3600 Günü Doldurup Kıdem Tazminatı Almak

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan FADİMEX
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Sayın Arkadaşlar,

Konu doğrudan iş yasasını ilgilendiriyor öncelikle buna bakalım. Kıdem Tazminatı alma hakkını sağlayan da 1475 sayılı yasanın halen tek yürürlükte olan maddesi olan 14. madde. Bu maddenin tamamı aşağıda. Maddeye yapılan eklenti ise doğrudan kıdem tazminatına yeni bir hak kazanma şekli ekliyor. ve görüldüğü gibi ayrılmayı aslında şart koşmuyor, "kendi isteğiyle ayrılsa bile" anlamına gelen bir metin bu.
Kıdem tazminatı:
Madde 14 – (Değişik birinci fıkra: 29/7/1983 - 2869/3 md.) Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:
1. İşveren tarafından bu Kanunun 17 nci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,
2. İşçi tarafından bu Kanunun 16 ncı maddesi uyarınca,
3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyle,
4. Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan
ödeme almak amacıyla;
5. (Ek: 25/8/1999 - 4447/45 md.) 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b)
alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı
bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları
nedeniyle,


Bu nedenle çalışan ve çalıştıran arasında iş sözleşmesinin sürdürülmesi kararının varlığı bu hakkı ortadan kaldırmıyor. Üstelik alan memnun satan memnunsa hukuk asla karışmıyor. Kamu davası olacak bir durum da yok. SGK da bu işe aslında hiç karışmıyor. Bu çerçevede yapılmış sorunsuz birçok uygulama biliyorum. Hiçbir hukuki sorun da çıkmadı. ( Taraflardan biri illa yaratmak isterse o ayrı ). Ancak burada amaç belli bir süre şartları yerine getirmiş çalışanların hak kaybını önlemek. Tek sorun şu bu hakkı doğru ve uygun yerde kullanmak.

Saygılar,
Kevork
 
Sayın Arkadaşlar,

Konu doğrudan iş yasasını ilgilendiriyor öncelikle buna bakalım. Kıdem Tazminatı alma hakkını sağlayan da 1475 sayılı yasanın halen tek yürürlükte olan maddesi olan 14. madde. Bu maddenin tamamı aşağıda. Maddeye yapılan eklenti ise doğrudan kıdem tazminatına yeni bir hak kazanma şekli ekliyor. ve görüldüğü gibi ayrılmayı aslında şart koşmuyor, "kendi isteğiyle ayrılsa bile" anlamına gelen bir metin bu.
Kıdem tazminatı:
Madde 14 – (Değişik birinci fıkra: 29/7/1983 - 2869/3 md.) Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:
1. İşveren tarafından bu Kanunun 17 nci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,
2. İşçi tarafından bu Kanunun 16 ncı maddesi uyarınca,
3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyle,
4. Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan
ödeme almak amacıyla;
5. (Ek: 25/8/1999 - 4447/45 md.) 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b)
alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı
bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları
nedeniyle,


Bu nedenle çalışan ve çalıştıran arasında iş sözleşmesinin sürdürülmesi kararının varlığı bu hakkı ortadan kaldırmıyor. Üstelik alan memnun satan memnunsa hukuk asla karışmıyor. Kamu davası olacak bir durum da yok. SGK da bu işe aslında hiç karışmıyor. Bu çerçevede yapılmış sorunsuz birçok uygulama biliyorum. Hiçbir hukuki sorun da çıkmadı. ( Taraflardan biri illa yaratmak isterse o ayrı ). Ancak burada amaç belli bir süre şartları yerine getirmiş çalışanların hak kaybını önlemek. Tek sorun şu bu hakkı doğru ve uygun yerde kullanmak.

Saygılar,
Kevork



Bu yoruma genel olarak katılıyorum. Sadece bir iki ufak detay olarak itirazım var:
1-Bir kere kıdem tazminatı konusu İş Yasası konusudur. Ne zaman kıdem tazminatı ödenir ne zaman ödenmez buna SGK kendi başına karar veremez. Çünkü ortada yasa maddesi vardır.
2-Bence kıdem ödenebilmesi için mutlaka işten çıkış yapılmalıdır. Zaten yukarda alıntılanan ek madde de "kendi istekleri ile işten ayrılmaları" AYRILMAK 'dan söz edilmektedir.
3-Ayrıldıktan sonra isterse ertesi gün (tercihan birkaç gün sonra ) tekrar aynı işyerine veya başka yere giriş yapabilir. Şikayet olmadığı takdirde sorun yoktur.
4-Sn kesimkesyan ın da haklı olarak belirttiği gibi. Bu iş hayatımızda çok rastlanan bir durumdur. Her iki taraf razıdır. Bir nevi İKALE sözleşmesidir.
 
Arkadaşlar Merhaba,

Benim SGK başlangıcım 1998.
15 yıl ve 3600 prim ödeme şartlarına sahibim.
son iş yerinde de 4 yıldır çalışıyorum. kıdem tazminatımı alıp ayrılmak istiyorum.
Bu durumda ihbar sürelerine uymam gerekiyor mu?
Tekrar sigortalı işe girip çalışmamda sıkıntı olur mu ?

Lütfen bilgilerinizi paylaşır mısınız ?

İleti sahibi;
a-Yaş dışında diğer koşulu taşıdığını "kıdem tazminatımı alıp ayrılmak istiyorum"
b-sonrasında ise "Tekrar sgortalı işe girip çalışmamda sıkıntı olur mu ?"diyor.
El cevap:
a.şartlarınız uyuyor ve bu durumu kurumdan belgeleyip işvereninize dilekçe ekinde ibraz etmeniz halinde,ayrılabilir,tazminatınızı alabilirsiniz
b.ayrıldıkdan sonra sgortalı olarak başka bir işveren yanında çalışabilirsiniz ANCAK BU KONUDA DİKKAT ETMENİZ GEREKEN NOKTALAR VAR.,bu noktaların neler olduğu hk.görüşlerimizide burada paylaşdık.

(Bunun dışında devam eden paylaşımlarımız yani İşcinin işyerinden ayrılma koşulunun olup olmaması,işcinin ayrılıp ayrılmaması,ayrılmadan tazminatın ödenip ödenmemesi gibi hususlar verilmesi gereken ilk ve asıl cevaplar değil,diğer tarafdan TABİLİKİ ileti sahibinin soruları ile ilintilidir,doğrudur,hatta bu noktalar üzerinden ayrıca paylaşıma devam edebiliriz.)
 
Yani şimdi sıfırda sıfır elde var sıfır mı oldu bu iş...

İyiymiş.


Biz iyisimi şu bizim HappyHour lar bol olan şirkete müracaat edip kapağı atalım oturup bunları düşünmeyiz.. o zaman tek İhbar olur o da hakkımızda "Bu muhasebeciler azıttı..." :alkış:
 
Fadime Hanım;

Sgk ya müracaat edip yazınızı alın, işvereninize iletin. Kıdeminizi aldıktan sonra 1 aylık bir boşluk yeterli. Sonrasında gönül rahatlığı ile başka işyerinde çalışabilirsiniz.
 

YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/10954, K. 2013/909, T.25.01.2013

ÖZET: Davalı onbeş yılsigortalılık ve 3600 gün prim günü şartlarını sağladığı için istifa dilekçesiile kıdem tazminatını alarak işyerinden ayrılmıştır. Davacının işyerinden ayrıldıktan sonra başka birfirmada çalışması hakkın kötüniyetli kullanılması olarak değerlendirilemez.Davalı kanunun kendisine verdiği emeklilik hakkını kullanmıştır. Kanundatanınan bu hakkın amacı, işyerinde çalışarak yıpranmış olan ve bu aradasigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ait yükümlülükleri tamamlamış olanişçinin, emeklilik için bir yaşı beklemesine gerek olmadan iş sözleşmesiniaktif sonlandırabilmesine imkan tanımaktır. Davacının ödenen kıdem tazminatınıniadesine ilişkin talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hukukaaykırıdır.
 
Anılan karar daha önce paylaşıldı,bu karar da en hassas,dikkate değer nokta "üç gün"meselesi.
Bu duruma bağlı olarak, işyerinden ayrılan işcinin ,ne kadar(makul)süre sonrasında başka bir işveren yanında çalışabileceği konusunda yüksek mahkeme bu olay da 3 gün demiş mi?demiş,bitti.
Yarın benzer olayda bu süre 5-7-17-27-127 gün vs.olabilir mi?sanmıyorum,ancak her bir dava konusu olayın kendine özgü koşullarının olabileceği,bu noktadan hareketle olayımıza bağlı olarak başda Anayasal çalışma hakkı,özgürlüğü,bunun engellenemiyeceği, işcinin maddi ihtiyacı nedeniyle çalışmak durumunda kalması,anılan maddenin özüne bağlı olarak tekrar çalışmak istemesi halinde aradaki makul süre ne olmalıdır vs.
Taraflar anlaşmışlar ise zaten çalışanın ayrılmamasının veya aralıksız başka bir işveren yanında işe başlamasının önemi yok.
 
Bende Nizam Beyin görüşüdür demedim zaten. Hepimizin olduğu gibi benimki de kendi görüşümdür. NET

Sn. Candostum;

Bunu yazmaktaki amacım bunun bir görüş olduğunu belirtmek elbette değil. Önemli olan dayanak, kaynakça, vb bir somut bulgudur.
Yoksa makul süre herkese, her işverene, her çalışana göre farklılık gösterebilir.
 
Sn. Candostum;

Bunu yazmaktaki amacım bunun bir görüş olduğunu belirtmek elbette değil. Önemli olan dayanak, kaynakça, vb bir somut bulgudur.
Yoksa makul süre herkese, her işverene, her çalışana göre farklılık gösterebilir.

Sn. nguroy;

Aynı şeylerden bahsediyoruz haklısınız. Ben konuyu açan arkadaşın tedirginliğini gidermek adına kendi şahsi önerimi yaptım. Bunları yaparken de yargı kararlarına güveniyoruz daha önce bu konularda verilmiş kararlara.
 
Üst