Teknoloji Geliştirme Bölgesi Gelir Vergisi İstisnası Ücret Tahakkuku

muku82

Katkı Sunan Üye
Üyelik
3 Eyl 2007
Mesajlar
266
Konum
BURSA
Teknoloji Geliştirme Bölgesinde Faaliyet Gösteren Ltd Şti personelli 4691 Sayılı kanun kapsamında değerlendiriliyor. Gelir vergisi istisnası personelin ücretine dahil edilmiyor. Bu ücret tahakkukunun muhasebe kaydı bu şekilde doğru mudur?


Brüt Ücret 3717
işveren sgk 762
işveren işsizlik 74
net ücret 2500
gelir vergisi istisnası 632
damga vergisi istisnası 28

Muhasebe kaydı

brüt ücret 3717,96
işveren sgk 762,18
işveren işsizlik 74,36
ödenecek net ücret 2500,00
ödenecek gv 632,05
ödenecek dv 28,22
ödenecek sgk 1394,23

ödenecek gv 632,05
ödenecek dv 28,22
brüt ücret 660,27

Gelir vergisi istisna olduğu için personelin ücretine de ilave edilmediğinden brüt ücretten mahsup etmek doğru mudur?
 
Sayın muku82,

Madem ki istisna edilmiş neden bu rakamları hesapladınız. Mantıklı buluyormusunuz ?
 
İstisna olan gelir vergisi ve damga vergisi rakamını görmemiz gerekiyor, ayrıca seçenek mevcut istisna olan gelir vergisi ve damga vergisi personelin ücretine eklensin mi? Bu durumda personelim ücretine ekleme olmadığı için bu uygulama doğru mudur ? Personelin ücretine ekleme yapılmadığı zaman ücret tahakkukunun muhasebe kaydı nasıl olmalı?
 
Sayın muku82

- Personel giderlerinde, ücret bordrosunda yer alan;

  • Brüt ücret,
  • SGK işveren payı,
  • SGK işsizlik işveren payı ve var ise
  • İkramiye (mutad ve süreklilik arz eden)
tutarları desteklenir. Fazla mesai ücretleri, çıplak ücretin bir parçası olarak değerlendirilir ve ilgili kişinin destek kapsamına alınan maliyeti olarak kabul edilir. Brüt ücret içerisine ilave edilmek suretiyle yedirilir.
 
Benim önerim; bunun bir teşvik ve gelir unsuru olduğunu varsaymak. Normal ücret kaydını yaparız ardından 360 hesapda bulunan gelir vergisini kapatarak 649 hesapta gelir kaydederiz. Brütten düşmektense bu şekilde yapmak daha temiz olur. Brüt tutarda bu rakam gider olarak var olurken 649 hesapta gelir kaydedilir. Ve birbirlerini mahsuplar kurum gelirinde bir etki yaratmaz. Ve gerçeğe uygun raporlama sağlanmış olur.
 
Sayın Arkadaşlar,

Mademki vergi muafiyeti var bordroda vergi kesintisi yapmayacaksınız bitecek hepsi bukadar. KDV muafiyetinde faturaya hesaplayıp yazıyormusunuz ? Tabiki hayır. Ücret eğer net olarak hesaplanacaksa o zaman brütü buna göre hesaplarsınız.

Sayın Ferhat-

360 hesaba yazdığınız bir rakam stopajı yaptığınız için artık devlete bir borç haline dönüşür ( Temel ilke ). Sonra bunu gidip 649'a gelir kaydetmek hangi akla mantığa sığıyor. Ve tabi esasen gerçekten bir gider olmayacak bir tutarı bu şekliyle kaydederseniz hangi gerçeğe uygun raporlamayı elde edersiniz ?
 
Bu arada "Hangi gerçeğe uygun raporlama" demiştiniz ya. Cevabı aşağıda ;

TMS 20 - Devlet Teşviklerinin Muhasebeleştirilmesi

15. Gelir yaklaşımının dayandığı gerekçeler ise şunlardır:

(a). Devlet teşvikleri, hissedarlar dışındaki bir kaynaktan elde edilmiş olmaları nedeniyle, doğrudan özkaynak olarak kaydedilmemeli, fakat uygun dönemlerde gelir olarak finansal tablolara yansıtılmalıdır;

(b). Devlet teşvikleri nadiren karşılıksızdır. İşletmeler koşullara uymakla ve önceden konan yükümlülüklerini yerine getirmekle teşvikleri kazanır. Bu nedenle bu teşvikler gelir kaydedilmeli ve teşviklerle karşılanması amaçlanan ilgili giderlerle eşleştirilmelidir; ve

(c). Gelir vergisi ve diğer vergilerin gelir tablosunda gelirden düşülüyor olması gözönüne alındığında, mali politikaların bir uzantısı olan devlet teşvikleri de gelir tablosu ile ilişkilendirilmelidir.
 
Sayın ksimkesyan ; 5510-6111 gibi sgk teşviklerini nasıl muhasebeleştiriyorsunuz ?

Sayın ferhat-,

SGK tahakkuklarını alırken zaten adınıza tahakkuk eden işveren hisseleri nekadar tahakkuk ediyorsa okadar gider kaydı düşüyorum. Ben ücret bordrosu kaydını ve işveren paylarını iki ayrı madde halnde yazarım bu nedenle de hiç sorun olmaz.
 
Bu arada "Hangi gerçeğe uygun raporlama" demiştiniz ya. Cevabı aşağıda ;

TMS 20 - Devlet Teşviklerinin Muhasebeleştirilmesi

15. Gelir yaklaşımının dayandığı gerekçeler ise şunlardır:

(a). Devlet teşvikleri, hissedarlar dışındaki bir kaynaktan elde edilmiş olmaları nedeniyle, doğrudan özkaynak olarak kaydedilmemeli, fakat uygun dönemlerde gelir olarak finansal tablolara yansıtılmalıdır;

(b). Devlet teşvikleri nadiren karşılıksızdır. İşletmeler koşullara uymakla ve önceden konan yükümlülüklerini yerine getirmekle teşvikleri kazanır. Bu nedenle bu teşvikler gelir kaydedilmeli ve teşviklerle karşılanması amaçlanan ilgili giderlerle eşleştirilmelidir; ve

(c). Gelir vergisi ve diğer vergilerin gelir tablosunda gelirden düşülüyor olması gözönüne alındığında, mali politikaların bir uzantısı olan devlet teşvikleri de gelir tablosu ile ilişkilendirilmelidir.

Sayın ferhat-,

Devlet Teşviki ile vergi muafiyetinin hiç alakası yok. Bukadar birbirinden farklı iki konu birbirine karıştırılmaz. Devlet teşviği kısaca doğrudan belirli bir tutarın karşılıksız ( belirgin koşulları yerine getirmenin dışında, tabiki durup dururken verilmez ) olarak işletmeye hibe edilmesidir. Bu bambaşka bir konu.

Diğeri ücret üzerinden kesilmesi gereken verginin kesilmemesi esası.

Sizce verdiğiniz cevap doğrumu ?
 
Benim önerim; bunun bir teşvik ve gelir unsuru olduğunu varsaymak. Normal ücret kaydını yaparız ardından 360 hesapda bulunan gelir vergisini kapatarak 649 hesapta gelir kaydederiz. Brütten düşmektense bu şekilde yapmak daha temiz olur. Brüt tutarda bu rakam gider olarak var olurken 649 hesapta gelir kaydedilir. Ve birbirlerini mahsuplar kurum gelirinde bir etki yaratmaz. Ve gerçeğe uygun raporlama sağlanmış olur.



Katılıyoum. Ancak tek itirazım 649 değil burda kullanılması gereken hesap 602 dir .

"602. DİĞER GELİRLERİşletmenin korunması, ihracatı teşvik ya da hükümet politikasına uyma zorunluluğu karşısında oluşan işletmenin faaliyet hasılatındaki düşüklüğü veya faaliyet zararını gidermek için, sermaye katkısı niteliğinde olmayan, mali yardımlar (sübvansiyonlar), devletin bazı malları vergi, resim, harç ve benzeri yükümlülüklerden istisna etmesi yoluyla yaptığı yardımlar (vergi iadeleri) ve satış tarihindeki vade farkları, ihracatla ilgili fiyat istikrar destekleme primi vb.. hasılat kalemleri bu hesapta izlenir.
İşleyişi :
Dönem içindeki faaliyetlerden doğan sübvansiyon, vergi iadesi, vade farkları, (vb.) tutarları saptanarak ilgili hesaba borç, bu hesaba ise alacak kaydedilir."

 
Bence konu doğru olup olmamasından çok, firmanın tercihine kalmış bir şey. Yalnız bildiğim kadarıyla, Maliye de 5510 sy.kanun kapsamında %5 indirimin kaydını, direk giderden mahsup şeklinde değil de, 649 hesaba gelir kaydedilmesi şeklinde istiyordu. En azından bu istek değişmişse, bir dönem maliyeden de kabul görmüş bir tercih. Yani bu uygulama hatalı bir uygulama değil. Sonuçta bu tür teşvikler ileride kalkabilir. Maliyetini tarihsel bazda seyrini takip eden işletmeler için bu yöntem tercih edilebilir bir kayıt şeklidir.
 
Katılıyoum. Ancak tek itirazım 649 değil burda kullanılması gereken hesap 602 dir .

"602. DİĞER GELİRLERİşletmenin korunması, ihracatı teşvik ya da hükümet politikasına uyma zorunluluğu karşısında oluşan işletmenin faaliyet hasılatındaki düşüklüğü veya faaliyet zararını gidermek için, sermaye katkısı niteliğinde olmayan, mali yardımlar (sübvansiyonlar), devletin bazı malları vergi, resim, harç ve benzeri yükümlülüklerden istisna etmesi yoluyla yaptığı yardımlar (vergi iadeleri) ve satış tarihindeki vade farkları, ihracatla ilgili fiyat istikrar destekleme primi vb.. hasılat kalemleri bu hesapta izlenir.
İşleyişi :
Dönem içindeki faaliyetlerden doğan sübvansiyon, vergi iadesi, vade farkları, (vb.) tutarları saptanarak ilgili hesaba borç, bu hesaba ise alacak kaydedilir."


Üstat, kesinlikle doğrudur. Bu işlemin gelir tablosunda Brüt Kar/Zararı etkilemesi konusunda ikilemde kalmıştım ancak tebliğde yazılanları özellikle "Sermayeye katkısı olmayan" cümlesini okuyunca TMS ile de uyumlu olduğunu görüyoruz zaten. Evet 602 kullanılmalı.
 
Merhabalar,

Sorum şu şekilde, TGB sinde olan firmada 4691 den dolayı gelir vergisi istisnası uygulanmaktadır.
Personelle net ücret anlaşıldığı için hesaplamalar netten brüte yapılıyor.
Bu esnada netten brüte giderken, hesaplanacak sigorta primlerinde sigorta matrahı olarak gelir vergisi istisna edilen tutar üzerindenmi gidilmeli. Yoksa Gelir vergisi istisnası yokmuş gibi brütü hesaplayıp, sigorta primlerini bu sekildemi hesaplamalıyız? Brüt ücrette bir sıkıntı yok ancak netten giderken sigorta primlerinin eksik yatırılması gibi bir sıkıntı yaşarmıyız eğer gelir vergisi istisnası ile hesaplama yaparsak.
Teşekkürler.
 
Üst