580 Hesap

Aslında konuyu daha fazla dallandırıp budaklandırmak istemiyorum ama ne TTK açısından ne de vergi mevzuatımız açısından "zarar dağıtımı" gibi bir kavramdan söz edilemez. Hatta o kadar ki GVK md.88'de menkul sermaye iradlarında sermayede meydana gelen azalmaların zarar olarak kabul edilmeyeceği özellikle belirtilmiştir.

"Menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarında, gider fazlalığından doğanlar hariç, sermayede vukua gelen eksilmeler zarar addolunmaz."
 
Sayin ksimkesyan,

15 nolu mesajinizdaki cevap ile 19 nolu mesajinizdaki cevaplar farkli anlamlar iceriyor acaba ben mi ? Yanlis okuyorum yazdiklarinizi.

İyi Gunler.


Sayın Demiral,
Galiba ben yeterince açıklayamadım. Her iki cevabımda da aynı şeyi söylüyorum.
"Gelecek yıllarda kar elde edilirse yine Genel Kurul kararı yoluyla önce kara mahsubu daha sonra artan kar olursa dağıtımı yapılabilir." demişim 15. cevabımda.

Ancak kısa maddeler olarak yazayım;
1. Bahsedilen 5.000.-- zarar gelecekte kar elde edildiği ana kadar bilançoda bekletilir.
2. Bu zararın ortaklar hesabına dağıtılması için mutlak genel kurul kararı gerekir. (Ancak bu zarar 2012 ve sonraki yıllarda vergi matrahından düşürülemez çünkü mali zarar niteliği yok, çünkü KKEG nedeniyle 2011 yılında vergi matrahı oluşmuş.)
3. Bu 5.000,-- dağıtımında Vergi stopajı olamaz, vergi tahakkuku için kar gerekir zarar değil.
4. 2012 yılında 20.000,-- Kar edildiğini varsayarsak diğer ayrıntıları gözardı ederek 2012 yılı vergi matrahı 20.000,-- ancak dağıtıma tabi kar 15.000-- olur. Yeni TTK ile eski TTK arasında sayın Korayın bahsettiği boşluk değişmedi. Ancak benim bahsettiğim ilk karine olan Kar dağıtım Tablosu yanında yeni TTK da Avans Kar Dağıtımı tekniğiyle çok açık bir irade ortaya koydu.

Yine açıklayamadığım bir şey varsa elimden geldiğince açıklamaya gayret ederim.

Saygılar,
Kevork


ÖZEL BiR TEŞEKKÜR :

CUMARTESİ - PAZAR / GECE - GÜNDÜZ ayrımı yapmaksızın mesleki tartışma ve araştırmasını sürdüren bir avuç forum mensubuna mesleklerine gösterdikleri bağlılık ve saygıdan dolayı tebrik ve teşekkür ediyorum.
 
Kevork Bey aslında şu ana kadar tartıştığımız konuları çok iyi bir şekilde özetlemişsiniz. Yalnız tek çekincem şu zarar dağıtımı konusunda. Şöyle desek hiç bir itirazım olmayacak.

580'deki ticari bilanço zararını kapatmak için önce 580 bakiyesi kadar sermaye artırımı kararı almak, sonra 501/500, 131/501 ve 102/131 kayıtları ile sermayeyi arttırmak, daha sonra da 580/500 kaydı ile sermayeyi azaltarak 580'i kapatmak. Bu yol haritasını izlediğimizde hem stopaj çıkmaz, hem de 580 temizlenmiş olur. Ancak Ferhat Bey'in ikinci önerisini uyguladığımız zaman 570/331 aşamasında mutlaka stopaj ortaya çıkıyor, ve bu gereksiz vergi yükünün altına girmemek gerekir kanaatindeyim.

Aslında benim önerdiğim yol da, saygıdeğer dostum Ferhat Bey'in önerdiği yol da aynı sonuca varıyor. Tek fark Ferhat Bey'in önerdiği yolda ciddi bir yol kazası riski var.
 
Son düzenleme:
Tasfiye edilemeyen geçmiş yıl zararlarının yok edilmesi için eş zamanlı sermaye azaltımı ve aynı tutarda tekrar sermaye artırılması işleminin yapılması gerekir. Zararın 10.000 TL olduğunu düşünürsek, sermaye 10.000 TL.azaltılarak zarar tasfiye edilir, sonrasında da 10.000 TL.nakit artırılarak eski haline getirilir. Bu işlemi hisseleri borsa işlem gören bazı şirketler zaman zaman yapmaktadır. Nette örneklerini bulabilirsiniz.
 
Tasfiye edilemeyen geçmiş yıl zararlarının yok edilmesi için eş zamanlı sermaye azaltımı ve aynı tutarda tekrar sermaye artırılması işleminin yapılması gerekir. Zararın 10.000 TL olduğunu düşünürsek, sermaye 10.000 TL.azaltılarak zarar tasfiye edilir, sonrasında da 10.000 TL.nakit artırılarak eski haline getirilir. Bu işlemi hisseleri borsa işlem gören bazı şirketler zaman zaman yapmaktadır. Nette örneklerini bulabilirsiniz.

Bülent Bey yalnız halka açık olmayan şirketler için eş zamanlı sermaye arttırımı ve azaltımı müessesi sadece kısmi bölünme durumlarında kullanılabilir. Zira bu konudaki tek yasal düzenleme Kısmi Bölünme Genel Tebliğidir.

"Sermaye azaltımı ile eş zamanlı olarak ve isteğe bağlı şekilde nakit olarak veya şirket bilançosunda yer alan hesapların müsait olması ve üçüncü şahısların haklarını zedelememesi şartıyla, öncelikle şirketin üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği sermaye ve kar yedeklerinden karşılanması suretiyle yapılması da mümkündür"

Tartıştığımız konuda kısmi bölünme var mı? Hayır yok. O nedenle önce sermayeyi nakden arttırıp, sonra azaltarak 580'i kapatmak gerekir, eş zamanlı olarak yapamayız bunu kısmi bölünme hariç.
 
Koray bey günaydın,

İltifatınız için önce teşekkürler, 23 sayılı cevapta bir ifade eksikliği olduğunu düşünmüştüm. 25 sayılı cevapta bu düşüncemde haklı olduğumu gördüm, eksikliği burda tamamlamışsınız. Tam anlamıyla mutabık olduk böylece.

Saygılar,
Kevork
 
sayın meslektaşlar,
yıllardır hiç bir ticari faaliyete başlayamayan ancak işletmeyi hazırlamak için çeşitli resmi dairelere ruhsat vs için harçlar ödemek zorunda kalan limited şirket olan bir mükellefimizin durumu aşağıdaki gibidir.
100 kasa : 20 tl
131 ortaklardan alacaklar : 6.000 tl ( ortak C -%40-, ortak D -%10-)( önceki dönemlerdeki 580 hesap dağıtımlarından)
331 ortaklara borçlar : 75.000 tl ( ortak-müdür A , ortak B )( şirketin parası olmadığından şirkete ait çeşitli ruhsat harçları gibi resmi ödemeleri,kira, muhasebe gibi ödemeleri ortak A ve ortak B yapmıştır.
500 sermaye : 5.000 tl ( tamamı ödenmiş)
580 geçmiş yıl zararları : 70.000 tl
şirket 580 geçmiş yıl zararlarını ortaklara dağıtma karar almıştır.
bazı ortaklar bu zararları karşılamak istemiyor.diğer ortakların yaptığı ödemeleri de karşılamak istemiyor. Ortak-Müdür A, ödemeye yanaşmayan ortaklara şirket adına dava açabilir mi? şirket adına kendi ceplerinden yaptıkları ödemeleri şirkette para olmadığından alamıyorlar bu alacaklar içinde diğer ortaklara hisseleri oranında dava açabilirler mi?
 
Üst