25/II ve manevi tazminat davası hk

Üyelik
23 Nis 2012
Mesajlar
3
öncelikle merhabalar;
işveren benim sözleşmemi yılbaşında alınan yıllık imza kağıdına imza atmadığımdan ve 2 gün kalamadığım fazla mesailer için ihtar yazarak (normal şartlarda kaldığım halde) 25/II (e) ve (h) bentlerine istinaden fesih etti.

Ben bu fesih in yanlış bir fesih olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki imza atmış olsam dahi çıkarmak isteyen işveren ancak tazminatlarımı ödeyerek çıkarabilir. Halbuki ben imza dahi atmadım. Bu konuyla ilgili yargıtay kararlarını inceledim yargıtay kararlarına istinaden söylüyorum.

yukarıda ki olaylara baktığımız da işverenin beni tamamen zor durumda bırakmak mağdur etmek adına art niyetli olarak sözleşmemi bu şekilde fesih ettiği bir gerçek. Ve bunu başardılar. Beş kuruş ödemeden sadece içerideki alacak olduğum maaşımı ödediler.İşsizlik ödeneği de alamıyorum. Banka borçları, krediler diğer giderler vs hiç birini karşılayamıyorum. İş görüşmelerine gittiğimde özellikle 25/II (e) maddesini gören hiç kimse beni işe almak istemiyor.

İşe iade davası açtım kazanma olasılığımın da çok yüksek olduğunu düşünüyorum fakat;
mahkeme ve yargıtay kararları süresi boyunca benim çok mağdur ve sıkıntılı günler geçirdiğim ve daha da geçireceğim de aşikar. Mahkeme sonuçlanınca rahatlayacağım ama mahkeme bitene kadar psikolojim ve diğer ailevi durumlarım alt üst olacak.

Kanuni haklarımı kullanmak istemem den dolayı, işverenin bana karşı bu kasıtlı hareketi yanına kar mı kalacak? Tazminatımı verip çıkarmış olsa iade davasını yine kazanacağım. Çünki imza atmadım ve fazla mesai ye kalma mecburiyetim zaten yok. Kaldı ki işim olmadığı zaman zaten kalıyordum. Şimdi iade davasını kazandığım zaman tek bir fark olacak o da mahkeme sonuçlanınca işsiz kaldığım süre için 4 brüt maaş ödeyecekler.
Benim sorum ise şu olacak. Bu maddi ve manevi zararlarımın karşılanması için iade davasından sonra başka bir dava daha açabilir miyim? ve neler yapmam gerekir?

Benim yaşadığım olayı yada benzerini yaşayan ve yaşayacak olan bir çok insan vardır. Bu konuda bizi aydınlatan yol gösterenler için şimdiden teşekkür ediyorum.
 
Ynt: 25/II ve manevi tazminat davası hk

İşe iade kararı çıkarsa açtığınız davada ve işveren işinize geri almazsa, en çok 8 aylık ücretiniz kadar daha işe başlatmama tazminatına hükmedilir zaten , bu da kararda belirtilir.
İşveren iade almazsa, işe başlatmama tazminatınızı da ödemezse, ihbar-kıdem tazminatı ve işe başlatmama tazminatlarınız için dava açabilirsiniz , başka bir manevi tazminat vs. tarzı dava açamazsınız.
İşverenin kötü niyetli olduğu gerçek tanımınıza katılmıyorum. Hiç bir işveren işten çıkartarak kötülük edebilmek için personel almaz. Bir noktada beklentiler-ihtiyaçlar karşılıklı karşılanmadığında, yolları ayırma vakti gelir, yolu ayırma kararını işveren de verebilir, çalışan da. Sebepleri de çeşitli olabilir.
İşvereninizin sizinle ilgili ne gibi bir derdi olabilir ki, kötü niyetli olsun da sizi işten çıkartsın?
Fazla çalışmaya ihtiyaç varsa, talep geldiyse, karşılığında bir ücret ödenmesi kabul edilmiş demektir bunun için zaten. Fazla çalışmaya ihtiyaç olmasa-talep te olmaz doğal olarak.
Bazen, diğer çalışanlardan da aynı davranışı ( haklı da olsanız) görmemek, işinin devamlılığını -düzeni sağlayabilmek adına bu tür kararlar verilebilir.
Açtığınız davayı kazanmanızı canı gönülden dilerim.
 
Ynt: 25/II ve manevi tazminat davası hk

2500 çalışanı olan ve yılda 1000 personel sirkülasyonu olan bir firma. benim bölümüm de 35 kişilik kadro olması gerekirken yıllardır 15 kişi ile devam ediliyor ve bu eksiklik yılda kişi başı ortalama 800 saat fazla mesai ile kapatılıyor. Yemek ve çay paydoslarını çıkarırsak günde 12 saat çalışılıyor. Her sabah 06:00 da kalkıp 23:00 de eve gelmek zor olsa gerek. Aslında sıkıntı bu değil. Esas sıkıntı zorunlu günlerde mesai ye kalamayacağım diyen bir insanı tehditle mesai ye bırakmak. Yılda ortalama 700-800 saat fazla mesai yapan bir adama, çocuğumun ateşi çıkmış gitmem lazım akşam beni yazmayan dediğinde komşun yok mu? Grip olup ateşi olan bir adamın bugün çok hastayım işleri aksatmamak için istirahat almadım ama beni yazmayın diyen bir adama bugün kalmazsan iyileşecek misin gibi cevap veriliyor say say bitmez. Tazminatsız işten çıkarma ile tehdit eden bir yönetici ve bir sorununu söylediğin zaman kapıyı gösterip işine geliyorsa diyen bir yönetim. Tüm bunlara bakıldığı zaman zorunlu hallerde mesai yapmadığından dolayı ihtar almış ama verilen her işi yapan hiç bir işe itiraz etmeyen, çalışma arkadaşlarına fazla mesai konusunda tek bir kelime etmeyen hatta motive eden bir çalışan bunlardan kendini korumak için ve aynı şekilde bu konuda herhangi bir ihtara maruz kalmamak için imza atmaz, atmadığı halde fazla mesai yapmaya devam eder ve bu adam tazminatsız işten çıkarılırsa, çıkarılırken de biraz burnun sürtsün aklın başına gelir buda sana ders olsun derse ve yıllardır yönetici size takıntı ise siz ne düşünürsünüz? Acaba art niyet aramak yanlış mı olur?
 
Ynt: 25/II ve manevi tazminat davası hk

2500 çalışanı olan bir işveren , zorda bırakıp burnunu sürttürmek için işe adam almaz.
Haklısınız, bahsettiğiniz şartlar ağır şartlar.Belki de o işyerinde çalışmamak için fazlasıyla yeterli şartlar... Ama tüm bunları yaşamanıza rağmen çalışmaya devam ettiniz( kabul mecburuz hepimiz çalışmaya) ama yanıldığınız bir nokta var ne yazık ki.
Fazla çalışma için onay istenen belgeye imza atmamış olmanıza rağmen, istendiğinde fazla çalışmaya da kalmış olmanız , sizin daha önce fazla çalışmaya kalıyorken kalmamaya başlamanız, yani fazla çalışmayı belge üzerinde kabul etmemiş olsanız da fiiliyatta fazla çalışmayı kabul ettiğinizin göstergesidir.
Dediğim gibi davanızı açmışsınız ve ssk lı bir çalışan olarak, davanızı kazanmanızı gönülden isterim.

Fakat iş ilişkisi sonuçta işverenle aranızdaki ilişki. Çalışma karşılığı ücret almak. Her an taraflardan biri tarafından ( ki çalışan açısından daha kolaydır bu) sözleşme sona erdirilebilir herhangi bir sebeple.
Haklı veya geçerli sebepler dışında fesihte olması gerekenler belirlenmiş.( az yada çok, hafif veya çok ağır.. ayrı bir mesele) Taraf için geçerli sebep+ ihbar öneli .. kıdem tazminatı...
Sonuç, haksızlığa maruz kaldığını iddia eden tarafa hukuk yolu açılır, işe iade davası veya tazminatlarınız için dava açmışsanız, işe iadeyi kazanırsanız elde edebileceğiniz haklar gene kanun yoluyla belirlenmiş-sınırlanmış.Fazlasını alabilme şansınız yok! İş ilişkisinin sonlandırılması nedeniyle büyük bir maddi manevi yıkımla karşılaşmış ta olsanız, ödenmeyen kıdem tazminatı-ihbar tazminatı veya işe başlatmama tazminatı dışında bir tazminat talebiniz kabul görmeyecektir.
 
Ynt: 25/II ve manevi tazminat davası hk

Öncelikle iyi dilekleriniz için teşekkür ederim.
Özellikle işveren burnunu sürtmek için işe adam almaz konusuna çok takıldınız ama ben işveren bizi zor durumda bırakmak için işe aldı demedim. Fakat şunu söyleyebilirim, işveren şartlarını tam anlatmadan işe alır örnek sadece ayın başında yoğunluğumuz var der ama gelin görün ki ayda sadece 3-4 gün boşluk var. Mevcut işinizde ki şartlarınız iyidir ama kendi şartlarını daha iyiymiş gibi anlatıp yanıltabilirler. Bunu neticesinde siz bu durumu dile getirdiğiniz de size kapı gösterebilir ve ondan sonraki günler de size karşı tavırları değişebilir. Benim durumumda olduğu gibi... Siz inanmak istemeyebilirsiniz belki ama bunlar maalesef olan, başıma gelen ve mevcut çalışanların da yakındıkları konu.

Fazla mesai ye kalma konusuna gelince de benim anlattığım olay bu konuda bir baskı ve tehdit olması. Neden imza atmadığım da zaten belli. Ben bir takım sorunların çözülmesini istemişim karşı taraf kapı göstermiş, buna istinaden 2011 yılında bir gün zorunlu nedenlerden dolayı kalamadığım için ihtar vermiş bende tüm bunlara istinaden 2012 yılında imza atmamış ama mesai ye kalmaya devam etmişim. Yani benim çalışma konusunda sıkıntım yok çalışırım fakat bazı tavırlarınızı değiştirin demek istemişim defalarca da söyledim İK ya.
2012 yılında imza atmadığım halde kalmaya devam etmem benim iyi niyetimi göstermez mi? Diyelim ki işverenin işine gelmedi çıkardı tazminatımı verip çıkarması gerekmez mi? Tazminatsız çıkarıyor ise bu neyi gösterir?
 
Ynt: 25/II ve manevi tazminat davası hk

Tahminim;işveren vekili ile zaman zaman kısmen sorunlarınız olmuş gibi,İşvereninizin "fesh"in yapılması gereken son işlem olduğunu düşünerek harakat etmediği kanaatindeyim,ayrıca "haklı neden"le fesih çok ağır,bu fesih "geçerli neden"ile olabilirdi ve dava açsanızda büyük ihtimalle fesih geçersizliğine karar verilmez di.
 

Benzer konular

Üst