Nazım Hesaplar İle İlgili Tebliğ

Üyelik
20 Haz 2012
Mesajlar
3
Konum
İSTANBUL
herkese iyi akşamlar,benim öğrenmek istediğim birşey var,telf.faturalarında özel iletişim vergilerini 900 kanunen kabul edilmeyen giderlere atıyordum,şimdi yeni bir tebliğ çıkmış,bundan sonra 689 kodlu hesaba atıcakmışım ama bu tebliği bir türlü bulamadım,GİB'e baktım ama göremedim.yardımcı olursanız sevinirim.
 
Hahaha, ne zaman çıkmış o tebliğ, nereden duydunuz, ya daha neler duyacağız bakalım? Bence siz bizimle dalga geçmeye çalışıyorsunuz.
 
Koray bey pardon ama dalga geçicek durumda değilim, size komik geldiyse kendi fikirlerinizi kendinize saklayın o zaman.Ben değilde siz gayet güzel dalga geçmişsiniz..
 
Benim 2.380 tane mesajım var, sizin 2 tane. Biri yalıda çalışan annenizin emeklilik durumu hakkında, diğeri var olmayan ve hiç var olmamış bir MSUGT hakkında. Şimdi hangimiz daha inandırıcı oluyor acaba?

Neyse gecenin bu saatinde sizinle polemiğe girmeye hiç niyetim yok açıkçası.
 
Böyle bir tebliğ yok.Ama uygulamasını merak ediyorsanız söyleyeyim.Ticari karınıza ulaşmak için KKEG leri 689 altında açacağınız bir kalemde biriktirip,dönem sonlarında da matraha ilave etmek suretiyle mali kara ulaşabilirsiniz.
Burada nazım hesapların kullanımının tamamen dönem sonlarında ilgili KKEG lerin matraha ilavesinin atlanmamasına yönelik olduğunu düşünüyorum.
 
Selamlar
KKEG'lerin 689 da takip edileceğine dair bir tebliğ yoktur,olmadığı gibi,689'da takip edilmesi de yanlıştır.Ne hikmetse sanıyorum hesabın isminin "olağandışı" olması hasebiyle genel kanı 689 da takip edileceği yönündedir.
Bu konuda 2 türlü uygulama yapabilirsiniz.
* KKEG'ler hangi gider çeşidine aitse o hesap altında açılacak KKEG isimli tali hesapta takip edilir. Yani Pazarlama giderine ait ise 760 altında,yönetim giderine ait ise 770 altında gibi...
* Bir diğer uygulamada Nazım hesaplarda takip etmektir.Biraz zahmetli bir yöntemdir..Çünkü gider kaydı akabinde nazım hesap kaydı yapmak,hem kayıt işleminin uzaması açısından hemde kayıt yapılmasının unutulma ihtimali açısından pek tercih edilmez.Fakat benimde uyguladığım bu yöntemdir..

İlgili gider hesaplarının altında tali hesap olarak takip etmek ise yine gelir gider ve vergi çalışmaları sırasında gözden kaçmayada sebep olabilir.Çok tali hesap hesap kullanan firmalarda bu hesap kabaca arada kaynayabilir.O nedenle bana göre en sağlıklısı (zahmetli olsa da) Nazım hesaplarda takip etmektir.

Saygılar
 
Merhaba,

Kanunen Kabul Edilmeyen Giderlerin takibi için 689 hesabın kullanılmasının en büyük nedeni kar marjları ile ilgilidir. Şöyle ki;

Nev'i itibariyle kanunen kabul edilmeyen bir giderin 760 veya 770 hesaplara kaydedilmesi Faaliyet Kar ını düşük gösterecektir. Bu yüzden özellikle transfer fiyatlandırması raporu hazırlamak durumunda olan orta ve büyük ölçekli bir çok şirket KKEG lerini Faaliyet Kar ının altında ve hatta Olağan Kar ın altında bulunan 689 hesapta takip etmektedir.

Uygulamanın doğruluğu/yanlışlığı teoride ve pratikte pek tabi tartışılabilir.

Saygılar, iyi çalışmalar.
 
Doğru olabilirsiniz sayın cemilpınar,
Ben kar marjı açısından değil,tekdüzen açısından olayı değerlendirdim.Fakat elbetteki 689 hesabının kullanımına ait örnekler çokça mevcuttur.Konu ile ilgili her makalede farklı kayıt teknikleri önümüze çıkar.Bu konuda bir türlü standart oturtulamamıştır.Neticede maalesef herkes kendine göre doğruyu yapmaya devam etmektedir.
Saygılar
 
Konuya ilişkin olarak Sayın Bülent Fıçıcının oldukça güzel bir makalesi.

"Hesap planının kullanımında en çok yapılan hatalardan biride Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler (KKEG) ile ilgilidir. Ülkemizdeki işletmelerin çoğunluğunun küçük ve orta ölçekli işletmeler olması, şirket ortaklarının aile bireylerinden oluşması nedeni ile muhasebe tarafından tutulan kayıtların sadece maliye için ve vergi hesaplamak için tutulduğu gibi yaygın yanlış bir kanı vardır. Bu yanlış kanı sonucunda da muhasebe kayıtları yapılırken bir giderin KKEG olup olmamasına göre kullanılacak hesap seçilmektedir.

Tek Düzen Muhasebe Sisteminin ve Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerinin amacı, ilk planda ticari kârın *işletmeler arasında kıyaslanabilecek şekilde tek düzende tutulan muhasebe ile belirlenmesi ve daha sonra mali kârın da yine bütün işletmeler tarafından aynı şekilde ticari kâra ekleme ve çıkarmalar yapılarak tespit edilmesidir.
Dönem içinde ve dönem sonunda yapılan kayıtların tamamının vergisel kaygılar olmadan Ticari Kârı doğru tespit etmeye yönelik yapılması gerekmektedir. Ticari Kârdan Mali Kâra (Vergi Kârına) geçiş ise Ticari Kâr tespit edildikten sonra Geçici Vergi, Gelir Vergisi veya Kurumlar Vergisi Beyannameleri verilirken beyanname ve ekleri üzerinde yapılması gerekir.Genel olarak uygulamada 689 hesap (Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar Hesabı) KKEG ile özdeşleştirilmiştir. Sanki bütün KKEG 689 hesaba alınmalı bütün 689 hesaplarda KKEG olmalı gibi bir kanı vardır. Böyle bir uygulamanın Tek Düzen Muhasebe Sistemi ile hiçbir ilgisi yoktur.Örneğin, İhbar Tazminatları İşletmenin faaliyetleri açısından diğer olağan dışı gider ve zarar sayılıp 689 hesaba alınması gerekirken, Vergi kanunları açısından da indirim konusu yapılabilir bir gider niteliğindedir. Veya MTV Kanunun 1-3-4 sayılı listelerinde yer alan ve kullanılan araçlar için ödenen Motorlu Taşıtlar Vergileri KKEG niteliğindeyken, bu araçlar işletmede pazarlama amaçlı kullanılıyorlarsa, MTV nin de, bu araçların diğer giderleri gibi 760 hesabın içersinde yer alması gerekir.Sıklıkla yapılan bir hata da, ödenmeyen Sosyal Güvenlik Kesintilerinin muhasebeleştirilmesinde karşımıza çıkmaktadır. Ödenmeyen Sosyal Güvenlik Kesintileri SSK’n un 80.maddesine göre Gelir ve Kurumlar Vergisinin saptanmasında KKEG niteliğindedir. Bir fabrikada üretimde çalışan tüm işçilerin 1 yıl boyunca SSK primlerinin ödenemediğini düşünelim. Bu giderlerin üretilen makinelerin maliyetine alınmamasının ve bir sonraki yıl hiç üretim olmamışken ödendiğinde tamamının üretim gideri olarak yazılmasının sonuçları ne kadar vahim olurdu. O halde yapılması gereken yıl içinde SSK primlerinin ödenip ödenmediğine bakılmaksızın doğru gider yerlerine işlenmesi, dönem sonlarında ise ayrı bir hesaplama ile beyannameye ilave edilmesi olacaktır. Bu primlerinin ödendiği dönemde ise gider ve gelir hesaplarında hiçbir kayıt yapılmayıp, Beyannamelerde diğer indirimler bölümüne yazılarak vergi matrahından düşülmesi gerekir.Bir de bağış ve yardımların muhasebeleştirilmesinde farklı uygulamalar mevcut, yapılan bağış ve yardım ödemeleri dönem içersinde 689 hesapta takip edilmeli, Beyanname üzerinde tamamı KKEG olarak gösterilmeli, vergi kanunlarına göre indirimine izin verilen kısım ise yine beyanname üzerinde indirimler bölümündeki bağış ve yardımlarda gösterilmelidir.

Beyanname üzerinde indirilebilecek geçmiş yıl mali zararlarının muhasebe kayıtlarında takip edilmeye çalışılması da sıklıkla rastlanan bir başka hata. Genelde yapılan 580 hesap (Geçmiş Yıllar Zararları Hesabı) ile geçmiş yıl mali zararlarının örtüştürülmeye çalışılması. Yapılması gereken yine indirim konusu yapılabilecek geçmiş yıl mali zararlarının muhasebe kayıtları ile hiç bir şekilde ilişkilendirilmeden beyanname üzerinde takip edilmesi olacaktır. Ticari Kârdan Mali Kâra geçiş hesabında hata yapmamak için ise Beyanname üzerinde ilave edilecek KKEG ile Diğer İndirimlerin Nazım Hesaplarda takip edilmesinde fayda vardır. Böylelikle gider ve gelir hesapları dönem sonlarında kapatılırken, bu hesapların beyanname verene kadar nazım hesaplarda kalması beyanname verince de ters kayıtla kapatılması hata yapılmasını da engellemiş olacaktır."


SMMM Bülent FIÇICI
 
yıl içinde SSK primlerinin ödenip ödenmediğine bakılmaksızın doğru gider yerlerine işlenmesi, dönem sonlarında ise ayrı bir hesaplama ile beyannameye ilave edilmesi olacaktır.

üstadım bu cümlede ödenmeyen primlerin yıllık beyanda mı eklenebileceğini anlıyorum.?
 
yıl içinde SSK primlerinin ödenip ödenmediğine bakılmaksızın doğru gider yerlerine işlenmesi, dönem sonlarında ise ayrı bir hesaplama ile beyannameye ilave edilmesi olacaktır.

üstadım bu cümlede ödenmeyen primlerin yıllık beyanda mı eklenebileceğini anlıyorum.?
Yazıda anlatılmak istenen ödenmeyen sgk primlerinin gider yazılabileceği değildir. Dönemsellik gereği giderlerin ait olduğu dönem kayıtlarına alınması gerekir. Ödenmeyen sgk primleri bir yandan ilgili gider hesaplarına intikal ettirilirken, diğer yandan da beyannamede vergi matrahına ilave edilmesi gerekir. Burada nazım hesaplar kullanılarak ödenmeyen sgk primleri takip edilir.
 
Sayın aşkınbulduk sanıyorum şunu sormak istemiştir:
Ödenmeyen sgk primleri , geçici vergi dönemlerinde mi yoksa yıl sonunda mı kkeg yapılacaktır.Kabaca " Dönem sonlarında kkeg sayılır" ifadesi asıl kafa karıştıran bölümdür.Dönem sonundan kasıt,geçici vergi dönemleri mi yoksa yıl sonu dönemi mi?
Bu konuda 2 farklı görüşe de rastlanır fakat geçici vergi dönemlerinde kkeg yapılacağına dair pek örneğe de rastlanmaz.Ayrıca vergi dairesi'nin takip mekanizması da bana göre yıl sonu dönemi baz alınarak yapılmaktadır..Nitekim bir mükellefime geçmiş yıllarda gelen bir yazı ile kurumlar beyanında ki kkeg tutarında tutarsızlık olduğu sebebiyle izah istenmiştir.yapılan incelemede ise ödenmeyen sgk primlerinin kkeg yapılmadığı tesbit edilmiştir ve kurumlar beyanına düzeltme verdirilmiştir. Bunun takibi de çok kolaydır.Yıl sonu itibari ile sgk kurumundan alınacak borç listesinde ödenmeyen sgk primleri toplamı ile beyandaki kkeg rakamını karşılaştırmak yeterlidir.
Sonuç olarak şahsi görüşüme göre de "ödenmeyen sgk primleri ve kkeg" ilişkilendirilmesi yıl sonu itibari ile yapılması gerektiği şeklindedir.
Saygılar
 
Son düzenleme:
kkeg

Ben başka birşey sormak istiyorum, uçak biletlerinde matrah + kdv den sonraki kalan kısım kkeg de mi gider hesaplarında mı izlenecek?
 
Son düzenleme:
Üst