Sayın Bayk,
VUK'nun 3/B. maddesi'ne göre, "(2365 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişen madde)
B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. ..." denilerek, vergi ile
ilgili olaylarda nelere dikkat edileceği belirtilmiştir.
Yine aynı Kanun'un Mükerrer 257. maddesi'nde; "(4369 sayılı Kanunun 5. maddesiyle değiştirilen ve 29.7.1998 tarihinden itibaren yürürlüğe giren fıkra) Maliye Bakanlığı;
1. Mükellef ve meslek grupları itibariyle muhasebe usul ve esaslarını tespit etmeye, bu Kanuna göre tutulmakta olan defter ve belgeler ile bunlara ilaveten tutulmasını veya düzenlenmesini uygun gördüğü defter ve belgelerin mahiyet, şekil ve ihtiva etmesi zorunlu bilgileri belirlemeye, bunlarda değişiklik yapmaya; bedeli karşılığında basıp dağıtmaya veya üçüncü kişilere bastırıp dağıtmaya veya dağıttırmaya, bunların kayıtlarını tutturmaya, bu defter ve belgelere tasdik, muhafaza ve ibraz zorunluluğu getirmeye veya kaldırmaya, bu Kanuna göre tutulacak defter ve düzenlenecek belgelerin tutulması ve düzenlenmesi zorunluluğunu kaldırmaya,
2. Mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini (4962 sayılı Kanunun 17/A-c maddesiyle değiştirilen ve 7.8.2003 tarihinden itibaren yürürlüğe giren ibare) banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince(*) düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirmeye ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirlemeye,
3. Tutulması ve düzenlenmesi zorunlu defter, kayıt ve belgelerin mikrofilm, mikrofiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması veya bu kayıt ortamlarında saklanması hususunda izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, bu şekilde tutulacak defter ve kayıtların kopyalarının Maliye Bakanlığında veya muhafaza etmekle görevlendireceği kurumlarda saklanması zorunluluğu getirmeye, bu konuda uygulama usul ve esaslarını belirlemeye,
4. (5228 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değiştirilen ve 31.7.2004 tarihinden itibaren yürürlüğe giren fıkra) Bu Kanunun 149. maddesine göre devamlı bilgi vermek zorunda olanlardan istenilen bilgiler ile vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluğu beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya,(*)
5. Vergi kanunlarının uygulanmasıyla ilgili olarak levha kullandırma ve asma zorunluluğu getirmeye ve kaldırmaya,
yetkilidir.(**)
Bu Kanuna göre düzenlenecek belgelerle bunlara ek olarak düzenlenecek belgelerin, üçüncü şahıslara basım ve dağıtım işlerinin yaptırılması ile ilgili şekil, şart, usul ve esaslar ve bunlara uyulmaması halinde uygulanacak cezai şartlar Maliye Bakanlığınca hazırlanacak ve Resmi Gazete'de yayınlanacak yönetmelikle belirlenir."
hükmü ilede belgelerin basılması ile ilgili şekil şartlarını düzenlemeye yetki belirtilmiştir.
Yazınızda belirtiğiniz gibi, gelir yazma kdv hesaplama vs şeklindeki bir düzeltmeyeyi yapmanız için, VUK'nun 116, 117,118. maddelerinde belirtilen bir durum olması gerekir. Sizin böyle bir durumunuz olmadığı için herhangi bir düzeltme talebinde bulunmanıza da gerek yoktur.
Yukarıdaki maddelerin ve aşağıdaki mahkeme kararlarının da ışığında, kullanılmış olan belgelere herhangi bir işlem yapmamanızı, kullanılmamış olan hatalı belgelerin ise iptal edilerek, sağlamlarının kullanılmasını tavsiye ederim.
Danıştay Dördüncü Daire
Tarih : 18.04.1988
Esas No. : 1986/2023
Karar No. : 1988/1558
VUK MukMd257
Kanunda basım ve dağıtım işlerini yürütenler için öngörülen cezai yaptırımın, genel tebliğde belgeyi kullananlar için uygulanması şeklindeki düzenleme yasaya aykırı olduğundan, tebliğ hükümlerindeki yaptırımla belge kullananların bağlı kılınmasına olanak yoktur.
Vergi Usul Kanunu'na 2365 sayılı Yasa ile eklenen ve son olarak 3239 sayılı Yasa ile değiştirilen mükerrer 257. maddede, Maliye ve Gümrük Bakanlığı'na yükümlüler ve meslek grupları itibariyle muhasebe usul ve esaslarım saptama ve belge düzeniyle ilgili sorumlulukları belirleme yetkisi tanınmış, maddenin ikinci fıkrasında da yasaya göre düzenlenecek belgelerle bunla-ra ek olarak düzenlenecek belgelerin, üçüncü şahıslara basım ve dağıtım işlerinin yaptırılma-sıyla ilgili şekil, şart, usul ve esasların ve bunlara uyulmaması halinde uygulanacak cezai şartların aynı bakanlıkça hazırlanarak Resmi Gazete'de yayınlanarak yönetmelikle belirlenmesi öngörülmüştür. Maddenin ikinci fıkrası, basım ve dağıtım işlerinin yürütülmesiyle görevlendirilen ya da bu görevi üstlenenlerin durumunu düzenlemektedir. Anılan fıkraya dayanılarak yayımlanan 164 sayılı Vergi Usul Kanunu genel tebliğinin (VII) sayılı "Cezai Müeyyideler" başlıklı son bölümünde ise anlaşmalı matbaalarda basılmamış ya da aynı tebliğe göre onaylatılmamış belge kullananların, söz konusu belgeleri hiç düzenlenmemiş sayılmaları duyurulmuştur.
Mükerrer 257. maddenin son fıkrasının basım ve dağıtım işlerim yürütenler hakkında cezai yaptırım öngörmesine karşın, tebliğ île belgeleri kullanmak durumunda bulunanlar hakkında hüküm ifade eder biçimde düzenleme yapılması yasaya aykırıdır. Yasaya aykırı bu açıklamaların, yükümlüleri tebliğin söz konusu yaptırımıyla bağlı kılınmasına ise olanak yoktur.
Yükümlünün eylemi Vergi Usul Kanunu'nun 352. maddesinin ikinci derece usulsüzlüklerle ilgili 7. bentte yazılı kuralın uygulanmasını gerektirmekteyken, yasanın öngörmediği, bir niteleme taşıyan 164 sayılı genel tebliğin yukarıda değinilen bölümüne dayanılarak kesilen özel usulsüzlük cezasını kaldıran kararda yasaya aykırılık görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.
-
Danıştay Dördüncü Daire
Tarih : 15.02.1990
Esas No. : 1988/793
Karar No. : 1990/554
VUK MukMd257
Anlaşmalı matbaaya bastırılan faturada bakanlık ambleminin bulunmaması, faturayı geçersiz kılmak için yeterli değildir.
Uyuşmazlık anlaşmalı matbaaya bastırılan ve kimi faturalarda bakanlık amblemi bulunmayan bu faturaların hiç kullanılmamış sayılarak kesilen özel usulsüzlük cezasını onayan Vergi Mahkemesi kararının temyizen bozulması isteğine ilişkin bulunmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 257. maddesinin 2. bendinde, "Bu Kanuna göre düzenlenecek belgelerle bunlara ek olarak düzenlenecek belgelerin, üçüncü şahıslara basım ve dağıtım işlerinin yaptırılması ile ilgili şekil, şart usul ve esaslar ve bunlara uyulmaması halinde uygulanacak cezai şartlar Maliye Bakanlığımca hazırlanacak ve Resmi Gazete'de yayınlanacak yönetmelikle belirlenir" hükmüne yer verilmiş, 02.02.1985 günlü Resmi Gazete'de yayınlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren, Vergi Usul Kanunu uyarınca vergi mükellefleri tarafından kullanılan belgelerin basım ve dağıtımı hakkındaki yönetmeliğin amaç ve kapsam başlığım taşıyan 1. maddesinde "bu yönetmelik fatura, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu, gider pusulası, perakende satış vesikaları, sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi, yolcu listesi ve günlük müşteri listelerinin üçüncü şahıslara basım ve dağıtım işlemleri ile ilgili şart usul ve esaslar ile bunlara uyulmaması halinde uygulanacak cezai şartları belirlemek amacıyla düzenlendiği" aynı yönetmeliğin 3. maddesinde ise, matbaa işletmecisinin defterdarlıkla veya Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile anlaşma yapan gerçek ve tüzel kişileri, bakanlık deyiminin de Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nı ifade edeceği belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri birlikte incelendiğinde söz konusu belgelerde basım hatasından kaynaklanan noksanlıkların kusurunun matbaacıya ait olması gerekir. Aksine, eğer belgelerin düzenlenmesi sırasında oluşan herhangi bir noksanlık yapılmış ise bunun kusuru da yükümlüye ait olacaktır.
Olayda hiç düzenlenmemiş sayılan faturalardaki amblem eksikliğinin matbaanın basım hatasından kaynaklandığı ihtilafsız olup, bu nedenle ilgili matbaa ile olan anlaşma idarece feshe-dilerek teminatı irat kaydedilmiştir. Bu durumda hakkında herhangi bir olumsuz tespit yapılmadan amblem eksikliği kusurunun yükümlüye izafesi mümkün değildir. Uyuşmazlık döneminde kullanılan faturalarda amblem olmaması hali faturayı geçersiz kılmayacağı gibi, söz konusu faturalarda başka bir noksanlık tespiti yapılmadığına göre, kesilen özel usulsüzlük ceza&ını onayan Vergi Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüyle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına oybirliğiyle karar verildi.