Niye Şiir Olmasın!!!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan heerdeem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

İSTİYORUM.....

istiyorum gideyim sevdiğimle.
istiyorum boş vereyim sonu ne olacak.
istiyorum düşünmeyeyim iyi mi, kötü mü.
istiyorum bilmeyeyim beni seviyor mu?
istiyorum gideyim sevdiğimle.

BERTOLT BRECHT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

KALEDONYA PAZARI

1.
Yedi kent yatar Troya'nın altında.
Kazıp çıkartmışlar hepsini yeniden.
Londra'nın altında da yedi kent yatar mı?
En dipten çıkanları burada mı satarlar acaba?

Fosforlu balıkların durduğu şu tezgahın orda,
çorapların arasında işte bir de şapka.
Yedi şiline alamazsınız yenisini, saçma,
buysa yalnız iki şilin, hem kötü değil o kadar,
tek bir deliği var.

2.
Korkunç tanrı oturmuştu kalkmamacasına,
tabanları dışarı dönük,
sonra bir gün kırıldı burnu, düştü ayak parmaklarından biri
ve gözdağı veren kolu,
ama bronz bedeni ağırdı çok, yalnız el yürütülmüştü
ve geçerek bir sürü canlı ellerden düşmüştü
Kaledonya pazarına.*

3.
"Köprü yoktur Doğu ile Batı arasında"
diye haykırdı ücretli ozanları.
Gözlerimle gördüm ben ama
o büyük Okyanusun sırtındaki kocaman köprüleri.
Ve doğuya taşınan koskoca silahları gördüm
ve onları şarkılarla el üstünde tutan halkı.
Bu ara, içinden kan damlayan çay geliyordu,
savaş yaralıları ve altın geliyordu, Doğu'dan Batı'ya.

Ve Winsdor dulu, karalar içinde,
parayı alır, sokar çorabına,
pohpohlamadan sırıtır,
gönderir onu Kaledonya pazarına.
Nerde hani o eski çeviklik,
bir sabah gelirler topallaya topallaya,
ve bir tahta bacak satın alırlar, elden düşme,
uysun diye tahta kafalarına.

* Londra'nın ünlü bit pazarı. Bu şiir, Brecht'in bitmemiş şiirlerindendir.

BERTOLT BRECHT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

KAR YAĞMAYA BAŞLIYOR

Kar başlıyor yağmaya.
Burda kimler kalacak?
Eskisi gibi gene
taşlarla yoksullar.

BERTOLT BRECHT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

KARDEŞİM BİR PİLOTTU

Bir pilottu kardeşim.
Güzel bir günde emri geldi.
Hazır etti çantasını,
güneye doğru koyuldu yola.

Bir fatihti kardeşim.
Yerimiz yoktu yaşamaya.
Topraklar ele geçirmekti
öteden beri hayalimiz.

Kardeşimin fethettiği yer şimdi
Guadarrama dağlarında.
Boyu tam bir seksen,
derinliği bir elli.

BERTOLT BRECHT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

KENTİN VAROŞLARINDAN GELEN

İncecik pardesüler içindeki okul arkadaşlarımız
her vakit çok geç gelirlerdi sabah dersine,
çünkü süt ve gazete dağıtırlardı annelerinin yerine.
Öğretmenler
onları bir güzel azarlar
ve işaret korlardı kara kaplı deftere

Getirmezlerdi yanlarında yiyecek filan.
Ders aralarında yalnız
ödevlerini yaparlardı helalarda.
Ama izin verilmezdi buna.
Dinlenmek ve yemek içinmiş ders araları.
Pi'nin ondalık değerini bilemediler mi
öğretmenleri sorardı onları:
Neden kalmadınız o çıktığınız çöplükte?
Bilirdi onlar neden kalmadıklarını.

Kentin varoşlarından gelen yoksul çocuklarına
devlet kapılarında önemsiz görevler vaadedilirdi,
bu yüzden onlar, gecelerini gündüzlerine katıp ezberlerlerdi
parça parça olmuş elden düşme kitaplarında ne varsa.
Bir de öğrenirlerdi öğretmenlerinin ayaklarını yalamayı
ve hor görmeyi kendi analarını

Varoşlardan gelen yoksul okul çocuklarına vaadedilen bu
önemsiz görevler
toprağın altındaydı.
Onlara ayrılan yerlerdeki sandalyelerin yoktu
oturacak yerleri.
Olsa olsa
Kısa bitkilerin kökleriydi
onları bekleyen.
Hem ne diye öğretiliyordu bu çocuklara Yunanca dilbilgisi,
Sezar'ın seferleri, sülfürün formülü, Pi'nin değeri?
Alınlarında yazılı olan Flander'lerin kitle mezarlarında
neye ihtiyaçları olacaktı bu çocukların
biraz kireçten başka?

BERTOLT BRECHT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

KONUK

Soruyor durmadan, dışarıda gece olsa da
Anlatıyor telaşlı, geçen yedi yılı
Ve dinle : bir tavuk kesiliyor avluda
Ve bil ki : bir ikincisi kalmadı.

Yarın daha az et olacak sofrada.
Çekinme, buyur, haydi - Tokum zaten.
Bir gün önce nerede kaldın? - Emin ellerde!
Nerden geliyorsun peki? - Komşu kentten!

Hemen kalkıyor telaşla, çabuk geçiyor zaman!
Sesleniyor gülümseyerek : Hoşça kal! - Sen de!
Açıyor ellerini çekinerek ona : o ise bakıyor
Tanımadığı tozlar ayaklarında.

BERTOLT BRECHT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

KÖTÜ ZAMANLARDAN BİR AŞK ŞARKISI

Arkadaş olmamıştık birbirimizle
Ama oturduk birlikte aynı yerde
Ve sarılıp yattığımızda birbirimize
Aydan daha yabancıydık birbirimize.

Ve karşılaşsak bugün çarşı-pazarda
Dövüşebiliriz belki bir kaç balık için.
Arkadaş olmamıştık birbirimizle
Sarılıp yattığımızda birbirimize

BERTOLT BRECHT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

MADEM İYİSİN

Anladık iyisin,
Ama neye yarıyor iyiliğin.

Seni kimse satın alamaz,
Eve düşen yıldırım da
Satın alınmaz
Anladık dediğin dedik,
Ama dediğin ne?
Doğrusun, söylersin düşündüğünü,
Ama düşündüğün ne?
Yüreklisin,
Kime karşı?
Akıllısın,
Yararı kime?
Gözetmezsin kendi çıkarını,
Peki gözettiğin kimin ki?
Dostluğuna diyecek yok ya,
Dostların kimler?

Şimdi bizi iyi dinle:
Düşmanımızsın sen bizim
Dikeceğiz seni bir duvarın dibine
Ama madem bir sürü iyi yönün var
Dikeceğiz seni iyi bir duvarın dibine
İyi tüfeklerden çıkan
İyi kurşunlarla vuracağız seni
Sonra da gömeceğiz
İyi bir kürekle
İyi bir toprağa.

BERTOLT BRECHT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

NASILDI

-I-
Önce sevinç uyutmadı beni
Sonra üzüntü nöbet tuttu bütün gece.
İkisi de gidince başımdan
Uyudum, ama ah, her mayıs gecesi
Bir kasım sabahı getirdi ardından.

-II-
Senin derdin benimdi
Benimki senin
Paylaşamazsam bir sevinci seninle
Yoktu benim de sevincim

BERTOLT BRECHT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

OLMASAYDI O BULUT

1.
Eylülde mavi bir gündü
Genç bir erik ağacının altında sessiz
Sardım onu, solgun bir aşktı
Kollarımda tatlı bir düş
Ve üstümüzde güzel yaz göğü
Bir bulut vardı uzakta
Öylesine beyaz ve öylesine yukarda
Sonra baktım, sanki hiç yoktu

2.
Aylar geçti o günden sonra
Şöyle ya da böyle sessiz
Erik ağaçlarının hepsi kesildi
Sorarsan, aşka ne oldu
Anımsayamıyorum derim
Ama bilirim ne düşündüğünü
Yüzünü unuttum gerçekten
Tek bildiğim, onu öptüğüm o zaman

3.
Öptüğümü de unuturdum
Olmasaydı o bulut
Anıyorum hala ve hep anacığım
Bembeyaz ve uzak
Erik ağaçları belki yine çiçek açar
Belki o kadının şimdi yedi çocuğu vardır
O bulut yalnızca bir dakika göründü
Başımı kaldırdığımda uçup gitmişti.

BERTOLT BRECHT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

ÖĞRENEN KİŞİ

Önce kumun üzerine kurdum, sonra kayanın.
Hiçbir şeyin üzerine kurmadım artık
çökünce kaya.
Sonra yeniden kurdum sık sık
kum ve kayanın üzerine.
Öğrenmiştim ama.

Kendilerine güvenip de mektubu verdiklerim
çöpe attılar onu.
Ama hiç önemsemediklerim
bulup geri getirdiler bana.
Öğrendim böylece.

Yapılmadı buyurduklarım.
Gelince gördüm ki
yanlışmış.
Yapılmıştı doğru olan.
Bir şey öğrendim bundan da.

Eski yaralar acır
soğuklarda.
Ben sık sık şöyle derim ama:
Yalnız mezarın hiçbir şeyi olmayacak
bana öğretecek.

BERTOLT BRECHT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

PORTAKAL SATIN ALIRKEN

Southampton sokağı boyunca çöken
sarı sisin içinden
birdenbire lambalı bir meyve arabası çıktı
ve kesekağıtlarını parmaklayan
yaşlı bir pasaklı.
Aradığını birdenbire bulan biri gibi
şaşıp donakaldım.

Hep portakal olsun isterdin hani!
Avuçlarıma sıcağı hohladım
ve araştırdım ceplerimi.

Tutarken elimde bozuk paraları sıkı sıkı
fiyatına baktım ve
düzensiz rakamları gördüm
bir gazete kağıdına kömürle yazılı,
bu ara hafiften ıslık çaldığımı bile fark ettim,
ve bir anda baktım acı gerçek apaçık önümdeydi:
Bu kentte sen yoksun ki!

BERTOLT BRECHT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

SABAH AKŞAM OKUNMASI İÇİN

Sevdiğim
Söylüyor
Bensiz olamayacağını

Bu yüzden
Kendime dikkat ediyorum
Yolda yürürken önüme bakıyorum
Ve korkuyorum her yağmur damlasından
Sanki beni ezecekmiş gibi.

BERTOLT BRECHT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

SANAT

-Karanlık dönemlerde peki,
Şarkı da söylenecek mi?
-Elbette şarkılar da söylenecek
Belgeleyen karanlık dönemleri.

BERTOLT BRECHT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

SEVGİLİLER

Bak! Gökte yay gibi uçan şu turnalara
Uçarlarken bir yaşamdan bir başkasına
Bulutlar da birlikte gidiyor onlarla.
Bulut ve turnalar
İkisi de aynı yükseklik ve aynı telaş içinde
Yerlerinde duramadan
Yan yana, kısacık uçtukları o güzel göğü
İkiye bölüyorlar.
her biri öbürünün salınışından başka bir şey görmeden
Aynı rüzgarı duyuyor.
Şimdi yan yana yatan bu çifti
Rüzgar boşlukta öylece sürükleyebilir.
Bu uyum bozulmadıkça
Uzun süre kimse onları ayıramaz
Yağmurlardan ve kurşunların vızıldadığı
Her yerden uzaklaşabilirler
Güneşin ve ayın altında küçücük hareketlerle
Birbirlerine sevdalı, uçarlar sonsuza.
Hey sizler, nereye? -Hiçbir yere. -Nereden? -Her yerden.
Soruyorsunuz, ne zamandır birliktesiniz?
Çok olmadı. -Ne zaman ayrılacaksınız? -Hemen.
İşte böyle bir anlık birlikteliktir, sevenler için seda.

BERTOLT BRECHT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

SONE

Eskiden beri alışkınım pencerede
Suyun ya da ormanın uğultusuna
Çabucak uyudum böylece
Yatıp kaldım onun uzun saçlarında

O acılı geceden çok şey kalmadı aklımda
Biraz dizinden, azıcık boynundan
Sabun kokusu siyah saçlarında
Ve onun için kulaktan duyduklarım

Yüzü çabuk unutulur demişlerdi
İnce bir şey olduğundan üstünde
Yazılmamış boş bir kağıt gibi

Yüzü pek gülmez demişlerdi
Çabuk unutulacağını bilir kendisi de
Anımsamaz kim olduğunu belki, okusa bu şiiri


BERTOLT BRECHT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

SONRA DOĞAN

İtiraf ediyorum: hiçbir
Umudum yok.
Körler bir çıkaryoldan söz ediyorlar. Ben
Görüyorum.

Yanılgılar tükenince
Oturur son arkadaş olarak
Bir hiç karşımızda.

BERTOLT BRECHT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

SORULAR

Ne giydiğini yaz bana! Sıcak tutuyor mu?
Uyuduğun yeri yaz bana! Yumuşak mı?
Nasıl göründüğünü yaz bana! Yüzün aynı mı?
Neyi özlediğini yaz bana! Kolumu mu?

Nasıl olduğunu yaz bana! Rahat mı?
Sana neler yaptıklarını yaz bana! Cesaretin yetti mi?
Ne yaptığını yaz bana! iyi şeyler mi?
Neler düşündüğünü yüz bana! Beni mi?

Sorulardır sana bütün verebildiğim
Ve gelen yanıtları kabullenmeliyim
Yorgunsan, uzatamam sana elimi.

Ya da açsan seni besleyemem
sanki bu dünyada hiç yokmuşum
Unutmuşum gibi seni.


BERTOLT BRECHT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

ÜSTAD ÖĞREN

Haklıyım, deme sık sık, üstad!
Öğrencin de görsün, bırak.
Zorlama gerçeği:
Gerçek zora gelmez.
Konuşurken dinle biraz!

BERTOLT BRECHT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

ZAAFLAR

Senin hiç yoktu
Benimse vardı bir tane,
Seviyordum.

BERTOLT BRECHT
 
Üst