3 Aylık Şube Kurmanın Püf Noktası

Üyelik
16 Eyl 2014
Mesajlar
25
Konum
istanbul
Değerli meslektaşlar,

Perakende sektöründe bir şirketiz. Bahar ayları için sadece 3 aylık mevsimsel mağazalar açmayı planlıyoruz. (3 ay sonra kapatılacak) Biz Anonim Şirketiz. Karar almak, şube tescili yapmak vs bunlar maliyetli işler biliyoruz ama 3 aylık mağazadan kazanacağımız paraya değer mi değmez mi bunu hesaplamak istiyoruz. Bu mağazaları ticaret sicile şube olarak tescil ettirmeden açmak mümkün müdür? En az bürokrasi ve en az maliyetle nasıl açılır bu mevsimlik mağazalar?
 
Selamlar
Bu konuya gerçekten (kendi adıma söyleyeyim) cevap vermek zor.Bu konu biraz karışık.Bu konuya en iyi cevabı,özellikle yeni TTK'dan sonra bu tarz işyeri işleten meslektaşlarımın verebileceğini düşünüyorum.Ben,bu tip bir konuyla pek karşılaşmadığım için nasıl bir yol izelenebileceği konusunda kesin bir fikrim yok.Kendi görüşümü aktarabilirim ama kesinliği ve doğruluğundan maalesef emin olamıyorum.

Konuyu bir Ticaret Sicil birde vergi dairesi açısından irdelemek lazım.Ticaret Siciline sorarsanız,burası merkezden bağımsızdır,dolayısıyla şubedir,haliyle tescil şarttır diyecektir. Vergi dairesi ise tescil şartını pek aramayabilir.Şirket yönetim kurulu kararıyla bu işyerinin açılışını yapabilir.Bazı vergi daireleri tescil edilip edilmemesiyle pek ilgilenmez. Tabi burada başka sorularda gündeme gelecektir.Mesela;
1. açılacak mağaza sadece 3 aylığına mı tutulacaktır.3 aydan sonra mağaza boşaltılacak mıdır?
2. 3 ay sonra mağaza yine sizin kiracı sıfatınız devam etmesi koşuluyla,sadece gayri faale mi dönecektir.Yani sonraki yıl,yine aynı mevsimlerde,yine şirketiniz adına mı işletilecektir.

Şİmdi eğer 1.seçenekten hareket ederseniz,3 aylığına da olsa,nihayetinde şube sıfatı kazanacağından sicil tarafından tescil şartı aranacaktır.Bugün bu mağaza,yarın başka bir mağaza,nitekim her mağaza açılışında şube sıfatı gereği tescil şartı aranabilir.Şu konuda haklısınız ki 3 aylık faaliyet için (belkide o kadar kar bile edilmeyecek) tescil masrafına katlanılması gerekli mi?O zaman bu aşamada da vergi dairesiyle görüşmenizi salık verebilirim.Oda'nın bu konuda olumlu yaklaşacağını pek zannetmiyorum.Daireyle görüşerek,bu işlemi sadece tasdikli bir karar ile çözme yoluna gidebilirsiniz.

2.Seçenek ise birinciye nazaran daha kolay olabilir.Şube açılışını bir kere tescil edersiniz.Her sezon faaliyeti için,sadece vergi dairesine şube faaliyetin durdurma veya başlatma adına karar eşliğinde dilekçeler sunabilirsiniz.Tabiki yine sicil müdürlüğüne danışarak ve vergi dairesinin kabul etmesi koşuluyla..

Siz sanıyorum 1.seçenek üzerinden faaliyet yapacaksınız.Pek masraftan kurtulma yolunuz da yok gibi görünüyor ama;
Ben şahsen önce daireyle görüşerek işe başlarım.Sonuçta biz ne dersek diyelim,kararı verecek olan vergi dairesiyle sicil müdürlüğüdür..
Saygılar
 
BU arada özel bir sitede bulduğum bir yazıyı da alıntılayarak paylaşmak isterim.Bu da size yol göstereceğini düşünüyorum.

Tarih : 23/10/2008
Konu : Şube Niteliğinde Olmayan İlave İşyerlerinin Vergi Dairesine Bildiriminde Ortaya Çıkan
Sorunlar Hk.

I.Giriş

Şube özelliğinde bulunmayan, ilave işyerlerinin, vergi dairelerine “işe başlama” olarak beyanı sırasında vergi dairelerince, işe başlama ve yoklama işlemleri konusunda çeşitli problemler ortaya çıkabilmektedir.
Vergi daireleri, asıl işyerine ilave olarak, “şube” şeklinde olmayan,

  • Satış mağazaları,
  • Satış noktaları,
  • Showroom,
  • Fabrika satış mağazaları
  • Outlet,
  • ……,
gibi, satış yerlerinin vergi dairelerine beyanı sırasında bir kısım vergi daireleri, bu işyerlerini, “şube” işyeri olarak kabul ederek, bunların yerel ticaret sicil müdürlüklerine tescil ve ilanını talep etmektedirler.
Uygulamada, merkezi Ankara’da bulunan bir limited şirketin, Kayseri’de satış mağazası açması halinde, bu “mağaza” bazı vergi dairelerince “şube” olarak yorumlanıp, bu yerin mahallindeki, Ticaret Odasına kayıt ve tescil ve ilanı talep edilmektedir. Dolayısıyla mahallindeki, Ticaret Sicilinden, “Sicil Tasdiknamesinin” ibrazı istenilmektedir.

II. Şube Nedir?
Satış Mağazası Nedir?

Şube, bir merkeze bağlı olduğu halde, bağımsız sermayesi ve bağımsız muhasebesi merkezde tutulduğu ve bağımsız sermayesi olmadığı halde kendi başına ticari işlem yapan yerlerdir.
Ticaret şirketleri, ticari işlemlerini tek bir merkezden yapabilecekleri gibi, birden fazla yerde de yapabilirler. Tek bir merkezden yönetilmesi durumunda tek işletmeden söz edilir. Birkaç yerde yapılan faaliyetler iç yönetim bakımından merkeze bağlı, dış ilişkiler bakımından bağımsız işletmeler tarafından yürütülüyorsa merkez ve şubeler söz konusu olabilir.
Şubeler sürekli olabileceği gibi geçici de olabilir.
Bir şubenin var olabilmesi için bazı koşullar gerekmektedir. Bu koşulları şöyle sıralayabiliriz.

  1. Dış ilişkilerde bağımsızlık,
  2. Merkeze bağlı olma,
  3. Konu alanında benzerlik,
  4. Bağımsız muhasebe ve sermaye,
  5. Yer ve yönetim ayrılığı.

Şubelerin, hukuksal durumları ve merkez ile şube arasında bazı farklılıklar söz konusudur.
Merkezin kural olarak tekliğine karşın, şubeler birden fazla olabilir.
Şubeler, hukuki bakımdan bağlı olduğu statüsüne tabidirler.
Şubenin açılması ile ilgili işlemler ise kısaca şöyle özetlenebilir:

  1. Resmi kuruluşlardan izin alınması,
  2. Şubenin ünvanı,
  3. Tescil ve ilan,
  4. Şubenin tescili,
  5. Merkeze ait değişikliklerin şube kayıtlarına intikali,
  6. Şube kaydının silinmesi,
  7. Yurt dışında şube açılması,
Satış mağazalarına gelince; satış mağazasının tanımını açık bir biçimde herhangi bir yasal düzenleme içinde bulmak mümkün değildir.
Ne Gelir Vergisi Kanunu içerisinde açık bir tanımlamaya ne de Türk Ticaret Kanununun içerisinde açık bir tanımlamaya rastlamak mümkün değildir.
Bize göre, satış mağazası şubeden ayrı, kendisi müstakil olarak çalışan veya bir merkeze bağlı olarak da faaliyetlerini teşebbüs sahibi adına yürüten toptan veya perakende mal ve hizmet satan işletmeler olarak tanımlayabiliyoruz. Sırası gelmişken burada umumi mağazaları satış mağazaları ile karıştırmamak gerekir. Umumi mağazalar ile ilgili düzenlemeler T.T.K’nın 774. ve izleyen maddelerinde açıklanmıştır.
Yine V.U.K’un, 154.maddesinde, “İşyeri” kavramı ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Buna göre; ”…Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette işyeri; mağaza, yazıhane, idarehane….” şeklinde çok ayrıntılı bir tarif yolu seçilmiştir.
Özetle, satış mağazaları, şube sayılmadıkları için, Ticaret Kanunu, Ticaret Sicil Nizamnamesi açısından, tescili zorunlu olmayan işyeri olarak özetleyebilirsiniz.

III. Sonuç ve Satış Mağazası Gibi İlave İşyerlerinde Ticaret Sicili
Aranmayacağına İlişkin İdari Görüş

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının olumlu yaklaşımı konuyla ilgili İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı aşağıda özeti yer alan yazıları[SUP](1)[/SUP] ve uygulamaya olumlu bir bakış açısı ile yön vererek gerek mükellefleri ve gerekse meslek mensuplarının uygulamaları kolaylaştırmıştır.
Buna göre; “Kurumlar Vergisine tabi mükelleflerin şube açılışı için vergi dairelerine başvurmaları halinde yapılacak işlemler ilgi (a ve b)’de kayıtlı genel yazılarımızda açıklanmış olup, ilgi (b)’de kayıtlı yazımızda özetle; şube niteliği taşımayan ilave işyeri ile merkezi İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içine bulunan mükelleflerin aynı sınırlar içinde açtıkları şubeler için tescil belgesi ile ticaret siciline müracaatına ait belgenin aranılmaması uygun görülmüştür.
Bu defa gerek vergi dairelerimizden gerekse mükelleflerimizden Başkanlığımıza intikal ettirilen hususlar nedeniyle;
Merkez İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde bulunan mükelleflerimizin yanı sıra merkezi İzmir ili (ilçeler dahil) sınırları içerisinde bulunan mükelleflerimizin turizm mevsimi nedeniyle gerek bağlı oldukları vergi daireleri sınırları içerisinde gerekse bir başka vergi dairesi yetki alanı içerisinde sezonluk açacakları satış yerleri için tescil siciline müracaatına ait belgenin aranılmaması,
uygun görülmüştür.

Bilgi ve gereğini rica ederiz.”

[SUP](1)[/SUP] İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı 20/07/2007-612/2003 sayılı genel yazı.

Kırmızı işaretlediğim vergi dairesi yazısına ulaşabilirseniz belki size genel bir dayanak oluşturabilir...

Saygılar
 
- Karar alın, kira kontratı ile birlikte vergi dairesine dilekçe ekinde verin. Üç ay sonrada kapanışını verin.
 
Sayın Arkadaşlar,

Aslında biraz geniş birkonu olduğu için de pek yazmak istemedim. Şube tekniği Vergi yasalarına göre farklı TTK'ya göre farklıdır. Her ikisini birlikte yorumlamak da pek mümkün değil.

TTK açısından il sınırları dışına çıktınızmı sicil kaydı açısından mecburi kayıt gerekir. Adına Şube dediğiniz anda da hem yapı hemde belge düzeni değişir.
Vergi tekniği açısından ise il sınırları dışına gittiğiniz zaman yine o ilde vergi dairesine gittiğinizde benim merkezim var numarası da şudur derseniz size "belge getirin" demek zorundadır. En azından karar defterinizde buna bağlı aldığınız kararı ibraz edeceksiniz ama başka ilde sicil kaydını yaptırmak zorundasınız. Çünkü en çok Muhtasar ve DV mükellefiyetinizi açacak, yoklama yapacak ama Vergi Levhası vermeyecektir.

İşin doğası da böyle olmalı. Vergi Tekniği açısından açacağınız yere birsürü isim verebilirsiniz ancak TTK açısından ya Merkezdir yada Şube. Ticari faaliyetin olamayacağı sadece Depo bu çizginin dışındaır.

Yeni mükellefiyet tesisi yapılmayacağı için kira kontratı ile vergi dairesine müracaat sonuç verecek bir çözüm değil.
 
Bu konu üzerine geçmişte çok hararetli tartışmalar yaptık arkadaşlar, forum müdavimi olan arkadaşlar bilir :eek: Tekrar bir tartışma olmasın diye tek cümle yazmıştım, şimdi yine tartışmaya girmeden lütfen, biraz daha açayım, ve şube açacak arkadaş tüm yorumları okuyarak kararını versin.

Olay şu, kriz dönemlerinde şube açmak isteyen işyerlerinin bu masraf çok ağır diye şikayet müracaatı doğrultusunda Gelir İdaresi Başkanlığı aynı il sınırları içerisindeki şube açılışlarında tescil şartı aramama kararı aldı. Bunun üzerine İstanbul sınırları içerisindeki şube açılışlarında Ortaklar Kurulu Kararı alınması ve Kira kontratının fotokopisi ile şube açtığınızı belirten bir dilekçe ile vergi dairesine bildirim yapmanız yeterli. Ticaret odasının yanından bile geçmenize gerek yok. Bunu almıyorum deme hakları yok vergi dairelerinin, buna yönelik İç Uygulama Tebliğleri vs., Gelir İdaresi Bilgilendirme, Duyurusu vs. var.

Şubeyi açacak yer, bildirimi yaptığınız yer tescil aramıyorsa, ben buda olması gerekiyor diye, gidip ne işe yaptıklarını bir türlü çözemediğim, ne işe yaradıklarını anlamadığım, ticaret odalarına 2.500,00 TL niye versin ki şirketler.
Kaldı ki şubeyi görmeye gelen Vergi Dairesi Yoklama memurları, ticaret odası da biraz para harcasın, denetmen çıkarsın sokaklara işyerlerini denetlesin o zaman.
Vergi Dairesi istemiyorken, vergi dairelerinin üzerinden denetim ve kontrol yaptıramıyorken, burada bunun bu şekilde de uygulanabilirliğini kabul etmiş oluyor, başta devlet kendi çıkardığı TTK'ya karşı geliyor, uymuyor, muhalefet ediyor demektir bunun adı.
 
Sayın Zindan,

Yazdığınız birçok satıra katılıyorum. Ama gözden kaçan iki nokta var. Birincisi 3. kişi hakları diğeri Yeni TTK. "Kurum" mantığında Tüzel kişiliğin kendi ve kollarının tespit ve tescili şarttır. Aksi takdirde girdiğiniz mağazanın sizi dolandırması çok kolay olur. İşyerleri ile ilgili tespit aslında Vergi Dairelerince de yapılmıyor, yaptıkları tespit esasen daha önce faaliyet varmı yokmu tespitidir. İşyeri durum tespiti esasen Belediyelerin görevi ve bununla ilgili işlemleri doğru yürüten şehirler var. Belediye tespiti yapar sonra diğer işlemler yürür, tabi bu kural olarak böye o ayrı.

Bu konu çok uzun evet, ama çok maliyetli mi tartışılır.
 
Sayın Kevork size katılıyorum.

Aslına bakarsanız, bir ticari işletme bu işlerden para kazanacak ise, şube açmanın 2-3.000,00 TL maliyeti de çok olmamalı, ödesinler, tescil ettirilsin.

Benim asıl takıldığım nokta, iki devlet kurumunun, bir biri ile çelişiyor olması, birinin kanununu diğeri görmüyor, boşver onu diyor. Vergi dairesi tescil şartını arasa hiç bir problem olmaz, aramadığı içinde böyle oluyor.
 
Maalesef maliye sadece alacağı vergi üzerine yoğunlaşarak çalıştığı için bu böyle. Siz gidip "ben banka açtım, tefecilik yapacağım, uyuşturucu pazarlayacağım vs vs" yasal olmayan iş için başvuru yapsanızda sizi vergi mükellefi yaparlar. (Tabii yasadışı işi için mükellefiyet açtırmaya kalkan ... çıkarsa)
 
Her zaman söylerim..Kumar oynatmak yasaktır fakat kumar kazancından vergi verilir.Böyle bir ülkede yaşıyoruz.
 
Üst