Aşı Olmayan,Olmakta İstemeyen İşçinin Durumu !

PCR testi yaptırarak işyerine girme seçeneği varken kişinin bedeni tasarruf hakkına dokunulmuş olmayacağını düşünüyorum.
Dahası aynı kişinin bir kahvehaneye girebilmesi için ilgili meslek birliği 2 doz aşı tamamlanmış olması zorunluluğu getirmesi , Samsun da balıkçı ise denize açılamayacağı yönünde karar örnekleri gelirken,
aşısız yada pcr testsiz kişilerin işyerine sokulmaması kararının işveren tarafından fesih olarak değerlendirile bilmesinin tüm yasaların düzenleniş amacına ( toplum çıkarlarını koruma) ters düşeceğini düşünüyorum.
Bu görüşe kısmen katılıyor olduğumu yukarıda belirtmiştim.
Benim düşüncem ortadadır.
 
Arkadaşlar,

Kişi hakları ile yaklaşarak birbirine zıt sonuçlara varmak mümkün. Bu da çok doğal. Ben konuya farklı bir bakış açısı getirmek istiyorum. Geniş kapsamlı olarak hukuğun en temel ilkesi "menfaat sınırlarının korunması" temeline dayanır. Bu haliyle de hukuk kimin menfaati korunmayı gerektiriyorsa onu korur. Yani sınırı aşamazsınız. İhmalinizle bir başkasına zarar veremezsiniz. İş yasasında da çalıştığınız yerin menfaatlerini ve size emanet edilenleri korumak ve gözetmekle, zarar vermemekle, sorumlusunuz. Yani yukarıda bahsettiğimiz ana kuralla da son derece paralel. Kişisel görüş ve bakışınızla aşı gibi bir tedbire başvurmamak ( bulaştırıcılığa engel olmasada ) hastalığa yakalanıp daha tehlikeli bir ortam yaratıp sonuçta işyerinde huzursuzluğa dahi sebep verme hakkınızın varolduğu söylenemez.. Bu tür bir ihmali geniş çapta etkiye yolaçarak işletmenin komple karantinaya alınması ve çalışmaya engel bir durum yaratmaya sebebiyet verilmesi de yeterli bir engel ve fesih sonucu da doğurabilir.

Bugünlerde avrupada ( ki ülkemizde de uygulanması düşünülüyor ) belirgin tedbir ve şartlara sahip olmadan birçok yere giremeyeceğinize göre, otobüse binemiyorsunuz, AVM'lere giremiyorsunuz, toplu taşıma ile seyahat edemiyorsunuz.....gibi, kurallar da böyle bir bakış açısıyla işçileri zorlamayı olmuyorsa gereğinin yapılmasını açıkça destekler gibi görünüyor.

Herkese sağlıklı dertsiz tasasız günler diliyorum.
 
Şimdi bir personel o aşı olmazsa ben ofise gelmem diyor öteki zorlayamazsın diyor. Ofiste düzen müzen kalmadı. Ben ne yapayım ?

Pcr diyoruz zorlayamazsın diyor. Delireceğim valla..
 
Mümkünse önce büroyu bölmek,değilse aşı olmayan, olmamakta ısrar eden hk.
FESHİN SON ÇARE İLKESİNİ gözeterek, savunmasını alıp, M. 18 kapsamında, ihbar durumunu netleştirip, fesih yoluna gitmekten başka, yol var mı bilmiyorum, var ise buyurun paylaşalım, tartışalım.
Sn. Keremcem beyin görüşleri üzerinede paylaşıma devam edebiliriz, amacımız doğru yolu bulmak.
 
Şimdi bir personel o aşı olmazsa ben ofise gelmem diyor öteki zorlayamazsın diyor. Ofiste düzen müzen kalmadı. Ben ne yapayım ?

Pcr diyoruz zorlayamazsın diyor. Delireceğim valla..
Aslında konunun bir de diğer çalışan tarafı var. Diğer çalışana da bu durumda işyerinin olumsuz çalışma koşulları nedeniyle sözleşmeyi haklı sebeple fesih hakkı kazandırır işverenin bu soruna çözüm bulmaması :D
Mümkünse önce büroyu bölmek,değilse aşı olmayan, olmamakta ısrar eden hk.
FESHİN SON ÇARE İLKESİNİ gözeterek, savunmasını alıp, M. 18 kapsamında, ihbar durumunu netleştirip, fesih yoluna gitmekten başka, yol var mı bilmiyorum, var ise buyurun paylaşalım, tartışalım.
Sn. Keremcem beyin görüşleri üzerinede paylaşıma devam edebiliriz, amacımız doğru yolu bulmak.
Konu taze , kısa zamanda karşımıza çıkacak sorunlardan biri , henuz bu konuda ne yasada bir düzenleme ne de yargıda bir emsal olmadığından şu anda söylediklerimiz havanda su dövmekten başka bir şey değil. Yakın zamanda işverenler mecbur kalacak bu konuda sert tedbirler almaya ve eninde sonunda iş yargıya düşecek, o zaman hep birlikte göreceğiz neyin nasıl ne sonuçla yapılabileceğini.
Ben kendi adıma, ekibimdeki arkadaşlara aşısız olanların 23.08 den itibaren ancak geçerli bir pcr test raporu ile işletmeye girebileceğini, aşısız olup geçerli pcr test sonucu sunmayanların işyerine alınmayacaklarını sözlü olarak okuyup, yazılı olarak tebliğ ettim, imzadan kaçan bir kişi için de imzadan imtina etmiştir tutanağı düzenledik , dosyalara kaldırdık belgeleri, bakalım göreceğiz....
 
Mümkünse önce büroyu bölmek,değilse aşı olmayan, olmamakta ısrar eden hk.
FESHİN SON ÇARE İLKESİNİ gözeterek, savunmasını alıp, M. 18 kapsamında, ihbar durumunu netleştirip, fesih yoluna gitmekten başka, yol var mı bilmiyorum, var ise buyurun paylaşalım, tartışalım.
Sn. Keremcem beyin görüşleri üzerinede paylaşıma devam edebiliriz, amacımız doğru yolu bulmak.
Üstad böleceğim de herkese 2 metrekare düşüyor :) Kısırlık yaptığı için aşı olmuyormuş efendim..
 
... Kısırlığı aşının değil, virüsün daha çok etkilediğini söylüyor Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, özellikle gençlerin daha çok etkileniyor olduğunu belirtmiş.(isteyen araştırabilir, kulakdan dolma bilgilerle olmuyor bu işler.
Tabi kronik hastalığı ve gebe olanlara azami dikkat edilmesinde yarar var, buna da ilgili uzmanlar karar verir.
.... 2 m kare de olmaz tabi😔
Bu ve benzeri durumlar daha çoook gündeme gelecek....
 
Mesela şimdi iş görüşmesi yapıyoruz adaylara aşı oldunuz mu diye soruyoruz. Biraz bozulanlar oluyor ama yapacak bir şey yok. Sormak da ayrımcılık olmuyordur inşallah..
 
A.Aslında konunun bir de diğer çalışan tarafı var. Diğer çalışana da bu durumda işyerinin olumsuz çalışma koşulları nedeniyle sözleşmeyi haklı sebeple fesih hakkı kazandırır işverenin bu soruna çözüm bulmaması :D

B.Konu taze , kısa zamanda karşımıza çıkacak sorunlardan biri , henuz bu konuda ne yasada bir düzenleme ne de yargıda bir emsal olmadığından şu anda söylediklerimiz havanda su dövmekten başka bir şey değil. Yakın zamanda işverenler mecbur kalacak bu konuda sert tedbirler almaya ve eninde sonunda iş yargıya düşecek, o zaman hep birlikte göreceğiz neyin nasıl ne sonuçla yapılabileceğini.
C.Ben kendi adıma, ekibimdeki arkadaşlara aşısız olanların 23.08 den itibaren ancak geçerli bir pcr test raporu ile işletmeye girebileceğini, aşısız olup geçerli pcr test sonucu sunmayanların işyerine alınmayacaklarını sözlü olarak okuyup, yazılı olarak tebliğ ettim, imzadan kaçan bir kişi için de imzadan imtina etmiştir tutanağı düzenledik , dosyalara kaldırdık belgeleri, bakalım göreceğiz....
A.Katiliyorum,çözüm bulunmazsa aynı bölüm,yer,alan vs.deki diğer çalışanlar iş edimini yerine getirmekten kaçınabilir.
B.katılıyorum.
C.Pcr testleri ilk etapta uygun,pcr testleri geçmiş ve o gün/zamanda ki durumu bildiriyor İSE düşünmüş olmalısınız,aşısızların ,3,5,10 gün sonraki durumları değişkenlik göstermez mi?
 
300+ çalışanın olduğu bir firmayız.Maline üretimi ve doğal olarak servis hizmeti de var.
Servis ekibindeki 80 çalışanın ( 2 kişilik ekip olarak) gün içinde girip çıktığı işletme sayısı ortalama 200 .
O işletmelerin tamamı geçerli pcr testi şartı ile girişe izin vermekte ilk günlerden bu yana. O nedenle servis ekibi çalışanları pcr testine oldukça aşina oldular.
Bununla birlikte toplam
3 fabrika binasına girişte ateş ölçümü,
günlük toplu hes kodu sorgulaması
tüm çalışanlara aylık kan ( antikor) testi,
yurtdışı seyahatleri olanların dönüşünden itibaren 7 günlük kişisel karantina
( ücretli izin) sonrası pcr testi ( tüm test ve tahlillerin bedeli firma tarafından karşılanmakta),
kronik rahatsızlığı olanların imkanlar dahilinde evden çalışma - telefonla destek vb görevlere atanması,
tüm personelin rahatlıkla ulaşabileceği noktalarda 150 üzeri noktada dezenfektan sprayleri, günlük 4 kez maske dağıtımı,
tüm personelin ev halkı için her ay 100adetlik maske, dezenfektan, kolonya,el sabunu paketi dağıtımı nın 1 buçuk yılı aşkın süredir kesintisiz devam ettiği bir firma olarak tüm bu çabayı hiç edecek şeyinin derdine düşmüş bireylerin beden dokunulmazlığı hakkına öncelik tanınmasını beklemek çok mantıklı olmaz öyle değil mi??

PCR testinin geçerlilik süresi numunenin verildiği saat itibariyle 72 saattir, 73.saat geçerliliği kalmamıştır artık, o nedenle tekrarı zorunlu olacak.
Aşı nın tam koruma sağlamayabileceği bilinen bir gerçek, etkilenmiş birinin sabah ateş ölçümüyle tesbiti olabiliyor. ( inşallah)
Aylık antikor testlerinde ise yakın zamanda virusten etkilenmiş ama fark etmeden geçirmiş veya geçirmekte olanın tesbiti olabiliyor.( 2 kişide bunu görebildik )
 
İşyerinizde isg önlemleri, diğer ifadeyle isg kapsamında işveren yükümlülüklerini en üst seviveyede yerine getirmiş, getiriyor olduğunuz anlaşıkmakta olup,benim puanım 10😄yani pekiyi. Umarım diğer işyerleri işletmelere de örnek olur.
Sanırım bu şekilde devam edeceksiniz, aşı olmayanlar ile ilgili özel bir düşünceniz yok, bu tetbirleri şimdilik yeterli görüyor olmalısınız! tabi yeterli olabilir.
Beden dokunuzmazlığı noktasının sizin tetbirlerinizle/çabalarınızla bir ilgisi yok,o nokta ayrı bir konu.Beden dokunulmazlığı noktası hukuki olsa bile,olayımıza istinaden burada toplumun/halkın genel sağlığı dolayısıyle çalışanların sağlığı noktasında ölçülülük esas alınmalıdır.
Siz doğru yoldasınız.,
kolay gelsin.
 
1. devlet kararı olmadan aşıya veya teste zorlanan "bana mobiding yapılıyor." diyerek yasal haklarını talep edebilir mi?
2. iş görüşmesi yapan biri sırf aşı soruldu ve bu nedenle işe alınmadığı için (ispatı zor olsa da) yasal yollara başvuramaz mı?
3. devletler bile aşı zorunlu diyemezken işyerleri aşıyı zorunlu kılamaz. zorlama ile aşı olan biri aşı nedeni ile herhangi bir sağlık sorunu yaşaması veya ölmesi sonucu yakınlarının (aşıların henüz kesin yan etkilerinin bilinemesi) tazminat isteme hakkı doğmaz mı?
4. aşı olan ve olmayanları çalıştığı işyeri karantinaya girerse virüsün aşı olmayandan kaynaklı yayıldığını ispat edebilir misiniz?
5. aşı olan çalışanın ihmalkarlık ile ellerini dezenfekte etmemesinden kaynaklı virüs yayılımı olamaz mı?
6. aşı olan ama herhangi bir nedenle virüs kapıp iyileşmesi sonrası artık eski çalışma gücünü (kazancını) kaybetmesi sonucu tazminat hakkı doğarmı?
7. aşı olan ama herhangi bir nedenle virüs kapıp vefat eden birinin yakınları işverene tazminat davası açabilir mi?
 
1. devlet kararı olmadan aşıya veya teste zorlanan "bana mobiding yapılıyor." diyerek yasal haklarını talep edebilir mi?
Kişiyi aşı olmaya '' zorlayamazsınız '' elbette , ama işyerine giriş kurallarında aşısız kişiler için pcr testini gerekli şart olarak koşabilir, o şartı sağlamayanın işyerine girişine izin vermeyebilirsiniz. ( sözleşmesini feshetmek değil kastettiğim) Bir yemek firması üretim kısmında galoşsuz bonesiz dolaşamayacağınız gibi, o işyerinde çalışabilmek için zorunlu olan testleri tahlilleri yaptırmak zorundasınız bu testleri o iş kolu için devlet zorunlu tutuyor öyle değil mi?
Mobbing iddiasıyla tazminat talep edebilir elbette ama şu anda bu yönde bir yargı kararı örneği olmadığından , o mahkeme süreci tamamlanıncaya kadar ne olur nasıl değerlendirilir bilemeyiz.
2. iş görüşmesi yapan biri sırf aşı soruldu ve bu nedenle işe alınmadığı için (ispatı zor olsa da) yasal yollara başvuramaz mı?
İşe alımda aranan kriterleri belirlemek işverenin hakkı olduğuna göre , daha önce x hastalığı geçirmiş ve geçirmemiş kişilerden hangisini tercih edeceğinin kararı da işverene aittir. Yasal yolllara herkes her zaman başvurabilir , yasal yolları deneyebilmesi haklı olduğu anlamını çıkarmaz.
3. devletler bile aşı zorunlu diyemezken işyerleri aşıyı zorunlu kılamaz. zorlama ile aşı olan biri aşı nedeni ile herhangi bir sağlık sorunu yaşaması veya ölmesi sonucu yakınlarının (aşıların henüz kesin yan etkilerinin bilinemesi) tazminat isteme hakkı doğmaz mı?
Devletler ülkeye giriş şartları arasına aşıyı koymuşlar, veba tifo, karasarı humma kolera aşısı olmadan ülkeye giriş izni vermeyen onlarca devlet var.
Tazminat hakkı doğurur mu, isteme hakkı doğurur elbette, alabilir mi sorusunun yanıtı halihazırda yok.
4. aşı olan ve olmayanları çalıştığı işyeri karantinaya girerse virüsün aşı olmayandan kaynaklı yayıldığını ispat edebilir misiniz?
Aşı virusü kapmaya engel olmuyor, aşılanan da virusten etkilenip hastalanabilir , aşı nedeniyle bağışıklığı artmış olduğundan etkilenmese veya daha az etkilense de taşıyıcı olur ve virusu yayabilir.Bu konuda aşı olmayan virusu yayar olan yaymaz diyen yok benim gördüğüm kadarıyla. Boyle bir ıspata ihtiyaç olmayacaktır.
5. aşı olan çalışanın ihmalkarlık ile ellerini dezenfekte etmemesinden kaynaklı virüs yayılımı olamaz mı?
Aynı yanlış düşüncedesiniz. Aşı olan virus yaymaz değil, aşı olmayan kadar ağır etkilenmez( deniyor her yerde)
6. aşı olan ama herhangi bir nedenle virüs kapıp iyileşmesi sonrası artık eski çalışma gücünü (kazancını) kaybetmesi sonucu tazminat hakkı doğarmı?
Virusten etkilenmemek için gerekli tedbirleri almakla yükümlü olan kişinin kendisidir bir başka kurum veya kişi değil. Aşı olan yada olmayanın virus kapması demek , kişisel korunma tedbirlerini yerine getirmemiştir demektir. Yani kusur kendindedir. Kusurlu olan tarafın tazminat hakkı olmaz.
7. aşı olan ama herhangi bir nedenle virüs kapıp vefat eden birinin yakınları işverene tazminat davası açabilir mi?
İşyerinde vefat ettiyse iş kazası olacağından , kalp krizi geçirerek vefat eden birinin yakınlarının talep edebileceklerini talep edebilirler elbette.
 
bu konuda bir olay yaşanıp,yargıya gidip,yargıtay kararı çıkana kadar konuşulacak her şey havada kalır bana göre.zira yasa koyucu bu konuda bir yasa çıkartamaz gibi geliyor ama dünya sağlık örgütü ya da uluslararası bir emsal karar çıkar ise ona referans bir karar alınabilir.o ana kadar hakimleri ve hukukçuları zor bir karar süreci bekliyor.
 
İşyerlerinde isg önlemleri olarak, sn. keremcem beyin belirtmiş olduğu hususlar gayet uygun ve etkin uygulandığında müsbet sonuçları olur.
Bügünlerde yoğun bakımlarda, ve vefat edenlerin çoğunluğunun aşısız grubdan oluştuğu malum,bu demektir ki aşısızlar daha çok risk altında, aşılı olanlar ise bu dönemi daha hafif atlatabilmekte,tabi bunlardan da yoğun bakımda olan ve vefat eden yok değil ama aşısızlara kıyasla çok az olduğu görülüyor.
Dünyada ve ülkemizde aşısızlara yönelik tetbirler artmaya başlamış olup, okullar,uçak, otobüs, sinema, tiyatro gibi toplu noktalarda pcr testi artık zorunlu olmakta,dolayısıyle
İşyerlerinde de uygulanması gayet açık.
Adım adım süreç işliyor, gelişmelere göre ilave tetbirlerde olabilir,aşısızlara istinaden yeni durumlar ortaya çıkarsa aşı olma zorunluluğu da gündeme gelebilir,zamanla göreceğiz.
Şartlara göre hareket etmek lazım deriz ama inşallah koşullar daha da kötüleşmeden önlem almakta gecikmeyiz. Örnek şuraya kavşak, buraya üst geçit gerekli olduğu halde kazalar olmadan, ölenler olmadan o işi yapmayız, illaki gecikiriz.
Aşısızlar sebebiyle şyerlerinde,çekişmeler başlıyor, çalışma barışı zedeleniyor,bir kaç kişi yüzünden huzursuzluklar oluyor, tetbir olarak sn. keremcemin belirttikleri dışında yapacak birşey olmazsa işverenler zor durumda kalabilir.
 
1. yukarıdaki yazımda yazdığım kıdem/ihbar vs değil maddi/manavi tazminattı belirtmeyi unutmuşum.
2. sağlık bakanlığı verilerine göre Eskişehir'de aşılanma oranı %80,9 vaka sayısı 100.000 de 296,57 ???
 
Sn. merkür, aşı kişiyi korur karşısındakini değil biliyorsunuz. Bu bir kişisel korunma tedbiri olarak önümüzde henüz seçenek .Aşı olmamış kişi aşı olduğunda öldüyse allah rahmet eylesin , işyerinde öldüyse de kıdem ihbar tazminatı hakkı olur. Aşı oldu öldü olmasaydı ölmezdi durumunu tesbit edebiliyorlarsa elbette maddi manevi tazminat talebinde bulunabilirler. Elbette burada aşıyı vuran sağlık görevlisinin hatası olma ihtimali de söz konusu olabilir . Ancak aşı olma veya pcr testi ile devam etme seçeneği varsa ve her 3 günde bir pcr testi yaptırmaktan gına gelip aşı yaptırmayı tercih ettiyse ve öldüyse , rahmetli kendi tercihini yapmış ve aşıyı seçmiş demek olmaz mı?

Şeref bey bizde aşılamayla amaçlanan aşısızlardan diğerlerini korumak değil, aşısızları diğerlerinden korumak arzusudur. Hasta etmesinler kimseyi değil, hasta olmasınlar çabası.
 
Uygulayıcıları rahatlacak hızlı bir çözüm lazım. Kanun, yönetmelik v.b.

Pazartesi günü işe gel dediğim arkadaş ben evden çalışacağım ofise aşısız geliyor diyor. Mahkeme, avukat, arabulucu ile uğraşacak ne bütçem ne vaktim var.

Bari ücretsiz izne çıkarma hakkımız olsa aşı olmayanları.

4 kişi 1 kişinin tercihi yüzünden ofise gelmek istemezse ben ne yaparım ?
 
Üst