Gelir Vergisi Kanunu Yönünden Değerlendirme:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun İndirilecek Giderler başlıklı 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde; ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin; aynı fıkranın (4) numaralı bendinde de, işle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet giderlerinin, (Seyahat maksadının gerektirdiği süreyle sınırlı olmak şartıyla) safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılabileceği hükme bağlanmıştır.
Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi maksadıyla yapılan genel giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması gerekmekte olup, bu mahiyette olmayan giderlerin ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün değildir.
Bu çerçevede, yurtdışında yapmış olduğumuz yukarıda belirtilen şartları taşıyan genel gider niteliğindeki harcamalarımız ile seyahat maksadının gerektirdiği süreyle sınırlı olarak gerçekleştirilen işle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet harcamalarımızın ticari kazancımızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
Vergi Usul Kanunu Yönünden
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında; Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir. hükmü bulunmaktadır.
Aynı Kanunun 229 uncu maddesinde Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır., 231 inci maddesinin 5 inci bendinde ise; Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır. hükmüne yer verilmiştir.
Mezkur Kanunun 232 nci maddesinde de Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:
1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;
2. Serbest meslek erbabına;
3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;
4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
5. Vergiden muaf esnafa.
Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.
denilmektedir.
Öte yandan 253 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Belgelerle İlgili İşlemler başlıklı (B) bölümünde; Buna göre, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükellefler, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında göstereceklerdir. Ancak inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükellefler bu belgelerini tercüme ettirmek zorundadırlar. açıklamasına yer verilmiştir.
Buna göre, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan satın aldığımız hizmetlerin fatura veya hizmetin alındığı ülkede uygulanan vergi mevzuatı çerçevesinde geçerli bir belge ile tevsiki gerekmektedir.
Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden
3065 sayılı KDV Kanununun ;
-1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiyede yapılan teslim ve hizmetlerin KDVye tabi olduğu,
-6 ncı maddesinde, işlemlerin Türkiyede yapılmasının,
a) Malların teslim anında Türkiyede bulunmasını,
b) Hizmetin Türkiyede yapılmasını veya hizmetten Türkiyede faydalanılmasını ifade edeceği,
-30/a maddesinde, vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan KDVnin mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDVden indirilemeyeceği
hüküm altına alınmıştır.
Buna açıklamaya göre, ticari faaliyetimiz nedeniyle araştırmalar yapmak için gittiminiz ülkelerde aldığımız hizmetler (otel, yemek, ulaşım, danışmanlık ve avukatlık hizmetleri) yurtdışında alındığından ve hizmetlerden yurtdışında faydalanıldığından KDVnin konusuna girmemekte olup, söz konusu hizmetler nedeniyle yabancı ülkelerde ödenen KDV ve benzeri dolaylı vergilerin indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.