Akbil Fişleri 2016

Sn.Demiral,

167 VUK.Gn.Tebliğine istinaden oldukça ilginç bir yorumda bulunuyorsun
Bu yorumu çürütmek için konu ile ilgili tebliğ, genelge, özelge ile cevap verilebilir.
Benim şuanda buna vaktim yok malum geçici vergi çalışmaları başladı.
Belki diğer meslektaşlarım cevap verebilirler.

Yalnız şunları yazabilirim; buda geçerli olur mu bilemem,

Meslek hayatımda bir çok defa kdv, eğitim, tam kapsamlı incelemeye girdim.
Hatta 2014 yılı defterlerim titiz bir müfettiş tarafından hala tam kapsamlı incelemede,
Ama ne geçmişte nede bu incelemede parakende satış fişleri ile ilgili bir
Soruyla karşılaşmadım.Karşılaşanı da duymadım.

Yıllar boyunca kdv iadelerinde gelir idaresine, parakende satış fişleri ibraz ettik.Geçersiz sayılmadı.

E defter tebliğinde bu konu ile ilgili PArakende Satış Vesikaları Tevsik edilen Belgeler adı altında bir paragraf açılmış.
Fişleri Toplu olarak tablo şeklinde giderleştirin denmiş ve yevmiye maddesi’de altında
Örneklendirilmiş. Vs.vs.vs.

Bu konuda bir çok örnekleme yapılabilir…Ama yukarıda’da yazdığım gibi Tebliğ,Özelge ile
Cevap vermeyi tercih ederim.Hiç kimse cevaplandırmaz ise mutlaka ki bulup paylaşırım.


Teşekkürler;

Sayın hakan1972,

Neden ısrarla tam tersi bir uygulama arıyorsunuz bilemiyorum,Önemli olan buradaki verilen cevapların dayanağı ile birlikte verilmesi ki zaten benşahsım adıma öyle yapıyorum.

Son cevabınızda güncel geçerliliğini koruyan 167 sayılı VUK GT için farklı bir yorumda bulunuyorsunuz bu yorumunuzu çürütmek için tebliğ,genelge ve özelge ile cevap vermek gerekir yazmışsınız.Ben zaten yorum yapmadım güncel geçerliliğini koruyan 167 sayılı VUK GT paylaştım bu durumda yorum yapmadığım tebliğ paylaştığımı görmüş olmanız gerekirdi.

Bu konuda bir çok örnekleme yapılabilinir demişsiniz tebliğ,özelge ile cevap vermeyi tercih ederim demişsiniz.Zaten ben cevabı dayanaklı olarak güncel geçerliliğini koruyan 167 sayılı VUK GT ile paylaştım zaten ilgili tebliğ ve bu konuda bulmak istediğiniz özelgeler ve özelge istiyorsanız ilgili konuya ait kanun maddelerine dayanılarak verilir.Verdiğim cevapları çürütemeyeceginiz sizi daha fazla ikna etmesi için VUK madde 232'yi paylaşıyorum,bu noktadan sonra hiçbir özelge ve tebliğ ilgili kanun maddesinin aksine hüküm başlı başına veremez.

Fatura Kullanma Mecburiyeti
Madde 232

[FONT=&quot]Birinci ve (4369 sayılı Kanunun 81/A-7 nci maddesiyle değiştirilen ibare Yürürlük: 1.1.1999) ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle(1) defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:[/FONT]
[FONT=&quot]1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;[/FONT]
[FONT=&quot]2. Serbest meslek erbabına;[/FONT]
[FONT=&quot]3. Kazançları (4369 sayılı Kanunun 81/A-7 nci maddesiyle değiştirilen ibare Yürürlük: 1.1.1999) basit usulde tespit olunan tüccarlara;(2)[/FONT]
[FONT=&quot]4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;[/FONT]
[FONT=&quot]5. Vergiden muaf esnafa.[/FONT]
[FONT=&quot]Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.[/FONT]
[FONT=&quot](2686 sayılı Kanunun 28'inci maddesiyle değişen fıkra) (4444 sayılı Kanunun 13/C-4 maddesiyle değişen ibare Yürürlük; 14.8.1999) Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tesbit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin(3) (4444 sayılı Kanunun 13/C-4 maddesiyle belirlenen miktarlar Yürürlük; 14.8.1999) 50.000.000 lirayı (460 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2016'dan itibaren 900, -TL) geçmesi veya bedeli 50.000.000 liradan (460 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2016'dan itibaren 900, -TL) az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir.[/FONT]
 
9G35V5.png
[/url][/IMG]
 


Sayın hakan1972,

Bilmeyen arkadaşlar için görüntü eklemeniz yerinde olmuş ben şahsım adıma biliyorum belgeyi bence artık zorlama yorum yapılmasın diyorum.
Tabi herkes yine istediği şekilde uygulayabilir ama bizler burada inanın doğru ne ise onu paylaşıyoruz,zaten doğruda bir değilmidir ?
 
Büyük uğraşlardan sonra bahsi geçen akbil fişini nihayet buraya kopyalabildim.
Sanırım konu şimdi daha net anlaşılacaktır.
Tekrar yazıyorum.Hatta büyük harflerle yazıyorum.Garip bir şekilde anlaşılmıyor.Sayın Tanca hariç bu konuya fikrini yazan kimseye
mualif değilim.Sizinle hem fikirim.
Şimdi;
YUKARIDA KOPYALANAN AKBİL FİŞİ BANA GÖRE GİDER YAZILAMAZ.İÇ YÜZDE İLE KDV AYRILAMAZ.
Eğer bu konuda farklı görüşü olan varsa;
saygıyla okur ikna edici olursa bu tarihten sonra kayıtlara alırız.
 
Büyük uğraşlardan sonra bahsi geçen akbil fişini nihayet buraya kopyalabildim.
Sanırım konu şimdi daha net anlaşılacaktır.
Tekrar yazıyorum.Hatta büyük harflerle yazıyorum.Garip bir şekilde anlaşılmıyor.Sayın Tanca hariç bu konuya fikrini yazan kimseye
mualif değilim.Sizinle hem fikirim.
Şimdi;
YUKARIDA KOPYALANAN AKBİL FİŞİ BANA GÖRE GİDER YAZILAMAZ.İÇ YÜZDE İLE KDV AYRILAMAZ.
Eğer bu konuda farklı görüşü olan varsa;
saygıyla okur ikna edici olursa bu tarihten sonra kayıtlara alırız.


Sayın hakan1972,

Bu belge ile gider yazılamaz+iç yüzde de dahil kdv hesaplanamaz+bu belgeyi hiç bir şekilde şirket kayıtlarına alamazsınız (ne gider+ne indirim) + bu belge perakende satış fişi dahi olsa perakende satış fişlerinin hepsini içine katarak söylüyorum şirket kayıtlarınıza alamazsınz fatura olmadığı sürece.

Sayın tanca'da bilmediği için böyle bir yorum yazmış olabilir kanun maddelerini paylaştığımız için kendisi'de öğrenmiştir diye düşünüyorum.
 
Sayın demiral,

"bu belge perakende satış fişi dahi olsa perakende satış fişlerinin hepsini içine katarak söylüyorum şirket kayıtlarınıza alamazsınz fatura olmadığı sürece."

Bu bilgiye kesinlikle katılmıyorum. Benim gibi katılmayan başka forumdaşlarım da olacaktır. Gerekçe ve detayları daha önce yazdım.

VUK 204 ve 206 sayılı tebliğlerini okumanızı tavsiye ederim.
 
Son düzenleme:
Sayın demiral,

"bu belge perakende satış fişi dahi olsa perakende satış fişlerinin hepsini içine katarak söylüyorum şirket kayıtlarınıza alamazsınz fatura olmadığı sürece."

Bu bilgiye kesinlikle katılmıyorum. Benim gibi katılmayan başka forumdaşlarım da olacaktır. Gerekçe ve detayları daha önce yazdım.

VUK 204 ve 206 sayılı tebliğlerini okumanızı tavsiye ederim.

sayın kevork,

Konu uzadı gerçekten VUK madde 232 lütfen atlamayınız ve benim gibi düşünen bir çok vergi müfettişi ve uzmanı bulunmaktadır. Katılım katılmamak ve Uygulayıp uygulamamak tabi sizlere kalmıştır her zaman söylediğim gibi kişi yaptığı uyguladığı ile mükellefdir.
Gerçekten işimizi yapmak istiyorsak şirket çıkarları değil hazine çıkarları için uğraşmalıyız.Perakende şatış fişinde zorlamaya gerek yok muhasebe kayıtlarına alınması hatalıdır fatura olarak tevsik edilmelidir.Ama maalesef günlük hayatımızda uygulanıyor ve hatalı uygulamadır.

Burada VUK 232 atlarsanız zaten hatalı metod uyguladığınız ortaya çıkar.
 
Sayın demiral,

Bu maddeyi yazmadan, tebliğleri okumalıydınız. Ben sizin için paylaşayım;

204 SIRA NO'LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

Resmi Gazete No 20539
Resmi Gazete Tarihi 05/06/1990
Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinde "birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler;

1 - Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;

2 - Serbest meslek erbabına;

3 - Kazançları götürü usulde tespit olunan tüccarlara;

4 - Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;

5 - Vergiden muaf esnafa.

Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.

Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlardan ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 300.000 lirayı geçmesi veya bedeli 300.000 liradan az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir" hükmü yer almaktadır. Buna göre nihai tüketici tarafından fatura istenilmesi halinde 300.000 liralık hadde bakılmaksızın fatura verilmesi, satılan emtia veya yapılan iş bedelinin 300.000 liranın altında olması ve müşteri (nihai tüketici) tarafından fatura istenilmemesi halinde ise perakende satış fişi verilmesi zorunludur.

Öte yandan söz konusu maddenin açıklamasına ilişkin olarak 167 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin yukarıda beş madde halinde sayılan kimselere sattıkları emtia veya yaptıkları işler için satılan emtianın veya yapılan işin bedeli ne olursa olsun fatura vermelerinin emtiayı satın alan veya hizmeti yaptıran bu kimselerin de fatura istemelerinin ve almalarının zorunlu olduğu ve bunlar için perakende satış fışlerinin geçerli olmayacağı belirtilmiştir.

Ancak, mükelleflerin ticari faaliyetlerine ilişkin olarak; işyerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın aldıkları (Kırtasiye, büro ve temizlik malzemeleri gibi) ve bedeli fatura düzenleme mecburiyetini belirleyen Kanuni haddi aşmayan diğer bir anlatımla perakende satış fişi (veya yazar kasa fişi) düzenleme sınırları içinde kalan mal ve hizmet bedelleri için düzenlenen perakende satış veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi olarak kabul edilmesi 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak uygun görülmüştür.

İşletmenin tüketimi dışında satışa konu olacak mal ve hizmetlerin alımlarında ise bedeli ne olursa olsun fatura düzenlenmesi defterlere faturalara dayanılarak kayıt yapılması gerekmektedir.

Tebliğ olunur.
 
Sayın demiral,

Bu maddeyi yazmadan, tebliğleri okumalıydınız. Ben sizin için paylaşayım;

204 SIRA NO'LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

Resmi Gazete No 20539
Resmi Gazete Tarihi 05/06/1990
Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinde "birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler;

1 - Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;

2 - Serbest meslek erbabına;

3 - Kazançları götürü usulde tespit olunan tüccarlara;

4 - Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;

5 - Vergiden muaf esnafa.

Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.

Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlardan ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 300.000 lirayı geçmesi veya bedeli 300.000 liradan az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir" hükmü yer almaktadır. Buna göre nihai tüketici tarafından fatura istenilmesi halinde 300.000 liralık hadde bakılmaksızın fatura verilmesi, satılan emtia veya yapılan iş bedelinin 300.000 liranın altında olması ve müşteri (nihai tüketici) tarafından fatura istenilmemesi halinde ise perakende satış fişi verilmesi zorunludur.

Öte yandan söz konusu maddenin açıklamasına ilişkin olarak 167 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin yukarıda beş madde halinde sayılan kimselere sattıkları emtia veya yaptıkları işler için satılan emtianın veya yapılan işin bedeli ne olursa olsun fatura vermelerinin emtiayı satın alan veya hizmeti yaptıran bu kimselerin de fatura istemelerinin ve almalarının zorunlu olduğu ve bunlar için perakende satış fışlerinin geçerli olmayacağı belirtilmiştir.

Ancak, mükelleflerin ticari faaliyetlerine ilişkin olarak; işyerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın aldıkları (Kırtasiye, büro ve temizlik malzemeleri gibi) ve bedeli fatura düzenleme mecburiyetini belirleyen Kanuni haddi aşmayan diğer bir anlatımla perakende satış fişi (veya yazar kasa fişi) düzenleme sınırları içinde kalan mal ve hizmet bedelleri için düzenlenen perakende satış veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi olarak kabul edilmesi 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak uygun görülmüştür.

İşletmenin tüketimi dışında satışa konu olacak mal ve hizmetlerin alımlarında ise bedeli ne olursa olsun fatura düzenlenmesi defterlere faturalara dayanılarak kayıt yapılması gerekmektedir.

Tebliğ olunur.


Sayın kevork,

Aslında cevap yazmayacaktım fakat 'Bu maddeyi yazmadan, tebliğleri okumalıydınız. Ben sizin için paylaşayım;' cevabınıza karşılık yazma gereği duydum mali terimler kullanmayacağım sadece bilginiz olması açısından paylaşıyorum merak etmeyiniz ben şimdi okudum geçmiş zaman da okumuştum.


 
Sayın kevork,

Size ek bir şey sormak istiyorum. Ben cevabını biliyorum teknik bir soru sizde cevap veriniz lütfen.

E-fatura ve/veya E-arşiv faturası almanız gerekiyor fakat size bu faturalar yerine perakende satış fişi düzenlenildi bu durumda bu perakende satış fişini kayıtlarınıza alacakmısınız ? Bu konuyu çok fazla tartıştık e-fatura e-arşiv kısmına detaylı girmeye gerek yok dolayısı ile şimdi soruyorum e-fatura ve e-arşiv faturalarının sizce oluşturulma nedeni nedir işte tam bu noktada yukarıdaki sürekli beyan ettiğim açıklamaların tam teknik dayanklarından bir tanesi :alkış:
 
Öncelikle forumda yeniyim ve yanlış bi şeyler ifade edersem affımı rica ederim.

Bence konuyu Kurumlar vergisi ve KDV açısından ayrı ayrı değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Vergi Usul Kanunu bir usul kanunudur ve karar verirken sadece VUK'a değil ilgili kanunlara da bakmak gerekir.

Kurumlar vergisinde kazanç ticari kazanç esaslarına göre belirlenir, dolayısıyla gelir vergisi kanunundaki esaslara göre değerlendirme yapmak gerekir. Gelir vergisi gerçek kazanç üzerinden alınır. Kazancın gerçek olması demek gerçek hasılat ve gerçek gider unsurlarının tamamının dikkate alınmasını gerektirir. Danıştay birçok kararında her hangi bir belge olmasa da gerçek gelire ulaşılabilmesi için kayıtdışı hasılat yanında kayıtlara intikal ettirilemeyen gider ve maliyet unsurlarının da dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir. Dolayısıyla aslında her hangi bir belge olmasa bile eğer gerçekten bir gidere katlanılmışsa bu gider kazançtan indirilebilir. Ancak bu durumda VUK md.3 uyarınca gerçekten böyle bir gidere katlanıldığının mükellefçe ispatı gerekir. Söz konusu makbuz, yapılan faaliyet için gerekli ise ve örneğin şirket kredi kartı ile ödenmişse bu giderin kayıtlara intikalinde herhangi bir problem yok diye düşünüyorum.

Katma Değer Vergisi Kanunu ise gerçek durumdan ziyade belge düzenini esas alan bir kanundur. Bu nedenle belgenin kendisi ön plandadır. Daha önce belirttiğim üzere normalde üzerinde KDV görünmeyen, yani açıkça KDV tutarı belirtilmeyen belgelerin içeriğindeki KDV indirim konusu yapılamaz. Örneğin hazır telefon kartı şatışlarında KDV önceki safhalarda alınıyor ve nihai tüketiciye düzenlenen belgede KDV bulunmuyor. Aslında satış bedeli içinde KDV olmasına rağmen belgede gösterilmediği için KDV indirimi yapılamaz. Maliye Kanun'un lafzı dışına çıkarak, belli ürünler (otobüs bileti gibi) için iç yüzde yoluyla indirimi kabul etmiştir. Söz konusu belgenin (aslında bir tahsilat makbuzudur) bu şekilde düzenlenmesinin nedeni yine Maliye'nin yaptığı bir düzenlemedir. Dolayısıyla bu konuda kesin bir şey söylemek mümkün olmasa da, Maliye yaptığı düzenleme ile kimsenin indirim hakkını elinden alamayacağı için, iç yüzde yöntemiyle indirim olarak dikkate alınmasının mümkün olduğunu düşünüyorum.
 
Öncelikle forumda yeniyim ve yanlış bi şeyler ifade edersem affımı rica ederim.

Bence konuyu Kurumlar vergisi ve KDV açısından ayrı ayrı değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Vergi Usul Kanunu bir usul kanunudur ve karar verirken sadece VUK'a değil ilgili kanunlara da bakmak gerekir.

Kurumlar vergisinde kazanç ticari kazanç esaslarına göre belirlenir, dolayısıyla gelir vergisi kanunundaki esaslara göre değerlendirme yapmak gerekir. Gelir vergisi gerçek kazanç üzerinden alınır. Kazancın gerçek olması demek gerçek hasılat ve gerçek gider unsurlarının tamamının dikkate alınmasını gerektirir. Danıştay birçok kararında her hangi bir belge olmasa da gerçek gelire ulaşılabilmesi için kayıtdışı hasılat yanında kayıtlara intikal ettirilemeyen gider ve maliyet unsurlarının da dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir. Dolayısıyla aslında her hangi bir belge olmasa bile eğer gerçekten bir gidere katlanılmışsa bu gider kazançtan indirilebilir. Ancak bu durumda VUK md.3 uyarınca gerçekten böyle bir gidere katlanıldığının mükellefçe ispatı gerekir. Söz konusu makbuz, yapılan faaliyet için gerekli ise ve örneğin şirket kredi kartı ile ödenmişse bu giderin kayıtlara intikalinde herhangi bir problem yok diye düşünüyorum.

Katma Değer Vergisi Kanunu ise gerçek durumdan ziyade belge düzenini esas alan bir kanundur. Bu nedenle belgenin kendisi ön plandadır. Daha önce belirttiğim üzere normalde üzerinde KDV görünmeyen, yani açıkça KDV tutarı belirtilmeyen belgelerin içeriğindeki KDV indirim konusu yapılamaz. Örneğin hazır telefon kartı şatışlarında KDV önceki safhalarda alınıyor ve nihai tüketiciye düzenlenen belgede KDV bulunmuyor. Aslında satış bedeli içinde KDV olmasına rağmen belgede gösterilmediği için KDV indirimi yapılamaz. Maliye Kanun'un lafzı dışına çıkarak, belli ürünler (otobüs bileti gibi) için iç yüzde yoluyla indirimi kabul etmiştir. Söz konusu belgenin (aslında bir tahsilat makbuzudur) bu şekilde düzenlenmesinin nedeni yine Maliye'nin yaptığı bir düzenlemedir. Dolayısıyla bu konuda kesin bir şey söylemek mümkün olmasa da, Maliye yaptığı düzenleme ile kimsenin indirim hakkını elinden alamayacağı için, iç yüzde yöntemiyle indirim olarak dikkate alınmasının mümkün olduğunu düşünüyorum.

Sayın ATConsulting,

Verdiğiniz cevapların hiçbirisine katılmadığımı ve baştan aşağı tamamen hatalı olduğunu öncelikle belirtmek isterim. Diğer usul konularına girmeye gerek yok.
Konuyu çok fazla uzatmak istemiyorum verdiğiniz bir örneği (hazır kart) diğer forum üyeleri kullandığı için yapacakları günlük uygulamalarda hata yapmamaları için verdiğiniz hatalı bilgiyi en azından düzeltmek istiyorum.

Kontor/Hazır Kart gibi belgelerde belge (fatura) üzerinde KDV ve ÖİV hesaplanmamış olarak görülmektedir.Bu belgeleri muhasebe defterlerine işlerken Matrah üzerinden hesaplama yaparak o/o 18 KDV + o/o 15 ÖİV hesaplayarak ilgili hesaplara intikal ettirilmesi gerekmektedir.

Not: 'Dolayısıyla aslında her hangi bir belge olmasa bile eğer gerçekten bir gidere katlanılmışsa bu gider kazançtan indirilebilir.' kısmınız ise tamamen hatalı kanun maddelerinde kanunen kabul edilmeyen gider hesaplarının hangi harcamalar için yazılacağı ilgili kanun maddesinde belirtimiştir.Zaten kanunen kabul edilemeyen gider bir gider değil sonuç hesaplarında bu işlem'de gelir unsurudur.
 
Sayın kevork,

Size ek bir şey sormak istiyorum. Ben cevabını biliyorum teknik bir soru sizde cevap veriniz lütfen.

E-fatura ve/veya E-arşiv faturası almanız gerekiyor fakat size bu faturalar yerine perakende satış fişi düzenlenildi bu durumda bu perakende satış fişini kayıtlarınıza alacakmısınız ? Bu konuyu çok fazla tartıştık e-fatura e-arşiv kısmına detaylı girmeye gerek yok dolayısı ile şimdi soruyorum e-fatura ve e-arşiv faturalarının sizce oluşturulma nedeni nedir işte tam bu noktada yukarıdaki sürekli beyan ettiğim açıklamaların tam teknik dayanklarından bir tanesi :alkış:


Sayın demiral,

Bu sorunuzun iki farklı cevabı var. Bu görüşümü bu konudaki son tartışmada açıkça ortaya koymuştum. Ben her iki tarafın da e-fatura mükellefiyetine tabi olduğu durumlarda e-faturadan başka bir belge düzenlemeyeceği görüşünü savunuyorum. Mali idare ise e-faturanın, faturanın bir şekli olduğunu söyler bir tavır sergiliyor. Bu yayınlanan hiç bir tebliğde tam ve ne olarak açıklanmıyor, tüm bu tartışmalara rağmen bir açıklama yapılmış da değil. Bu nedenle de e-faturayı faturanın bir düzenlenme ve tebliğ şekli olarak kabul ederek düzenlenme şartını fatura düzenleme sınırına bağlı olduğu sonucuna da varmak mümkün. Ta ki mali idare bununla ilgili açık ve net bir tavır ortaya koysun.

Ancak bu cevabım sizin bakanlığın VUK 257 maddesindeki yetkiye dayanarak yaptığı düzenlemeyi okudum diyerek haklı çıkmak uğruna bu konuyu saptırabileceğiniz anlamına gelmez. Çünkü bu kez de akaryakıt pompalarında kesilen özel statüye tabi belgelere de bir kulp takmak zorunda kalırsınız.

bakın 206 sayılı tebliğden da alıntı, mutlaka okumuşsunuzdur;

G - GİDER BELGESİ OLARAK KABUL EDİLEN PERAKENDE SATIŞ FİŞLERİNDE AYRICA GÖSTERİLEN KATMA DEĞER VERGİSİ İNDİRİM KONUSU YAPILACAKTIR:

5 Haziran 1990 gün ve 20539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve bu tarihte yürürlüğe giren 204 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile mükelleflerin ticari faaliyetlerine ilişkin olarak işyerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın aldıkları ve bedeli fatura düzenleme mecburiyetine ilişkin hadde ulaşmayan mal ve hizmet alımları için düzenlenen perakende satış veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi olarak kabul edilmesi uygun görülmüştü.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun ilgili hükümleri gereğince mükelleflerin, faaliyetleri ile ilgili olarak yapmış oldukları mal ve hizmet alımlarına ilişkin alış vesikalarında ayrıca gösterilen katma değer vergisinin, belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması şartıyla, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilmesi mümkün bulunmaktadır.

Bu durumda, sözü edilen Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde gider belgesi olarak kabul edilen perakende satış veya yazar kasa fışlerinde ayrıca gösterilen katma değer vergisi, bu belgelerin kanuni defterlere de kaydedilmesi şartıyla, genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılacaktır.


Boşuna zorlamayın ne yasal düzenlemeler haklı çıkmanıza izin vermiyor.
 
T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)







Sayı

:

84974990-130[29-2013/24]-1070

22/10/2015

Konu

:

Toplu taşıma araçlarında kullanılmak üzere Belediyelerden alınan bilet bedellerinde belge düzeni ve KDV indirimi.








İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şehir içi toplu taşıma araçlarında kullanılmak üzere Belediyelerden bilet alımı ve özel kart dolumu için yapılan ödemelerin hangi belgeye istinaden gider kaydedileceği ve katma değer vergisinin (KDV) nasıl indirim konusu yapılacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.

Vergi Usul Kanunu Yönünden Değerlendirme:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "İspat edici kağıtlar" başlıklı 227 nci maddesinin birinci fıkrasında; bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hükme bağlanmış, 228 inci maddesinde ise "Aşağıdaki giderler için ispat edici kağıt aranmaz:

1. Örf ve teamüle göre bir vesikaya istinat ettirilmesi mutat olmayan müteferrik giderler;

2. Vesikanın teminine imkan olmayan giderler;

3. Vergi kanunlarına göre götürü olarak tespit edilen giderler.

1 ve 2 numaralı fıkralarda yazılı giderlerin gerçek miktarları üzerinden kayıtlara geçirilmesi ve miktarlarının işin genişliğine ve mahiyetine uygun bulunması şarttır." hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, 382 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "Özel Kartlar Kullanılarak Yapılan Şehir İçi Yolcu Taşımacılığında Belge Düzeni" başlıklı ikinci bölümünde bazı firmalar tarafından çeşitli adlarla çıkarılan özel kartların, anlaşma yapılan şehir içi toplu yolcu taşıma işletmelerince (anlaşmalı yolcu taşıma işletmeleri) yürütülen taşıma hizmetinin ödeme aracı olarak kullanıldığı belirtilerek anlaşmalı yolcu taşıma işletmelerince verilen yolcu taşıma hizmetinin belgelendirilmesine ilişkin açıklamalarda bulunulmuştur. Mezkûr Tebliğde ayrıca, bayilerce müşterilere yükleme yapılması sırasında mali değeri olmayan bir belgenin müşteriye verilmesinin mümkün olduğu ifade edilmiştir.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalara göre Kurumunuz personeli için;

- Kartlı ödeme sistemlerinin kullanıldığı şehir içi ulaşım vasıtaları (otobüs vb.) için yapılan masrafların 382 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtildiği şekilde yükleme yapılması sırasında bayilerce düzenlenecek olan bilgi fişinin de eklenmesi suretiyle tanzim edilecek bir bordroya dayanılarak tevsik edilmesi,

- Kartlı ödeme sistemlerinin kullanılmadığı diğer şehir içi ulaşım vasıtaları (minibüs vb.) için yapılan masrafların tanzim edilecek bir bordroya dayanılarak tevsik edilmesi

mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, Vergi Usul Kanununun 228 inci maddesinde hükme bağlandığı üzere söz konusu harcamaların gerçek miktarları üzerinden kayıtlara geçirilmesi ve miktarlarının işin genişliğine ve mahiyetine uygun bulunması gerekmektedir.

KDV Kanunu Yönünden Değerlendirme:

3065 sayılı KDV Kanununun;

- 29/1 maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV'den, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV'yi indirebilecekleri,

- 34/1 maddesinde ise yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait KDV'nin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği,

hükme bağlanmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (III/A-4.5) bölümünde 3065 sayılı Kanunun (23/f) maddesi hükmünün verdiği yetkiye dayanılarak, belediyeler tarafından yapılan şehiriçi yolcu taşımacılığında kullanılan biletlerin ve kartların bayiler tarafından satışında, özel matrah şekline göre vergileme yapılmasının uygun görüldüğü; belediyeler ve bağlı işletmeleri tarafından yapılan şehiriçi yolcu taşımacılığında (metro dahil) kullanılan bilet ve kartların, bu işletmeler dışındaki bayiler tarafından yolculara satışına ilişkin KDV'nin, bayinin satış bedeli üzerinden iç yüzde oranına göre hesaplanarak belediyelere bağlı işletmelerce beyan edileceği; bayilerin, bu şekilde bilet veya kart satışları için ayrıca vergi hesaplamayacakları açıklanmıştır.

Aynı Tebliğin (III/C-5) bölümünde, KDV'nin fatura ve benzeri vesikalarda gösterilmesine gerek görülmeyen işlemler ile vergisi önceki safhada beyan edilen özel matrah şekline tabi işlemlere konu teslim ve hizmetlerde bu mal ve hizmetleri satın alanların tarife, bilet veya fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen bedel üzerinden iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle KDV hesaplayacakları ve bu tutarı yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV'den indirecekleri açıklanmıştır.

Buna göre, özel matraha tabi şehir içi yolcu taşıma araçlarında kullanılmak üzere satın alınan biletler ve dolumu yapılan kartların bedeli karşılığında alınan fatura ve benzeri belgelerde gösterilen toplam bedel üzerinden iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanacak KDV'nin indirimi mümkün bulunmaktadır.

Söz konusu bilet ve kartların özel matrah uygulanmadan doğrudan belediyeden temini halinde KDV'nin indirimi için fatura veya benzeri belgelerde KDV'nin ayrıca gösterilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)







Sayı

:

84974990-130[29-2013/24]-1070

22/10/2015

Konu

:

Toplu taşıma araçlarında kullanılmak üzere Belediyelerden alınan bilet bedellerinde belge düzeni ve KDV indirimi.








İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şehir içi toplu taşıma araçlarında kullanılmak üzere Belediyelerden bilet alımı ve özel kart dolumu için yapılan ödemelerin hangi belgeye istinaden gider kaydedileceği ve katma değer vergisinin (KDV) nasıl indirim konusu yapılacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.

Vergi Usul Kanunu Yönünden Değerlendirme:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "İspat edici kağıtlar" başlıklı 227 nci maddesinin birinci fıkrasında; bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hükme bağlanmış, 228 inci maddesinde ise "Aşağıdaki giderler için ispat edici kağıt aranmaz:

1. Örf ve teamüle göre bir vesikaya istinat ettirilmesi mutat olmayan müteferrik giderler;

2. Vesikanın teminine imkan olmayan giderler;

3. Vergi kanunlarına göre götürü olarak tespit edilen giderler.

1 ve 2 numaralı fıkralarda yazılı giderlerin gerçek miktarları üzerinden kayıtlara geçirilmesi ve miktarlarının işin genişliğine ve mahiyetine uygun bulunması şarttır." hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, 382 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "Özel Kartlar Kullanılarak Yapılan Şehir İçi Yolcu Taşımacılığında Belge Düzeni" başlıklı ikinci bölümünde bazı firmalar tarafından çeşitli adlarla çıkarılan özel kartların, anlaşma yapılan şehir içi toplu yolcu taşıma işletmelerince (anlaşmalı yolcu taşıma işletmeleri) yürütülen taşıma hizmetinin ödeme aracı olarak kullanıldığı belirtilerek anlaşmalı yolcu taşıma işletmelerince verilen yolcu taşıma hizmetinin belgelendirilmesine ilişkin açıklamalarda bulunulmuştur. Mezkûr Tebliğde ayrıca, bayilerce müşterilere yükleme yapılması sırasında mali değeri olmayan bir belgenin müşteriye verilmesinin mümkün olduğu ifade edilmiştir.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalara göre Kurumunuz personeli için;

- Kartlı ödeme sistemlerinin kullanıldığı şehir içi ulaşım vasıtaları (otobüs vb.) için yapılan masrafların 382 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtildiği şekilde yükleme yapılması sırasında bayilerce düzenlenecek olan bilgi fişinin de eklenmesi suretiyle tanzim edilecek bir bordroya dayanılarak tevsik edilmesi,

- Kartlı ödeme sistemlerinin kullanılmadığı diğer şehir içi ulaşım vasıtaları (minibüs vb.) için yapılan masrafların tanzim edilecek bir bordroya dayanılarak tevsik edilmesi

mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, Vergi Usul Kanununun 228 inci maddesinde hükme bağlandığı üzere söz konusu harcamaların gerçek miktarları üzerinden kayıtlara geçirilmesi ve miktarlarının işin genişliğine ve mahiyetine uygun bulunması gerekmektedir.

KDV Kanunu Yönünden Değerlendirme:

3065 sayılı KDV Kanununun;

- 29/1 maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV'den, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV'yi indirebilecekleri,

- 34/1 maddesinde ise yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait KDV'nin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği,

hükme bağlanmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (III/A-4.5) bölümünde 3065 sayılı Kanunun (23/f) maddesi hükmünün verdiği yetkiye dayanılarak, belediyeler tarafından yapılan şehiriçi yolcu taşımacılığında kullanılan biletlerin ve kartların bayiler tarafından satışında, özel matrah şekline göre vergileme yapılmasının uygun görüldüğü; belediyeler ve bağlı işletmeleri tarafından yapılan şehiriçi yolcu taşımacılığında (metro dahil) kullanılan bilet ve kartların, bu işletmeler dışındaki bayiler tarafından yolculara satışına ilişkin KDV'nin, bayinin satış bedeli üzerinden iç yüzde oranına göre hesaplanarak belediyelere bağlı işletmelerce beyan edileceği; bayilerin, bu şekilde bilet veya kart satışları için ayrıca vergi hesaplamayacakları açıklanmıştır.

Aynı Tebliğin (III/C-5) bölümünde, KDV'nin fatura ve benzeri vesikalarda gösterilmesine gerek görülmeyen işlemler ile vergisi önceki safhada beyan edilen özel matrah şekline tabi işlemlere konu teslim ve hizmetlerde bu mal ve hizmetleri satın alanların tarife, bilet veya fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen bedel üzerinden iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle KDV hesaplayacakları ve bu tutarı yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV'den indirecekleri açıklanmıştır.

Buna göre, özel matraha tabi şehir içi yolcu taşıma araçlarında kullanılmak üzere satın alınan biletler ve dolumu yapılan kartların bedeli karşılığında alınan fatura ve benzeri belgelerde gösterilen toplam bedel üzerinden iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanacak KDV'nin indirimi mümkün bulunmaktadır.

Söz konusu bilet ve kartların özel matrah uygulanmadan doğrudan belediyeden temini halinde KDV'nin indirimi için fatura veya benzeri belgelerde KDV'nin ayrıca gösterilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Sayın ATConsulting,

Elma ile Armut'u lütfen karıştırmayalım.Soruda ve soruya ait belgenin görüntüsünde ne deniliyor ve görülüyor.Mali değeri yoktur yazıyor bu şekilde bir belgeyi üzerinde VUK ve KDV hükümlerine tabii bir ibare mevcut degil bu belgeyi Ankara için verilen bir özelgeyi yukarıdaki soruya örnek veremezsiniz verirseniz başta sonuna kadar ben karşı çıkarım.

Lütfen alakasız bilgileri paylaşmayınız İstanbul'da ve Ankara'da uygulanan Belediye Yönetmeliği aynı mı paylaşıyorsunuz.Lütfen bilgi paylaşımlarınızı seçici ve bilgili yapınız rica ediyorum.

Üzerinde mali değeri yoktur yazan bir belgeyi Ankara için verilen özelge ile paydaşlaştıramazsınız.

İyi Günler.
 
Sayın ATConsulting, özelge yukarıda tartışılan bütün konulara cevap niteliğindedir. Tşk.
 
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği​
(Sıra No: 382)​
Bakanlığımıza intikal eden olaylardan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile ilgili bazı konularda tereddütler oluştuğu anlaşılmış olup, söz konusu tereddütleri gidermek ve uygulama birliği sağlamak amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.​
Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmış olup, Kanunun 231 inci maddesinin 5 numaralı bendinde de faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanunun 232 nci maddesinde de fatura vermek ve almak mecburiyetinde olanlar sayılmış bulunmaktadır.
Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin (1) numaralı bendi ile de Maliye Bakanlığı, mükellef ve meslek grupları itibariyle muhasebe usul ve esaslarını tespit etmeye, bu Kanuna göre tutulmakta olan defter ve belgeler ile bunlara ilaveten tutulmasını veya düzenlenmesini uygun gördüğü defter ve belgelerin mahiyet, şekil ve ihtiva etmesi zorunlu bilgileri belirlemeye ve bunlarda değişiklik yapmaya yetkili kılınmıştır.
Bu yetkiye istinaden, belge düzenine ilişkin yapılan düzenlemeler aşağıda açıklanmıştır.


-------------------------------------------------------------------------------------------------------

2-Özel Kartlar Kullanılarak Yapılan Şehir İçi Yolcu Taşımacılığında Belge Düzeni
Uygulamada bazı firmalar tarafından çeşitli adlarla çıkarılan özel kartlar, anlaşma yapılan şehir içi toplu yolcu taşıma işletmelerince (anlaşmalı yolcu taşıma işletmeleri) yürütülen taşıma hizmetinin ödeme aracı olarak kullanılmaktadır. Söz konusu kartların kullanımıyla ilgili olarak uyulması gereken belge düzeninin Vergi Usul Kanunu hükümleri doğrultusunda açıklığa kavuşturulması Tebliğin bu bölümünün konusunu oluşturmaktadır.
Anlaşmalı yolcu taşıma işletmelerince verilen yolcu taşıma hizmetine ilişkin bedellerin özel kartlarla ödenmesinde aşağıda belirtilen şartlara uyulması kaydıyla, söz konusu hizmetin bu bölümde yapılan açıklamalar çerçevesinde belgelendirilmesi uygun görülmüştür.
- Kartı satışa çıkaran firmalar ile bir banka arasında sistemdeki tüm parasal hareketlerin izlenmesi, kayıt altına alınması, gerçekleşecek hasılatın paylaşımının gösterilmesi ve rapor üretilmesi gibi hususları içeren ayrıntılı bir anlaşma yapılacaktır.
- Sözü edilen kartların satışı ve bu kartlara yükleme yapılması işlemleri, bu kartları çıkaran firmalarla anlaşmalı bayilerce gerçekleştirilecektir.
- Kartlara yapılacak yükleme işlemi, özel kartları çıkaran firmalar tarafından bayilere verilen özel cihazlar vasıtasıyla yapılacaktır.
- Söz konusu özel kartlar, anlaşmalı yolcu taşıma işletmelerine ait taşıtlarda bulunan cihazlar (validatör) vasıtasıyla, taşıma hizmetine ait bedelin ödenmesinde kullanılacaktır.

- Anlaşmalı yolcu taşıma işletmelerinin özel kart kullanılmak suretiyle ödenen yolcu taşıma hizmetlerine ilişkin bedeller ile özel kartları çıkaran firmalar ve bayilere ilişkin komisyon vb. hizmet bedellerinin dağıtımı, anlaşmalı banka vasıtasıyla yapılacaktır.
- Bu kartları çıkaran firmalar tarafından kurulacak ve anlaşma taraflarınca da (banka, bayi ve anlaşmalı yolcu taşıma işletmesi) kullanılacak sistem, kartların kullanımı ve taraflar arasındaki işlemlere ilişkin bilgilerin elektronik ortamda takibine imkan verecek özellikte olacaktır.
Yukarıda belirtilen şartları haiz olarak yürütülen şehir içi yolcu taşıma hizmetlerinde, söz konusu kartların anlaşmalı yolcu işletmelerine ait taşıtlarda kullanılmasına kadar olan aşamalarda, bankalarca bayilere yükleme hakkı verilmesi ve yolcuların ellerinde bulunan özel kartlara bayilerden yükleme yaptırmalarında henüz yolcu taşıma hizmeti gerçekleşmemiş olduğundan Vergi Usul Kanununda sayılan herhangi bir belgenin düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.
Anlaşmalı yolcu taşıma işletmeleri tarafından, bedeli söz konusu kartlar kullanılmak suretiyle ödenmiş bulunan taşıma hizmetlerine ilişkin olarak, elektronik ortamda tutulan ve muhafaza edilen kayıtlara istinaden, gün sonunda "muhtelif müşteriler" ibareli bir fatura düzenlenecektir.

Diğer taraftan, bayilerce sunulan hizmet dolayısıyla özel kartları satışa sunan firmalardan; bu firmalarca da anlaşmalı yolcu işletmelerinden alınacak komisyon vb. bedeller için, hizmetin tamamlanmasından itibaren yedi günlük süre dahilinde fatura düzenlenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, bayilerce müşterilere yükleme yapılması sırasında mali değeri olmayan bir belgenin müşteriye verilmesi mümkündür.
Ayrıca, anlaşmalı bankalarca sunulan hizmetin karşılığında işletim payı vb. adlarla alınan bedellere ilişkin olarak 243 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği[1] uyarınca dekont düzenlenmesi gerektiği tabiidir.
 
6493 Sayılı Kanun uyarınca istanbulkartlara artık kontör değil elektronik para yüklenmektedir. Yapılan yükleme karşılığı verilen belge, elektronik para yüklemesini gösteren bilgilendirme fişi mahiyetinde olup, mal ve hizmet alımını gösteren belge niteliğinde değildir. İhtiyaç duyulan harcama belgelerinin elektronik paranın harcandığı iş yerlerinden (kartın kullanıldığı ulaşım kuruluşları ve sisteme dahil olacak diğer işyerleri. Bu kuruluşlar ile iletişime geçilmesi gerekmektedir. ) alınması gerekmektedir.

Saygılarımızla,
BELBİM Müşteri Hizmetleri


BELBİM VERİLEN BELGENİN BİLGİLENDİRME FİŞİ OLDUĞUNU MALİ DEĞERİ OLMADIĞINI BELİRTİYOR. BU DURUMDA GİDER YAZILMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR.
 
Üst