3. Geçici Vergi Beyanında Yatırım İndirimi Uygulaması

ferhat

Moderator
Forum Yönetimi
Üyelik
6 Haz 2005
Mesajlar
7,598
Konum
İSTANBUL
3. geçici vergi beyanında yatırım indirimi uygulaması



Değerli okurlar, 3. geçici vergi beyanlarında henüz indirilememiş yatırım indirimleri konusunda nasıl bir tavır izlenmesi gerektiği sorusu sıkça soruluyor. Aşağıda bu soruyu yanıtlamaya çalıştık.

1. Yatırım indirimiyle ilgili yasal gelişmeler

Yatırım indirimi, yapılan yatırım harcamasının belli bir oranında kurumlar vergisi matrahından indirim olanağı veren bir teşvik düzenlemesi olarak, Türk vergi sisteminde 1963 yılından 2008 yılı sonuna kadar uygulanmış bir teşvik olarak yer aldı.

08.04.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanun ile yatırım indirimi sistemi 01.01.2006 tarihinden geçerli olmak üzere Türk vergi sisteminden kaldırıldı. Bu düzenlemeyle, yapılan yatırım harcamaları nedeniyle hak kazanılan indirim tutarının kullanımı ise 2008 yılı sonu ile sınırlandırıldı.

Bu düzenlemeyle, yapılan yatırım harcamaları nedeniyle hak kazanılan indirim olanağının, yeterli kazanç olmaması nedeniyle 2008 yılı sonuna kadar kullanılamaması halinde, hiçbir şekilde kullanılma olanağı kalmadı.

Kazanılmış yatırım indirimi hakkının kaldırılması, hakları ortadan kaldırılan kurumlar ve bir siyasi parti tarafından iptal davasına konu edildi.

2. Anayasa Mahkemesi kararı ve Gelir İdaresi duyurusu

Davayı görüşen Anayasa Mahkemesi, 15.10.2009 tarihli toplantısında, kazanılmış hakları ortadan kaldıran yasal düzenlemeyi, Anayasa'ya aykırı bularak iptal etmiştir. İptal işlemi mahkemenin internet sitesi aracılığıyla kamuoyuna duyurulmuştur.

Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararını Gelir İdaresi Başkanlığı da internet sitesi aracılığıyla duyurmuş, söz konusu duyuruda,

"Anayasa Mahkemesi Gelir Vergisi Kanunu'nun yatırım indirimiyle ilgili geçici 69'uncu maddesinde yer alan 2006, 2007 ve 2008 ibarelerini de iptal etmiştir. Bu şekilde yatırım indirimiyle ilgili süre sınırlaması da ortadan kalkmış bulunmaktadır. Mahkeme, yatırım indirimiyle ilgili iptalin, kararın Resmi Gazete'de yayımıyla birlikte yürürlüğe girmesine hükmetmiştir" açıklamasına yer verilmekle yetinilmiştir.

Gelir İdaresi Başkanlığı'nca, Anayasa Mahkemesi kararı yürürlüğe girinceye kadar yapılması gereken işleme ilişkin bir açıklama yapılmamıştır.

Anayasa Mahkeme özet kararı ve Gelir İdaresi duyurusu 16.10.2009 tarihli duyurularımıza konu edilmiştir.

3. Anayasa Mahkemesi kararının yürürlüğe giriş tarihi

Anayasa Mahkemesi kararlarının hukuki niteliği ve ne zaman yürürlüğe gireceği, Anayasa'nın 153. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Söz konusu hüküm aşağıdaki gibidir;

"Anayasa Mahkemesi'nin kararları kesindir??Anayasa Mahkemesi bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez. Kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazete'de yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazete'de yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez."

Buna göre, Anayasa'da da açıkça belirtildiği üzere, yatırım indirimine 31.12.2008 tarihi itibariyle sınırlama getiren düzenleme, kararın Resmi Gazete'de yayımlanması ile yürürlükten kalkacaktır. Bu çerçevede, söz konusu hükümler, karar henüz yayımlanmadığı için halen yürürlüktedir.

4. Mevcut durumda yatırım indirimden yararlanılması durumunda mali idarenin muhtemel yaklaşımı

Yukarıda ifade edildiği gibi, hukuken, Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen düzenlemeler, iptale ilişkin kararın Resmi Gazete'de yayımlanması ile yürürlüğe girecektir. Yatırım indirimine ilişkin süre sınırlamasının iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi kararı henüz Resmi Gazete'de yayımlanmadığından, iptal kararı hukuken yürürlükte değildir.

Bu nedenle, Gelir İdaresi'nin yapacağı idari işlemlerde mevcut hukuki düzenlemeleri dikkate alacağı değerlendirildiğinde, yatırım indiriminin 3. geçici vergide kullanılması durumunda, işlemin eleştirilme olasılığının bulunduğu düşünülmektedir.

5. Geçmişte yaşanan benzer durumlardaki yargı kararları

Konu yukarıda özetlenmiş olmakla birlikte, geçmişte yaşanan benzer çeşitli durumlarla ilgili bazı yargı kararları konuyla ilgili olarak uygulamaya yön verebilecek nitelikte olup, bu kararlara ilişkin aşağıda özet bilgilere yer verilmiştir.

Anayasa Mahkemesi tarafından çeşitli yasal düzenlemelerle ilgili olarak verilen iptal kararlarıyla ilgili olarak verilen Danıştay kararlarında;

- İptal kararının yürürlüğe gireceği tarihin ertelenmiş olmasının, yargı yerlerinin çözümlemekte oldukları uyuşmazlıklarda Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilen yasa kurallarını uygulaması sonucuna yol açmayacağı,

- Anayasa Mahkemesi'nce bir kanuni düzenlemenin Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde, eldeki davaların Anayasa'ya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesinin, hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülemeyeceği,

gerekçeleriyle, Anayasa Mahkemesi kararı yayımlanmadığı için henüz yürürlüğe girmemiş olsa bile, kararın iptal edildiği biliniyorsa, yürütülmekte olan davaların, Anayasa'ya aykırılığı saptanmış düzenlemeler üzerinden devam edilmesini yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

. Sonuç

Sonuç olarak;

- Anayasa Mahkemesi kararı henüz Resmi Gazete'de yayımlanmamış ve yürürlüğe girmemiştir.

- İptal kararı hukuken yürürlükte olmadığı için, mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde, Gelir İdaresi'nin yatırım indirimi kullanımını eleştiri riski vardır.

- Danıştay'ın benzer konularda, her ne kadar Resmi Gazete'de yayımlanmasa e yürürlüğe girmiş olmasa da, Anayasa'ya aykırılığı tespit edilmiş olan düzenlemelerin mahkemeler tarafından dikkate alınmaması gerektiği yönünde muhtelif kararları bulunmaktadır.

- Karar Resmi Gazete'de yayımlanmadan yatırım indiriminin kullanılması durumunda konunun eleştirilmesi halinde, yukarıda özetlenen kararlar ışığında, vergi idaresinin cezalı tarhiyatının yargıda olumsuz neticelenme olasılığının fazla yüksek olmadığı düşünülmektedir.

Zeki GÜNDÜZ
 
Üst