Yurtdışı Şirkete Ortaklık Ve Para Transferi 2

Cerrah

Katkı Sunan Üye
Üyelik
21 Eki 2008
Mesajlar
227
Konum
Ankara
Sn Cerrah;


Bence açıklamanızda eksik ve hatalı yerler var.
1-Banka işlemlerinde KDV yoktur. Eğer faiz faturası keserseniz bu "yansıtma" olur. Bunu da ancak grup içi şirkete yapabilirsiniz Holding gibi şirketlerde ve fatura kdv içermez.
2-Transfer fiyatlaması yaklaşımı doğru ancak , Siz şirket olarak borç para verme , kredi açma yetkiniz yok. 25,000 euro sermayesi olan bir iştirakinize zaten bu tutarda kredi veremezsiniz. Bu tefecilik olur.
3-Yapılan transfer "sermaye " transferi değil. Zaten bu bir sermaye borcu ödemesi değil. Zaten sizin burdaki şirketinizin sermayesi 50,000 tl ve siz yurt dışındaki firmaya %10 ortaksınız. Bunları okudunuz mu cevap yazarken.
4-Banka komisyonu kapmak için bunun bir sermaye transferi olduğunu yazmış ve çok fahiş bir ücret almış. Riskli işlem olduğu için.

Yukarıdaki soruların cevabını vermeden konu kapatılmış, o yüzden yeni konu açarak yazıyorum :


1-Banka işlemlerinde KDV yoktur. Eğer faiz faturası keserseniz bu "yansıtma" olur. Bunu da ancak grup içi şirkete yapabilirsiniz Holding gibi şirketlerde ve fatura kdv içermez.

Faizi birebir yansıtma şekilnde keserse "yansıtma" olur ve o zaman KDV'siz kesilebilir. Ancak yansıtma şekilde kesilmezse KDV uygulanması gerekir. Örneğin bu borç, kredi bittikten sonra da hala kapatılmamışsa KDV'li kesilmek zorundadır.

2-Transfer fiyatlaması yaklaşımı doğru ancak , Siz şirket olarak borç para verme , kredi açma yetkiniz yok. 25,000 euro sermayesi olan bir iştirakinize zaten bu tutarda kredi veremezsiniz. Bu tefecilik olur.

Doğru söylüyorsunuz ancak bu faiz faturası kesilmemesini gerektirmez. Tefecilik kapsamına girmesi ayrı bir konu ve onun ayrı incelenmesi gerekir. Ben vergi ziyaı çıkmaması için yapılması gerekeni yazdım.

3-Yapılan transfer "sermaye " transferi değil. Zaten bu bir sermaye borcu ödemesi değil. Zaten sizin burdaki şirketinizin sermayesi 50,000 tl ve siz yurt dışındaki firmaya %10 ortaksınız. Bunları okudunuz mu cevap yazarken.

Biliyorum, okudum tabi. Banka "sermaye taahhüdü ödemesi" olarak işlem yaptığından bunu Hazine Müsteşarlığı'na "sermye ödemesi" olarak bildirecek. Onu söylüyorum. Hazine Müsteşarlığı ise konu ile ilgili rapor isteyecek. Bu mektup genelde otomatikman geliyor ilgili kişinin adresine.

4-Banka komisyonu kapmak için bunun bir sermaye transferi olduğunu yazmış ve çok fahiş bir ücret almış. Riskli işlem olduğu için.

Bence bankaya dilekçe yazıp açıklamanın düzeltilmesini talep etmeli.

Saygılarımla
 
Son düzenleme:
Katılıyorum. Ancak takdir edersiniz ki bu şekilde yazılmaz ise tecrübesiz arkadaşlar tarafından yanlış anlaşılmalara neden olabilir.
 
Sizin yapacak birşeyiniz yok. fatura kesmeden borç dekontu ile aynı faizi yansıtabilirisniz. Tabi kabul ederse karşı taraf. etmezse K.K.Eg başka çare yok.
 
kredi operasyon masraflarını (87.000TL.) gider yazmak istemiyor müşterim ? ne yapmalıyım ?
 
fatura kesmeden faizleri iştirak şirketin borcuna atsam olurmu ?

Kendi iştirakinize (veya başka bir şirkete) kredi temin etmenin veya borç vermenin "finansman hizmeti" kapsamına girdiği ve KDV'ye tabi olduğu ile ilgili görüşler var. KDV'ye tabi olmadığına dair görüşler de var. İncelemenizi tavsiye ederim. Aşağıda konunuza yakın (borç alınıp iştirake kullandırılması ile ilgili) bir özelge var, sizinle ilgili kısmını kırmızıya boyuyorum :

Tarih : 07/04/2012
Sayı : B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV-1-2010-14001-37-465
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV-1-2010-14001-37-465
07/04/2012

Konu: Şirketin, yabancı ortağından temin ettiği kaynağı kendisinin ve iştiraki bulunduğu şirketlere faizsiz olarak kullandırmasının vergisel açıdan durumu;

İlgide kayıtlı dilekçenizde şirketiniz sermayesinin, ...'a ait olduğu, diğer taraftan da şirketinizin ... ve ...'nin sermayelerinin %99.9'una sahip olduğu, halen yatırım aşamasında olmanız nedeniyle gelir getirici herhangi bir faaliyetinizin olmadığını ancak 2008 yılından bu yana ortaklarınız ... ve ...'den kaynak kullanmakta olduğunuzu ve kararlaştırılan faiz oranı ile hesaplanan faiz tutarının ortaklarınıza ödendiğini, diğer yandan da ... ve ...'ye faiz hesaplanmak koşuluyla kaynak aktardığınızı, ancak 2009 yılından sonra ...'nin tek taraflı olarak aldığı bir kararla şirketinize kullandırdığı ve kullandıracağı krediler için 2010 yılı başından itibaren faiz almayacağını belirterek, Hollanda mukimi ortağınız ...'den 2010 yılından itibaren faizsiz kredi (karşılıksız kaynak transferi) kullanılacak olmasının vergisel açıdan durumu, kredinin ....'den faizsiz alınmasına rağmen sorumlu sıfatıyla KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı ve faizsiz kredi kullanılması halinde karşılıksız kullanılan kaynakların bir kısmının veya tamamının ... ve ...'ye faizsiz kullandırılmasının mümkün olup olmayacağı hakkında görüş talep edilmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanunu yönünden:


5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 6'ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, kanunun birinci maddesinde yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı kanunun 12'nci maddesinin birinci fıkrasında; kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılacağı, aynı maddenin yedinci fıkrasında ise örtülü sermaye üzerinden kur farkı hariç, faiz ve benzeri ödemeler veya hesaplanan tutarlar, gelir ve kurumlar vergisi kanunlarının uygulanmasında, gerek borç alan gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kar payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılacağı, hükmüne yer verilmiş olup, konu ile ilgili açıklamalara 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nde yer verilmiştir.

Yine aynı kanunun "Transfer Fiyatlandırılması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı" başlıklı 13'üncü maddesinde; "(1) Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir" hükmüne yer verilmiş olup bu konuyla ilgili açıklamalara 1 ve 2 Seri No.lu Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğ'lerinde yer verilmiştir.

Bu itibarla şirketinizin, Türkiye'de işyeri veya daimi temsilcisi bulunmayan Hollanda mukimi ... şirketi ile ortağı olması nedeniyle ilişkili kişi sayılmakla birlikte, bu şirketten temin ettiği kaynak karşılığında herhangi bir faiz ve benzeri ödemede bulunmaması veya gider yazmaması halinde, örtülü sermaye şartları gerçekleşse bile bedelsiz kullanılan söz konusu kaynak dolayısıyla dağıtılmış kar payı kabul edilecek bir tutar olmayacaktır.

Ancak, şirketinizin faizsiz olarak Hollanda mukimi olan ortağından temin ettiği kaynağı iştiraklerine kullandırması halinde ise tam mükellefiyete tabi şirket veya iştirakleri olan şirketler hakkında Kurumlar Vergisi Kanunu'nun örtülü sermaye ve transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümlerinin uygulanacağı tabiidir.

Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 30'uncu maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, Hollanda mukimi olan ortaktan temin edilen kaynak karşılığında nakden veya hesaben faiz ödemesinde bulunulmaması veya tahakkuk ettirilmemesi halinde anılan maddeye göre vergi tevkifatı yapılması söz konusu olmayacaktır.

Katma Değer Vergisi Kanunu yönünden:

Katma Değer Vergisi Kanunu'nun;

- 1/1'inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
- 4/1'inci maddesinde, hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
- 17/4 -e maddesinde, banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV) kapsamına giren işlemlerin katma değer vergisinden istisna olduğu,
- 9/1'inci maddesi ile mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanlarının verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,
- 20/1'inci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, 27/1'nci maddesinde; bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu, 27/3'üncü maddesinde de emsal bedeli ve emsal ücretinin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit edileceği;hüküm altına alınmıştır.

Bu hükümlere göre, Şirketinizin Hollanda mukimi ...'den temin edeceği finansman hizmeti katma değer vergisine tabi olup, bu hizmetin karşılığını teşkil eden faiz tutarı üzerinden %18 oranında hesaplanacak KDV'nin sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenmesi gerekmektedir. Bu hizmetin karşılıksız ya da emsaline göre düşük bedelle temin edilmesi halinde matrah olarak emsal bedelinin esas alınacağı tabiidir.

Diğer taraftan, şirketinizce ...'den temin edilen finansman kaynağını ortağı olduğunuz ............ ve .................'ye aktarılması işlemi de finansman temini hizmeti niteliği taşıdığından Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1/1'inci maddesi gereğince katma değer vergisine tabi bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
Sayın Arkadaşlar,

Daha önce de yazdım. İki olayı içiçe incelemek hataya yol açar. Krediyi alan şirketin parayı başka bir şirkete aktarması ayrı bir meseledir. Krediyi yurtdışındaki firmaya göndermiş olması iki şirket arasındaki "başka" bir ticari ilişkidir. Krediyi alan firma burada borçlu, faiz işleniyor ödeyecek, masraf olmuş gider yazacak hiç tartışmasız. Bunu karşılayacak geliri var yok ayrı mesele. Ödenen masraf fahişmiş o ayrı konu, akıllı davranıp pazarlık etselermiş.

Para yurtdışına bu miktarda gönderildiyse işin çehresi de çerçevesi de bambaşka. Daha önce de yazdığım gibi sıkıntılar anlatmakla bitmez. Ben bu kredi operasyonunu başka şekilde halleder transfer ettirirdim. Bu yüzden de doğru yasal zemine oturtulması için biraz çalışmak lazım. Kredilerin yurtdışına aktarılması, pas kredi, yansıtma filan, bunları geçelim bence ilişki ve yasal yapılmış işlemleri adam gibi tablo haline getirmeden yapılacak söylenecek herşey yanlış yönlendirme olur. Arkadaşımızın paylaştığı özelge konuştuğumuz işlemin tam tersi, buraya iki açıdan uyarlanması pek uygun değil. 32 sayılı kararname ve MASAK ciddi şekilde incelenmeli. Daha fazla detay veremeyeceğim.
 
Üst