Nakil İşlemlerinde Tazminat

ceres

Tanınmış Üye
Üyelik
18 Mar 2007
Mesajlar
1,129
Konum
istanbul
merhaba,

diyelim ki 2002-01.12.2012 tarihleri arasında X işyerinde çalışan bir işçinin 01.12.2012 te nakil olarak çıkışı yapılıp,02.12.2012 te aynı işverenin başka Y şirketinde çalışmaya devam etti.misal 2014 yılında da işten çıkarıldı.

2002-2014 arası tazminatı hesaplanacak bunda problem yok.
ancak giderleştirirken 2002-2012 tarihleri arasındaki tazminat hakkını x işyeri giderlerinde göstermemiz doğru olur mu ?
 
Olay Sosyal Güvenlik yönünden değilde Gelir veya Kurumlar vergisi yönüyle ele alınmalı kanaatimce. Zaten Sayın Parlak1980'nin sosyal güvenlikle ilgili problemi yok anladığım kadarıyla. Gelir ve kurumlar vergisinin tesbitinde işçilere ödenen kıdem tazminatları gider konusu yapılabildiğine göre, işyeri nakillerinde de işçinin özlük hakları korunduğuna göre, Y işyerinde kanuna uygun olarak ödenen kıdem tazminatının tamamının gider konusu yapılabileceğini düşünüyorum.
 
teşekkürler arkadaşlar,
benim asıl öğrenmek istediğim ilk işyerindeki tazminat hakkını ilk işyerinden,sonraki işyerindeki tazminat hakkını sonraki işyeri hesabından ödeyip,ayrı ayrı giderleştirebilir miyim ?
 
Eski işyerinden 01.12.2012 tarihinde tazminat ödeseydiniz olurdu. Ancak 2014 yılında tazminat öderseniz, kanundan kaynaklanmayan bir tazminat ödemesi olacağından eski işyerinden giderleştiremezsiniz.
 
Bir noktaya takıldım,bu işyerleri aynı işverenliğe(ayrı işyeri sicil numarası olsa da)bağlı işyerleri mi,yoksa ayrı organizasyona sahip-bağımsız tüzel kişilik(işverenlik)ler mi?
 
X isyerinden nakil oarak cikisi yapildigina ve y isyerindeki sureye gore ayri x isyerindeki sureye gore ayri tazminat hesabi ve gider gosterme dusunuldugune gore ortaklari ayni olsa bile 2 ayri tuzel kisilik olmali
 
Bir noktaya takıldım,bu işyerleri aynı işverenliğe(ayrı işyeri sicil numarası olsa da)bağlı işyerleri mi,yoksa ayrı organizasyona sahip-bağımsız tüzel kişilik(işverenlik)ler mi?

X isyerinden nakil oarak cikisi yapildigina ve y isyerindeki sureye gore ayri x isyerindeki sureye gore ayri tazminat hesabi ve gider gosterme dusunuldugune gore ortaklari ayni olsa bile 2 ayri tuzel kisilik olmali

Son işveren "y" tüzel kişi-işveren-liği
 
Selamlar
Şahsi görüşüme göre işverenler aynı bile olsa (ki şirket olduğunu varsayarsak farklı ortaklarında olabileceği muhtemeldir) birbirinden bağımsız 2 işyerinden bahsedilmektedir. Her işyeri, ancak işçinin çalışma süresine tekabül eden sürenin tazminatını ödemeli ve bunu giderleştirmeli..Sadece 2 yıl çalışmış olunan son işyeri, tüm çalışma süresini (14 yıl) giderleştiremez.Bana göre burada,parayı ben verdim,gidere de ben yazarım düşüncesi geçerli olamaz..Ancak işverenlerin tamamının aynı kişilerden oluştuğunu varsayarsak bir ihtimal diğer şirketten olan 12 yıllık çalışma karşılığı olan ücret kkeg yapılabilir.Ola ki ortaklardan biri benim ve ben bunu kabul etmiyorum,o zaman ne olacak.Netice de o çalışan 12 yıl bir başka şirkete hizmet vermiş.Tabiri mi mazur görün ama, parayı veren düdüğü çalar mantığı bana göre burada geçerli değildir.
Saygılar
 
Olayin gider gosterme kismini tam bilemiyorum ama ben de 16yil calistigin isyerimden, patronumun da ortak oldugu bir anonim sirkete gectim,3lu protokol ile, ama cikis sebebi nakil degildi bende. 5 yil sonra tazminatimi aldim , tamamini son isyerim odedi, ilk isyeri ile ilgili olan donemi ilk sirkete fatura etti. Belki gecisteki protokol buna imkan tanidi bilemiyorum.
 
aynı işveren fakat aynı sektörde farklı iki işyeri,ikiside faal.nakil olarak çalışanlar diğer şirkette çalışmaya başladı.
her bir işyerindeki tazminat hakkı ayrı ayrı değerlendirilmelidir diye düşünüyorum ben.
sonuçta ilk işyeri kapanmamış eğer kapanmış olsaydı sonraki işyerinden tüm ödemeler yapılacaktı bence.farklı bir yol çizilecekti.
ama dediğim gibi iki firmada faal.
 
aynı işveren fakat aynı sektörde farklı iki işyeri,ikiside faal.nakil olarak çalışanlar diğer şirkette çalışmaya başladı.
her bir işyerindeki tazminat hakkı ayrı ayrı değerlendirilmelidir diye düşünüyorum ben.
sonuçta ilk işyeri kapanmamış eğer kapanmış olsaydı sonraki işyerinden tüm ödemeler yapılacaktı bence.farklı bir yol çizilecekti.
ama dediğim gibi iki firmada faal.
Evet ama ,
ilk işyerinden çıkış sebebi tazminata hak kazandıran sebepler arasında gösterilen sebeplerden değil.
Tazminata hak kazanılmayan bir sebeple yapılan çıkışa kıdem tazminatı ödenmesini nasıl gösterebileceksiniz???
 
Konunun kıdem tazminatı boyutu gerçekten karışık,bizim dışımızda diğer yazarların üstadların da farklı görüşleri sözkonusudr.
Bilindiği üzere İş Kanunun "iş akdinin","işcinin"(kesin)devri noktasında açık tanımlanmış hüküm bulunmamaktadır.
K.tazminatı yönünden olayın çözümü 4857/M.6,1475/m.14 ve yeni B.K-6098/M.429(devir sonrası doğan ihtilafların konusu da "çalışma koşullarında değişiklik"noktasında düğümlenmekte,çözümü M.22 doğrultusunda) çerçevesinde açıklığa kavuşturulmaya çalışılmaktadır.
Yargımız bir Kararı nda;
"-HİZMET AKDİNİN DEVRİ
-KIDEM TAZMİNATINDAN TÜM KIDEM SÜRESİNE GÖRE DEVİR ALAN SON İŞVERENİN SORUMLU OLACAĞI"Yarg.9.HD.2008/32046E.

Bu noktada öncelik"sorumluluğun"belirlenmesi,buna bağlı olarak kıdem tazminatının ödenmesidir..Devralan işverenin hizmet süresine bağlı haklarda,tüm hizmet süresini esas alarak buna göre işlem yapması tartışmasızdır.
Tazminatın ödenmesi noktasında ise devralan işverenin iş bu "sorumluluğu"gereği tamamını ödemesi/ödemek durumunda kalması,daha sonra işcinin devreden işveren nezdinde tekabül eden miktarı, bu işverene rücuu ettirebilmesi,belki işcinin de her iki işverenden talep hakkının olması/olabileceği muhtemeldir.
Sonuç itibariyle k.tazminatının son işveren tarafından ödenmesi gerektiği kanaatindeyim.
Sn.Keremcemin dediği gibi son işverenin maduriyetini önlemeye yönelik"devir sözleşmesi"nde hükümde konulabilir,elbet bağlayıcıdır,bu noktada belki doğru olanıda budur.

Not:Sehven yanlış yazılmış olan madde"yeni BK.M-329 değil-429- olarak düzeltilmiştir.
 
Son düzenleme:
Bu nazik bir konu. Ancak elbette son işverenin tüm tazminatın ödenmesinden sorumlu olduğu tartışmasızdır. Eski işverenle son işveren arasında paylaşım konusu ise uygulamada mevzuat açısından netlik kazanmamıştır. Genelde işverenler devir şartlarında bunu da dikkate alıp protokola bağlıyorlar. Bağlamaz ise ne olur. Hukuken kendi dönemlerinden doğal olarak eski işverten sorumludur. Ancak bu uygulama nasıl yapılcakatır çok net değil. Yargıya da taşınması olasıdır.
 

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)



Sayı

:​
B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 8-3090

27/11/2012​
Konu

:​
Sözleşmeyle başka işyerine nakil edilen işçiye ödenecek kıdem tazminatı.



İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, 30/09/2009 tarihine kadar iş yerinizde çalışan bir işçinizin tüm hakları ile başka bir iş yerine nakil olduğu, eski işçinizin yeni iş yerinde 2010 yılı içinde emekli olmaya hak kazandığı ve emekli olduğu, işçiniz tarafından kıdem tazminatının talep edilmesi neticesinde yeni iş yerinin zarar ettiği gerekçesiyle kıdem tazminatını ödemediği ve işçinin mağdur olmaması için 30/09/2009 tarihine kadar oluşan kıdem tazminatının tarafınızca ödenmesinin kararlaştırdığı belirtilerek söz konusu kıdem tazminatının şirketinizce ödenmesi halinde kurum kazancının tespitinde gider olarak yazılıp yazılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasıyla kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş, maddenin ikinci fıkrasıyla da safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.
Anılan Kanunun 37 nci maddesinde ticari kazancın tarifi yapılarak her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanunun ''İndirilecek Giderler'' başlıklı 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, işle ilgili olmak şartiyle, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların ticari kazancın tespitinde gider olarak indirileceği hükme bağlanmıştır.
Kıdem tazminatının gider kaydı konusunda Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde özel bir hüküm olmamakla birlikte aynı maddenin (3) numaralı bendi çerçevesinde kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi için İş Kanununa göre işçinin kıdem tazminatına hak kazanması ve hak edilen kıdem tazminatının da işçiye ödenmiş olması gerekir. Tahakkuk etmiş olsa da ödenmemiş kıdem tazminatının gider yazılması mümkün değildir.
4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesinde; ''25.8.1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi hariç diğer maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.'' hükmü yer almakta olup işçinin ya da çalışanın kıdem tazminatı almaya hak kazanabilme şartlarının düzenlendiği 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinde ise;
''Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:
1. İşveren tarafından bu Kanunun 24 üncü maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,
2. İşçi tarafından bu Kanunun 25 inci maddesi uyarınca,
3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,
4. Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;
5. 506 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleriyle işten ayrılmaları nedeniyle,
Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.
İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler gözönüne alınarak hesaplanır. İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. 12/7/1975 tarihinden itibaren işyerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. ...''
hükmüne yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, işçinizin ... devrine ilişkin sözleşmenin incelenmesinden söz konusu işçinin şirketinizde çalıştığı sürede elde ettiği tüm haklarıyla devredilmiş olup sosyal haklarının da ... tarafından karşılanacağı kararlaştırılan eski işçinize ait kıdem tazminatı kanundan veya sözleşmeden kaynaklanmaksızın şirketinizce ödeneceğinden safi kurum kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.


Kısmen de olsa cevap verilmiş...
 
Eski isverenin, kidem tazminatini odeme yollari arastirmasinda eski isveren tarafindan sorulan soruya cevap benim anladigim.burada da eski isveren tazminat adi altinda odese bile, indirim icin eski isveren adina gider gosterilemeyecegini soyluyor .
 
Bu hüküm ve açıklamalara göre, işçinizin ... devrine ilişkin sözleşmenin incelenmesinden söz konusu işçinin şirketinizde çalıştığı sürede elde ettiği tüm haklarıyla devredilmiş olup sosyal haklarının da ... tarafından karşılanacağı kararlaştırılan eski işçinize ait kıdem tazminatı kanundan veya sözleşmeden kaynaklanmaksızın şirketinizce ödeneceğinden safi kurum kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Kısmen de olsa cevap verilmiş...

Eski isverenin, kidem tazminatini odeme yollari arastirmasinda eski isveren tarafindan sorulan soruya cevap benim anladigim.burada da eski isveren tazminat adi altinda odese bile, indirim icin eski isveren adina gider gosterilemeyecegini soyluyor .

Bende böyle düşünüyorum.

Gelir ve kurumlar vergi mevzuatına hk.bilgi sahibi değilim ama genelde mevzuatlar arasında derin tezat bulunmaz,görüş yorum farkı olabilir,yerine göre özel kanun veya genel hükümlere başvurulabilir,hükümlerin mutlak veya nispi emredici nitelikde olup olmadığına dikkat edilir,kurum görüşü alınabilir,ihtilafların giderilmesi noktasında yargı yoluna da başvurulabilir vs. diyebiliriz.
Olayımıza ilişkin İş Kanunu açısından;
a-Hizmet akdinin kesin devrinde mevcut olan iş sözleşmesi bütün hak ve borçlarıyle birlikte devralan işveren geçer mi..........evet
b-Devralan işveren,,işcinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda,işcinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlü mü...........evet
c-Hizmet akdi devredilen işcinin,tüm kıdem süresine göre kıdem tazminatından ,devralan işveren sorumlu mu....... evet
d-Devralan işveren,devredilen işcinin tüm hizmet süresine bağlı olarak ,bu işcinin kıdem tazminatını ödeyebilir mi.......evet
e-Ödiyemiyeceğine dair yasal engel var mı..........yok.......devralan işverene ödememen gerekirdi,neden ödedin denilebilir mi...........hayır
f--Devir sözleşmesinde, bu devir işleminden sonra"işci kıdem tazminatını hak eder şekilde iş sözleşmesinin son bulması halinde,sözleşmenin tarafı olan (devreden-devralan) işverenler, işcinin kendi dönemlerinde geçen hizmet süresine bağlı olarak kıdem tazminatından sorumludur"şeklindeki sözleşme hükmüne istinaden sorumlu tutulabilirler mi.........evet
Doğru ise bu tanımlamalardan hareketle;
f-Bahsekonu yazılarından da anlaşıldığı üzre,K.tazminatının tamamını devreden işveren ödeyebilir ise de,tamamını gider gösteremiyeceği ancak yazımızda belirtilen bu sözleşme hükmüne göre sanırım devreden işverenin kendi dönemine bağlı kısmını gösterebileceğini,
d-Devir sözleşmesinde böylesi hüküm(ler)yok ise veya devir sözleşmesinde devralan işveren sorumlu tutulmuş ise K.tazminatının tamamını sanırım devralan işverenin gösterebileceğini,

düşünüyorum,(yanlış veya noksanımız var ise lütfen müdahil olalım.)
 
Malesef maliye uygulaması ile iş hukuku uygulaması arasında çelişki vardır. Şöyleki:

1-Eski işveren her ne kadar iş kanunu gereği sorumlu ise de çalışanın ilşiği kesildikten sonra geriye dönük bordro ve kıdem hesabı yapılması mümkün değildir. Vergi yasaları kabul etmez. Yapsan da KKEG olarak görür.
2-Yeni işveren ise eski dönemi hesaplayıp ödese bu sefer de ona itiraz eder maliye. Bu çalışanın giriş tarihi bu kıdemi şu karadan fazla olursa vergilenecektir der.
3-Bu sorunlara uygulamada bulunun pratik çözüm:.
A) Yeni işveren kıdemin tamamını öder, eski işvereni sorumlu olduğu dönemle ilgili borçlandırmak için fatura keser. Yansıtma olduğu için KDV olmamalıdır. (tartışmaya açık). Bu fatura bedeli de doğal olark eski firmada gider, yeni firmada gelir gösterilir.
B)Eski işverenle yenisi devir görüşmesi sırasında bunun hesabını yapıp kıdem yüklerini de satış pazarlığına dahil ederler. Yeni işveren kıdemin tamamını öder ama kendi dönemi dışındakini ücret olarak vergilendirir. Tamamını gider yazar.
 
Olayin gider gosterme kismini tam bilemiyorum ama ben de 16yil calistigin isyerimden, patronumun da ortak oldugu bir anonim sirkete gectim,3lu protokol ile, ama cikis sebebi nakil degildi bende. 5 yil sonra tazminatimi aldim , tamamini son isyerim odedi, ilk isyeri ile ilgili olan donemi ilk sirkete fatura etti. Belki gecisteki protokol buna imkan tanidi bilemiyorum.
bu şekilde bir çıkış işleminde sgk işten çıkış nedeni olarak nakil mi seçmek doğrudur?
saygılar;
bil_gin
 

Benzer konular

Üst