Fıkra Köşesi..

Kazada 50 kişiyi öldüren Temel'e hakim sorar:
- Kaza nasıl oldu anlat..
- Kamyonlan rampa aşağı iniydum,o sıra arabanun freni patladı.Sağ tarafımda pazar yeri sol tarafumda eşek var idi..
Hakim:
- Tamam işte kırsaydın sola..
Temel:
- Benda oyle yaptım.Ama eşek pazara doğru kaçti....
:)
 
Hakim Temel'e sorar..
- Adamı 20 basamaklı merdivenden itmişsin..
Temel:
- Yanliş hakim bey,ben bir basamak ittum,diğerlerini kendi düşti...
 
Biri nişanlı, biri metres hayatı yaşayan, biri evli 3 kadin konusurken erkeklerine fantezi yasatmaya karar verir, 3’u de ayni seyi giyecek ve ne oldugunu birbirine anlatacaktir, kiyafet siyah deri bustiyer, jartiyer ve siyah maske olarak secilmistir,
2 gun sonra bulustuklarinda once nisanli olan kadin anlatir: Deri bustiyeri giydim, jartiyeri taktim, maskeyi de takip nisanlima kapiyi oyle actim, beni gorunce sen benim hayatımın kadınısın dedi ve butun gece birlikteydik Metres olan da ben de giyindim, maskeyi de takıp, üstüme bir pardesü geçirdim, onun ofisine gittim, içeri girip kapıyı kapatıp pardesüyü açtığımda hiçbirşey demeden masaya uzandık ve bütün gece birlikteydik; Evli olana donerler, o da anlatir Ben de cocuklari anneme yolladim, isiklari kistim, jartiyer ve deri bustiyeri giyip maskeyi taktim, kocama kapiyi oyle actigimda bana Selam Batman, bu aksam yemekte ne var dedi..
 
Temel,İngiltere de oteldeymiş..Oda servisini arayıp;
- tu ti tu tu tu.. demiş..
oteldekiler bu mesajı çözmek için telaşa kapılmış..Oraya buraya haber salmışlar..Derken en son apar topar konsolosluktan bir çevirmen gelmiş ve mesajı çözebilmiş..
- 2 çay 222 ' ye
 
Mevzuata göre hareket eden sadece bizler değilmişiz :)

Bir Bürokrat Görevli olarak şehirden Kasabaya giderken, Yolda Sulak ama Bataklık bir yerde Mola vermiş. Nasıl olmuşsa Ayağı kayıp bataklığa düşmüş;
-"imdat, Boğuluyorum. Kurtarın beni" diye bağırmaya başlamış. 0 civardan geçen bir Köylü, sesini duyup yaklaşmış. Bürokrat;
- "Bataklığa düştüm. Kurtar beni!" demiş.. Köylü;
- "Geçmiş olsun" demiş. Ama kurtarmak için hiç gayret göstermemiş. Hani nerdeyse dönüp gidecek. Bürokrat Paniklemiş ister istemez,
-"Lütfen, Bir Dal uzat. Kurtar beni" diye yalvarmış.. Köylü;
-"Olmaz Sen şu anda Hazine toprakları üzerindesin. Hazine malından bir şey almak suçtur"
-Sen, dalgamı geçiyorsun, ölüyorum. Kurtar beni!" diye bağırmış ağzına dolan çamurlarla Bürokrat. Köylü hiç istifini bozmadan Cevap Vermiş.
-"Ben Hazine'den Mal alıp Suçlu duruma düşemem. Fakat, Seni böyle bırakacak degilim. Gidip Muhtara haber vereceğim. o Kaymakama, Kaymakam da, Valiyi arar Mutlaka. Mal Müdürüne Talimat verilir. şayet, Hazine arazisi değilse,itfaiyeye Talimat verir ve seni kurtarırlar ...
Bürokrat; -"Yahu .. Bunlar oluncaya kadar ben ölürüm."
Köylü gülmüş; - "Ben ölmezsin demiyorum ki, ölsen de, Mevzuata Uygun ölürsün!

Benzer bi fıkrada şu...
Mali müşavire sormuşlar,
-Dünya ya bir daha gelsen hangi mesleği seçerdin ? diye o da cevaben
-İmam olurdum demiş çünkü mevzuat hiç değişmiyor.
 
Dursun,Temel'e derdini söyleyerek yakınmaya başlamış.
- Ula Temel artık yaşlanduk.Ayaklarım kollarım başım,anlıycan her tarafım ağıriy.Bu yaşliluk ne kötü bişeydur..Sen nasılsun peki? Temel gayet memnun;
- Eyiyim eyiyim.Anamdan doğduğum ilk günkü gibiyim..Başumda saçım yok,ağzumda dişim yok, altıma yapayrum haberim yok..
 
Havuz kenarnda bir cinayet ilenir. Olay uzaktan gören br kii,ifadesinde: "katil, adama elindeki bir cisimle saldırdı.

Cismi bir kaç defa sapladı ve havuza attı..." der.

Olay yerinde inceleme yapılır, ancak havuzda cesetten baka bir şey bulamazlar.

Soru : Katil adam ne ile öldürmüştür?

Çözüm:sivri bir buz parçası ile.
 
Havuz kenarnda bir cinayet ilenir. Olay uzaktan gören br kii,ifadesinde: "katil, adama elindeki bir cisimle saldırdı.

Cismi bir kaç defa sapladı ve havuza attı..." der.

Olay yerinde inceleme yapılır, ancak havuzda cesetten baka bir şey bulamazlar.

Soru : Katil adam ne ile öldürmüştür?

Çözüm:sivri bir buz parçası ile.

:) iyi de çözümü neden söylediniz ki,onu da biz bulsaydık.

Benzer bir bilmece de ben sorayım....

Bir adam,komşusunun öldürüldüğü gerekçesiyle karakola gidip ihbarda bulunmuş..Bildiklerini anlat demişler..Bunun üzerine başlamış...
" Her sabah aynı saatte kapıda karşılaşırız,selamlaşır işin yolunu tutarız.Fakat bu sabah komşumu görmedim.Merak ettim.Evine yaklaştım.İçerden hiç ses gelmiyordu.Pencereden bakayım dedim.Camlar buğulanmıştı.Buğuyu silip içeri baktığımda,komşumu yerde kanlar içinde yatarken gördüm ve hemen gelip size haber verdim."
Polis memuru kısa bir düşünmeden sonra, katil sensin diyerek adamı tutuklamış..Katilin bu adam olduğunu polis nasıl anlamış olabilir ??
 
Tebrikler sayın metyo..
Asıl can alıcı nokta cam buğusunun dışarıdan silinemeyeceğidir.
 
Küçük Ali

Küçük Ali okula başladığından beri her gün ögretmeni Aysel hanıma gidip,
- "Öğretmenim beni yanlış sınıfa koydunuz, benim yerim birinci sınıf değil, ablam üçüncü sinifta ama ben en az onun kadar akıllıyım, hiç olmazsa beni üçüncü sınıfa alın." diye şikayet edermiş.
Bundan sıkılan Aysel ögretmen bir gün Ali'yi kaptığı gibi okul
müdürüne çıkmış ve olayı anlatmış. Okul müdürü:
- "Peki" demiş, "Bu çocugu bir imtihan edelim, yeri üçüncü sınıfsa o sınıfa koyalım" ve baslamış sorgulamaya,
- Iki kere iki?
- Ali hemen "Dört" demiş,
- "Sekiz kere dokuz?"
Ali hemen
-"Yetmis iki" demis,
-"Kaç mevsim var?"
Ali hemen
-"Dört" demis.
Bu sirada Aysel hocada
- "Müsaade ederseniz bir kaç soruda ben sorayim" demis ve sormus:
- "Söyle bakalim Ali, ineklerde dört tane ama bende iki tane var, bu nedir?"
Ali hemen
-"Ayak" demis, Aysel hoca sormuş
-"Peki senin pantolonunda olupta benim pantolonumda olmayan şey nedir?" Ali hemen yanitlamis
-"Cep".
Bunun üzerine Aysel hoca dönmüs müdüre,
-"Üçe koyalım hocam" diyecekken
Müdür, Aysel hocanin sözünü kesmiş,
-"Hocam, bu çocugu üçe degil beşinci sınıfa koyalım, zira son iki suale ben doğru cevap veremedim"
 
İki fıkra...

Ekonomik kriz yüzünden büyük para problemi olan Temel, çocuk kaçırıp fidye istemeye karar vermiş. Şehrin büyük bir parkında çocuğun birini gözüne kestirmiş Önce bir not yazmış: Çocuğuni kaçurdum. Bunu yaptuğum içun üzgünüm ama kusura bakma çünki gerçekten paraya ihtiyacum var. Yârin sabah saat 7'de falanca parktaki filanca agacin altina bir siyah çantada 5 milyar getur.
İmza: Laz

Çocuğun yanına gitmiş, notu çocuğun ceketinin iç cebine koyup, doğruca evine gitmesini ve notu babasına göstermesini söylemiş..
Ertesi sabah parka geldiğinde söylediği ağacın altında, söylediği renkteki çantada içinde 5 milyar olan emaneti bulmuş. Paraların yanında bir de not varmış:
"Paran purada ama bir Laz hemşerisine nasil boyle bir şey yapar inanamayrum, kerçekten inanamayrum".

******************

İşadamı Temel Almanya’ya gider.Kaldığı otelin lobisinde herkesin bir papağan için kuyruğa girdiğini görür,merak eder kuyruğa girer.
Papağan herkese kişisel bilgilerini söyleyebilen kabiliyettedir.

Papağan;

Alman’a ‘Almansın,Hristiyansın,fizikcisin’ der.

İngiliz’e ‘Ateistsin,denizcisin,zekisin’ der..

Sıra Temel’e geldiğinde papağan;

‘Sen Of’lusun, Lazsın, salaksın’ der.

Temel çok kızar ama aklına da hemen -bu papağanı alıp memlekete götürürsem çok para kazanırım- diye bir fikir gelir.

Hemen otel müdürüne gider,papağanı almak istediğini söyler. Otel müdürü sadece 250 euroya 4 yumurtasını verebileceğini söyler.Temel kabul eder.Yumurtaları alıp Trabzon’a gider.

21 gün bekler. Birde ne görsün yumurtalardan 1 leylek, 1 karga,1 doğan,1 serçe çıkar…… Hemen soluğu aynı otelde alıp sıraya girer.

Sıra Temel’e geldiğinde papağan yine aynı şekilde ‘Sen Of’lusun,Lazsın,salaksın’ der.

Bunun üzerine Temel papağanın kulağına eğilip;

’Penum laz ve salak olduğumi bi tek sen piliysun,ama haçan senin o**** olduğunu artuk bütün Trabzon biliy’

****************
 
Japon"un biri Rize"de bir kahveye girmis ve herkese kafa tutmus:
- Var mi aranizda delikanli, varsa ciksin disari!
Tahmin edeceginiz uzere Temel kapiya dogru yurumus.
- Cikiyorum ulan, gorelim bakalim erkekligini!
Birkac dakika sonra Temel agzi burnu dagilmis kahveye geri donmus.
Pesinden de Japon kasilarak iceri girmis. Temel'i gosterek soylenmis:
- Ona ejderin kuyruk sallamasiyla vurdum..
Ertesi gun Japon yine gelmis. Yine meydan okuma. Yine Temel'den rest.
Ve birkac dakika sonra kapida yine agzi burnu dagilmis bir Temel!
Ve pesinden kasilarak yaptigi oyunu aciklayan Japon:
- Ona ejderin yakasusi teknigiyle vurdum Ertesi gun yine ayni hikaye:
dayak yemekten ayakta duramaz hale gelmis Temel ve hergun degisik bir stil kullanan Japon:
- ona ejderin kimanto teknigiyle vurdum Ve bir sonraki gun Japon yine kahveye gelip, yine herkese kafa tutmus.
Japonun restini goren yine Temel olmus. Birkac dakika sonra herkes surati dagilmis bir Temel beklerken bu defa Japon her tarafi kanlar icinde kapida belirmis!
Temel de hemen arkasindan gelmis, Japon"u gosterek gulumsemis:
- Ona Toyota'nin krikosuyla vurdum...
 
Birkaç fıkra...

Temel,eski püskü arabasıyla yolda giderken,bir mercedese arkadan çarpar..Adam hışımla dıaşarı çıkar,tam Temel'e kızacak,
- Abi,inan frenler tutmadı,sen zengin adamsın ben fakir,idare et nolur..
Adam,acımış,peki demiş ve araca binip devam etmiş..
Az ileride ışıklarda Temel yine arkadan duramayıp adama dokunmuş..Adam iyice sinirlenmiş, abi nolur inan ki durduramadım arabayı,kurbanın olayım idare et diye yalvarınca,adam söylene söylene arabasına binmiş ve devam etmiş..
Az ileri de Temel yine arkadan vurmaz mı?Adam ,tam arabadan inecek,Temel seslenmiş:
Abi,benim ben,problem yok,devam et.... :)
**************

Temel,don almaya gitmiş.Satıcı sormuş:
- Slip mi giyersiniz?
- bazen silip giyerum,bazen silmeden giyerum....

**********
Temel'i ameliyat edecekler.Doktorlar maskeleri takıyor..Temel seslenmiş:
- Boşina maske takmayin,ben sizi taniyrum..

**********
 
Temel'e sormuşlar:
- Bize kariyerden az bahsetsene...
- kariyer çok önemli bişeydur..Sen çalişirsun kari yer....

**************
 
Camide namaz kılan Temel,namazın ortasında yanındaki Dursun'la şöyle bir diyaloğa girmiş..
- Namazda konuşulmaz ama arabamı satayrum Dursun..
- Namazda konuşulmaz ama ne isteysun?
- Namazda konuşulmaz ama 15 bin
- Namazda konuşulmaz ama 13 bin vereyim...
Temel: Ben secdede düşüneyim, demiş..
Secdeden kalkmışlar..
- Tamammi ula,veriymisun arabayi?
- Kusura bakma Dursun,ben rüku'da 14 bin'e İdris'e sattum arabayi....
:)
 
Adamın biri hergün hanımını zorlayarak sahura kaldırıyor yemek hazırlatıp sahur yiyormuş sonrada orucu.

Birgün beşgün bu böyle sürerken; kadın artık dayanamamış ve:

-Ula herif sende hiç vicdan yokmu orucu tutmuyorsun bana zorla sahur hazırlatıyorsun, demiş.

Adam:

-Oruç farz.sahur yemek sünnet değilm?i diye sormuş

Kadın:

-Evet demiş

Adam:

-E hanım farzı yapmıyorsak sünneti demi yapmayalım, demiş.
 
Bunları Ramazana Verin. Vaktiyle adamın birisi her şeyin en güzelini bir yana ayırır, “Hanım bunu Ramazan'a sakla” dermiş. Gel zaman git zaman Ramazan ayı gelmiş, güzel güzel yemekler pişmeye, iftar sofraları dolup taşmaya başlamış.
Günlerden bir gün kapıya bir dilenci gelmiş ve Allah için bir yardım istemiş.

Kadın:

“Adın ne senin?” demiş.

“Ramazan”

“Ramazan mı? Dur öyle ise...”

Evde ne kadar ayrılmış güzel yiyecek, içecekler varsa kaplara doldurmuş.

“Al git bunları, bizim bey sana saklıyordu” demiş.
 

Benzer konular

Üst