öncelikle merhabalar;
işveren benim sözleşmemi yılbaşında alınan yıllık imza kağıdına imza atmadığımdan ve 2 gün kalamadığım fazla mesailer için ihtar yazarak (normal şartlarda kaldığım halde) 25/II (e) ve (h) bentlerine istinaden fesih etti.
Ben bu fesih in yanlış bir fesih olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki imza atmış olsam dahi çıkarmak isteyen işveren ancak tazminatlarımı ödeyerek çıkarabilir. Halbuki ben imza dahi atmadım. Bu konuyla ilgili yargıtay kararlarını inceledim yargıtay kararlarına istinaden söylüyorum.
yukarıda ki olaylara baktığımız da işverenin beni tamamen zor durumda bırakmak mağdur etmek adına art niyetli olarak sözleşmemi bu şekilde fesih ettiği bir gerçek. Ve bunu başardılar. Beş kuruş ödemeden sadece içerideki alacak olduğum maaşımı ödediler.İşsizlik ödeneği de alamıyorum. Banka borçları, krediler diğer giderler vs hiç birini karşılayamıyorum. İş görüşmelerine gittiğimde özellikle 25/II (e) maddesini gören hiç kimse beni işe almak istemiyor.
İşe iade davası açtım kazanma olasılığımın da çok yüksek olduğunu düşünüyorum fakat;
mahkeme ve yargıtay kararları süresi boyunca benim çok mağdur ve sıkıntılı günler geçirdiğim ve daha da geçireceğim de aşikar. Mahkeme sonuçlanınca rahatlayacağım ama mahkeme bitene kadar psikolojim ve diğer ailevi durumlarım alt üst olacak.
Kanuni haklarımı kullanmak istemem den dolayı, işverenin bana karşı bu kasıtlı hareketi yanına kar mı kalacak? Tazminatımı verip çıkarmış olsa iade davasını yine kazanacağım. Çünki imza atmadım ve fazla mesai ye kalma mecburiyetim zaten yok. Kaldı ki işim olmadığı zaman zaten kalıyordum. Şimdi iade davasını kazandığım zaman tek bir fark olacak o da mahkeme sonuçlanınca işsiz kaldığım süre için 4 brüt maaş ödeyecekler.
Benim sorum ise şu olacak. Bu maddi ve manevi zararlarımın karşılanması için iade davasından sonra başka bir dava daha açabilir miyim? ve neler yapmam gerekir?
Benim yaşadığım olayı yada benzerini yaşayan ve yaşayacak olan bir çok insan vardır. Bu konuda bizi aydınlatan yol gösterenler için şimdiden teşekkür ediyorum.
işveren benim sözleşmemi yılbaşında alınan yıllık imza kağıdına imza atmadığımdan ve 2 gün kalamadığım fazla mesailer için ihtar yazarak (normal şartlarda kaldığım halde) 25/II (e) ve (h) bentlerine istinaden fesih etti.
Ben bu fesih in yanlış bir fesih olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki imza atmış olsam dahi çıkarmak isteyen işveren ancak tazminatlarımı ödeyerek çıkarabilir. Halbuki ben imza dahi atmadım. Bu konuyla ilgili yargıtay kararlarını inceledim yargıtay kararlarına istinaden söylüyorum.
yukarıda ki olaylara baktığımız da işverenin beni tamamen zor durumda bırakmak mağdur etmek adına art niyetli olarak sözleşmemi bu şekilde fesih ettiği bir gerçek. Ve bunu başardılar. Beş kuruş ödemeden sadece içerideki alacak olduğum maaşımı ödediler.İşsizlik ödeneği de alamıyorum. Banka borçları, krediler diğer giderler vs hiç birini karşılayamıyorum. İş görüşmelerine gittiğimde özellikle 25/II (e) maddesini gören hiç kimse beni işe almak istemiyor.
İşe iade davası açtım kazanma olasılığımın da çok yüksek olduğunu düşünüyorum fakat;
mahkeme ve yargıtay kararları süresi boyunca benim çok mağdur ve sıkıntılı günler geçirdiğim ve daha da geçireceğim de aşikar. Mahkeme sonuçlanınca rahatlayacağım ama mahkeme bitene kadar psikolojim ve diğer ailevi durumlarım alt üst olacak.
Kanuni haklarımı kullanmak istemem den dolayı, işverenin bana karşı bu kasıtlı hareketi yanına kar mı kalacak? Tazminatımı verip çıkarmış olsa iade davasını yine kazanacağım. Çünki imza atmadım ve fazla mesai ye kalma mecburiyetim zaten yok. Kaldı ki işim olmadığı zaman zaten kalıyordum. Şimdi iade davasını kazandığım zaman tek bir fark olacak o da mahkeme sonuçlanınca işsiz kaldığım süre için 4 brüt maaş ödeyecekler.
Benim sorum ise şu olacak. Bu maddi ve manevi zararlarımın karşılanması için iade davasından sonra başka bir dava daha açabilir miyim? ve neler yapmam gerekir?
Benim yaşadığım olayı yada benzerini yaşayan ve yaşayacak olan bir çok insan vardır. Bu konuda bizi aydınlatan yol gösterenler için şimdiden teşekkür ediyorum.