Eğer ağlayamazsan, gülemezsin. Eğer gülemezsen ağlayamazsın. Eğer kızamazsan şefkatli olamazsın. Eğer nazik olamazsan kızamazsın. Yaşamda bir şey kesindir... Eğer bir şeye izin veriyorsan, başka bir şeye de aynı oranda izin vermen gerekir. Sadece bir işi yapamazsın; " Ben gözyaşlarımı engelliyorum ama derinden güleceğim..." Bu imkansızdır...
Osho
*****
Benimki benim,seninki de senin.Bu şeriattır.benimki senin,seninki de senin,bu tarikattır.Ne benimki benim,ne senin ki senin,herşey Allah'ın.Bu da hakikattır..
Necip Fazıl...
*********
Evin başı erkektir,ama kadın da boynudur.Unutma ki,boyun ne tarafa isterse,baş o tarafa gider..
Hz.Mevlana
*************
SUNAY AKIN ANLATIYOR:
Mustafa Kemal Atatürk'ün naşı İstanbul'dan ayrılıyor, Ankara'ya götürülecek.
İnsanlar üzüntülü, hüzün var her yerde...
Karaköy'den geçerken birdenbire,
'Çıt' diye bir ses...
Çıt! Çıt! Çıt!
Aaa!
Gökyüzünden düğme yağdı biliyor musunuz?
Düğme yağdı gökyüzünden!
Atatürk'ün o bayrağa sarılı tabutuna düğme yağdı...
Rengârenk düğmeler!
Düğme yağıyor! Çıt! Çıt! Düğme yağıyor!
Herkes yukarı baktı!
O caddedeki dükkânlarda, bürolarda
Türkiye Cumhuriyeti'nin Yahudi vatandaşları var pencerelerde...
Ve Yahudi kardeşlerimiz, ülkenin Yahudi vatandaşları, önderlerini, bu güzel insanı kendi (matem) geleneklerine göre "gömleklerinin ceketlerinin düğmelerini kopararak" uğurluyorlar...
Nasıl bir görüntü...
Atların çektiği top arabasında Mustafa Kemal Atatürk'ün tabutu ve üstüne rengârenk düğmeler yağıyor, pencerede gözü yaşlı insanlar...
Gömleklerin, ceketlerin düğmeleri kopartılarak uğurlama ne demekmiş biliyor musunuz?
"BEN SENDEN SONRA EKSİĞİM"