Ynt: Banka Kredisi ile Oto Alımı
Son yıllarda banka kredisi ile binek otomobil alımındaki artış ile, söz konusu satın alımlara ait kredi faizi, ÖTV, KDV ve masrafların ne şekilde kayıtlandırılacağı hususunda yaşanan tereddütler artmıştır.
Bu yazımızda banka kredisi ile binek oto alımına ilişkin gerekli yasal düzenlemeler açıklanarak örnek muhasebe kayıtları ile konu izah edilmeye çalışılacaktır.
? Kredi faizleri ile ilgili açıklamalar : Banka kredisiyle oto alımındaki faizlerin sabit kıymet (binek oto) maliyetine ne şekilde intikal ettirileceği hususunda VUK?nun 163 sıra nolu Genel Tebliğinde ? ....yatırımların finansmanında kullanılan kredilerle ilgili faizlerden kuruluş dönemine ait olanların sabit kıymetle birlikte amortisman yoluyla itfa edilmek üzere yatırım maliyetine eklenmesi gerekmekte ; işletme dönemine ait olanların ise ilgili bulundukları yıllarda doğrudan gider yazılması ya da maliyete intikal ettirilmek suretiyle amortismana tabi tutulması ...? gerektiği açıklaması yapılmıştır.
Tebliğde geçen ifadelerdeki, kuruluş döneminden; binek otonun alındığı yıl, işletme döneminden ise, sonraki yılların anlaşılması gerekmektedir.
İlgili tebliğdeki açıklamalar doğrultusunda şirketler, binek oto dahil tüm sabit kıymet alımlarına ait krediler için ödenen faizlerin iktisap yılına ait olan kısmını söz konusu sabit kıymetin maliyetine dahil etmek zorundadır. Ancak işletme dönemine ait faizleri bir başka ifadeyle sonraki yıllara ait faiz giderlerini ister maliyete isterse gidere atmasında seçimlik hakka sahiptir.
? ÖTV ile ilgili açıklamalar :
Vergi Usul Kanunu?nun 274. maddesinde satın alınan veya imal edilen emtianın maliyet bedeli ile değerleneceği, 262. maddesinde ise maliyet bedelinin iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade ettiği, hüküm altına alınmıştır. Bunlara ilaveten, VUK?nun 269. maddesinde taşıtların gayrimenkul gibi değerleneceği belirtilmiştir.
Öte yandan taşıtları, gayrimenkul olarak değerlendirip gerekli değerleme kriterlerini bu açıdan incelediğimizde; gayrimenkullerin maliyet bedeline giren giderler başlığını taşıyan VUK?nun 270. maddesinde; ?Gayrimenkullerde maliyet bedeline satın alma bedelinden başka aşağıdaki giderler girer :........... Noter, mahkeme, kıymet takdiri, komisyon ve tellaliye giderleri ile emlak alım ve (5035 sayılı Kanunun 48/1-c maddesiyle değişen ibare) ( 01.01.2004 tarihinden geçerli olmak üzere) ÖZEL TÜKETİM VERGİLERİNİ maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler.? Hükmü yer almaktadır.
Dolayısıyla mükellefler, satın aldıkları binek otomobillerin alış vesikasında gösterilen ÖTV tutarını aracın maliyetine veya gidere atmakta ihtiyari bırakılmıştır. Aşağıdaki örneğimizde ödenen ÖTV, binek otonun maliyetine intikal ettirilmiştir.
? KDV ile ilgili açıklamalar :
Vergi mevzuatımızdaki bir çok tartışmalı hususun arasında bu konuda kendine yer bulmuştur.
Uygulamada binek otonun iktisabında ödenen KDV ile ilgili tartışmalı hususlar halen devam etmekte olup bu konu ile ilgili olarak yasal mevzuat ve bizim görüşümüz aşağıda yer almaktadır.
3065 sayılı KDVK.?nun 30.maddesinde hesaplanan KDV?den indirilemeyecek vergilere yer verilmiş olup 30/b bendinde ise ?Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi? ifadesi ile binek oto alımlarında ödenen KDV?lerinin hesaplanan KDV?sinden indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Bununla beraber 23 Seri no.lu KDV Genel Tebliği?nde, mükelleflerin işletme amacı dışında iktisap ettikleri binek otomobillerinin alımı sırasında ödedikleri ve kanun gereği indirimi mümkün olmayan KDV?nin, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları gereğince işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabileceğini açıklamıştır.
Zira, Maliye Bakanlığı?nca verilen bir özelgede; ?binek otomobillerine ait olup indirilemeyen KDV?nin doğrudan gider veya maliyet unsuru olarak değerlendirilmesinde kanunen bir sakınca olmadığı? şeklinde idari görüş verilmiş bulunmaktadır. Söz konusu özelgenin ilgili bölümüne aşağıda yer verilmiştir.
?3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu?nun 30/b maddesine göre, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan Katma Değer Vergisi hesaplanan katma değer vergisinden indirilemez.
23 Seri no.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği?nin I bölümünde indirim konusu yapılamayan bu verginin Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları çerçevesinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabileceği belirtilmiştir. (Maliye Bakanlığı?nın 20.06.2000 tarih, 29609 sayılı Özelgesi )
Sonuç olarak; binek otomobillerin alış vesikasında gösterilen KDV?nin hesaplanan KDV?den indirilmesi sözkonusu değildir. Ancak yukarıdaki tebliğ, özelge ve açıklamalar ışığında sözkonusu KDV?nin gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması hususunda mükelleflerin vereceği kararın herhangi bir sıkıntıya yol açmaması gerekirken, uygulamada indirilemeyen KDV?ni direkt gidere atan mükelleflerin cezalı tarhiyatlarla karşılaştıkları görülmektedir.
Bize göre; mükelleflerin vergi planlaması çalışmaları sonucunda ek bir yüke neden olmayacağını gördüklerinde, binek otomobillere ait yapılan masraflar hariç olmak üzere satın alma yılına ait kredi faizleri, ÖTV?yi ve indirilemeyen KDV tutarını binek otonun maliyetine yüklemesi ve amortisman yoluyla itfa etmesi yerinde bir karar olacaktır.