T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup
Müdürlüğü | | | |
|
| | |
Sayı
|
: | B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 8-399
|
06/10/2010 |
Konu
|
: | İştirak hissesi satış zararı
|
|
İlgide kayıtlı dilekçenizde, tasfiye halindeki şirkete ait iştirak
hisselerinizin elden çıkarılmasında, satışdan doğan zararın kurum kazancınızın
tespitinde gider olarak indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda
Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun "istisnalar" başlıklı 5 inci
maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, kurumların en az iki tam yıl süreyle
aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip
oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından
doğan kazançlarının %75 lik kısmının anılan bentte sayılan şartlar dahilinde
kurumlar vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır.
Aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise; iştirak hisseleri alımıyla ilgili
finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna
edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki
faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından
indirilmesinin kabul edilemeyeceği belirtilmiştir.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun geçici 25 inci maddesinin (I)
bendinde, bu madde uyarınca düzeltilen kalemlerin elden çıkarılması halinde,
bunlara ilişkin enflasyon düzeltme farklarının maliyet bedeli addolunacağı,
ancak amortismana tabi olmayan kıymetlerin düzeltilmiş değerinin altında bir
bedelle satılması halinde, düzeltilmiş değerle düzeltme öncesi değer arasındaki
farka isabet eden zararın, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde
dikkate alınmayacağı hükme bağlanmıştır.
Buradan da anlaşılacağı üzere, hisse senetlerinin alış bedeli ile
değerlendirilmesi zorunlu olduğundan hisse senetlerine sahip olunan şirketler
ile ortaklık ilişkisi devam ettiğinden ortaklık payını temsil eden hisse
senetlerinin itibari değerinde meydana gelecek azalmaların kurum kazancının
tespitinde dikkate alınması mümkün değildir.
Aksi halde, hisse senetlerinin satışı veya iştirak edilen şirketin iflas
etmesi veya tasfiyenin sonuçlanması halinde doğması muhtemel bir zararın
gerçekleşmeden dikkate alınmasına imkan tanınmış olacaktır.
Ayrıca, iktisap edilen iştirak hisselerinin elden çıkarılması halinde,
işlemde oluşan kar/zarar, bu işlemden önce yapılmış en son düzeltme işlemi baz
alınarak belirlenecektir. Elden çıkarmanın tasfiye işlemleri sırasında olması
durumu değiştirmeyecektir.
Sonuç olarak, iştirak hisselerinin elden çıkarıldığı tarihten önce
gerçekleştirilen en son enflasyon düzeltme işlemine göre düzeltilmiş maliyet
değeri ile elden çıkarma değeri arasındaki farkın negatif çıkması (satışın
zararla sonuçlanması) durumunda ortaya çıkan zararın, kurumlar vergisi
matrahının hesaplanmasında dikkate alınmaması gerektiği gibi, 2 yıldan fazla
süre kayıtlı bulunan iştirak hisselerinin satışından kazanç doğmaması halinde,
bu satışa ilişkin zararların (giderlerin) %75 inin de, kanunen kabul edilmeyen
gider sayılarak kurumun diğer faaliyetlerinden doğan kazançlardan indirilmesi
mümkün olmayacaktır. Ancak bu satışa ilişkin zararların (giderlerin) kalan %25
inin ise gider olarak matrahın tespitinde dikkate alınabilmesi mümkün
bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
--------------------------------------------
Şimdi bu özelgeyi sizin olayınızla birlikte değerlendirirsek, tasfiye halindeki bir firma bu 5/1(e)deki istisnadan yararlanamaz, çünkü kanun koyucunun bu istisna ile öngördüğü amaca hizmet etmiyor. Yani istisna şartları taşınmıyor. Ancak özelgenin sonuç kısmında bu satış zararın indirilemeyeceği yazılmış. Sizin de bu zararı indirmemeniz sonucu çıkıyor.
Özelge talep edilip olumsuz cevap verilirse yargıya taşınabilir.
Ama 300.000 TL alınan bir gayrimenkul bir kaç ay sonra neden zararına "ortağa" satılır, o da ayrı bir konu.