Madde 25/II Hk

Üyelik
2 Eyl 2013
Mesajlar
6
Konum
Tekirdağ
Merhaba,

Lütfen aşağıdaki durumun netliğe kavuşturmama yardımcı olun. Kanun iki iş günü diyor, görüştüğüm avukat üç iş günü diyor....

- İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı
MADDE 25
g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.

Şimdiden teşekkürler!
 
Ard arda 2gun ,
veya bir ay icindeki (takvim ayi degil,30 gunluk sure icinde) 2kez hafta tatili yada genel tatilden sonraki gun,
veya bir ay icinde(takvim ayi degil,30gunluk sure icinde) toplam 3gun devamsizlik.....
isverene sozlesmeyi tazminatsiz fesih hakki kazandirir.
 
kanun açık değilmi ?

Sn. Aşkınbulduk,

Sana teşekkür borçluyum, verdiğin cevap görev edinip daha iyi araştırmamı sağladı.


Sn. Keremcem,

Sona kalan ''3 gün'' kısmına dikkatimi çektiğin için sonsuz teşekkürler...


Merak edenler için benim de hikayem şöyle; canla başla çalışıp yılarımı verdiğim özel bir şirket bir süre önce benden kurtulmaya karar verip bildiğiniz bilmediğiniz mobbing teknikleri uyguladı. İhtarname gönderdim, cevaben çıkışımı vermeye karar verdiler. Önce 13.09.2013 4857 kanunun ilgili maddesi gereği, tazminatını vererek iş akdini vesh ediyoruz diye çıktılar, madde eksikliği nedeniyle imzalamadığım, işimin başına da bir daha dönmedim. 17.09.2013 de 25/II maddesiyle çıktılar karşıma. Sorgu soğal etmeden ve tabi ki imzalamadan şirketi terk ettim. 18.09.2013 de ilgili ihtarnamemi de gönderdim.
Ben mi çok iyi niyetli davranıyorum yoksa işverenim mi çok kötü niyetli :p
 
Son düzenleme:
13.09 da iş akdinizi feshettiklerini bildirdiler ve i bildirimi kabul etmeyip sonra da işe gitmediniz mi yani?
 
Merak edenler için benim de hikayem şöyle; canla başla çalışıp yılarımı verdiğim özel bir şirket (sahibi de BJK başkanın en yakını olur bu arada) bir süre önce benden kurtulmaya karar verip bildiğiniz bilmediğiniz mobbing teknikleri uyguladı. İhtarname gönderdim, cevaben çıkışımı vermeye karar verdiler. Önce 13.09.2013 4857 kanunun ilgili maddesi gereği, tazminatını vererek iş akdini vesh ediyoruz diye çıktılar, madde eksikliği nedeniyle imzalamadığım, işimin başına da bir daha dönmedim. 17.09.2013 de 25/II maddesiyle çıktılar karşıma. Sorgu soğal etmeden ve tabi ki imzalamadan şirketi terk ettim. 18.09.2013 de ilgili ihtarnamemi de gönderdim.
Ben mi çok iyi niyetli davranıyorum yoksa işverenim mi çok kötü niyetli :p

Sayın Helen,

İş akdinizi feshettiklerini bildirdikleri 13.09 tarihli yazı elinizdemi, örneği varmı ? varsa kolay. Yoksa zor ve uzun. Bu tür bir hikayeyi anlatırken ayrıntılar önemlidir. Ortada bir belge yokken işe gitmedinizse şu an hatalı durumdasınız.
 
keremcem;' Alıntı:
13.09 da iş akdinizi feshettiklerini bildirdiler ve i bildirimi kabul etmeyip sonra da işe gitmediniz mi yani?

Hayır, işe gitmemem gerektiğini söyledikten sonra her halde iş başı yapmamı beklemiyorlar idi. Avukatıma gitmeyi daha doğru buldum.

Sayın Helen,

İş akdinizi feshettiklerini bildirdikleri 13.09 tarihli yazı elinizdemi, örneği varmı ? varsa kolay. Yoksa zor ve uzun. Bu tür bir hikayeyi anlatırken ayrıntılar önemlidir. Ortada bir belge yokken işe gitmedinizse şu an hatalı durumdasınız.

Konu şirkette imzalanmayan bir belgenin örneğini almak mümkün değil; öyle olması da yasaya uygun mu değil mi bilmiyorum doğrusu.
Ortada belge var, yetki iadesi talep ettiğim, 3 iş günü içinde konu hakkında cevap alamazsam söleşmeyi haklı olarak fesh edeceğimi bildirdiğim ve cevap alamadığım bir ihtarname. Bu durumda işverenin hiç bir uyarı yapmadan kalkıp haklı nedenle sözleşme fesh etmesinin bilgi sahibi olduğum kadarıyla hiç yasal değil. Zor, uzun ve karışık olduğunun, olacağının farkındayım......ayrıntıların da çok önemli olduğunun tabi ki, a onlar okadar çok ki...
 
Sanki bir yerlerde yaptığınız / bildiğiniz bir eksik / yanlış var.
Şu anlattıklarınıza baktığımda , zaten tazminatınızı ödeyerek sözleşmenizi feshetmek isteyen bir işverene karşı anlayamadığım bir tavırla sözleşmeyi siz feshetmişsiniz gibi anlıyorum. Neden? Açıklamadığınız , yetki iadesi talebini gerektirecek ana olay ne, bunları bilmeden bir şey söyleyebilmek mümkün olmasa da;
yazılı olarak bulunduğunuz talebe '' 3 gün içinde cevap alamamak'' size sözleşmeyi haklı olarak feshedebilme yolunun önünü açmaz.
 
Sn. Keremcem,

Kendi başıma hareket etmedim, avukatım konuyu takip ediyor. Fesih belgesinde, iş kanununda da belirtilmiş olduğu gibi açık ve kesin bir şekilde iş akdinin sona erdirme sebebi yazılmadıkça, her kapıdan ve her şekilde çıkış yapılabilir; tazminatı ödenecektir yazısına SGK/İşkur v.b. biliyoruz ki bakmaz. ''İlgili madde'' 25 de olabilir, 18 de olabilir v.s. v.s. Tavırlı olan yazık ki işverendir, dolayısıyla beni de tavır takınmaya zorlamakta.
3 gün mevzusuna gelince, mobbing de sözleşme fesih nedenidir. İstifaya götürmeye çalıştıkları için avukat ihtarname uygun gördü. Aksi taktirde her halde hala hep birlikte benim istifa etmemi bekliyor olacaktık.
 
Dediklerinizden hiç bir şey anlamadım inanın;
mobbing uygulanmış bunu anlıyorum,
mobbing sonunda tazminatlarınızı ödeyerek sözleşmenizi feshetmeleri noktasına gelmiş, fesih belgesinde madde eksikliğinden imzalamadım diyorsunuz, madde eksikken ödeyeceğiz dedikleri zaten tazminatlarınız, kabul etmeyip gidip ihtarla / ihbarla sözleşmenizi feshedip dava açtınız anladığım.
Fesih belgesinde madde eksiği olsa yada olmasa , sizin dava yoluyla alabilecek olduğunuz tazminat, onlar feshettiğinde alacak olduğunuzdan daha fazla değil ki,
nihayetinde haklı bir sebeple sözleşmenizi feshettiyseniz alabilecek olduğunuz tazminatın adı kıdem tazminatı, fazlası yok,
onlar sözleşmeyi feshettiklerini bildirdiklerinde alabilecek olduğunuz ise kıdem tazminatı + ihbar tazminatı olacaktı.
Anlamadığım nokta bu, onlar sözleşmeyi feshettiklerinde alabilecek olduğunuzdan daha azını almak için dava açıp talep etmek. Vardır elbet bir sebebi hikmeti vs.

Ne diyeyim,
hayırlısı olsun, umarım aklınızdaki kazanımı sağlayabilirsiniz açtığınız davanızla.
 
İhtarname gönderdim, cevaben çıkışımı vermeye karar verdiler. Önce 13.09.2013 4857 kanunun ilgili maddesi gereği, tazminatını vererek iş akdini vesh ediyoruz diye çıktılar, madde eksikliği nedeniyle imzalamadığım, işimin başına da bir daha dönmedim. 17.09.2013 de 25/II maddesiyle çıktılar karşıma. Sorgu soğal etmeden ve tabi ki imzalamadan şirketi terk ettim. 18.09.2013 de ilgili ihtarnamemi de gönderdim.
Ben mi çok iyi niyetli davranıyorum yoksa işverenim mi çok kötü niyetli :p

...... tazminatı ödenecektir yazısına SGK/İşkur v.b. biliyoruz ki bakmaz. ''İlgili madde'' 25 de olabilir, 18 de olabilir v.s. v.s.

Bende anlamakta zorlandım desem yanlış olmaz.

Anladığım;
İşveren ilk etapta, işci tazminat alacak şekilde fesih yapıyor,buna karşın işci kabül etmiyor!..neden?sebeb madde eksikliği!.bu noktada(M.19 bağlamında) noksanlık fesih nedeninin açık ve kesin bir şekilde belirtilmemesi AMA "tazminatını vererek iş akdini feshediyoruz"denilmişse, bu durum işveren yönünden M.18 kapsamında değerlendirilmiş olabilir,bu nokta işci yönünden M.25/II kapsamında değerlendirilemez,zira işveren tarafından yapılan haklı fesih olayında tazminat sözkonusu değil.
Belirtelim ki sonuçlarına katlanmak kaydıyle, işveren her an ,her şekilde fesih yoluna gidebilir,aynı şekilde işci de gidebilir,buna engel yok."tazminat ödenecektir yazısına sgk/iş kur bakmaz"diyorsunuz ama şikayet sonucu inceleme yapılır,sonuca taraflarda itiraz edebilir ve konu yargıya taşınır ama bu süreçte fesih olayı ortadan kalkmaz ve bu durum engellenemez,hukuki süreç devam eder,taki yargı karar verene kadar.
(13.09 da işverenin yaptığı bildirim (ve bunun içeriği,buna karşın sizin) sonraki süreçte bilgi talebiniz/bir nevi itirazınız( ve bunun içeriği)bu arada işe gitmemiş olmanız, son olarak işverenin bu defa tahminim "devamsızlık nedeniyle" 17.09 da fesih yoluna gitmiş olması karşısında, sizin ihtarneme göndererek belirttiğiniz gerekçelerle fesih yoluna gitmiş olmanız,tabi önce işveren,sonra siz,tüm bu süreçler dikkate alındığında tam bir karmaşa gözüküyor vs. )

İletideki hususlara istinaden çok şey söylenebilir ise de ,bu olay ancak mahkeme de sonuçlanabilir.(tabi anlaşmak ayrı konu)
 
Hayır, işe gitmemem gerektiğini söyledikten sonra her halde iş başı yapmamı beklemiyorlar idi. Avukatıma gitmeyi daha doğru buldum.



Konu şirkette imzalanmayan bir belgenin örneğini almak mümkün değil; öyle olması da yasaya uygun mu değil mi bilmiyorum doğrusu.
Ortada belge var, yetki iadesi talep ettiğim, 3 iş günü içinde konu hakkında cevap alamazsam söleşmeyi haklı olarak fesh edeceğimi bildirdiğim ve cevap alamadığım bir ihtarname. Bu durumda işverenin hiç bir uyarı yapmadan kalkıp haklı nedenle sözleşme fesh etmesinin bilgi sahibi olduğum kadarıyla hiç yasal değil. Zor, uzun ve karışık olduğunun, olacağının farkındayım......ayrıntıların da çok önemli olduğunun tabi ki, a onlar okadar çok ki...


Sayın Helen,

Eksik burada sanki. Size sözlü olarak söylenmiş ve bir belge uzatılmış. Beğenmemiş imzalamamışsınız. ancak işe de gitmemişsiniz. Burada hata var. Avukatınıza gittiniz tamam. Ama ertesi gün işe gidecektiniz ve masanıza oturacaktınız. İşveren size yeniden belge sunana kadarCevap verilmemiş olması da sizi haklı kılmaz. Alamadığınız cevap ayrı bir yargı konusu olabilirdi ancak siz işinizin başına gitmeliydiniz engelleri de varsa yasal olarak tespit ederek. Hatta belki avukatınızla birlikte işvereni ziyaret etmeliydiniz.

Ancak hukuki yolu seçmiş ve bu durumu bir hukukçuya devretmişsiniz. Artık onun gösterdiği yolda gideceksiniz.

İyi şanslar.
 
Arkadaşlar, tepkinizi anlıyorum; durum gerçekten tam bir karmaşa. İşverenimin de asıl amacı o zaten, kafa karıştırıp sözünü etmeye bile değmeyen bir tazminatın üstüne yatmak.

Son aldığım bilgiye göre, işverenim 13.09.2013 de maddesi eksik fesih bildirimi bana sunarken, diğer yandan da SGK ya 25/II zaten bildirmiş olması.

Böyle aliçengiz oyunları için yaşım tutmuyor :p .........dava açıyorum.
 
Estağfirullah "tepki"ne haddimize,sadece olayı müştereken açıklığa kavuşturmaya,paylaşmaya çalışıyoruz.

Anlaşılan işverence en son "devamsızlık nedeniyle"fesih/ve sgk çıkışınız yapılmış,elbette bu davayı açabilirsiniz ,buna engel yok.

(13.09 tarihli belgenin bir sureti olsa kolay ama yok,üstelik fazlaca ispat sorunu olan bir dava olacak.İçeriği noksanda olsa böylesi önemli belgenin bir suretini işciye vermemek olmaz ama oluyor/oluyorsa,sonraki süreçleri baştan iyi düşünmek gerek)
 
Estağfirullah "tepki"ne haddimize,sadece olayı müştereken açıklığa kavuşturmaya,paylaşmaya çalışıyoruz.

Anlaşılan işverence en son "devamsızlık nedeniyle"fesih/ve sgk çıkışınız yapılmış,elbette bu davayı açabilirsiniz ,buna engel yok.

(13.09 tarihli belgenin bir sureti olsa kolay ama yok,üstelik fazlaca ispat sorunu olan bir dava olacak.İçeriği noksanda olsa böylesi önemli belgenin bir suretini işciye vermemek olmaz ama oluyor/oluyorsa,sonraki süreçleri baştan iyi düşünmek gerek)

Sn. Şeref Aydemir,

13.09.2013 de işverenim SGK'ya çıkışımı bildirir iken benim bir devamsızlığım söz konusu değildi ki öyle bir gerekçesi olsun.
Kaldı ki devamsız bile olsam işveren bu konuda hiç bir uyarıda bulunmadı. Bakalım olay nasıl gelişecek...
 
Üst