Maalisef bu tür durumlar işcilerin iradeleriyle değil,işverenlerin isteği/talebi (dahası zorlamasıyle)olmaktadır.(piyasa tabiriyle buna işci transferi denilmektedir)
Bu olayımızda,işyeri devri,geçici iş ilişkisi bulunmayıp,"iş akdi devri"durumu sözkosudur.Bu duruma ilişkin 4857 syılı İş Kanununda düzenlenmiş açık hüküm bulunmayıp,değerlendirmeyi 4857/M.6,1475/M.14 VE BK-M.429 çerçevesinde değerlendirerek sonuca ulaşmak mümkündür.(ihtilaf halinde tabiki nihai çözüm yeri mahkemedir)
Hizmet akdi devri,üçlü hukuk bir ilişkiyi ifade eder.Böylesi durumlarda,devreden/devralan işverenler ile iş akdi devredilen(dolayısylede devrolunan)işcinin iradelerinin birleşmesi şart,yani işverenler anlaşmış olsalarda işcininde rızası alınarak,üçlü mutabakata dayandırılmalıdır.Bu olayımızda da görüldüğü gibi malisef buna gereği gibi özen gösterilmemektedir.
Olayımıza ilişkin K.Tazminatı yönünden son(devralan)işverenin sorumlu olacağı,buna görede kıdeme bağlı haklar açısından işcinin ilk işbaşı yaptığı tarihin esas alınması gerektiği,(bu noktada, düzenlenmesi gereken mutabakat metni hükümlerinin işverenler açısından bağlayıcı olacağı ama sizin olayınızda böylesi bir durum olmamış)
Bu olayda kıdem tazminatının tamamını son işveren ödeyebilirse de,tamamını gider gösterip/gösteremeyeceğini bilmiyorum,gösteremez/gösteremeyecek ise(bu olayda ihtilaf da olmayacağına göre) her bir tüzel kişiliğin kendi dönemini dikkate alarak k.tazminatını ödemesi yapması daha uygun düşebilir,zira gerek bu şekil ödeme durumunda,gerekse tamamı son işveren tarafından ödenmiş olması halinde işcinin bir kaybı da olmayacak)
Diğer tarafdan bu olayda işcinin iş ilişkisi yine sona erdirilmiyor,devamlılık sözkonusu,buna göre şu an k.tazminatı yönünden ödenmesi gereken muaccel ödeme durumu yok,(ödense sorun olur mu,hayır,bu nokta daha farklı değrlendirilebilir)buna göre noterden yapılması daha uygun olur ise de,önce ilk geçiş dönemine istinaden,sonrasında şimdiki geçişe istinaden 3 lü ve 2 ayrı mutabakat metni düzenleyerek,bu metinlerde kıdem tazminatı ödemelerinden, her bir tüzel kişiliğin kendi döneminden sorumlu olacağı/tutulacağını belirtirseniz,ileride işci k.tazminatını hak edecek şekilde ayrılması durumunda, bu metin hükümleri bağlayıcı olacağından buna göre ödeme de yapılabilir,belki durum daha hakkaniyetli olur.(bu olaya ilişkin bu ifadelerim genel olarak değerlendirildiğinde şöylede bir durum olabilir;ileride devreden/devralan işverenlerin faaliyetinin bi şekilde son bulabileceği düşüldüğünde,bu durumların hak kayıplarına sebeb olabileceği,ancak bu takdirde yinede genel hükümlere göre son işverenin sorumlu olacağı/tutulacağı açık)