Cuma Namazına Gitmek Yasak

Üyelik
20 Haz 2015
Mesajlar
68
Konum
istanbul
Cuma namazı gitmek için işyerinden servis otobüsüyle camiye gidiyoruz otobüsçünün yol ortasında indirmesiyle sonuçlanan bir kaza oldu bizden bir işçiye otobüsden inerken araba çarptı bu yüzden cuma namazına gitmek yasaklandı. Böle durumla karşılaştık bu nedenle veya nedensiz iş yeri böle bi yasak uygulayabilir mi ?
 
Öncelikle geçmiş olsun,kaza geçiren kardeşimize de Allah şifalar versin.
"Cuma namazına gitmek yasak!.."
(Hassas bir konu,ihtiyatlı ve duyarlı olmakta yarar var)
Genel yaklaşım olarak,
Servis otobüsünün sürücüsünün hatalı davranışı sebebiyle meydana gelen kaza neticesinde,bundan sonra işveren tarafından,
a-"cuma namazına gidilmesinin yasaklanması" ile
b-"cuma namazına otobüsle gidilmesinin yasaklanması"
farklı konular olup,buna göre "b"şıkkı işverenin yönetim hakkı kapsamında mümkün olabilir ise de "a"şıkkı farklı bir konudur.
Anlaşılan o ki,
çalışanlardan cuma namazına gidenler,gitmek isteyenler var ve her cuma zaten gidiyorlardı,kazanın olduğu günde de yine cuma namazına gitmek için yola çıkmışlardı ama o gün böylesi bir kaza olunca, işveren bu kazadan etkilenerek veya olası kazanın tekrarından endişe duyarak "b"şıkkına benzer şekilde karar almış olabilir!
"cuma namazı kılınmaması"veya "cuma namazına gidilmemesi"şeklinde bir karar olduğuna,olacağına ihtimal vermiyorum,çünkü önceleri,hatta geçen hafta çalışanlar sanırım "cuma namazı kıldılar","cuma namazına gittiler"!..
Eğer böyle ise yani çalışanlar daha önceleri sorunsuz yani işverenin bu noktada hiçbir engel/engelleyici bir davranışı olmaksızın "cuma namazı"nı kılıyorlar/kılmışlar ise bu defa işveren ulaşım imkanı sağlamaz,sağlamak istemezse işciler kendi imkanları ile de gidebilirler,bu nokta sorun olmamalı/sorun edilmemeli,izin verilmiyor değil,izin var fakat servis verilmiyor olabilir!bunun sebebi de ya kaza olursa!düşüncesi olabilir!..
Olaymız da "a"şıkkı sözkonusu ise hiç değilse çalışanlar kendi imkanları ile gitmeli,gitmelerine müsaade edilmelidir.
"a"şıkkı yönünden irdeleyecek olursak;
1-daha önce(kaza öncesi) çalışanların "cuma namazı"na gitmesi,gitmesine yönelik işveren tarafından izin verilmesi/verilmiş olması ile
2-daha sonra(kaza sonrası)çalışanların "cuma namazı"na gitmesi,gitmesine yönelik işverence izin verilmemesi/verilmemiş olması,
durumunu çalışma koşulları çerçevesinde değerlemek mümkün,buna göre de "a"şıkkının, işci aleyhine esaslı değişiklik niteliğinde olacağı düşüncesindeyim,dolayısıyla işveren "a"şıkkını uygulamaya geçirirse,hukuken korunmaz.
 
Son düzenleme:
İşverenin cuma namazına gidilmesini yasaklamasımıdır olay , yoksa '' iş saatleri içinde '' bankaya- komşuya- karşıya-çarşıya veya cuma namazına gidilmesini yasaklamasımıdır?
Yaşanan bir kaza nedeniyle tedbir almış işveren, doğal olanı da bu değilmidir?
 
Bunun tek çözüm yolu cumanın yasaklanması değildir. Servis şöförü ile yönetimin görüşüp cami önüne kadar personellerin götürülmesi sağlanmalı o halde.
Olayın nasıl cereyan ettiğini bilmiyorum ama yolun ortasında da personel servisten indirilmemeli...
 
İşverenin daha önce bu konuda sorun çıkarmadığı ancak bu kaza sebebiyle tedirgin olduğu anlaşılıyor(gayet normal)ANCAK namaz konusunda "yasak"çözüm değil,olması gereken eskiden olduğu gibi yine izin vermek,çalışanların"cuma namazı"na gitmelerini engellemeden,ulaşımını işveren sağlamak istemese de,işcilerin kendi imkanları ile gitmelerine imkan vermek(derdi namaz kılmak olan,bu noktada ulaşımı sorun etmez zaten)
Öğle tatilinden sonrasına çalışanlar gerektiği kadar yazılı izin talebinde bulunur,işveren de onaylar ve işciler işyerinden ayrılıp kendi imkanları ile giderlerse, hem namazlarını kılmış olurlar,hemde işverenin tedirgin olmasını gerektirecek bir durum olmaz/doğmaz,dolayısıyla bu konu sebebiyle çalışma barışı zedelenmemiş olur.
Olayın çözümü var ve basit,olması gereken çalışanlarına namaza gitmeleri için önceden sorun çıkartmayan,çözüm odaklı hareket eden işverenin bu kaza sebebiyle hukuki yönden tedirgin olmasını gerektirecek noktaların giderilmesi, aynı zamanda namaz ibadetinin engellenmemiş olmasıdır,umarım işveren katı tutum içine girmez,(gireceğinide sanmıyorum)eğer girer ise hukuki yönden yukarıda değindiğim üzre bu durum İş Kanunu M.22 kapsamında ele alınır ve sonuçlanır,işveren tazminata mahkum olur düşüncesindeyim.
 
Son düzenleme:
Başka olaylar olduğundan iş cıkışı bir kaza oldu 2 hafta önce servisçi yüzünden iki servis yanna yana cekiyor karşıdan gelen araba carpıyor bu olaylardan iş yeri tedirğin bütün olaylar üst üste gelmesi yüzünden
 
Benim düşünceme göre,
cuma namazı kılınmasına izin verilmemesi değil,
çalışma saatleri içinde işyeri dışında bulunulduğu süre içinde olabilecek bir ters durum yaşandığında yüklenebilecek sorumluluktan kurtulmak adına alınmış DOĞRU bir karar. Bir olumsuzluk yaşanmış, karşılığında da işveren tekrar yaşanmaması için tedbir almış. Zaten yapması gereken de tekrar yaşamamak için gereken tedbirleri alması değilmidir?
Şeref beyin önerdiği gibi, cuma namazına gitmek isteyenler , işverenden yazılı izin talebinde bulunabilir elbette. Ancak bu şekilde talep edilen izinlerin verilip verilmemesinin kararı da işverene bırakılmış kanunen.
 
a-bencede olay"cuma namazı kılınmasına izin verilmemesi meselesi değil"
b-evet bu izin kararı işveren bırakılmış ama verilmemesi de olayı hukuki noktada çözmüyor,çünkü önceden izin verilmiş ve bu durum "çalışma koşulu"haline gelmiş.
-olayımızda ki esaslı nokta işverenin tedirginliğini çözüm üreterek gidermek,bununda orta yolu izin olsa gerek.
-konu "cuma namazı"için izin olmasaydı da,başkaca x sebeb nedeniyle izin meselesi olsaydı yine "çalışma koşulu"noktası gündeme gelecek idi.
 
a-bencede olay"cuma namazı kılınmasına izin verilmemesi meselesi değil"
b-evet bu izin kararı işveren bırakılmış ama verilmemesi de olayı hukuki noktada çözmüyor,çünkü önceden izin verilmiş ve bu durum "çalışma koşulu"haline gelmiş.
-olayımızda ki esaslı nokta işverenin tedirginliğini çözüm üreterek gidermek,bununda orta yolu izin olsa gerek.
-konu "cuma namazı"için izin olmasaydı da,başkaca x sebeb nedeniyle izin meselesi olsaydı yine "çalışma koşulu"noktası gündeme gelecek idi.

Şeref bey size katılmakla birlikte , başlangıçtaki tüm yorumlar CUMA NAMAZINA izin verilmemesi noktasına odaklanılarak verilmiş olduğundan konuya dahil olma ihtiyacı hissettim.
Daha önceden herkesçe bilindiği için namaz saatine yaklaşıldığında topluca herhangi bir izin belgesi hazırlamadan gidilebilirken, işveren yaşanan kaza nedeniyle bir tedbir almış ilerde kendine yansıyacak bir sıkıntı yaşamamak adına.
Elbette izin kağıdıyla talep edildiğinde verilmemesi sıkıntılı durum oluşturabilir yada oluşturmaz. O ayrı bir konu, ama olayın tanımlanmasında hata var.
 
Seref bey Tamam şimdi cuma izini isteyip izin alamazsam ve yapmam gerekir madde22 den işçi aleyhine haklı bir fesih olurmu ?
 
Öncelikle belirtelim ki taraflar anlaşarak çalışma koşullarında değişiklik yapabilirler,sorun anlaşmazlık halinde doğar.
Çalışma koşulu haline gelen bir durumun(yani önceden namaz için izn verilmesi durumunun)sonradan işverence değiştirilmesi/kaldırılması sonucunda, işci aleyhine bir sonuç doğar/doğacak ise(ki izin verilmediği için işci namazını kılamaz,dolayısıyla doğar) bu koşul yani"cuma namazı vakti"saatinde verilen iznin kaldırılması ancak işcinin açık ve yazılı rızası alınarak mümkün,çünkü bu izin noktası artık "çalışma koşulu"haline gelmiş,bu noktayı işveren tek başına işcinin aleyhine olacak şekilde değiştiremez,değiştirmemeli(işveren sonuçlarına katlanmayı göze alırsa,çalışma koşullarında istediği gibi değişiklik yapabilir,burası ayrı konu)
Olayımızın özü "izin"meselesi ile ilgili,dolayısıyla da çalışma koşulu haline gelen bir durumun,değiştirilip,değiştirlemeyeceği ile ilintilidir.
Olayımıza benzer şekilde"İŞCİYE CUMA NAMAZI İZİN VERİLMEMESİ(İŞCİ BAKIMINDAN)HAKLI FESİH SEBEBİ MİDİR."başlığı altında sn.Hüseyin İrfan FIRAT açıklık getirmiş ve bu konuyu da bir yargı kararı ile kaleme almıştır.
İlgili Karar Yarg.9.hukuk dairesi 12.07.2011 tarih,2009/13474 esas,2011/23572 karar sayılı karar.
Sonradan yargımız farklı kararlar verdi mi,bilmiyorum ama bu kararın çok yerinde bir karar olduğunu düşünüyorum.(buraya alıntılayamadım,net den arayıp,okuyabilirsiniz)
Sonuç olarak kanaatim,"çalışma koşulu"haline gelen izin durumunun işverence kaldırılması durumu,M.22 den hareketle,M.24/II-f bendin(son virgül den sonraki) son cümlesine göre işciye "haklı fesih" imkanı verir.(dikkat ediniz,bugün hemen fesih yoluna gidiniz demiyorum)
 
Tersinden bakarsak,
işveren (cuma namazına önceden de giden işci için,diğer ifadeyle cuma namazına gitmesi için izin vermiş olduğu işciye karşın) izin vermediğim halde işyerinden ayrıldın/işyerini terk ettin diye"haklı fesih"yapamaz,kendince haklı olduğunu düşünür de yapar ise korunmaz,"haksız fesih" olur,çünkü öteden beridir her daim verilen izin "çalışma koşulu" haline dönüşmüş olmasına rağmen,işcinin aleyhine olan/olacak şekilde,işveren tek taraflı değişiklik yapmış oluyor,malumdur ki bu tür hallerde işverenin ilk yapılması gereken M.22 yi işletmek olmalıydı,işletmez ise işci yönünden M.22 den hareketle,M.24/II-f gündeme gelir düşüncesindeyim.
 
Seref bey cuma günü namazı gitmek için izin istedim izin alamadım insan kaynakları. Müdürüne kadar cıkdım ihtar cekmek istiyorum nasıl bir yol izlemeliyim.
 
Görüşlerimi ve bu yönde bir yargı kararını paylaşmış bulunmaktayım,bundan sonrasını bir avukat dan yardım alarak yürütmeniz daha uygun olacaktır.
bilgilerinize sunulur.(bizim görüşlerimizi de iletebilirsiniz)
 
Seref bey sizin ve yargı kararları ile bir yazı yazdım avukat danışmana sordum haklı fesih sayılmaz dedi
Örnek yazı Cuma namazı saatleri ile ilgili iş yerinde namaz satlerine izin verildiği ve cuma namazına gitmek için servis imkanı tanındığı calışdıgım 2 yıla aşkın bir süre devam ettigi bir sorun yaşanmadığı hatta öglen arasının yaz kış şaat uygulaması göre düzenlenerek buna imkan tanınmıştır. Bu tür calışma şekli iş sartı haline gelmiştir
Servis otobüsünün sürücüsünün hatalı davranışı sebebiyle meydan gelen ufak bir kaza neticesinde bundan sonra cuma namazına gidilmesi yasaklanması yani cuma namazı vakti verilen iznin kaldırılması ancak işçinin acık yazılı rızası alınarak mümkün cünkü bu izin noktası artık calışma haline gelmiş işveren bu noktayı degiştiremez.
Çalışanınız olarak kaza öncesi sorunsuz yani bu noktada engel /engelleyici davranışınız olmaksızın cuma namazı kılıyorduk kaza sonucu ulaşım imkanı saglamaz/saglamak istemezseniz işçi olarak kendi imkanımlarımla gidebilirim sorun olmamalı/sorun edilmemeli izin verilmiyor değil izin var fakat servis verilmiyor olabilir bunun sebebi ya kaza düşüncesi olabilir Kaza sonrası işveren olarak cuma namazına gitmesine yönelik izin verilmemesi/verilmemiş olması durumunda calışma koşularında esaslı degişiklik sayılır hukuken korunamaz
Bu tür calışma şeklinin değişmesi 4857 sayılı iş kanunu 22 maddesine aykırıdır
24 madde II -f bendidinin( son virgülden sonra ki) son cümlesine göre işçiye derhal haklı fesih verir.Çalışma sartları uygulanmazsa kanunen tarafıma doğmuş olan kıdem ve ihbar tazminatı maaş alacagımı yıllık izin ücreti alacagımı sosyal haklardan kaynaklanan yol yemek asgari geçim indirimi alacagımı tarafıma ödemenizi aksi takdirde alacakların tahsili için hukuksal yollara başvurcagımı ilerde acılması gereken davalarda yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de tarafınıza yüklenecegini ihtaren bildiririm
 
Son düzenleme:
Üst