinde özel bir karşılık hesabına alınır. Bu hesabın muhteviyatı (içeriği) alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak üç yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde kâr hesabına naklonulur.? denmektedir.

Yukardaki metinden de anlaşılacağı üzere
Konkordato veya sulh yoluyla alınmasından vazgeçilen alacaklar, borçlunun defterlerinde özel bir karşılık hesabına alınır.

Eğer işletme Bu hesabın muhteviyatını (içeriği) alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak üç yıl içinde zararla itfa etmediği takdirde kâr hesabına yani 690-Dönem Kar Zarar hesaba devrederek vergisini ödemek zorundadır.


Burda diğer önemli bir sorun 3 yıllık sürenin hesabıdır.Bu süre vergi ziyanına vermemek için dikkatli hesaplanmalıdır.Bu 3 yıllık süre hesaplamasında iki görüş olup, biz birinci Maliyenin benimsediği görüşü yazalalım.
Bu görüşte bu 3 yıllık sürenin hesaplanmasında işlemin yapıldığı yani sulh yoluyla anlaşılıp kanuni defterlere kayıt tarihinden başlamak üzere 3 yıldır.Yani sulh yoluyla anlaşılıp kanuni deftere kaydedildikten sonraki İzleyen yıl değil

Kısaca bu tür alacaklara "Vazgeçilen alacaklar" denilmektedir.
Maddede; ?Konkordato veya, sulh yoluyla? kelimeleri dikkat çekmektedir.


Konkordato nedir?
Kendi kusuru olmaksızın mali durumu bozulmuş olan bir borçlunun alacaklıları ile yaptığı bir anlaşmadır. Bu anlaşma sonucunda alacaklıların en az üçte iki oranındaki çoğunluğu alacaklarının belirli bir bölümünden vazgeçer, borçlu ise geri kalan borçlarını bir plan dahilinde ödemeyi kabul eder. Konkordato, Ticaret Mahkemesi?nin onayı ile geçerlilik kazanır.
Sulh yolu:
Alacaklı alacağından vazgeçme hakkını kullandığını bir şekilde beyan etmek zorundadır. Bu beyan mutlak suretle yazılı olmalıdır. Başka bir anlatımla; şirketten alacaklı olanların alacağından feragat ettiğine dair alacaklı ve borçlu şirket tarafından karşılıklı imzalanacak mutabakat protokol ve ibraname noter tarafından onaylanması halinde, anılan belge alacaklı açısından kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkanı kalmayan değersiz alacak haline gelecektir. Borçlu şirket açısından ise bu belgeye göre feragat edilen tutar, vazgeçilen alacak olarak kabul edilecektir.

Böyle bir durumda alacaklı ve borçlu tarafından imzalanan mutabakat, protokol ve ibranamenin noter tarafından onaylanması halinde anılan belge alacaklı açısından Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline imkan kalmayan değersiz alacak haline geleceğinden vazgeçilen alacak miktarı alacaklı yönünden değersiz alacak olarak muhasebeleştirilebilecektir.

Maliye Bakanlığı'nın görüşü; ?vazgeçilen alacaklarda mevcut bir protokol kabul edilebilir bir belge? olarak karşımıza çıkar. Söz konusu belge ile alacaklı açısından kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkan kalmayan değersiz alacağın varlığı kanıtlanmış olacaktır

Muhasebe Kayıt Örneği

- (A) A.Ş. tarafından yapılması gereken muhasebe kaydı aşağıdaki gibidir.
------------------------------------------------------- / -------------------------------------------------------
689 Olağan Dışı Gider ve Zararlar 5.000
120 Alıcılar 5.000
------------------------------------------------------- / -------------------------------------------------------

- (B) A.Ş.?nin kayıtları
------------------------------------------------------- / -------------------------------------------------------
320 Satıcılar 5.000
549 Özel Fonlar 5.000
------------------------------------------------------- / -------------------------------------------------------

- Üç yıl içerisinde zararla itfa edilemeyen vazgeçilen alacaklar fon hesabından çıkarılarak gelir hesabına intikal ettirilecektir.
------------------------------------------------------- / -------------------------------------------------------
549 Özel Fonlar 5.000
679 Diğer Olağandışı Gelir ve Karlar 5.000
------------------------------------------------------- / -------------------------------------------------------

Daha sonra

------------------------------------------------------- / -------------------------------------------------------
679 Diğer Olağandışı Gelir ve Karlar 5.000
690 Dönem Kar Zarar Hesabı 5.000
------------------------------------------------------- / -------------------------------------------------------









KAYNAK:ENGİN MALAY / YENİGÜN
KORAY ATEŞ
 
Ynt: Vazgeçilen Alacaklar Muhasebe Uygulaması

Bu makalede eksik/yanlış gördüğüm 2 noktayı belirtmek istiyorum.

1-3 yıllık sürenin hesaplanmasına ilişkin tartışma VUK md.324'teki vazgeçilen alacaklarla ilgili değil. Zira 324'üncü maddede açık ve net biçimde sürenin hesabına ilişkin "alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak" ibaresi yer almaktadır. Bu süre tartışması VUK md.328'teki yenileme fonunun pasifte bekletme süresi için vardır, zira 328'inci maddede 324'ün aksine 3 yıllık sürenin neye göre başladığı belli değildir. İdareye göre ATİK satıldığı yıldan, Danıştaya göre satıldığı yılı takip eden yıldan başlamalıdır. Bence yazarlar bu iki maddeyi ya yanlış biliyorlar ya da karıştırmışlar.

2-Sulh akdi mutlaka noter onaylı veya sulh hakimliği nezdinde düzenlenmiş ve muvazaadan ari olmalıdır. (VUK Genel Tebliği No:284)
 
Ynt: Vazgeçilen Alacaklar Muhasebe Uygulaması

Sayın Koraykarakaya

Zaten bende bu konuda iki görüş olduğunu ve Maliyenin benimsediği görüş diye belirttim.Evet bu 3 yıllık süre sizinde dediğiniz gibi VUK md.324'teki vazgeçilen alacaklarla ilgili değil. Zira 324'üncü maddede açık ve net biçimde sürenin hesabına ilişkin "alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak" ibaresi yer almaktadır.Evet bunu hepimiz biliyoruz ama maliye yinede bu görüşü değil kendi görüşü olan yukarda benim yazdığım görüşü benimsiyor.


Sulh akdi mutlaka noter onaylı veya sulh hakimliği nezdinde düzenlenmiş ve muvazaadan ari olmalıdır. (VUK Genel Tebliği No:284)

Bende bunun aynısını yazdım.

Sulh yolu:
Alacaklı alacağından vazgeçme hakkını kullandığını bir şekilde beyan etmek zorundadır. Bu beyan mutlak suretle yazılı olmalıdır.
 
Ynt: Vazgeçilen Alacaklar Muhasebe Uygulaması

koraykarakaya ' Alıntı:
Bu süre tartışması VUK md.328'teki yenileme fonunun pasifte bekletme süresi için vardır, zira 328'inci maddede 324'ün aksine 3 yıllık sürenin neye göre başladığı belli değildir. İdareye göre ATİK satıldığı yıldan, Danıştaya göre satıldığı yılı takip eden yıldan başlamalıdır.
Koray Bey, bu konuda dahi idarenin merkez teşkilatı ile taşra teşkilatı (Taşra teşkilatı danıştay gibi düşünüyor) arasında görüş farklılığı vardır.
Taşra teşkilatı bile merkezin görüşünü benimsemiyor. :)
İdare için, ne acı...
 
Ynt: Vazgeçilen Alacaklar Muhasebe Uygulaması

Ferhat Bey öncelikle bu makaleyi sizin yazmadığınızı sandım, imzalar Engin MALAY ve Koray ATEŞ olduğunu için. Gelelim teknik konulara.

1-VUK.md.324 ilgili süre tartışmasına gerek yok ki, 328'inci madde ile ilgili uzun uzun tartışalım,ama 324'ün lafzı çok açık.

2-Sulh akdini resmi yazılı şekilde olması gerektiği makalede belirtilmiş, ancak 284 Nolu VUK Genel Tebliği belirtilmemiş, sadece eksik kalan kısmı tamamlamak istemiştim. Kanun maddesi,tebliğ,sirküler olan konularda(Bunlar vergi hukukun asli kaynaklarıdır) mutlaka referans belirtilmeli bence.
 
Ynt: Vazgeçilen Alacaklar Muhasebe Uygulaması

Sayın Koraykaraya

Ben size hak veriyorum ama ne yazıkki aynı Sayın Mohicans'ın da belirttiği gibi, bu konuda dahi idarenin merkez teşkilatı ile taşra teşkilatı (Taşra teşkilatı danıştay gibi düşünüyor) arasında görüş farklılığı vardır. Taşra teşkilatı bile merkezin görüşünü benimsemiyor. Ne tuhaf ne acı


Evet yazı alıntı.Zaten dikkat edilirse-özelliklede formdaşlarımın ve bu işi yapanların dikkat etmesi için-VUK 324 ve 328 ile ilgili yerleri kırmızı ile işaretledim.

Bu görüşe Bence yazarlar bu iki maddeyi ya yanlış biliyorlar ya da karıştırmışlar. katılmamak elde değil

Saygılar
 

Benzer konular

Üst